hesabın var mı? giriş yap

  • hiçbir şey yapmadan öylece oturuyordum. neden sonra böyle bi istek doğdu içimde. bikaç defa dedim de. sonraysa schwarzkopf dururken niye deschamps diyim ki dedim ve schwarzkopf'a geçiş yaptım. uzun süredir bu kadar mutlu olduğumu hatırlamıyorum.

  • facebook'un, twitter'ın falan türkiye'deki kullanıcı verilerini türkiye'de tutmak gibi bir çaba içine gireceğini zannetmiyorum. bant genişlikleri %95 azaltılırsa zaten bizim de artık onlara girebileceğimizi sanmıyorum. sosyal medyanın sonuna geliyoruz galiba ülkecek.

    gelen mesajlara göre biraz daha açıklama:

    - verileri türkiye'de tutmak demek, türkiye'de bir veri merkezi kurulması demek. bunun güvenliği, standartları, geliştirmeleri vs. zaten aylar sürecek bir süreç. üstelik herhangi bir sosyal ağ şirketi bunu kabul ederse; hemen her ülke bunu istemeye başlar. dayanak olarak da "türkiye istedi, yaptınız" derler. kimse böyle bir topa girmez. hele hele tek kanunla, sunucularına ve verilerine el konubilecek bir ülkeye değil veri merkezi, internet kafe açmaz bu adamlar.

    - türkiye temsilcisi maddesi başta masum görünüyor ama değil. yasal bir temsilci olacak. yani 72 saatte "bu hesabı sil" dediğinde silmeli, yoksa para cezası almayı kabul edecekler. reklam gelirlerini düşününce buna yanaşabilirler de, yanaşmayabilirler de.

    - %95 konusu da resmen: engelleyemiyorum, kullanılamayacak hale getireyim maddesi.

    sonuç olarak; bu kanunun geçmesi demek sosyal medyayı yok etmek demek. çünkü onların kabul etmeyeceğine emin olunan maddeler konmuş ve kullanılmayacak hale getirecek yaptırımlar var.

  • brian may ile athena'nın şeysini bir tutan dürrükleri gösteren haber.

    edit: hala görgüsüzlük diyen var ulan. adam dünya müzik tarihinin sayılı efsanelerinden.

    memleketten manda yoğurdu, acur turşusu getirir gibi kargoya vermesini mi bekliyorsunuz o nadide gitarı?

    ya da yolculuk boyunca koca aleti kucağında taşımasını mı?

    yahut dünya serveti varken ekonomik bilet alayım de iki bileti ucuza getireyim demesini mi?

  • eğer cüzdanınız, çantanız, vs. çalınır da polise giderseniz, resmi işlem yapılmasını sağlamak için yapmanız gereken şey. keza polis, param çalındı dediğinizde seri numarası var mı diye size soracaktır. zaten para öyle sık el değiştiren bir şey olmadığı için herkes devamlı cebindeki paranın seri numarasını bilir. hem de ezbere.

  • ilk yurtdışı aynı zamanda amerika uçuşumun aktarması için schipolden bindiğim uçakta yerime yerleşirken tanımadığım birinin (ingilizce) ben ön tarafta oturuyorum, siz arkadaşımın yanındasınız, yer değiştirmek ister misiniz ?" demesi. benim kabul edip eşyalarımı toplayıp yeni yerime tam gitmişken başka bir kişinin "ben üst katta first class tayım (747 di herhalde uçak), arkadaşımla beraber uçmak istiyorum, servisi iyidir, yer değişmek ister misiniz" demesi. sonrasında ilk atlantik uçuşumu kim bilir kaç bin dolarlık biletle uçulan bir koltukta havyar ve ıstakoz eşliğinde gerçeleştirmem. yaşasın arkadaşı bol insanlar !

  • "prensiplerine bağlı kalmayı, mutluluğa yeğleyenler, kendilerini şartladıkları koşullar dışında mutlu olmayı da reddederler. eğer kazara mutlu olurlarsa, elleri ayakları dolanır, mutsuzluktan mahrum kaldıkları için mutsuz olurlar."