hesabın var mı? giriş yap

  • 370 olmadı da diyelim ki ebesininki oldu, o da olumlu.

    edit: bu sefer 370 alır diyen arkadaşlar için tarihi bir hatırlatma yapayım. aşağıda a.k. partisi'nin girdiği seçimlerde çıkarmış olduğu milletvekili sayıları mevcut, bir göz atın, üstüne bir şey söylemeye gerek yok.

    2002 - 363 milletvekili
    2007 - 341 milletvekili
    2011 - 327 milletvekili
    2015 - 317 milletvekili

    aradaki haziran seçimini ve 258'i araya eklemeye gerek bile duymuyorum. *

  • manasız bir açıkoturum seyrederken aniden anırarak gülmeye başlayıp kardeşimle bana dönüp:"biz babanla imam nikahı kıymadık piçsiniz siz piç " diye katılmaya devam etmek

  • kendi ülkemizde gezmeyelim görmeyelim diye biçilen fiyattır.

    kişi başı giriş 60 tl, ilk girişten travertenlere kadar olan uzuun yolu mini arabalarla geçmek 6tl, içeriye yiyecek içecek sokmak yasak olduğundan içeride satılan küçük boy su 15tl. —fiyatlar günceldir—

    gerçekten bunun tek adı soygunculuktur. kendi vatanımızda kendi değerlerimizi gezemeyeceksek ne diye yaşıyoruz biz burada? turiste indirim yapıp kendi milletine dayamak hangi aklın ürünü?

    herkes 18bin maaş almıyor herkes zengin değil. asgari ile çalışıp çocuklarına burayı göstermek isteyen anne/baba nasıl bu ücreti karşılayacak? bu fiyatların asla mantıklı bir açıklaması yok!

    sizin ticari zekanız zikriniz fikriniz batsın. soyguncular. 100 tl yapın 500 tl yapın girişleri açıktan sokun millete. size yakışan bu...

    dokunmayın yakarım editi: içeride gezgin olarak türk yok zaten, yüzde 90ı suriyeli arap kuveytli. onlar oranın içine sıçacağına giriş daha ucuz olsa da biz sıçsak aq. fiyat politikası kendi insanımızı etkiliyor sadece. elin ortadoğulusu yine giriyor yine suya çişini yapıyor...

    müzekart edit: herkes tutturmuş bir müzekart müzekart. çok sevdiğiniz müzekart 70 tl. bu verdiğiniz parayla koskoca türkiyede bir elin parmağını geçmeyecek sayıda müzeyi anca gezersiniz. sanıyorlar ki müzekart olunca bütün müzelerde depar atacağız..

    su editi: herkes ‘pamukkalede su kalmadı fiyatlar artmalı’ demiş. bunu diyen saftirikler pamukkale’nin termal suyunun çevredeki otellere aktarıldığını bilmiyor, kendi kendine gezen yerlilerden dolayı azaldı sanıyorlar yau... o otellerle yapılan rezil anlaşmalar olmasa pamukkale şu an fışır fışır suyla doluydu halen. insan önce araştırmalı...

  • hakkında upuzun bir gözlem entrysi yazacağım güzel bir şehir.

    internette pandemi kaynaklı çok farklı bilgiler olduğu için şu anda en güncel gidiş dönüş bilgilerini yazarak başlamak istiyorum:

    1. uçak biletleri. uçak bilet fiyatları çok değişiyor, gidiş dönüşü pegasus'la 400 küsüre alan da gördüm, 2500'e alan da. burada zaman, şans, pek çok faktör var. kiev'e ankara'dan doğrudan gidiş-dönüş var, bu da bir yol olabilir. (debe sonrası izmir'den kiev'e uçuş konulduğu da söylendi. :)
    2. kalacak yer. biz gittiğimizde kalacak yerden taviz vermek istemedik ve iki kişi kabaca 4 gün 1500'e yakın bir miktarda kaldık. ancak aynı kalma süresini paylaşımlı odada şehir merkezinde 200 küsüre getirenlerle de karşılaştık. burada da konforunuzdan ne kadar taviz verebildiğiniz, öncelikleriniz önemli.
    3. vize yok.
    4. pasaport ya da kimlikle girilebiliyor, ayrıca bir ücret ödemenize gerek yok. detayına aşağıda gireceğim.
    5. ukrayna covid için sağlık sigortası ve 30.000euro değerinde standart sigorta istiyor. bunu visitukraine sitesinden yaptırabiliyorsunuz. 4-5 gün kalınca ortalama 80 küsür tl gibi bir fiyata geliyor kişi başı.
    6. ukrayna ve türkiye, gidiş dönüşte herhangi bir karantina uygulamasında bulunmuyor. ancak ukrayna'ya girişte son 72 saatte yapılmış bir negatif pcr testine ihtiyacınız var. dönüşte ise türkiye'nin şartları şu: 2 aşı olduysanız ve ikinci aşıdan sonra 14 gün geçtiyse direkt girebiliyorsunuz. 2 aşı oldunuz ve ikinci aşının üzerinden 14 gün geçmediyse son 72 saatte yapılmış negatif pcr ya da son 48 saatte yapılmış hızlı antigen testi gerekli. tek aşı olduysanız da aynı şekilde pcr/antigen istiyor. pcr veya antigen test fiyatları türkiye'deki gibi sabit değil, ancak ortalamada türkiye ile aynı fiyata denk geliyor. kabaca 200-300 tl arasına testi yaptırabiliyorsunuz.
    7. ukrayna para birimi grivna. aldığınız her şeyi üçe bölerek türk lirası değerine ulaşıyorsunuz ortalama olarak.
    8. havalimanından şehrin en merkezi yerine ulaşım için biz uber kullandık. 98 grivna ediyor. birlikte aynı uçakla geldiğiniz insanlara sorarsanız 4 kişi binebileceğiniz bir uber ile çok rahat merkeze gelebilirsiniz. biz bu şekilde 10 küsür liraya çok hızlı bir şekilde merkeze gelmiş olduk.
    9. şehir merkezi ve havalimanı aşırı yakın. zaten şehirde 5 gün geçirip uber'i saymazsak hiç toplu taşıma kullanmadan vakit geçirebiliyorsunuz. her gün ortalama 17 bin adım attık biz ve her köşesini sokak sokak dolaştık.
    10. lviv, polonya sınırına çok yakın. 15 temmuz sonrasında türkiye'den kaçan pek çok türk lviv'i kullanarak polonya'ya kaçmış, bu sebeple lviv'e girişte ukrayna'ya ilk gelişiniz ise sorgulanıyorsunuz. ukrayna'ya ilk girişiniz değilse veya yeşil pasaportluysanız direkt geçiyorsunuz. burada daha önce bilmem kaç kere schengen almış olmanız, iş ya da turistik amaçla fark etmeksizin, bir önem arz etmiyor.
    11. lviv pasaport kontrolünde uzun bir sıra oluyor, herkes tek tek ya da arkadaş grubuyla geldiyse grup olarak sorguya alınıyor. burada çok saçma sapan sorular da sorulabiliyor: ukrayna'ya neden geldiniz, nerede kalacaksınız, geri dönüş biletlerinizi ödediniz mi? yanınızda ne kadar para var (bunu göstermeniz de isteniyor). türkiye'de nerede yaşıyorsunuz, ne iş yapıyorsunuz? nerede doğdunuz? birlikte geldiğiniz arkadaşlarınızla olan ilişkiniz nedir? ukrayna'da tanıdık kimseniz var mı? iş için geldiyseniz işin detayları nedir? sorular sorulunca bitti mi, hayır bitmedi. ardından dışarı alınıyorsunuz biraz bekletildikten sonra tekrar çağrılıyorsunuz ve parmak izi veriyorsunuz ve fotoğrafınız çekiliyor. bildiğiniz sorgu şeklinde, insanı yavaşlıkları yüzünden çileden çıkartan ikinci sınıf bir uygulama bu. tüm bunların yanında kiev'e girişin çok daha kolay olduğunu da çok yakın arkadaşlarımdan duydum.
    12. ardından pasaport kontrolüne tekrar alınıyorsunuz ve sağlık sigortası ve pcr sonucunuzu gösterek içeri giriyorsunuz.
    13. başta da söylediğim gibi lviv'de her yere yürüyebilirsiniz. zaten şehirde bir gün geçirdikten sonra her yerin aynı yere çıktığını göreceksiniz. opera ve rynok meydanı sizin en baz yeriniz oluyor. bu iki yere göre her yere gidebilirsiniz.
    14. lviv'de maalesef aşırı etkileyici bir yemek kültürü yok. vejateryen ya da vegansanız, ya da yurtdışında dini sebeplerden (helal/kosher) et yemeği tercih etmiyorsanız seçenekleriniz daha da azalıyor. ne yiyorsunuz hemen söyleyelim: bolca kruvasan (lviv croisssants), pizza/makarna/salata çeşitleri (celantano), isterseniz türk'lerin sürekli takıldığı birkaç yer (antalya restaurant/sultan mangal/food and good -şu anda tadilatta-). lviv'de krepçiler de var. bunların dışında sağlıklı kahvaltı alternatifi için cheese bakery'yi mutlaka öneririm, madame croque, smoothie, bowl'lar ya da avokado yumurta gibi seçenekleri yiyebilirsiniz.
    15. gezilecek yerler internette fazlasıyla var, detayına girmiyorum.
    16. her yerde çok fazla türk var, ukrayna'da türkçe anlaşma ihtimaliniz ingilizce anlaşma ihtimalinizden daha yüksek çünkü kimse ingilizce bilmiyor. gerçekten kimse bilmiyor ve bu anlamda anlaşmak için çok fazla çaba gösteren de olmuyor. :)
    17. komik bir şey: şehrin her yerinde hotapyc tabelaları görüyorduk ve bu ne olabilir diye epeyce araştırmıştık. kendi aramızda bir goygoy malzemesi haline bile gelmişti ki, noter olduğunu öğrendik. şehirdeki noter sayısı, market sayısından daha fazla.
    18. aşırı su içen biriyseniz yurtdışında damak tadınıza uygun su bulmak her zaman problem olduğu için hayat kurtaran bir bilgi vereyim: türkiye'deki suya en yakın su, adı ortalama şöyle bir şey olan su: mopwuhcb bir şey bir şey. beyaz kapaklı, üzerinde kırmızı harflerle yazıyor. bu su çok iyi. bunu bulamazsanız bon aqua'nın açık mavi kapaklı karbonatsız suyundan alabilirsiniz. suyun görseli şöyle: https://www.ids-borjomi.com/…sortiment715x324en.jpg

    19. roshen'in (yerli ülker gibi) gofretleri güzel.
    20. lviv handmade chocolate da güzel.
    21. coffee manufactury abartılmış bir kahveci. latte'leri standartta şuruplu geliyor.
    22. hat olarak turkcell'in grup şirketi lifecell var ukrayna'da ancak çekim kalitesi aşırı iyi değil. vodafone daha iyi olabilir.
    23. hava bu mevsimde çok sıcak ancak istanbul'dansa ankara'ya daha yakın bir sıcak. terletmiyor ya da burnunuzun içini dahi kurutmuyor ancak sürekli bir susama hali var.
    24. kızları çok güzel, erkekleri gerçekten çok özgüvensizlermiş gibi hissettiriyor. bu bana çok ilginç gelmişti, kadınlar ne kadar güzelse erkekler bir o kadar özensiz ve duruşları bile “zayıf”.
    25. sdv coffee'de tarçınlı ve poppy seed'li çörek mutlaka ama mutlaka yenilmeli ve hatta bana da getirilmeli. :) google maps: https://goo.gl/maps/hgsi7vkhu8kdemio6
    26. son olarak gelir düzeyinin düşük olduğunu çok hissediyorsunuz. en merkezi ve en lüks denilen yerlerde bile bize göre “lüks”ün orada olmadığını anlıyorsunuz. dünyaca ünlü giyim mağazalarını göremiyorsunuz avm'ler hariç, oradakiler de gerçekten “pahalı” diyebileceğiniz gibi değil. giyim daha çok yerel markalar, ikinci el ve outlet şeklinde gidiyor. çoğu yerde ünlü markaların taklitleri var, insanlar da bu şekilde giyiyor. türk bir marka olarak tüm hafta boyunca sadece ramsey ve lcwaikiki'yi gördüm ve buna çok şaşırdım. daha çok türk marka olur diye düşünmüştüm nedense ancak tutan bir pazar olmadığını düşündürdü.
    27. yukarıdakilerle birlikte şehirde bir “gösteriş” kültürü olmadığını da çok hissettim. yine gelir seviyesi kaynaklıdır diye düşünüyorum. yine de ilginç bir şekilde adım başı apple satan/tamir eden yerler var.
    28. şehirde genel bir ikinci dünya savaşı enerjisi hakim. komik gelecek ama tarih mimaride o kadar korunmuş ki sokaklardaki modern giyimli insanları oraya yakıştıramıyorsunuz. direkt film çekilebilir devasa bir set gibi. piyanist'i tekrar çekmek için sadece birkaç kostüme ihtiyacınız var ve bu farklı hissettiriyor. arada çok eski zamanlardan kalmış askeri kamyonlar da görüyorsunuz ve iyice o moda giriyorsunuz…

    edit: debe sonrası şöyle bir mesaj geldi, hemen ekliyorum:

    “yerel yemekleri ucuz yollu tatmak için 'puzata hata', içmek için 'sarhoş vişne' yi de eklemelisiniz bence. gece kulübü olarak da malevich” :)

  • ivedilikle tüm belediyelerce örnek alınması gereken aksiyon.

    edit: gelen bir mesajı aynen aktarıyorum:

    (#128169764) ne o yunan mı işgal etti ne bu heves böyle mi seçim kazanacak muhalefet

    edit 2: alkol üzerinden alınan vergi düşünülürse, bu ibb'den hükümete bir kıyaktır.

    edit 3: çok basit bir olguyu unutmamak gerekiyor; bu üretimi, dağıtımı ve satışı serbest bir ürün.

  • pilota "sanane be, sen işine bak" diyen arkadaşlar, siz daha otobüs içerisinde nefes almak için zıplamak zorunda kaldığınızda hala arkalara ilerleyin diyen otobüs şoförüne gıkınızı çıkartamıyorsunuz, o uçaktaki her açıdan tek yetkili adama mı akıl vereceksiniz?

    bunu türkiye'de değil de bir amerikan havalimanında yapsan, anında tutuklanırsın. bak uçaktan indirilirsin falan demiyorum, tutuklanırsın. amerikan vatandaşıysan 5 yıl uçuş yasağı yersin, vatandaşı değilsen sınırdışı edilirsin ve vizen iptal edilir.

    uçak lan bu uçak, dingonun ahırı değil. deplasman uçağı falan da değil, bildiğin tarifeli uçak. ne hostes senin bağırmanı dinlemek zorunda ne de diğer yolcular. ben uçakta tezahurat yapmak istiyorum diyorsan kiralarsın kendi özel uçağını, istersen uçakta halay çekersin.