hesabın var mı? giriş yap

  • heyecanla koşup yastığımın altına bakıp, 1 hafta önceden kalma sümüklü peçeteyle göz göze gelerek çürüttüğüm yalan haber.

  • türk akademi camiasında yaygın bir gelenektir. kimi zaman "vaaay ne yazmışlar yahu" denilen bir makalenin dört, beş, hatta altı, yedi yazarlı olduğunu görünce, "aymnızıskim" diye bir tepkide bulunabilirsiniz. beş kişi 15 sayfa için ne yapar yahu? her bölüm için demiyorum ama beş, rakamla 5?

    yeni yök yasa tasarısında, "kurul tarafından belirlenecek alanlar dışında, kurbanda danaya girer gibi beş, altı yazarın yazdığı makaleler, dikkate alınmayacaktır." şeklinde bi ifade nasıl yok anlam veremedim. hımmm acaba tasarıyı hazarlayanların kendilerinden kaynaklı olabilir mi?

    - makale yazıp, comparative politics'e gönderiyoruz abi, sen de yardım eder misin?
    + kaç kişiyiz?
    - sen de katılırsan 4 olucaz.
    + ergun hoca?
    - siz hele bi yazın da beni de eklersiniz dedi.
    + toplam da beş kişiyiz yani?
    - yok abi, bu çalışma özcan hocanın danışmanlığını yaptığı doktora tezinden olduğu için... tezi yazan öğrenci de var..
    + 6 kişiyiz yani?
    - dur bakalım bizim çaycı selami "abi ben bi düşüneyim bu sene kesemeyebilirim" dedi.. o da olursa 7..

    herhalde böyle oluyor literatür taraması??

  • kadin o sirada keyfini surecek durumda olmadigindan erkek icin de pek bir sey ifade etmez. hani indiana jones'ta tapinak yikilmaya baslayinca yanindan kosularak kacilan hazineler gibi.

  • tc cumhurbaşkanının terörist olmadığını söylediği bir çöl faresinin vurduğu çocuktur.

    edit: özelden "reis haklı" yazan sığırlar var aranızda. olm siz değil misiniz 2 aydır çocuklar ölüyor diye kafa ütüleyen? ee burdaki de çocuk değil mi? önemli olan sayı mı sadece? çocukların çektikleri acı açısından biz de israil'in yaptığını onaylıyor değiliz ama çocuk çocuktur. çocuğa silah doğrultan her kim olursa olsun o.pu çocuğunun bayrak taşıyanıdır. az biraz karakteriniz olsun lan, bir taraftaki çocuklar için ağıt yakarken diğer yandaki çocuklara oh canıma değsin diyen cibilliyetinizi s.yim ben sizin onursuzlar.

  • bir insan düşünün ki ekşi sözlük gibi bir mecrada hakkında yazılan her on sözden dokuzu onu övmek için yazılsın.

    ekşi kurulduğundan beri siyasetten spora, sanattan edebiyata böyle bir insan yoktu... bu adama kadar.

    nedeni ise; ister tiyato, ister sinema, ister dizi, ister dublaj kabul ettiği en vasat projede dahi en iyi performansını sergilemesi.

    adam hakan muhafız gibi vasat altı bir dizi de dahi hamlet sahneliyormuş gibi ciddiyetle yapıyor işini.

    pargalı karakterine hakkını verebilmek için 3 ay italyanca 3 ay almanca 3 ay rum şivesi ile konuşmak için eğitim alıyor... söyleşi

    uncharted oyunlarının her biri için haftada 6 gün 15 saate varan mesailerle 6 ay dublaj yapıyor, prodüksiyonun tamam dediği yerlerde bile içine sinmediği için sil baştan dublaj yapıyor dublaj anları

    peki kimdir okan yalabık?

    13 aralık 1978, istanbul doğumlu. ailesi balıkesirli. ailenin ikinci çocuğu .

    ilköğretimi maçka ilköğretim okulunda okuyan yalabık, oyunculuğa da bu dönemlerde başlıyor.

    roportajda söylediğine göre ortaokula başlayacağı sene ağabeyi ozan (kendisi yönetmendir) , ferhan şensoy'un ferhangi şeyler oyununun kasetini eve getirmiş. tek kişilik bu oyunu defalarca dinleyip ezberledikten sonra oyuncu olmaya karar vermiş.

    liseyi şişli terakki lisesi ve sakıp sabancı anadolu lisesinde bitiren oyuncu, 1993 yılında cengiz deveci'yi lisede çalıştırıcılığa davet ettirerek sakıp sabancı anadolu lisesi tiyatro topluluğu'nu kuruyor.

    1997 yılında istanbul üniversitesi devlet konservatuvarı tiyatro bölümünü kazanıyor bu bölümdeki çabaları onu 1998 yılında kenter tiyatrosu'nda oynadığı martı oyununa taşıyor.

    arada pek çok klipte, reklamda ve dublaj işinde çalışıyor ama istediği bu değil.

    gülüm, kolay para adlı sinema filmlerinde ve yılan hikâyesi, serseri, hatırla sevgili adlı tv dizilerinde rol alıyor.

    2010 yılında yavuz turgul'un yönettiği av mevsimi filminde hasan karakterini canlandıran oyuncu, bu rolle 4. yeşilçam ödülleri töreninde en iyi yardımcı erkek oyuncu ödülünü kazanıyor.

    cem yılmaz'ın anlattığına göre sette en çok çalışan ve en sesszi insanalrdan biri.

    bu ödüllerde yetmiyor ve aynı sene kadir has üniversitesi film ve drama yüksek lisans programında eğitim görüyor.

    çeşitli reklam ve animasyon filmi seslendirmeleri yapan okan yalabık, uncharted oyunlarının türkçe dil seçeneğinde ana karakter nathan drake'i seslendiriyor...

    2011 yılında show tv'de yayınlanmaya başlayan muhteşem yüzyıl adlı tarihî dizide pargalı ibrahim paşa rolüne 82 bölüm boyunca hayat veriyor ve dizi izleyicilerinin büyük kısmı (hala) diziyi sadece o ve hürrem için izliyor.

    yalabık, 2016 yılında balkan savaşı'nın geride bıraktığı etkileri beyazperdeye taşıyan, ozan açıktan'ın yönettiği annemin yarası filminde mirsad karakterine hayat veriyor.

    aynı yıl bülent üstün'ün aynı isimli çizgi romanından uyarlanan kötü kedi şerafettin isimli animasyon filminde adnan ve çizer, kung fu panda 3'te ise ana kahraman po'yu seslendiriyor, animasyon filmlerine dublaj yapmaya devam ediyor ve başta alfred hitchcock tarafından beyaz perdeye de uyarlanan 39. basamak oyununu ve berkun oya'nın dünyada karşılaşmış gibi oyununu sahneliyor, pek çok oyunda sahne arkası desteği de bulunuyor.

    yalabık amatör olarak fotoğrafçılıkla da ilgileniyor instagram

    tam 15 yıldır bu adamın oynadığı dublaj yaptığı herşeyin dvd/bluray ve posterlerini topladım imzalatmak için...

    tüm arkadaşlarının dediği şey şu; ona ulaşmak zor, özel hayatına çok düşkün ve çok kapalıdır.

    oyunların sonrasında da arka kapıdan çıkıyor, kalabalık sevmiyor falan.

    onu şu ya da bu şekilde tanımış herkesin ortak fikri şu ki; adam kendisine gösterilen tüm bu saygıyı hak ediyor...
    ve ayrıca herkesin söylediği şeylerden bazıları da şunlar; çok kitap okur, çok araştırır, çok müzik dinler, çok film izler, çok tiyatro izler vb....

  • yaş iki, çocuk parkında karınca yuvası inceliyoruz:

    - baba, bu karıncalar nereye gidiyor?
    - yemek bulmaya gidiyorlar canım.
    (karıncalara eğilip parmağıyla ileriyi işaret ederek bağırır)
    - karfur* buradaaaa!

  • 80li yıllarda, ders esnasında tam ortadan iki gruba ayrılmış bir sınıfta karşılıklı osuruk savaşı yapılmaktadır...
    kurallar nettir... bir taraftan birisi sesli bir şekilde osurduğunda diğer taraftan 10 saniye içinde cevap gelmek zorundadır... aksi taktirde gololur...
    ateşli bir savaşın ortasında, gaza gelen bir arkadaşın ikinci turda gürülltülü ve kokulu bir şekilde *altına zıçması ile ortam şenlenir...

  • pek çoğu sadece evlenilen kişi ile ilgili olan detaylardır. mesela:

    sen eğer sadece yazın bacaklarını alan bir kızla evlenirsen muhtemelen evlenince bacaklarını almaz.

    ya da aynı şekilde horlayan bir adamla evlenirsen evet, evlenince de o adam horlar.

    dişlerini fırçalama, ağız suyu kullanma alışkanlığı olmayan, dişlerinde çürükler olan, sigara içen bir kadın/erkekle evlenirsen sabahları ağzı kokar.

    görücü usulüyle evlenmediyseniz bunları geçelim.

    banyoda geçen şeyler de tamamen kişilikle alakalıdır. ben duş alırken kimse banyodaki tuvaleti kullanamaz ya da ben tuvaleti kullanacaksam kimse banyoya ayak basamaz.

    eşim benim yanımda gaz çıkartmaz mesela, ya da ben onun yanında çıkartmam. çünkü taa çıkmaya başladığımız dönemden beri ben bu konuda dikkatli olmuşumdur. ya da mesela o bir kere geğirmiştir benim yanımda, ben de kibarca bunun çok ayıp olduğunu düşündüğümü söylemişimdir. ve evet ben evleneceğim kişiyi doğru seçtiğim için o benim bu düşünceme de saygı gösterir.

    burda gelip eşleriniz hakkında atıp tutmanızı geçtim, yazdıklarınızı okudukça evliliğinizi öylesine yaptığınız düşüncesi oluşuyor bende, o evliliğe dair mide bulandırıcı bir detay oluyor haliyle de.