ekşi sözlük kullanıcılarıyla mesajlaşmak ve yazdıkları entry'leri
takip etmek için giriş yapmalısın.
hesabın var mı? giriş yap
sözlükçülerin yediği tarihi ayarlar
-
kim milyoner olmak ister yarışmasını izliyoruz, kişisel gelişim kitapları ile ilgili bir soru soruluyor. eşime;
- ben de bir kişisel gelişim kitabı yazsam. diyorum. adını da "dipten zirveye" koyarım
- yaz tabi, ikinci isim olarak da "hiç görmediğim yerler" dersin.
- dip mi?
- zirve!
- kırıcısın
kıvanç tatlıtuğ
-
yakisikli oldugu yetmezmis gibi bi de siir okuyan adam, biz nerden ekmek yiyecez bro?
tugay kerimoğlu
-
galatasaray'da oynadığı ve gönderilmek istediği son sezonda hayatının en önemli ve doğru kararını vererek şu an bulunduğu konuma ulaşmış adam.
evet kolayı seçebilirdi herkes gibi. kendisini trabzonspor istiyordu mesela. bilen bilir tugay aslen trabzonludur. gidip trabzonspor'da oynayabilirdi 1-2 sene. sonrasında adı bilinmeyen bir anadolu takımında emekliliğini verebilir, birbirinden şahane futbol tartışma programlarında birilerine ağız dolusu hakaret edebilirdi. "galatasaray vefalı değil, vefa bir semt ismi olarak kaldı" kalıbını kullanan ilk oyuncu olarak tarihe geçebilirdi yerel futbol tarihimizde. ama o öyle yapmadı. çalışmaya ve öğrenmeye karar verdi. gitti kendini futbolun gerçekten oynandığı topraklara attı. iskoçya'nın en büyük iki takımından biri olan rangers'da oynadı. orada bir şeyler öğrendi ve gerçekten sevildi. işte burada hata ben başta olmak üzere tüm galatasaray taraftarında. biz sevemedik tugay'ı onların sevdiği kadar. bu sevgiyi görünce birden gençleşti zaten. buradayken gitmeyen ayaklar orada tutulamaz oldu. ve premier lig. zamanı karıştırıyor olabilirim ama yanlış hatırlamıyorsam en az 8 sezondur bu ligde oynuyor tugay. hem de bu ligin kurucu kadrosunda olan bir takımda. bu takımın kaptanlığını bile yaptı. dikkatinizi çekerim. türkiye'de gönderilmek için yer aranan bir adamdan bahsediyoruz burada. gidiyor ve bir premier lig takımının kaptanlığını yapıyor. ayrıca ölesiye seviliyor. millet oyundan çıktığında ayakta alkışlıyor, kendisinden maestro diye bahsediyor. hatta yabancı kaynaklı bir haber sitesinin yorumlarında bir blackburn taraftarı "hayatımda ilk kez pazar günü ağlayacağım galiba, gitme tugay" yazıyor.
ben de kendisine diyorum ki gelme tugay. kal orada ve o takımın menajeri ol. o adamlar enteresandır, daha doğrusu sadece futbolu severler. boro küme düştü ve hala gareth southgate var takımın başında. orada kal ve daha da gururlandır kendini. ha biz de gururlanırız ama emin ol duyduğumuz utanç bastırıyor gururu.
yolun açık olsun.
william wallace asıl bugün öldü
skyler white
-
duygu yoğunluğunu ölçen terazi gibi bir şey olsa ve yedi numara + ülker probis + sıdıka + kalecik karası + gazoz + siyah ac/dc yazılı beyaz tişört sevgimin toplamı, bu kadına karşı hissettiğim nefretin karşısında diz çöküp tövbe diler. işte böyle bir lanet, böyle bir aşüftesin sen skyler.
kurtuluş savaşı'nda yunanlara yenildiğimiz gerçeği
-
(bkz: biri şu adama sevr'i soksun)
birden popüler olup her yerde kullanılan kelimeler
-
(bkz: trileçe)
istanbul'a silikon vadisi
-
her boku zaten istanbul'a kurun dediğim olaydır.
adım atacak yer kalmadı farkında değil mi kimse. -disneyland benzeri yapacağız, -istanbula yapalım. -hollywood gibi stüdyolar kuracağız, -evet evet istanbula kuralım. -silikon vadisi, -hemen istanbulda yer arayalım. ulaşım yok, yeni yol yok. kurun anasını satayım.
cem yılmaz vs şahan gökbakar
kadınların kendilerini korumaları için tavsiyeler
-
her gün kezban turk kızı, her erkeğin kendini s*keceğini sanan kezban turk kızları gibi ifadelerle başlayan cümleler kurmayı çok seven sevgilim sozluk yazarlarının bu duyarlılığı beni ve muhtemelen tüm
kezban kardeşkerimi duygulandırmış tavsiyelerdir.
bundan sonra da şehit vermeye devam edeceğiz
-
bana ne be bedir'den uhud'dan hendek'ten diye cevaplanabilecek demeçtir. yeter artık arap bataklığında canları, yiğitleri yitirmemiz.
dramatik yapı
-
klasik sinemanın olmazsa olmazıdır. dramatik yapıya göre hikaye giriş, gelişme ve sonuçtan oluşmak zorundadır. dramatik yapıyı oluşturmak için hikayede özdeşleşme, çatışma, yeniden tanıma ve final bölümleri olmalıdır. özdeşleşmede seyirci ana karakteri tanımalı ve yaşayış biçimine dahil olmalıdır, çatışamada kaza, ölümcül hastalık, hırsızlık, cinayet gibi hikayenin durağan gidişini aksatacak bir olay gerçekleşmelidir, yeniden tanımada seyircinin hırsız, katil olduğunu ya da öleceğini sandığı karakter masum olmalı ya da iyileşmelidir, final bölümünde ise mutlaka vurucu bir olay olmalıdır, ağlatmalı, düşündürmeli ya da güldürmelidir. herşeyden önemlisi hikayenin mutlaka katharsisi olmalıdır.