hesabın var mı? giriş yap

  • free jazz'de doğaçlamaların rolü, konumu ve statüsü bugüne kadar süregelen geleneklerden ayrı düşüyor; çoğunlukla, bir gruptaki bütün müzisyenler artık hem birlikte hem de her biri tek başlarına doğaçlıyor. toplu doğaçlamalardaki bu ilkesel yenilik (kendi deyimleriyle) bu yeni siyah-amerikan müziği'ni, eleştirmenlerin new orleans çoksesliliği diye adlandırdıkları oluşumla bir kez daha ilişkiye sokuyor.

    "müziğin birlikte ve özgürce çalınabildiği new orleans'ın o eski havasını yeniden canlandırmaya çalışıyoruz." diye açıklıyor albert ayler. dahası, birbirlerinin peşi sıra geldiklerinde kendilerini önceliklere katan ya da onlara karşı çıkan free jazz doğaçlamacıları, sırası gelenin uzatıp yaydığı aynı temalar yerine tıpkı yerkabuğu gibi çeşitli katmanlar, dokular, tabakalar halinde yankılanan temalardan oluşur. böylelikle yapıtın tamamı, bir bütün olarak yapısıyla biçiminin bireysel cümlelerin az çok tahmin edilebilir değişimlerden doğmasıyla bir doğaçlama haline gelir. çokmerkezli özgür toplu doğaçlamalar aslında new orleans cazı çoksesliliğinin yeniden hayata geçirilmesi pseudo-ütopyasından da fazlasını ifade etmektedir. yapısı özü nedeniyle muğlaktır, kışkırtıcı, tehlikeli ve şakacıdır. çoğu free jazz müzisyeni afro-amerikan müziği çalmak için akademik batı eğitimi almaya gerek olmadığını ispatlamıştır: (bkz: ornette coleman) (bkz: cecil taylor) (bkz: anthony braxton) (bkz: andrew hill) (bkz: don cherry) (bkz: albert ayler) çalgıların alışılmış kullanımlarının dışına çıkmaya yönelik yaygın eğilimin nedeni, batı normlarınca dayatılan icra sınırlarının ötesine geçme arayışıdır. eskiden bir kaza ya da istisna olarak görülenler artık yeni ses olanakları haline gelir: charlie parker'ın kayıtlarından birer hata olarak görüldükleri gerekçesiyle silinen üflemelilerin ıslıksı vızıldayışı, bugün bir bütünün ayrılmaz parçası olarak değer kazanıp kabul görmekte; bugüne dek sesin temizliğini bozan parazitler olarak nitelenip kaçınılan nefes sesleri artık başlı başına müzikal öğeler olarak kullanılmaktadır. ayler, seslerin artık notalardan daha önemli hale geldiğine dikkat çekerek, bu yüzden müzisyenin seslerin temiz ya da kirli olarak değerlendirilmesine aldırış etmemesi gerektiğini söyler. feryatlar, gürültüler, vurma sesleri, homurtular, gıcırtılar; müzik-dışı olarak görülen her türlü öğe doğaçlamanın bütünlüğünde kendine bir yer bulur.

    kaynaklar: mikan knizak/destroyed music (1963-1980) sf. 132-133, wikipedia, pbs jazz (2001)

  • - her şeyden önce materyalizmin dinamik, idealizmin kendi içinde donuk bir öğreti olduğunu belirtmek gerekir. her ne kadar kendi içinde gelişim gösteriyor gibi gözükse de platon döneminden kalma zırvaları tekrarlamaktan illeri gidememiştir. bu gerçeği bir diğer idealist olan whitehead ifade etmişti. gerçi çağımızda bu eleştiri biraz desteksiz kalıyor. "integral aqal" gibi uçuk teorilerde ilginç düşünceler yakalanabilir.

    - tarihte bilimin geliştiği yerde materyalizmin de geliştiğini görmek mümkündür. bilim durduğunda(mesela ortaçağda batı) materyalizmde zerre ilerleme göremezsiniz. buradan idealistlerin köstekçi, gelişmeye engel ve her şeyi bildiklerini sanan tayfadan olduklarını çıkarabiliriz. anaxagoras ayın taş olduğunu söylediğinde onu ölümle tehtid edip göçe zorlayanlar (yüce demokraside), atomcuların fikirlerinden nefret eden büyük deha platon (atom kavramı modern bilimim tekrarladığı bir şey oluverdiğini görebilmiş olsaydı keşke) hep aynı ülkenin imamlarıdır.

    - maddenin atomlardan oluştuğu fikrini ortaya atmış leukippos,demokritos gibi dehaların zamanlarında yazdıkları 300 kitabın herhangi bir ortalıkta yoktur! egemen görüşün bu eserlere saygı göstermemiş olması idealistlerin aynı zamanda korkak tavuk olduklarını gösterebilir ve işin ekonomik yapıyla bağlantısını açığa vurabilir. din-afyon meselesi.

    - insan kendi iradesini yadsayamaz. bir robot olduğum için böyle düşünüyorum dedikten sonra felsefede tartışma yapmanın bir anlamı olmaz. tanrı her şeyi biliyor ise benim de ne yapacağımı biliyordur. benim ne yapacagimi biliyorsa ben erk sahibi olamam! (yapan ben değilim o'dur çünkü) şayet eğer benim neler yapacagimi bilmiyor ise tanrının dışında kalan bir şey olacaktır. sonuç olarak her seyi bilen tanrı, erk sahibi insan fikri ile çelişmektedir. paradoks ancak tanrıdan ayrı hareket eden bir insan varsayılmadığında yani tanrıya denk insan fikriyle birlikte aşılabilir. bu fikir hoşa gitmediyse geriye her şeyi kapsayan bir varlık varsaymayan maddeci iddia kalır. idealizm kendi paradokslarını çözmeyerek işi duyguların üstüne yıkma eğilimindedir.

    işin esası materyalizm ve idealizm arasında pek fark yoktur. ikisi de düşüncenin kendi kendine yarattığı problemlerdendir. kavga eden iki güruh arasında taraf olmak ile görmek-anlamak arasındaki fark çok daha önemlidir. descartes'a bakan hem bir idealist, hem de bir materyalist görebilir fakat "descartes olmak" bir kelimenin sonuna -izm ekleyerek aktarılamaz.

  • az önce milliyet'te kendisi ile ilgili, beni şaşırtan bir habere rastladım:

    recep ivedik'in galasındaki izdihamdan şikayetçi olan bir bayan gazeteci, şahan gökbakar'a;

    "bir daha gala yapmamanızı rica ediyoruz" demiş.

    şahan gökbakar, buna karşılık;

    "sana özel bir gösterim yapacağım... ama film değil; sana başka bir şey göstereceğim. sana özel." yanıtını vermiş.

    sevgilisi merve sevi ve çevresindekiler de bu cevap sonrasında kahkaha atmışlar, zeka seviyeleri ile ters orantılı olarak.

    http://www.milliyet.com.tr/…8496/default.htm?ver=07

    ***

    söz konusu iğrenç cevap, aşağıdaki videoda mevcut. 1:50'den itibaren:
    http://www.habershow.com/…sil-keciye-benzetti-video (video linki için hegemonya'ya teşekkürler)

  • third person shooter ile yeni tanışmış bir jenerasyonun, tomb raider ilk çıktığı zaman lara croft'un apış arasını görebilmek için sağlı sollu manevralarla monitör başında saatlerini harcadığını bilirim. oyun değil insanlıktan çıkmışlardı...

  • atlas, oğlum 6 aylık, 4 aydır lösemi (kan kanseri ) teşhisiyle kayseri erciyes üniversitesi çocuk hastanesinde yatıyor. acil ilik nakline ihtiyacımız var.

    bağış yapmak çok kolay

    nereye, nasıl bağış yapacam diyenler için

    kızılay'a gidip ben kök hücresi bağışı yapmak istiyorum diyorsunuz, sizden 3 tüp kan alıyorlar (toplamda 20 ml), ön test yapıyorlar, çalışmaya uygunsa ayrıntılı bakıp sizi bankaya kayıt ediyorlar. eşleme olduğunda size haber verip ayrıntılı doku uyumuna bakıyorlar, uygunsa ilik nakli için sizden 30 dk lık basit bir iğne yardımıyla, ilik alıp nakil gerçekleşiyor. bu kadar.

    kızılay'a son 8 ayda 65000 bağış yapılmış ve 40 kişiye nakil için ilik bulunmuş, türkiye için çok iyi bir rakam.

    şuda kızılayın türkkök facebook sayfası,

    twitter şeysi #atlasicinilik

    hadi sözlük.