hesabın var mı? giriş yap

  • bu millete bayılıyorum ya.

    abi siz kendinizi tam olarak ne sanıyorsunuz millet olarak? hani akp'liler diyor ki "almanya bizi kıskanıyor" da siz de bu kafaya girerseniz o latteye yakın zamanda 640 tl de verirsiniz. hatta o latteler bu ülke topraklarından da uzaklaşır yakında...

    işin gerçeği şu. biz millet olarak akp gibi bir partiye, tayyip gibi bir elemana 20 senelik yetki verdik. tek gerçek budur abi. benim yorumum, senin yorumun değil. 20 sene bunlar var başımızda. gerçekler bunlar.

    siz elin cunta rejimiyle yönetilen afrikalı vatandaşına, o vatandaş "ya şöyle güzel son çıkan telefonları, bilgisayarları alayım, avrupa'ya tatile gidelim" dediğinde gerizekalı gözüyle bakmaz mısınız? demez misiniz "lan elinde keleş, boynunda altından zincir, ot içip cümle kuramayacak tipler tarafından yönetiliyorsun istediğin şeylere bak" demez misin?

    o yüzden başa dönüyorum: sen 20 senedir akp rejimi ile yönetilmeyi kabul edip bir de yukardaki afrikalı gibi refah içinde yaşamak düşüncesini mi geçiriyorsun içinden? kimsin abi sen?

  • (bkz: anton yelchin)
    star trek'in öksüz bırakan genç yetenek.
    görünce bu adamı, aa bu muymuş o diiceksiniz:
    https://www.google.com.tr/…2502023&biw=1085&bih=552

    nasıl mı pisi pisine öldü:
    kendi evinin bahçesinde. park ettiği araba ile bahçe çitin arasında ezilerek,

    --- spoiler ---
    on june 19, 2016, yelchin was found pinned between his jeep grand cherokee and a brick pillar outside his house in studio city, california, the victim of what was described as a "freak accident". as yelchin got out of his car, the vehicle apparently rolled back down his driveway, which was on a steep incline, and trapped him against the pillar and a security fence.
    --- spoiler ---

  • birini öldürebilmek için, öldüreceğin kişinin yaşıyor olması gerekir.

    birine itibar suikastı yapabilmek için, ilgili kişinin itibarlı olması.

  • 2002 dünya kupasından kısa bir süre sonra... marmara üniversitesi iletişim fakültesi'nde düzenlenen medya okur yazarlığı konferansına katıldı şenol güneş. üstelik davetli falan da değildi. davetlilerden biriyle telefonda konuşurken "aaa çok yakınlardayım, ben de geleyim" deyip gelmiş. konuklar arasında gazanfer bilge'den tutun da mehmet demirkol'a, yok yok. programda olmamasına karşın koskoca şenol güneş gelmiş diye ona da söz verdiler. salon inliyor. boru mu; adam türkiye'yi dünya üçüncüsü yapmış. kürsüye çıktı ve konuşmasına şöyle başladı:
    "bir konuşma hazırlayamadım kusura bakmayın. buraya gelmem tamamen tesadüf. gerçi burada bulunan spor basınının değerli temsilcilerine göre benim her yaptığım tesadüf..."

  • (bkz: volume pump)
    (bkz: pressure pump)
    hoh derken cigerdeki sicak havayi disari atiyoruz puf derken de daha cigere gitmemis solunum bosluklarindoa kalan + cigerdeki havayi yuksek basincla cikariyoruz. yuksek basinc ve hiz deriye temas edince sogukluk hissi yaratiyor.
    bakin dikkat edin hohlarken agzimiz olabildigince acik cunku hacmi pompaliyor cigerler yani icerideki isinmis havayi. puflarken durum farkli agzimizi olabildigince kucultup yanaklari sisirip basinc yaratiyoruz haliyle kucuk delikten siddetli ve hizli hava cikiyor. hizla hareket eden molekuller degdigi yerde sogumaya neden oluyor. aynen ruzgarli havada camasirin daha cabuk kurumasi gibi.

  • abraham maslow klinik gözlemlerinden yola çıkıp insan davranışlarına yön veren temel gereksinimleri bir piramite benzeterek iki temel kategoride, toplamda ise 7 farklı başlıkta ele almıştır. ilk kategori insanların temel ihtiyaçlarıdır. bunlar, fizyolojik, güvenlik, sevgi, saygı. ikinci kategori ise üst düzey ihtiyaçlardır. bunlar, bilme anlama, estetik ve kendini gerçekleştirme ihtiyaçlarıdır. sırasıyla tek tek ele alacak olursak:

    1. fizyolojik ihtiyaçlar: piramitin en alt tabakasını oluşturan, nefes alma, yeme içme, uyuma vs. gibi hayati ihtiyaçlardır.

    2. güvenlik ihtiyacı: kendisini ve sevdiklerini güvende hissedeceği istikrarlı istihdam sağlaması. finansal açıdan da fiziksel açıdan da kişinin kendisini güvende hissetmesi gerekmektedir. ayrıca sağlıklı kalmak yine bu ihtiyaç dahilinde ele alınmaktadır.

    3. ait olma, sevme, sevilme ihtiyacı: başlığımıza konu olan kişinin temel ihtiyacıdır. piramidin bu basamağında birey aidiyet duygusunu tatmin etmeli, değer verip değer görmelidir. dostluk, romantik bağlanma, ailesel bağların kuvveti yine bu ihtiyaç dahilindedir.

    4. saygı ihtiyacı: ilk üç ihtiyaç tatmin olduktan sonra saygı ihtiyacı daha çok önem kazanmaktadır. başkalarınca benimsenip tanınmak başarılı olmak bu ihtiyaç içerisinde ele alınır. insanlar bu ihtiyaçlarını karşılamak için okula gider, spora gider, mesleki faaliyetlerde bulunurlar. burada kişi başarılarının farkedilmesini sağlarken başarısız olursa kendisini fakir ya da başarısız hissedebilir.

    5. bilme anlama: temel ihtiyaçlardan sonra gelen, üst düzey ihtiyaçlardan ilkidir. kendi içinde olsun, toplumda olsun, çevresinde olsun, olayları daha iyi bilme ve anlama ihtiyacıdır.

    6. estetik ihtiyaçlar: sanatı anlama, zevk alma, kendi yaratıcılığını kullanma, ihtiyacı estetik ihtiyaçtır.

    7. kendini gerçekleştirme ihtiyacı: ihtiyaçlar hiyerarşisinin en üst seviyesidir. kişinin potansiyelinin farkına vardığı, kendini ve çevresini olduğu gibi kabul ettiği, kendi üzerine değil, sorun üzerine yoğunlaştığı, hayata nesnel açıdan bakabildiği, çok değil az insanla derin, tatmin edici ilişkiler kurduğu basamaktır.

    maslow'a göre kişi, sırasıyla bir kategorideki ihtiyacını tam olarak karşılayamadan bir üst düzeydeki ihtiyaç kategorisine geçemez. açıklamasını ise 'karnı aç olan bir bireye 5.sınıf bir çorba, 1. sınıf bir yağlı boya tablosundan daha değerli gelir.' şeklinde örneklendirmiştir.

    kendini gerçekleştirme insanın nihai ihtiyacıdır. piramidin bütün basamaklarını tek tek çıkmak gerekmektedir. bir ihtiyacı karşılamadan bir üst aşamaya gelinemeyeceği için insan, sevilme ihtiyacını karşılamadan saygı ihtiyacını, saygı ihtiyacını ve sonra gelen ihtiyaçlarını karşılamadan da kendini gerçekleştirme ihtiyacını tatmin edemez. *

  • üniversitemizin itiraf sayfasında paylaşılmış bir güncelleme:

    " eski sevgilimin evinde beni aldattığı
    kızın tişörtünü bulmuştum bana
    "kızım ben seni aldatmıyorum ki onu
    aldatıyorum bak senin ondan haberin
    var onun senden yok ki" demişti"

  • geçen sene, mayıs ayı. bir otelde müdürlük yapıyorum. yaz sezonu için personel takviyesine ihtiyacımız oldu.
    kariyer.net'e falan ilan verdik.

    " ön büroda çalıştırılmak üzere; en az lise mezunu, iyi derecede ingilizce bilen, sezonluk elemanlar alınacaktır.
    tekirdağ şarköy x otel "

    cv'leri bizzat değerlendirip, 2 kişiyi görüşmeye çağırdım.
    bu görüşmelerin ilki. 25 yaşlarında, turizm otelcilik mezunu, diksiyonu düzgün ve tecrübeli bir arkadaş. ismi fırat.

    patronumuz, fırat ve ben ofisteyiz.
    çalışma saatleri ve iş yoğunluğu hakkında bilgilendirme yaptık, fırat'ın referanslarını ve geçmiş iş tecrübelerini değerlendirdik ve görüşmenin bizim için en önemli kısmına geçtik.

    -let's continue in english.

    +i dont want to speak better english than my director and annoy you. as you wish, we can give up.

    ( yani diyor ki; bence bu kısma hiç geçmeyelim. eğer ingilizce konusunda benimle sidik yarıştırmaya kalkarsanız, sizi kızdırabilirim. iyi düşünün.)

    -ehehe okey. ( korktum lan, bildiğin korktum. patronumun gözünden düşmekten, iş görüşmesine gelen bir çocuk tarafından rezil edilmekten korktum. çaresiz sustum.)

    fırat'ı işe aldık.

    1 hafta sonra; büyük çoğunluğu belçikalı, bir kısmı ise ingilizlerden oluşan bir turist grubu geldi.
    fırat'ı ara ki bulasın!!

    ya tuvalete girmesi gerekiyor, ya da ailevi bir telefon görüşmesi yapması lazım.
    turistler lobideyken, fırat'ı bulmak imkansız.
    kopuk uçurtma..

    - fırat bir sıkıntın mı var?

    + yok müdürüm herşey yolunda.

    - ingilizce bildiğine emin misin?

    + i dont want to speak better english than my director and annoy you. as you wish, we can give up.

    - hiç bilmiyorsun di mi lan?

    +we can give up.

    adam tek kelime ingilizce bilmiyor lan, tek kelime..
    iş görüşmesine gelirken, bir cümle ezberlemiş gelmiş.
    yalnız zekasına hayran kalmamak mümkün değil. işe yaradı mı? yaradı..

    savunması da komik..

    -ne bileyim müdürüm. şarköy'de turist ne gezer diye düşündüm ben.

  • ..seneler önce havalimanında çalışıyorum..20lerin başındayım..işim gereği de ya kodaman heriflerler ya da ünlülerle uğraşıyorum..bir gün bir hengame koptu dış hatlarda dediler ki tarkan geldi..koştuk gittik en yakın arkadaşımla..o zamanların yapıkredi lounge gelmiş oturmuş..ulan diyorum hayırdır vipe gitmemiş..neyse bir enerji,bir güzellik..dedim yok böyle olmaz gittim ben yanına dedim sarılalım mı tabiii kii dedi kalktı oturduğu yerden..sımsıkı sarıldık..sonra dedim bir de fotoğraf nolur..aldı benim telefonu kendi selfimizi çekti..o zamanlar selfi falan da yoktu..sonra gözü kolonun arkasından bize bakan görevliye takıldı..benden yaşça büyük bir kadındı,lounge temizlik görevlisiydi..sen niye uzakta duruyorsun gelsene dedi..kadın utandı sıkıldı..yetkilisini gösterir gibi oldu ki tarkan aaa ama lütfen dedi gitti kadının yanına..sımsıkı sarıldılar..herkes onları izledi..benim gözlerim doldu..çünkü bir kaç gün önce seda sayan'dan gerçek isminin aysel olduğunu bilmediğim için fırça yemişim..dedim ki evet sen gerçek bir megastarsın..
    aklımda, kalbimde tarkan'ın yeri bambaşkadır..onun gibisini görmedim..bir insan nasıl bu kadar alçakgönüllü,nasıl böyle güzel olabilir bana gösterdi..geldik 2022 yılına hiçbir şey değişmedi..gündemin berbatlığında konuşması gereken herkes kafasını gömerken ilk önce tarkan konuşuyor..yapmayın diyor,nolur kıymayın doğaya, hayvanlara,çocuklara, gençlere diyor..iyi ki varsın güzel insan,iyi ki..