ekşi sözlük kullanıcılarıyla mesajlaşmak ve yazdıkları entry'leri
takip etmek için giriş yapmalısın.
hesabın var mı? giriş yap
burn after reading
erkek olmanın en zor yanı
-
yalnızlık
eğer bir erkekseniz yalnızsınızdır. derdinizi anlatacağınız kimse yoktur. eğer şu an varsa anlatmamanız gerektiğini daha öğrenmemişsinizdir. sevilmenin mutlaka bir koşulu vardır eğer koşulları tutturamazsanız sevilmezsiniz koşulları tuttursanız bile çevreniz için yaptığınız fedakarlıklar görülmez nankörlükle uğraşırsınız eğer nankörlüğü yüzlerseniz lafını yapmakla suçlanırsınız.
ve her sabah uyanıp bütün hepsini yeniden yaparsınız çünkü siz bir erkeksiniz
yalnızsınız ama tek değilsiniz
üstünde coca-cola yazan bomba
periko
-
kenan ın karı sıdır.
annecim biz kürdüz ama okulda türkçe konuşuluyor
-
"çünkü türkiye'de yaşıyoruz evladım." şeklinde cevaba kavuşacak çocuk cümlesi.
tinercilerle yaşanan diyaloglar
-
hasta hissettiğim için bugün ofisten erken çıktım, ortaklar caddesi'nden mecidiyeköy'e yürüyorum bir iki saat önce... carrefour'u biraz geçince karşıma 16-17 yaşlarında tinerci bir çocuk çıktı.
t: allahına kurban olayım abla, bir dur, bir dinle.
r: dinliyorum kardeşim, anlat.
t: allah benim belamı versin, seni rahatsız ediyom ama yalan söylüyosam şurda can vereyim kardeşime bez almam lazım.
r: anladım, yemin etmen gerekmiyor ama bez alacak kadar param yok (gerçekten de param yok, birkaç lira bozuk para var cebimde).
t: abla sen şimdi diyon ki bu kesin başka bir bok alacak ama bez alacağım abla, allah çarpar, yemin ettim bak.
r: güzel kardeşim, ben sana para verdikten sonra ne alırsan alırsın, o senin bileceğin iş ama inanıyorum ben sana. sorun şu ki cebimde para yok, bozukluklar var, 2 lirası dolmuş için bana lazım, 1 lirasını da sana vereyim.
t: allah razı olsun abla.
şimdi buraya kadar olan kısmı standart para isteyen-para veren muhabbetiydi ama buradan sonrası asıl beni düşündüren. çünkü konuşmaya başlayana kadar ben vicdanı sömürülecek bir yabancıydım, karşımdaki çocukla insan gibi konuşunca bacı oldum bir anda ve hemen erkek koruma kalkanları açıldı.
t: bu arada elbisenin düğmesi açılmış abla, ilikle onu istersen.
r: biliyorum, düğme açılmadı, elbisenin dekoltesi o.
t: abla, it var, kopuk var. iyi insansın sen, rahatsız ederler üzülürüm. gerçi ben görürsem seni rahatsız ettiklerini takarım pıçağı abla.
r: beni rahatsız edemezler, sen merak etme. ben kendimi savunurum.
t: abla küçücük kadınsın, nasıl savunacan kendini?
r: bir bu kadar da yerin altında var, merak etme kardeşim. rahatsız edenin ağzına sıçarım ben.
t: feminist misin sen abla saçlar falan kısa?
r: feministim.
t: erkeklerden nefret mi ediyon?
r: yoo, ne alaka?
t: ama saygı da duymuyon di mi?
r: bana saygı duyanlarına saygı duyuyorum, saygı duymayanlarına saygı duymuyorum.
t: ben sana saygı duyuyom abla.
r: ben de sana saygı duyuyorum kardeşim.
t: harbi mi?
r: harbi.
t: ben bez almıycam, paranı geri vereyim mi?
r: yok, sende kalsın ama dikkat et kendine...
t: sağol abla, allaha emanet. eğer biri rahatsız eder de ağzına sıçamazsan haber ver, deşeriz cigerini.
video açılmadan önce çıkan anket
-
bu anketlere verdiğim cevapları toplarsak ben şu an 0-12 yaş arası, ped kullanan, erkek bir hemşireyim.
taksim'den avcılar'a 3 saatte gidilen dönem
-
allah razı olsun kadir abi diyenlerin inşallah bir yakınları avcılar taksim arasını ambulans ile gitmeye mecbur kalmaz zira o yol halen 3 saat.
tarihteki muazzam ayarlar
-
vakt-i zamaninda, bill gates'in comdex fuarlarinin birindeki sacma yorumlarina general motors'un verdigi yanit da esasli ayarlardandir. söyleki:
bill gates:
"eger gm bilgisayar endüstrisinin gösterdigi atilimi gerceklestirebilseydi, bugün 25$'lik arabalarla yolculuk ederdik. 1000 mil'lik yolu da 1 galon benzinle alirdik"
gm'in basin aciklamasi:
" eger teknolojimizi microsoft gibi gelistirmis olsaydik, araclarimiz özellikleri asagidaki gibi olurdu:
1. her ne sebepten olursa olsun araba günde iki kez cökerdi. (orjinal kaynakta cökmek fiili icin crash fiilinin kullanilmasi ayari daha da renklendiriyor tabi)
2.yollar her yeniden asfaltlandiginda yeni bir araba almaniz gerekirdi.
3. arabaniz otoyolda durduk yere bozuldugunda yolun kenarina cekmeniz, tüm pencereleri kapatmaniz*, motoru tekrar calistirmaniz ve pencereleri tekrar acmaniz gerekirdi.
4. sola dönmek gibi basit bir manevra yaptiginizda araciniz duracak ve tekrar calistirilmayi reddedecekti. bu durumda motoru tekrar yerlestirmeniz gerekecekti.
5. macintosh günes enerjisiyle calisan, daha güvenilir, 5 kat hizli, 2 kat daha kolay kullanilabilir bir araba yapacakti. ama bu araba toplam karayollarinin sadece %5'inde kullanilabilecekti.
6. yag, isi vs. göstergelerinin yerini sadece "arabaniz gecersiz bir islem yürüttü ve kapatilacak" uyari lambasi alacakti.
7. hava yastigi acilmadan önce "emin misiniz?" diye soracakti.
8. genellikle arabaniz sizi durduk yere arabadan disari atacak ve ayni anda kapi kolunu tutup, anahtari cevirip, radyo antenini bükene kadar da tekrar iceri almayacakti *
9. her yeni bir araba modeli üretilisinde sürücülerin araba kullanmayi tekrar ögrenmesi gerekecekti, cünkü tüm kontrollleri bastan asagi degismis olacakti.
10. aa tabi son olarak... motoru durdurmak icin "baslat" dügmesine basmaniz gerekecekti * "
edit: bu noktada bir gercegi ifade etmek lazım efenim. internet'te bircok site ve blog tarafindan, bu açıklama ve ayarlaşma silsilesinin yalan oldugu ifade ediliyor. basit bir şakanın hikayeye dönüştürülüp microsoft ve general motors'a (evet volkswagen degil, gm. düzeltildi) ithaf edilmesi gibi bir durum var gibi.
entry başucu eserlerimde birinci sıraya yerleştigi icin vicdanen böyle bir aciklama yapmayı uygun gördüm *. olayı ciddiye almayıp gülüp geçelim, ms ve gm patronlarının işi gücü bırakıp mahalle karıları gibi birbirlerine laf yetiştirmeyebileceklerini aklımızdan çıkarmayalım.
bir gece ansızın 81 düzce 80 düzce 79 düzce
-
son günlerdeki olaylardan sonra gerçekleşmesinden korktuğum slogan.
farkındalığı yüksek olan bireylerin yalnızlaşması
-
bu ikisi arasında kesinlikle doğru orantı vardır. farkındalığınız ne kadar artarsa o kadar yalnızlaşıyor ve kafa dengi insan bulmakta zorlanıyorsunuz. etrafınızdaki insanların yaptığı çoğu şey boş ve anlamsız gelmeye başlıyor. hatta dönüp geçmişinize baktığınız zaman kendinizin de ne kadar boş birisi olduğunuz yüzünüze tokat gibi çarpıyor ve zamanında ben de dışarıdan böyle mi gözüküyordum diye kendinizle ufak bir çatışma yaşıyorsunuz.
fakat bu durumun en güzel yanı ise bu durumun farkına varmış olmanız. işte tam bu farkındalık noktası sizin yalnızlığınızın kesiştiği nokta oluyor. bundan sonra hayatınıza alacağınız insanları adeta bir elekten geçirir gibi sorgulamaya başlıyorsunuz.
sizi mutlu ve mutsuz eden şeyleri daha net ayırt edebiliyor, hangi tarzda insanların size iyi hissettireceğinin ayrımını daha iyi yapabiliyorsunuz.
insanın kendisine yapabileceği en iyi şeylerden birisi budur. farkındalığınız arttıkça kendinizi daha iyi tanıyor ve aslında etrafınızdaki insanlarla çok yüzeysel ve saçma ilişkiler kurduğunuzun farkına varıp kendinizin kıymetini daha iyi biliyorsunuz. bu durum da beraberinde güçlü olmayı getiriyor.
çünkü sahte ilişkiler yerine kaliteli ve bilinçli bir yalnızlık her zaman daha iyidir.
yurt dışından internet alışverişlerine kdv gelmesi
-
artık, şu vergilere birinin dur demesi gerektiğini gösteren, son kazık.
hakikaten chp filan ne yapıyor? tüketici dernekleri ne yapıyor? bilen anlatsın yahu.
bu kadar olmaz ki. gümrük girişi 100 bin tl olan bir otomobilin, satış fiyatı 312 bin tl. dünyanın neresinde böyle bir zulüm var, anlamıyorum. niye herkes söylenip duruyor ama hiçbir şey yapmıyor.