hesabın var mı? giriş yap

  • mevzu bahis havuz bir yuzme havuzu degil, sus havuzudur. dekorasyon amaci ile yapilmistir. (icinde sandal sefasi yapmak da pek tabii mumkundur)
    yuzmek icin ideal olan asil havuz sarayin icindedir ve hemen basucunda sultan abdulaziz'in heykeli bulunmaktadir. (arkadas umarim ona da goz dikmez)

    ekleme: kopruden gecerken oyle bakip, derin dusuncelere daldiginiz yerleri ziyaret edin. beylerbeyi sarayi gercekten cok guzeldir. sonra belki iskeleye kadar yuruyup caminin yaninda bir bardak cay icersiniz. ama lutfen orda da 'simdi bu adam gunde bilmemkac bardak cay satsa' diye dusunmeyin, manzaranin keyfini cikarin.

  • aldığı parayı sonuna kadar hak eden nadir menajerlerden biri, hatta önde gideni. türkiye liglerinde hala batuhan'ı kabul eden klüp bulabildiğine göre, kendisiyle kız istemeye çok rahat gidilebilir.

    not: başlık boş bkz idi, doldu. (bkz: #43923499)

  • disney+ için çekilen ve 2,5 ay önce izleyiciyle buluşan moon knight dizisinde "ermeni soykırımı" tabiri kullanıldı, üstelik hitler ve pol pot'la birlikte. dizinin ilk bölümünde yer alan replik tam olarak şöyle:

    --- spoiler ---

    "if ammit had been freed, she would have prevented hitler, the destruction of europe, the armenian genocide, pol pot"

    "ammit serbest bırakılsaydı; hitler'i, avrupa'nın yıkılışını, ermeni soykırımını, pol pot'u önleyebilirdi"

    https://www.youtube.com/watch?v=xqmj8sqlmo8

    --- spoiler ---

    disney gibi bir şirkette taslağından yayımlanana kadar sayısız elden geçen, her ayrıntısına incelikle eğilinen bir yapımda, diziyle doğrudan ilgisi olmayan böyle bir ifadenin sehven eklenmiş olacağına inanmıyorum. bu açıkça alınmış bir tavırdır, tarafım belli olsun tutumudur.

    bununla ilgili bir sorunum yok; disney ifade özgürlüğü çerçevesinde istediği tavrı alabilir. zaten bu tavrının hiçbir değeri de yoktur. çünkü soykırım bir suçtur ve bu suçun varlığına dair karar verebilecek organlar ya o olayın yaşandığı ülkenin mahkemesi ya da yetkilendirilmiş bir uluslararası ceza mahkemesidir. bunlar dışında yapılacak bir açıklama hiçbir değer veya geçerlilik taşımaz.

    ancak bunun şöyle bir önemi vardır: disney çok kısa bir süre önce türkiye'yi soykırım suçuyla açıkça itham etmiştir ama şu anda türkiye pazarına girmeye çalışmaktadır.

    madem disney 1915 olayları için "soykırım" tabirini kullanarak bir tavır alıyor, ben de buna karşı tavır alıyorum: yayımlandığı tüm ülkelerde moon knight dizisinin ilgili kısmı diziden kalıcı olarak çıkartılmadıkça, atalarımı ve devletimi haksız yere soykırımla itham etmekte olan bir platforma ne üye olacağım, ne de üye olunmasını kimseye tavsiye edeceğim.

    senelik 280 lira benim için çok bir şey değil, disney içinse hiçbir şey ifade etmiyordur. ama maksat tarafımız belli olsun.

    ha bu arada bu platformun marka yüzü olan oyuncular da bence nasıl bir platformu temsil ettiklerini ve hangi tarafta olduklarını şöyle bir oturup sorgulamalı.

  • bizim peder hoze takmış kafaya, evlendirecek beni, benim arkadaşları yakalamış onlarla dertleşiyor.

    -söyleyin şu arkadaşınıza da evlensin artık.
    +ya x amca bizim söylememizle evlenir mi o hiç?
    -evlenir evlenir, bizim yaşar'ın kızı var izmir'de onu alsın, yaşar çok iyi arkadaşım benim.
    +ya bakalım senin oğlan kızı beğenecek mi x amca?
    -beğenir, ne beğenmeyecekmiş.
    +ya bakalım kız senin oğlanı beğenecek mi?
    -beğenir, ne beğenmeyecekmiş.
    +bakalım babası kızı verecek mi bizimkine.
    -verir verir, adam çok iyi arkadaşım, sarhoş demez, kumarbaz demez verir kızını, kırmaz beni.

    adam malını biliyor abi.

  • engin ardıç ın değil birine kolundaki saate bile ayar vermesinin mucize olacağı bir dünyada yaşarken ekşiye düşen komik başlıktır..

  • iş dünyası hakkında konuşurken de çokca uğranılan bias'tır. hatta iş dünyasında başarılı olmuş şirket ve insanlar hakkında yazılan çoğu kitap bu yüzden eleştirilir. çünkü bir alanda başarılı olmuş bir şirketin yanında yüzlercesi başarısız olmuştur. ama sadece ayakta kalanlar gözönünde olur, kimse batanları yazmaz ve bunların hikayeleri satmaz. denir ki; her başarılı şirketin arkasında görünmeyen bir batmış şirketler mezarlığı vardır. bir araştırmaya göre de kurulan şirketlerin sadece %29'u 10 yıl sonunda hayatta kalıyor. buna dayanıp başarının sadece şansa bağlı olduğunu dillendirenler de var. yanlış hatırlamıyorsam nassim taleb bunlardan biri. fon yöneticiliği için de bu sıkça söylenir.
    bunun yanında akıllı işadamları sadece başarı hikayeleri değil başarısızlıkları ve nedenlerini de çalışırlar.