hesabın var mı? giriş yap

  • şu endeksin doğruluğunu ülke dışına çıkıp özgürlüklerle içli dışlı olmadan anlayamıyorsun.

    bir lgbt birey "lan yine de yaşanıyor burada" diye debelenirken bir gidiyor ispanya'ya sıradan biri olduğunu fark ediyor.

    türkiye'nin çok sosyal olduğunu düşünen kişi bir gidiyor porto riko'ya dünyanın farklı döndüğünü görüyor.

    türkiye o kadar da kötü değil kadın bir gidiyor kanada'ya erkekten hiçbir farkı olmadığını görüyor.

    övmeyin anam. listenin olabilecek en doğru yerindeyiz.

  • bestseller hawking kafa karıştırmış.

    zamanda yolculuk büyük ölçüde duygusal bir kullanım. bir kere ortada yol cinsinden bir uzaysallık bulunmuyor. zaman, uzayla bütünleşik bir kavram. evet, nispeten iyi tanımlanmış, somut bir uzaya kaynamış zayıf ve hatta ölü bir kavramsallık —zihnimizin bir özelliği.

    bizim mevcut dünya algımız, bilim yapmaya (en azından bilim yapmanın amacına) uygun olmayan birtakım evrimsel avantajlar içerir. bunların en göz önünde olanı, nedenselliktir. biz nedenselliği, direkt zihnimizin bir özelliği olarak görebiliriz (evet, fiziksel dünyanın değil, zihnimizin bir özelliği). önce bazı koşullar tanımlarız; sonra da bu koşullar geçerliyken bir olayın ikinci bir olaya neden olduğuna inanırız. bu kısmi nedensellik tanımı şimdilik bize yeter.

    tanımlı şartlarda, yani elimizdeki bilimde, gelecekten gelen bir ziyaretçi figürü, nostaljik bir kuyruk acısına dayalı fantastik bir kurgudan ibarettir.

    hatta biraz daha ilerleteyim: zamanda geri dönmek fiziksel olarak mümkün olsa bile, geri dönüşü yapan özne, bunun sonuçlarını "zaman yolculuğu" olarak yorumlamayacaktır. insan zihni ve insan bilimi bunun böyle olmasının sebebidir.

    muhtemelen hippocampusun entegre çalıştığı birkaç sinir sistemi mekanizması, zaman algısıyla oldukça yakından ilişkili. bu tip düşünce deneylerinin, mevcut evren algımıza dayalı komik ihmallerimizi ve bunlardan ileri gelen görünmez bariyerleri içermesini kuvvetle muhtemel görüyorum. muhtemelen bir elli yıl sonra hawking'in bu düşünce deneyine bir tarafımızla güleceğiz.

  • suudi arabistan'da din adamlarının verdiği yaran bir fetva.

    şu an üzülüp yerime oturdum, az sonra yola çıkacaktım :(

    dünyayı mars'a mı taşısak lan müslümanlar da burada kalsın.

    kesin kıbleyi bulamayız diye çıkmıştır yasak.

  • bellek ve şablonlarla ilgili bir süreç olduğunu düşündürüyor. hakkında detaylı bilgiye sahip olmadığımız konularda bellek boşlukları dolduruyor; ama elbette genel kanılarla ve yüzeysel bilgilerle dolduruyor. mesela ressamların o tarihlerde yaşamış olduğu fikri bütün ressamlara yapıştırılmış gibi; mevcut şablona, mevcut şemaya uydurulmuş gibi.

    oysa ki picasso fotoğraf çekinmeyi çok seven, hatta her anını kaydetmeye çalışan, çılgın pozlar veren biri. eldeki veriler başlık sahibinin söylediği gibi değil; picasso o tarihlerde yaşamış bir ressam görüntüsünde değil kesinlikle. çünkü bir çok fotoğrafı var :)

    ama bellek yamulmuş ve eksik bilgiyi şablonlarla tamamlayarak hata veriyor. gerçek bilgiyle karşılaştığında kafa kaşındırıyor.