hesabın var mı? giriş yap

  • ...

    orhan pamuk nobel edebiyat ödülünü aldı, çünkü ben onun yüzünden idare hukuku finaline giremedim. boz koridorları, şahsiyetsiz sınıfları, tuğla gibi kitapları, takım elbiseli gestapo hocalarıyla, tecrübe etmesi azaptan farksız bir okulun, sınıf atlamam açısından hayati önemdeki sınavını, "kara kitap" yüzünden kaçırdım. sıfır mübalağadır... unutmam hiç: küçük bir odada, küçük bir masa... masanın üzerinde idare hukuku kitabı, kitabın yanında fotokopi notlar, onların yanında da "kara kitap"... elim asıl kara kitaba değil, diğer "kara kitap'a gitti. kitabı açtım ve sabah kuşlar cıvıldayıp perdelerden gün sızarken, ben de huşu içinde sızdım. şimdi dönüp baktığımda hayata dair bir nevi tercihte bulunduğumu görüyorum. zira o günden sonra, hukuk fakültesi'ne bir daha doğru düzgün uğramadım. şunu da söylemek mümkün: şimdi lise mezunu bir romancıysam, bir sebebi de orhan pamuk belki... ve işte o yüzden ben, orhan pamuk'un nobel edebiyat ödülü'nü neden aldığını iyi biliyorum.

    ...

    murat uyurkulak

  • bence dolar, zarar, kredi falan hikaye. malum şahıs bu ülkeden nefret ediyor. midesi bulanıyor. tek sevdiği içinden geldiği arap milliyetçiliği. vatanı son taşınmazına kadar arap ülkelerine peşkeş çekmek için elinden geleni yapıyor. çünklü iğreniyor türkiye isminden, türk isminden. arap kardeşleri için her şeyi yapar.

  • biz kimiz ki adamı linç ediyoruz? bence bir sanatçı olarak daha iyi bir gelecek için her yolu deniyor adam. ben saygı duyuyorum. yalakalık yapmaya ihtiyacı yok ki. paraya da ihtiyacı yok. dünya kucak açmış. bugün istese japonya vatandaşlık veriyor. o ise burada bir uğraş veriyor. yaptığı sanat deseniz çok üst seviyelerde. hem bu ülkenin kültürüyle, hem de dünyanın acılarıyla yoğurduğu eserler ortaya koyuyor. burada onu eleştirenler youtube’u açıp bir iki söyleşisini izlesin. kurduğu cümlelerle bizi beşle çarpıp ona böler.

  • son zamanlarda mısralarını dizelerini istemsizce dilime şarkı yaptığım şair

    --bir gün seni unutmak zorunda kalırsam aşkımın küçüklüğüne değil çaresizliğimin büyüklüğüne inan--

    ne zaman okudum ne zaman ezberledim bilmiyorum ama yüzeye çıkıp dolanıyor dilime şiirleri.

    --nasıl iş bu her yanına çiçek yağmış erik ağacının,
    ışık içinde yüzüyor.
    neresinden baksan gözlerin kamaşır.

    oysa ben;
    akşam olmuşum
    yapraklarım dökülüyor usul usul
    adım sonbahar

  • çok sevmem, tutarsız bulurum, mantıksız bulurum, hatalı bulurum, ancak konu eğer buysa, nursultan nazarbayev'dir.

    "biz islamı resmi din olarak kabul ediyoruz ve bundan gurur duyuyoruz. fakat müslümanlığımızı konu ederek bir yerlere gelemeyiz. diğer müslüman devletlere ve islami yaşama biçimlerine saygımız sonsuz, fakat biz arap değiliz. biz göçebe ve türki bir halkız, araplar gibi kızlarımızı, dini, kültürel ve toplumsal baskılarla kapatıp, bunu müslüman devlet imajı olarak kullanamayız. onları çarşaflara bürüyerek eve hapsetmek bizim yolumuz değildir. tekrarlıyorum, herkese saygımız sonsuz fakat giyim kuşam insanların kendi özelindedir. biz kazağız, halkımız göçebe hayatı süresince, at üzerinde bu günlere kadar kadın-erkek ayrımı yapmadan geldi. kadınlarımız, erlerinin yanında veya ardında değil, aksine önünde yürürdü.
    islam öncesi dönemlerde, kadınlarımız nasıl isterlerse öyle giyinirlerdi, ve toplumu rahatsız etmek gibi bir amaçları hiç olmadı. bu gün ise bir sorun olması, bizim halkımız için mümkün değil. müslüman ve sünni bir halk olmamız, insanların hayatlarına karışmamız için sebep değildir."

    http://www.youtube.com/watch?v=utxsupzuyjq