ekşi sözlük kullanıcılarıyla mesajlaşmak ve yazdıkları entry'leri
takip etmek için giriş yapmalısın.
hesabın var mı? giriş yap
computer'ı türkçeye bilgisayar olarak geçiren tip
-
(bkz: aydın köksal)
eti negro
-
eti negro kırmızı çizgimizdir. politik doğruculara kurban edeceğimiz en son şeydir.
danla bilic'in 2 bin 375 tl'lik sweatshirt giymesi
-
giydigi sweatshirt icin bile baslik acip sonra da keriz parasi yiyor diyorsunuz.
neden evlenmiyorsun sorusuna alternatif cevaplar
-
"herkes 'birini' bulur ama önemli olan 'birbirini' bulmak." dücane cündioğlu
....
şaka şaka... sırf tipsizlikten...
imamoğlu'nun karakteri de değişmeye başladı
-
sabah ‘gezetesi’nden sonrasını okumaya gerek görmediğim teoridir.
elif aybüke koçak
-
--- spoiler ---
proje ilk önüme geldiğimde
--- spoiler ---
01:25
voink voink.
türkçe çok güzel gelsene.
bir de mutluymuş. acaba mutsuz hali nasıl?
topluca kırmızıda geçmenin proleter sevinci
-
kırmızı ışığı iplemeyecek sayıya ulaşan yayaların birden topluca bilinçlenip "arabalara 5 dakika yeşil, bizlere ise 30 saniye!" anlayışına karşı uyandırdıkları üst esemelerinin hoş bir getirisi.
şimdi arabalar biraz kapitalist patronları simgeliyorlar burda,
yayalar olarak biz de proleterya gibiyiz bir nevi. bu noktada kimin ne kadar zengin olduğu sorun oluşturmuyor. karşıdan karşıya louis vuitton almaya geçiyor olsanız da fark etmez.
kırmızı ışık da bize yapılan haksızlık, sorumsuzluk. 80-90 kişi beraber karşıdan karşıya geçiş de devrim gibi bir şey oluyor haliyle. alttan başlayan bir devrim gibi ama. bolşevik usulü değil yani.
böyle şapşal bir sevinç yaratıyor bu olay benim ruhumda. özellikle karşı taraf da kalabalıksa ve simultane olarak karşıya geçiyorsak komşu bir ülkede de sosyalist bir ayaklanma olmuş havasına kapılıp sevincimi 3'e 5'e katlıyorum. ara sıra karşıdan geçenlere "selamlar olsun yoldaş" dermişçesine şöyle bir gülümseyerek bakıyorum.
16-17 yaşındayken hiç komunist bir dönemim olmadı. içimde ukte kalmış olacak. keşke yaşıtlarımın çoğu gibi şöyle bir 6 ay filan komunist olsaydım da sistemimden çıksaymış. kabakulak gibi, erkenden geçirmek lazım o evreyi. büyüyünce daha zor oluyormuş bak.
yıllar geçse de akıldan çıkmayan ders terimleri
-
yazıldı mı bilmiyorum ama:
anadolu'nun kapıları türklere ardına kadar açılmıştır.
(bkz: malazgirt savaşı)
yine mi güzeliz yine mi çiçek yeter mk
-
sevgili hanım kızlarımız artık yetmedi mi? elinizde rakı kadehleriyle poz verip altına "yine mi güzeliz yine mi çiçek" yazmalar yetmedi mi he evet yine güzelsiniz tamam evet yine çiçek hep aynı mk işte yine mi rakı aaa hayret doğrusu yine mi kavun yok efendim inanmıyorum yine mi sen? yeter mk yine mi kalitesizlik yine mi sığ beyin...
çocuklarla girilen komik diyaloglar
-
oyuncak tavşanının boncuk gözlerini ısırıp kopartmış, yutup yutmadığını anlamaya çalışıyorum:
- ılgın nerede bu tavşancığın gözleri?
- ben onları ısırıp koparttım!
- ama yutmadın, di mi?
- (eyvah yakalandık bakışı) yere attım.
- eğer yuttuysan altını değiştirirken kakanda görürüm biliyorsun değil mi?
bu yeni bilgiyle ufku iki katına çıkan kızım birkaç dakika sonra yanıma geliyor ve:
- baba ben artık kakamı tuvalette kendi başıma yapmak istiyorum. sen gelme. ben yaparım.