hesabın var mı? giriş yap

  • ikametgahı istanbul olan herkese ''ulaşım vergisi'' eklenerek yapılabilecek bir şeydir. belki de istanbul'un nüfusunu azaltacak olan çözüm bu olabilir. ya da en azından insanlar ''nasılsa parasını veriyorum'' mantığı ile toplu taşıma kullanmaya başlar ve böylece daha kaliteli ve efektif bir toplu taşımamız olur.

    düzenleme: sürekli olarak "herkes ikametini başka yerde gösterir" mesajları alıyorum. öncelikle, basit bir hesap yapalım. iett'nin 2015 faaliyet raporunda (google) 2015 toplam gider 1.355.000.000 tl civarında. bunu 15 milyona böldüğümüz zaman, kişi başı senelik 90 tl gibi bir meblağ çıkıyor. mevcut sistemden daha iyisini talep ettiğimiz için yıllık 100 tl'lik bir vergi pek çok sorunu çözer. ayda 10 tl'den ucuza geliyor.

    ben ve benim gibi toplu taşıma kullanan insanlar, bu rakamları zaten ödüyor. ama asıl amaç, toplu taşıma kullanmayan insanları sisteme çekmek olduğu için; bu yöntem bence insanları toplu taşıma kullanmaya itebilir. talep arttığı için daha yaygın, daha optimize ve daha kaliteli bir toplu taşıma sahibi olabiliriz. bu durumdan herkes kazanır.

    denetim mevzusuna gelince, küçük bir resmi işlem için bile ikametgah gerekmesi olayını geçiyorum; elektrik, su, doğalgaz, kredi kartı faturaları ile denetim kolaylıkla yapılabilir.

  • (4. sinif, yas 9.5, 10; bir ogrencinin ogretmenine duydugu saygi, sevgi ve hayranligin hala yerinde oldugu donemler...)

    bugun sinifa girer girmez, ilk dersimizin tanisma vesilesiyle kaynamasindan mutevellit hemen acin defterleri, kitaplari dememle birlikte, sinif defterini imzalarken gorup gorebilecegim en tatli erkek ogrencilerimden biri, boncuk gozlerinden saril saril akan yaslarla ve elinde minik bir kagitla birlikte masama yaklasir. elindeki kagidi gostererek:

    - ogretmenim, annemleri arayabilir miyim?
    + hayrola, neden aramak istiyorsun?
    - ogretmenim lutfen arayayim, bakin bu kagitta telefon numaralari yazili, anneanneminki de yazili, isterseniz onu arayalim ogretmenim lutfen, nolur.
    + ne oldu ki, neden arayalim, tamam aglama dur bi saniye.
    - ogretmenim gecen sefer ders islemedik diye defterimi ve kitabimi getirmeyi unutmusum bugun ogretmenim. napicam ben? arayalim getirsinler hemen ogretmenim lutfen.
    + olabilir canim benim, ne var bunda bu kadar aglayacak, hadi bakalim otur yerine, aglama ama artik, bos bi kagida yazarsin bugunluk, bunun icin aglanir mi hickira hickira bu kadar? diger defterlerin nerde hani, koparalim bi sayfa hemen...
    (umursamayip elindeki numara yazili kagidi tekrar gostererek)
    - ama ogretmenim......
    + ne oldu?
    - cok utaniyorum...!
    + ...........

  • %100 gerçek olan tespit.

    - rte'nin gitmesi için gereken nedir ?
    +akp'nin içinde olmadığı bir hükümet.

    - akp'nin içinde olmadığı bir hükümetin kurulmasının tek engeli kimdir ?
    +mhp

    dağılabilirsiniz. konu kilit.

  • msn, irc, icq muhabbetleri şu şekilde olabilir ;

    [08:24] usain says : abi ben biraz afk, bakkala gidip gelecem
    [08:24] arkadas says : tamam abi, hadi git gel.
    [08:24] usain says : hah geldim ne diyorduk?

    hatta abartılırsa şu şekilde de olabilir ;

    [08:24] usain says : abi ben biraz afk, bakkala gidip gelecem
    [08:24] usain says : hah geldim ne diyorduk?
    [08:24] arkadas says : tamam abi, hadi git gel.

  • kimsenin zekasını yargılayacak değilim. kendimden falan da bahsetmeyeceğim.
    sadece bir örnek vermek istiyorum;

    nacizane şimdiye kadar tanıdığım en zeki insan kendisini hiçbir zaman zeki olarak tanımlamamış, hiç kendisinden haz etmeyen, matematiği kötü(çok kötü değil ama dört işlemde problemli biri) bir kişiydi. psikiyatristte 164 puan iq testi var bu kişinin(bir defa olsun bahsetmedi dosyasından okudum), majör depresyon hastası, sosyal anksiyete bozukluğu var, sık sık panik ataklar geçiriyor, geçmişte klinik bir vaka, çok yüksek düzeyde prozak kullanıyordu rehab öncesi. hatta doktoru elektroşok tedavisi bile önermiş fakat reddetmiş.

    bu kişi bilim insanı falan değil, eğitimini psikolojik sorunlar yüzünden yarıda bırakmış fakir bir insan. hiçbir zaman kendini takdir etmiyor olsa da oldukça yaratıcı bir sanatçı, 10 dil biliyor, 15 yaşında isveç vergi dairesinin dosyalarına erişim sağlayabilmiş bir bilgisayar kurdu, türkçe öğreniyor bu aralar. dini inancı budizm ve kendisi bir vegan. kendisini zeki olarak tanımlayanların aksine çok çok düşük bir özgüveni var, bazı günler sokağa çıkamadığından bahsediyor.

    bunları bir şey anlatmaya çalışarak yazmadım fakat zeka tanımlamamız biraz yanlış sanki.

    zeka sizi başarılı bir insan yapmaya yetmez, zeka sizin akıl sağlığınızı da gözetmez veya zeka özgüven depolayan bir kavram da değildir.

    bu bahsettiğim kişi hepimizden daha hızlı öğrenebilen, siz konuşmaya başladığınızda neler söyleyeceğinizi kelimesi kelimesine tahmin edebilen birisi. kendisine yalan söylendiğini çok kolay anlayabiliyor, en komplike yalanı bile farklı açılardan düşünüp sorular sorarak yalanınızı açığa çıkarıyor. acı gerçeklerin farkında ve bunu hazmedemiyor zaman zaman.

    tanıdığım en yalnız, en mutsuz insanlardan birisi. en çok saygı duyduğum dostlarımdan birisi.

    lütfen kendinize zeki demeden önce zeki olmanın ne olduğunu düşünün biraz. dahilik düzeyinde zeka sizi günlük yaşamın rutininden alıkoyabilir, 20 yıl sonra gerçekleşecek olan şeyleri düşünüp kahrolmanıza neden olabilir. zeki insanlar kendilerine ve zihinlerine dokunamayan kişilerle ilişki kuramaz, yalnızlığa mahkumdur.