hesabın var mı? giriş yap

  • :) öncelikle inanılmaz erkek modeli genellikle boğa burcundan çıkar... geniş, rahat, umursamaz bir hayat sürdüklerine inanılsa da aslında çok ayrıntıcıdırlar, ince düşünürler ve duyarlıdırlar. gülmeyi severler, güldürmeyi de severler. yardım etmeyi severler ancak kendilerine yardım edilmesinden nefret ederler. her şeyi kendileri yapmalıdırlar, sorunlarını ise tek başına çözerler. sorumluluklarını çok iyi bilirler. inatçılıkta üstlerine yoktur, sabit fikirlidirler, sevdikleri insanlar için yapmayacakları şey yoktur gibi, aksi durumda yani sevmedikleri insanları alt etmek için de yapmayacakları şey yok gibidir, hediye vermeyi severler, yemek yemeği çok severler, kolay aşık olurlar, aşkı adına yaraşırlılıkla yaşarlar ancak en ufak bir kırgınlıkta, kızgınlıkta ya da yolunda gitmeyen olayda çok kolay da vazgeçebilirler. müthiş azimlidirler. çalışmayı severler en önemlisi mutlaka sevdikleri bir işle meşgul olur ya da meşgul oldukları işi severler.
    burç geyiği kitaplarına göre en iyi başak, oğlak ve boğa burcu insanları ile iyi anlaşılar...
    güzel bir renktirler hayatın içinde...
    niye benim hiç boğa burcu bir sevgilim olamadı bu güne kadar beee dedirten türde insanlardır...

  • buna ilk kez sahit oldugumda 18 yasindaydim sanirim. yaz tatilinde en yakin arkadasimin evinde misafirdim. bir sebepten dolayi arkadasima pantolon alinmasi gerekti; annesi bizi bir alisveris merkezine goturdu. ilk girdigimiz dukkanda birkac pantolon denendi, iki tanesi begenildi; uzerlerine gomlek secildi ve annesi tamam diyip odedi. ben olayin sokunu birkac gun atamadim; yalniz kaldigimizda dayanamayip arkadasima fiyata neden bakmiyorsunuz ya kaziklansaniz, baska yerde daha ucuz olsa gibi seyler sordum. "begendikten sonra cok zaman harcamaya gerek yoktu" dedi. ben de kendisine birkac yumruk ve tekmeyle cevap verip zenginligiyle dalga gectim. ergen aklimla yapacak baska birsey bulamamistim sanirim.

    ısin garibi, arkadasimin ailesinin cok zengin oldugunu biliyordum. ornegin; dev bir evleri vardi, annesi jeep cherokee, babasi s500 suruyor, babasinin soforu de var vs... ama bunlarin hic birisi 2 pantolonun fiyatina bakilmadan alinmasi kadar etkili olmadi zenginligin ne oldugunu anlamamda.

    simdi yas 30'u gecti; kazancim fazlasiyla iyi ama fiyata bakmadan koladan fazlasini soylemedim. biradan oteye gecebilecegimi de sanmiyorum.

    edit: bu arkadasimla yasadigimiz simdi aklima gelen baska bir mevzu: bu olaydan 1-2 yil sonra akmerkez'deki vakko'ya gittik; elemana gomlek veya tshirt alinacak. (zuppe degildir ama herif simdi bile alisveris canavari) bende de hayatimda ilk kez vakko'ya girmenin tedirginligi var. mal gibi duruyor olmamak icin tezgahtar abiye (vakko'daki abi/ablalara tezgahtar denmedigine eminim ama ne denir gercekten bilmiyorum) birsey sordum. adam bana cevap verip sonunda beyefendi diye hitap etti. 19/20 yasindaydim ve hayatimda ilk kez bir insan ciddi ciddi ve tum kibarligiyla bana beyefendi demisti. arkadasima donup "bana beyefendi dedi" diyecek oldum ama nutkum tutulmustu bile.

  • moleküler biyoloji ve genetik mezunuyum, bir de üzerine yüksek lisansım var. vakti zamanında staj yaptığım özel bir tanı laboratuvarına bir kadın gelmişti. hamile; amniyosentez yapılmıştı ve bebeği için duchenne muscular dystrophy(dmd) baktık. kadının hali hazırda dmd hastası bir çocuğu vardı. 20 yaşını görmeden ölmeye mahkum, engelli bir genç.
    taşıdığı bebek de dmd hastası olacak. o da yirmisini görmeden ölecek. fiziksel aktivitelerinin çoğundan mahrum, öleceğini bile bile 20 yıl yaşayacak.
    çünkü annesi o bebeği aldırmamak için direniyordu.
    şimdi sorarım burada yaşama hakkı diye çığlıklar atan, rampa yapalım diye saçmalayan insanlara böyle korkunç hastalıklardan muzdarip çocukları bir rampa kurtarır mı? bu çocukların ölecekleri günü bilmelerinin verdiği ancak hayal edebileceğimiz endişesini, mutsuzluğunu, acısını hafifletir mi sunacağınız çözümler?
    elbetteki yürüme, görme gibi bedensel küçük kayıplar elbirliğiyle giderilebilir yada hepimiz downlı bir çocuğa bir şekilde bakabiliriz. ama kalıtsal olan ve ciddi bedensel engellere sebep, ölümcül hastalıklar söz konusuysa milyon kez düşünmeniz lazım. ama düşünmeniz gereken şey rampa yapmak değil küçücük bedenleriyle o ağır mı ağır yükleri sırtlanan minicik çocukların ruh halleri, akıl sağlıkları.
    eğer kazanıyorsanız gidin taşıyıcılığınıza baktırın arkadaş,annesi babası bile olsanız bir insanın hayatını başlamadan karartmaya hakkınız yok...

  • --- spoiler ---

    günün birinde üzüntün geçince (üzüntüler günün birinde mutlaka geçer), beni tanımış olduğuna sevineceksin. hep dostum kalacaksın benim. benimle gülmek isteyeceksin. bazen, aklına esip pencereni açacaksın...dostların senin gökyüzüne bakıp güldüğünü görünce hayretler içinde kalacaklar. o zaman sen de onlara, yıldızlar beni hep güldürür, diyeceksin. aklını kaçırdığını sanacaklar. ben de sana iyi bir oyun oynamış olacağım...

    --- spoiler ---

  • bir film eleştiri sitesindeki şu yoruma çok güldüm:

    "leonardo dicaprio'dan kendi yaşındaki kadınlardan hoşlanıyormuş gibi yaptığı rolü ile oscarlık performans."

    bilmeyenler için: leo'nun 25 yaşına ulaşan kız arkadaşlarından ayrılma grafiği*
    görsel

  • sözlükte çok popüler, entryleri sevilen bir üçüncü nesilim ama gene de diğer sözlük hesabımdan entrylerime şukela verme alışkanlığından bir türlü kurtulamadım. hatta üç kez de yaran entrylere fake nikimle girip kendi entrylerimi yazdım. bu da kleptomaninin bir türü sanırım.

    içinizden biri / içerenköy / 22