hesabın var mı? giriş yap

  • neden takılmasın amk? insanlar cidden delirdi bu salak yerde ya.
    herifin teki gelmiş milletin yazılarını çalıyo insanlar ne var ki abi takılıyo diyolar.

    cidden hastalıklı bi ortam.

    edit: ben bu entriyi yazmadan önce 5 6 kişi falan vardı burda ne var abi yaa hasta mısın asıl sen neden bunla uğraşıyosun işin mi yok falan yazmışlardı başlığı açan arkadaşa. tabi tepki gelince oldukları birer yavşak gibi kaçışmışlar entrilerini silip. keşke ss alsaydım.

  • geçen gün iş yerimize bi abi geldi, ben de karşılamak için yanına gittim. baktım arabasında 3 demet çiçek var.

    - abi hayırdır 3 demet çiçeği ne yapacaksın dedim?

    - bugün benim hanımın doğum günü ona çiçek alırken 2 kızıma da çiçek aldım, her zaman böyle yaparım dedi. (adamın 2 kızı bir oğlu var).

    - neden dedim?

    - kızlar çiçeğe alışsınlar, doysunlar böyle şeylere. yarın hıyarın biri kızlarımı basit bir çiçek alarak etkileyip kandırmasın, üzmesin dedi.

    benim de tecrübelerime göre it kopuğun, ailesinden ilgi görmemiş kızları etkileyip kandırması çok kolay. anne babasından ilgi ve sevgi görmemiş kız, belki bir çiçeğe boş beleş bir oğlana aşık olup kendini kaptırabiliyor. ama iyi ailede yetişmiş, iyi babaların görmüş geçirmiş kızlarını kötü erkekler kandıramıyorlar. iyi aile kızları eş seçiminde daha rasyonel tercih yapıyorlar.

    adamın bu görüşü çok hoşuma gitti, inşallah ileride evlenirim ve allah bana da bir kız çocuğu nasip eder. ben de kızıma çiçek alırım.

  • brezilya'nın neşesini, rengini, kültürünü, futboluna o kadar güzel yansıtırdı ki, sayesinde maç boyunca samba izlemiş, rio sokaklarında renkli bir tur atmış, estetiğe doymuş olurduk.
    dişlek suratı, bitmeyen neşesi, oldukça doğal gözüken doğaüstü yetenekleri ve vitaminsiz tipiyle, şahsıma önce futbolu, sonra brezilya'yı sevdirmiştir.
    selam olsun.

  • oteki kadinin asil ben senin kocanla eglendim, bundan bisey olmayacagini anlayinca sana iteledim demis olma ihtimali beni helecanlandiriyor

  • müdür yardımcısının girdiği din dersinde (ayrıca müzik dersine girerdi) hz. muhammed'in en büyük mucizesi nedir diye sormuştu.
    millet yok ayı ikiye bölmesi, yok allah ile yüzyüze konuşması diye atıp tutuyordu. sıra bana gelince kuran dedim. hoca da afferin dedi.. sen ilerde büyük adam olacan dedi.
    (bkz: olamadı)

  • 20. yüzyılın başında indiana'da bir çiftlikte yaşayan, ve 3ü kendi çocuğu 14 kişinin ölümünden sorumlu kadın seri katil. amerikaya esasen norveçten gelen bir göçmen olup, 3 çocuğu dışındaki kurbanlarını öldürme motivi gözünü bürümüş para hırsıdır... şöyle bir sistem geliştirmiştir bu teyzemiz. ilk önce gazeteye yalnızlık çeken norveçli bir göçmen olduğu, ve evlenmek için - tercihen norveçli - bir koca adayı aradığına dair bir ilan verir... daha sonra parasıyla beraber gelen ilk norveçli ile evlenir... zaten yeterince yalnızlık çekmiş ve kendine norveçli çekici bir eş bulmuş olduğuna fazlasıyla memnun olan "müstakbel merhum", parasını seve seve teyzemize teslim eder... fazla şüphe çekmemek için bir müddet geçmesini bekleyen bell gunness, zamanın geldiğine kanaat getirdiğinde, şanssız ve olan biten hakkında hiçbir fikri olmayan kocasını büyükbaş hayvanlarda kullanılan bir parazit ilacı ile zehirler, daha sonra da ahırda bir yere gömer... sonunda merhum eş(ler)in paraları kendine kalır. son eşini ve çocuklarını da öldürdükten sonra çiftlikte bir yangın çıkar. yangından sonra yapılan araştırmada 3 çocuk 1 adam ve 1 - kadın olduğu sanılan - kişinin yanısıra, ahırın altında gömülü bir torbadan çıkan 11 erkeğin daha kalıntıları bulunur. işin ilginç yanı sadece ve sadece kadın olduğu sanılan kişinin kafatası eksiktir/bulunamamıştır. zaten halk arasında yaygın kanı, yeterince para biriktirdiğine ve kocalarının teker teker ölmesi nedeniyle fazlasıyla şüphe çektiğine inanan bell gunnessin çiftliği ateşe verip, paraları ile birlikte ortadan kaybolduğudur...

  • reklamın çapsızlığı ya da yorumları yazanın mizah anlayışındaki bayatlık bi yana...

    --- spoiler ---

    müşteri yorumu: hadi fuse tea kalmadı dediniz eyvallah başka bi içecek niye koymuyorsunuz. pipet koyup dalga geçer gibi içecek koymamışsınız.
    salağın cevabı: o değil de bir ilhan irem vardı, noldu ona ya?

    --- spoiler ---

    ben bu yorumu okuyan müşterinin yerinde olsam o restorana gider ve ilhan irem'le yedi ceddinin soy kütüğünü tersten okuturum o dallamaya.

  • kaşesinin yüklü olduğu bir etkinlikte tanışmıştım kendisiyle.
    ios tabletini projektöre bağlama konusunda teknik sıkıntıları vardı, beni de etkinliği düzenleyenler bu sorunu çözebilir misin diye etkinliğin olduğu salona çağırdılar.
    toplantı salonuna gittiğimde kendisine selam verdim fakat sağolsun kendisi ne dönüp kafasını kaldırdı ne de yanıt verdi; olabilir tabii, 15dk sonra başrolde olduğu bir etkinlik var ve teknik aksaklık nedeniyle gerilmiştir dedim.
    otelin müdürü, teknik ekip, etkinliği düzenleyenler kendisine ne gerektiğini sorup, antalya'dan aldıralım ya da hemen uygulayalım demelerine karşın, her yardım teklifine karşı çıkıp etkinliği düzenleyenlere düzenli laf sokmakla meşguldü.
    etkinliği düzenleyenler halbuki otele geldiği akşam kendisine teknik prova isteyip istemediğini sormuşlar kendisi bütün bunları asık bir suratla reddetmiş, önce odasına, sonrasında da otelin oturma alanlarının bulunduğu bahçeyi gören balkonuna çekilip kulağında kulaklığı purosunu yakmayı tercih etmişti.
    yol yorgunluğu, her hafta gidilen başka bir şehir, başka etkinlik, başka yüzler, insanın bu koşuşturmada bulduğu her fırsatta yalnız kalmayı istemesi oldukça doğaldı, bana neyse.
    elektronik cihazları adaptörlerle bir şeylere bağlamak, daha önce 1000 kere aynı ekipmanları kullansanız da bazı zamanlarda sıkıntılı olabilir, eşyanın/elektroniğin tabiatı. ekipmanlar özellikle adaptör ve kablolar bozulabilirler, o yüzden yedek bulundurmak bir b planına sahip olmak gerekir.
    salonda teknik elemana şunu yaptınız mı, bunu uyguladınız mı diye her soru sorduğumda, serdar bey yüksek tondan 'olmuyor, olmuyor!' nidasını suratını göremediğim, sırtını izlediğim bir noktadan nasıl oluyorduysa suratıma patlatıyordu.
    sunumunu başka bir ios tablete ya da mac bilgisayara aktarma tekliflerimizi red etti.
    günün sonunda projektörün bağlı olduğu hdmi dağıtıcıyı pas geçip, kısa bir hdmi kabloyla adaptöre ve tablete direkt eriştik, görüntüyü aktarabilmiştik.
    bunun üzerine teknik elemana bunu daha önce denediniz mi diye sorduğumda evet demiştiniz ama olabiliyormuş dediğimde, serdar bey niyeyse üfleyip püfleyip 'bunu denememiştik' diye çıkıştılar yine.
    ben teşekkür ederim diyerek salondan ayrıldım.
    ilk gazetecilik yıllarından bu yana yazılı ve çevrimiçi her mecradan takip ettiğim bir insanla ilk kez karşılaştığımda içine düştüğüm bu durum sanırım benim hatamdı.
    sen kim köpek yüksek egoya sahip bir insana hiç bir beklenti içinde olmadan yardım etmeye çalışıyorsun ki.

  • yalnız tutuklayan kadın polis de türbanlı. bildiğin mesaj veriyorlar. şeriat böyle böyle geliyor.

    arap yalaya yalaya arapları geçtik.