hesabın var mı? giriş yap

  • 2006'dan beri ülkeyi yöneten mevcut başkan evo morales'in üçüncü (toplamda dördüncü kez) kez başkan seçildiği seçimler. ülkede başkanlık seçimleri iki tur üzerinden yapılıyor ama evo morales bu seçimlerde yüzde 47 oy almasına rağmen, en yakın rakibine yüzde 10'dan fazla fark attığı için yeniden başkan seçilebildi. bolivya'da da birçok latin amerika ülkesinde olduğu gibi ikili meclis sistemi var (parlamento ve senato). morales'in partisi sosyalizme doğru hareketi (movimiento al socialismo - aslında bu kısaltılmış hali asıl adı gereksiz uzun olduğu için yazmadım) hem parlamentoyu hem de senatoyu domine edecek bir zaferle çıktı sandıktan.

    yalnız bu noktada seçim sürecine değinmekte fayda var. ülkenin ilk yerli başkanı olan ve ilk iktidara geldiğinde değişim ve demokrasi vaat eden ama giderek otoriterleşen morales, aslında üçüncü kez seçimlere katılamıyordu yasa gereği. burada ilginç bir durum var yalnız: bu iki dönem şartını 2009 yılında bizzat morales'in kendisi getirmişti ve 2006 seçimleri yasa yapıldıktan önce gerçekleştirildiği için sayılmıyordu. yani 2009 yılından itibaren seçilen başkanlar beşer yıldan ancak iki dönem hükümet edebileceklerdi. 2014 yılında morales toplamda üçüncü kez seçildi ve yeni yasaya göre ikinci ve son dönemine başlamış oldu.

    normalde, kendi getirdiği yasaya göre 2019 yılında bir daha aday olmayacaktı ama 2016 yılında bir referandum düzenleyerek görev süresinin uzatılmasını halka oylattı. halk yüzde 51 ile hayır diyerek morales'in önünü kesmesine rağmen, morales ertesi yıl (yani 2017'de) bu sefer yüksek mahkemeyi kullanarak, seçimlerden önce yasa değişikliği yaptırdı (yaptırdı diyorum çünkü her ne kadar kağıt üzerinde yargı bağımsızlığı olsa da pek bağımsız değil görüleceği üzere). morales'in üçüncü dönemi için kanuni engeller bertaraf edildi, morales seçime katıldı ve seçildi. tabii seçimlerden sonra ülke karıştı.

    eski başkan ve bu seçimlerde ikinci gelen carlos mesa seçimde hile yapıldığını söyleyerek, seçim sonuçlarını tanımayacaklarını açıkladı ve büyük şehirlerde genel protestolar başladı. hala da sürüyor, ortalık henüz yatışmış değil. futbol federasyonu ulusal ligi askıya aldığını duyurdu. birçok yerde iktidar yanlıları muhalefete saldırılar yaptı ama bu saldırılar henüz büyük çaplı olmaktan uzak tekil vakalar. yine de muhalefete yakın medya kuruluşlarına yapılan saldırılar endişe verici. bu arada belirtmem lazım: morales sol bir gelenekten gelmesine rağmen şu anda yine sol bir muhalefetle uğraşıyor. carlos mesa ve adayı olduğu yurttaşlar topluluğu (comunidad ciudadana) sol bir ittifak. yani, sol geleneğin epey güçlü olduğu ülkede sol sola karşı şu anda.

    bu başlığı da zaten bu yüzden açtım, asıl takip ettiğim ülke arjantin ama kimse yazmayınca bir el attım. şimdilik bu kadar, gelişmeler oldukça güncellemeler yaparım ya da yeni girdiler yazarım.

    tema: latin amerika tarihi

  • sabah işe gitmeden hepsinin bitirebilmek için akşam yemeğinden sonra başlanılması gereken aktiviteler kombinasyonu.

    ben cuma akşamı başlıyorum, salı sabaha anca yetişiyor.

  • *
    küçük şeyleri özlersiniz aslında. zamanında önemsiz görünenleri. saçınızla oynamasını, tek kişilik yatakta yatmaya çalışmanızı, bakışlarını, aptal laflarını, dakikalarca zamanın nasıl geçtiğini bilmeden konuşmanızı, sarılmasını, telefon etmesini, ses tonunu, öpüşünü, göğsü üzerinde uyumaya çalışırken rahatsız eden kolunu, isminizi söylemesini, onunla beraber içmeyi, gülmesini, yemek yemesini, beraber film izlemeyi, mesajlarını, webcam açmasını, sarhoş olmasını ve bunun gibi birşeyler..

    çok sonra anlarsınız ki, siz aslında onu değil sevilecek birini özlemişsinizdir, sevilmeyi özlemişsinizdir. ...

  • 1- 200 değil 20 milyona restore edilmiştir.
    2- ailesi için değil, kültür sanat faaliyetleri kapsamında kullanılacaktır ve bu durum da açıklanmıştır. biraz edep.

    edit: düzeltme.

  • uzun zamandır yazmıyordum sözlükte ama artık dayanamayacağım.

    bu sıçtımın yerinde halkı düşünen hümanistler niye sadece suriye ordusu ilerlediğinde ortaya çıkıyor lan?

    şii diye adamın kalbini çıkarıp yiyenler onlar; öldürdüğü oğlunun cesedi başında annesini arayıp dalga geçenler, şii olduğundan tehdit edenler onlar; hatta alevi yerleşimi diye lazkiye'de onlarca sivili teker teker öldüren onlar, ama bizdeki mezhepçilik kimsede yokmuş. naptı olm bu insanlar? cehennem topuyla adam öldürenlerin ardından lokum mu dağıttı?

    bu davarlar sözlükte de, kampüste de, sokakta da aynı. güçsüzken temel insan haklarına sığınıp, güçlü olduğunu hissettiği an yaşama hakkınızı bile alabileceğini düşünür. yıllardır hiç değişmez.

  • para yerine patates ve muz yapraklarının kullanıldığı adalardır. erkeklerin bu toplumdaki en önemli görevlerinden biri, kendi karısı ve çocukları için değil, fakat kız kardeşi ve evli kız çocukları için patates yetiştirmektir. bu patatesler, erkeğin gücü ve nüfuzunu simgelemek dışında, süs eşyaları, fındık-fıstık, tavuk, domuz, çanak-çömlek gibi malları almak için de kullanılırlar. bu yüzden toplandıktan hemen sonra tüketilmezler, çünkü yenene ya da çürüyene kadar depoda duran patatesler sahibinin toplumdaki yerini belirler.

    ayrıca kız kardeşine ve evli kız çocuklarına patates veren erkek, verdiği hediye aracılığıyla onları kendisine borçlu kılar. bu borcu ödemek için kadınların yapması gereken ise, ailelerinden biri öldüğü zaman düzenlenen cenaze töreninde, törene katılan ve yardımcı olanlara muz yaprağından yapılmış etekler vermektir. muz yapraklarının kullanım değeri olmasa da, sembolik olarak soyun ölümsüzlüğünü temsil ettikleri için önemlidirler.