hesabın var mı? giriş yap

  • zamanın ötesinden gelen edit: arkadaşlar ilk entry uçmuş ilgili kaza şudur: kaza
    motorcunun haklı tavırları, masrafımı karşıla git saçmalıkları irrite edebilir...

    motorların trafik kuralları farklı mı bilmiyorum ama sağdan araç geçilmez. bu durumda motor suçlu oluyor.

    edit:
    kanun numarası: 2918 (karayolları trafik kanunu)
    madde 54/3
    geçme, geçilecek aracın solundaki şeritten yapılır. geçilecek aracın sürücüsü ses ve ışık cihazları ile uyarılarak, geçerken kullanılan şeritte güvenli mesafe gidildikten sonra işaret verilip izlenecek şeride girmekle tamamlanır.
    araçların sağından veya banketlerden yararlanmak suretiyle geçmek yasaktır.
    ancak, herhangi bir araç, başka bir yola, karayoluna bitişik bir mülke girmek veya sola yanaşıp durmak için bu niyetini sola dönüş işareti ile belirtmiş ise bunların sağındaki şeritten geçilebilir.

    motorun herhangi bir özel mülke girme veya durma gibi bir derdi olmadığı için suçludur ve polis suser'in dediği de yanlıştır. işine daha fazla saygı duyup öğrenmesi dileği ile.

  • hazırlık maçında kendini yere attığı için eleştiriliyor. e olm, adı üzerinde işte, hazırlık maçı. hazırlanmadan, ligde nasıl atacak kendisini? ayıp ediyorsunuz..

  • aman zaten zararlı, içmeyiverin diyenler için şimdiden gelsin: allah sizin de belanızı versin!

    insanların iki gram keyfi vardı, o da kalmadı.

  • aptallarin en buyuk ozelligi aptalliklari sayesinde dikkatleri uzerine cekip kendi kendilerini ele vermeleridir. bu gereksizin balonunun bu kadar cabuk sonmesi sevindirdi. bakalim altindan neler cikacak daha.

  • el kitabini yapmislar bunun. bugun goz attim biraz. tam o sirada yengem.
    " su biyiklarimi alsana, hos tuy muy bisey kalmicak yakinda ama..."
    dedi.
    " olsun daha gur cikcak saclarin, hem bak kedi kuyrugu gibi kalmis"
    dedim.
    " haftaya abinle birlikte kazitcaz saclarimizi..."
    dedi.

    bana bugun, yillik aglama kotami doldurtan tedavi sekli.

  • "en ufak detay benden soruluyor. sebze çorbasına koyulacak etin kuzu eti mi dana eti mi olacağından tutun, o gün hangi oyunu ne kadar oynaması gerektiğine kadar her şeyi hesaplıyorum." demiş bir röportajında.
    bu ünlüler de bi tuhaf oluyorlar çocuk sahibi olunca. dünya üzerindeki annelerin çok büyük bir çoğunluğu sizin bu bahsettiğiniz şeyleri fazlasıyla zaten yapıyorlar. bazıları yaparken farkına bile varmıyordur hatta. hayır anlamıyorum ki bu durumu büyütmek, abartmak neden? çocuğunun çorbasına kuzu eti mi dana eti mi konulacağına da biz karar vermeyelim bi zahmet yapıver yani.

  • arkadaş 2016 yılında sormuş.
    kütleyle alakalı olarak mermi ileriye gidecektir. mesela m4 tüfeğini düşünelim. 910 m/s çıkış hızına sahiptir. silahın ağırlığı 3.4 kg ve kurşun kütlesi 4 g'dır. astronotun uzay giysisinin kütlesi yaklaşık 124 kg diyelim ve astronot kütlesinin 70 kg olduğunu varsayalım. daha sonra silahın kütlesi, astronot ve uzay giysisi yaklaşık 197 kg olarak toplayalım. ateşleme anında tüfeğin 910 m/s çıkış hızını göz önüne aldığımızda; kurşun, 3.6 kg m/s'lik bir momentuma kavuşacaktır. astronot + tabancanın aynı momentuma sahip olması için kütle sebebiyle 18 mm/s'de hareket etmesi gerekmektedir. (4g * 910 m/s/197 kg), bu nedenle astronotun çok düşük bir hızı olacaktır. merminin kinetik enerjisi 1656 j, (4 g * (910 m/s) ^ 2/2) astronot ve tabancası 0,02 j kinetik enerjiye sahip olur, yani hemen hemen tüm kinetik enerjiyi kurşun üstlenmiş olacak. astronot da 3 dakikada 1 tur dönecek kadar yörüngesinden şaşar.

    edit : ek olarak oksijene takılan arkadaşlar olmuş. mermi dışarıdan bağımsız kapalı kutudur. oksijene ihtiyaç duymaz. aynı şekilde ateşleme iğnesi de yerçekimine ihtiyaç duymaz. yani silah ateşlenebilir. keşke imlaya takılacağınıza bilgi paylaşsanız. belli ki başlık karakter sınırına takılmış. silahın kendi başına ne işi varnış uzayda? astronotu o yüzden ilave ettim. aradaki kütle farkı açılsın diye.

  • - deney yapacağım baba. bana bir bardak su ve üç buz getirir misin?
    - tamam.
    - şimdi de beş tane bebe bisküvisi getir.
    - tamam.
    - bisküvileri ye.
    - ama tokum...
    - yemen gerekiyor çünkü bana kırıntı lazım.
    - elimle ufalasam?
    - olmaz. bana gerçek kırıntı lazım.
    - peki. (yiyorum) al bakalım kırıntıları.
    - şimdi deneyimizde önce suyun içine buzları koyuyoruz...
    - evet...
    - sonra da buzlu suyun içine kırıntıları döküyoruz.
    - peki...
    - şimdi de bekliyoruz.
    (birkaç dakika bekledikten sonra)
    - şimdi de suyun tadına bakıyoruz.
    - tamam...
    (sudan bir yudum alıyor, yüzünü buruşturuyor, büyük bir ciddiyetle yorumda bulunuyor)
    - iğrenç ve soğuk.