ekşi sözlük kullanıcılarıyla mesajlaşmak ve yazdıkları entry'leri
takip etmek için giriş yapmalısın.
hesabın var mı? giriş yap
8 nisan 2015 bir türlü inemeyen thy uçağı
-
dunning kruger effect denilen hadiseyi sık sık gördüğümüz olay.
internetten flight radar izleyip, "pegasus'a sivil havacılık otoritelerince ceza verilmelidir" yazan adamın özgüveni bende olsa amerikanya başkanı olurum kuran evliya çarpsın.
tabu diyalogları
-
kelime: buckingham sarayi
anlatan: abi ender nereye gitti?
grup: ingiltere
anlatan: orada bir buyuk topkapı gibi..
grup: buckingham sarayi
kelime: prens charles
anlatan: abi ender nereye gitti?
grup: ingiltere
anlatan: oldu ama olen diil esi...
grup: prens charles
kelime: firtina
anlatan: abi ender ne muhendisi
dinleyen: ruzgar
anlatan: hah onun buyugu
gruptan once ender: abi ben ingilteredeyken nasıl oynuyordunuz siz bunu, oynayamıyordunuz herhalde???
6 kasım 2015 dolar kuru
-
an itibariyle 2.92'yi aşmış kurdur.
seçim sonucuyla zengin olunmaz. çalışarak, üreterek, kendini geliştirerek olur. imam hatiplerde yetişen nesillerle, inşaata dayalı ekonomiyle nereye kadar gidilebilir? hiçbir yere gidilemez.
4 temmuz 2015 köfteci ramiz rezaleti
kadınların yaptığı korkunç hatalar
-
bir erkeğe sonsuz güven duymak. asla aldatılmayacağını düşünmek.
eskişehir'de köpeğe saldıran psikopat kedi
-
insanı hayretler içerisine sokan psikopat kedidir.
sahibi köpeği zor kurtarmış. o da yetmemiş kediyi savunan esnafla tartışan köpeğin sahibi az kalsın katil oluyormuş.
kedi ağır ruh hastası.
adam ayrı ruh hastası.
herkes ayrı ruh hastası.
bingöl'de vazo desenli yumurta yumurtlayan tavuk
-
yıllar sonra msn.com'u yeniden görmemi sağlayan tavuktur.
karşı cinste dikkat edilen ilk şey
-
ışığı
1958 yılındaki türk öğrencinin de bulunduğu forum
-
önder'in özgüveni, terbiyesi ve nezaketi beni çok etkiledi.. lafı gediğine oturtması, derdini ifade ediş tarzı ve vatanseverliği falan ilk saydığım hasletlerin ardından gelen, kadayıfın üzerine kaymak diyebileceğimiz mevzular..
ayrıca yukarılardaki bir entride robert kolej ya da başka bir "amerikan" lisesinde okuduğu konusundaki tahmin yanlış.. önder güler bu forumda türkiye'yi temsil etmesi için gönderildiğinde eskişehir lisesi son sınıf öğrencisiymiş.. dönemin amerika birleşik devletleri başkanı ayzınavır'a* hediye etmek üzere lületaşından kendi elleriyle yonttuğu bir satranç takımı getirmiş yanında.. ve bu hediyenin sebebini izah ederken de: "çünkü sizin başkanınız da barışa, özgürlüğe ve tanrıya inanıyor, tıpkı türk halkı gibi" demiş..
adam on sekiz yaşında kırk yıllık diplomat gibi hareket ediyor.. hayran kaldım..
yazarların paraları yetmediği için alamadığı şey
-
5 yıl önce çok sevdiğim kız arkadaşım beni para yüzünden terk etmişti.
çok koydu bana. okulu bıraktım. çalıştım çabaladım.
çok mücadele verdim.
sonuç değişmedi hala fakirim.
ileri görüşlü kızmış.
bana çok şey katabilirdi.
konut kredisinin son taksiti
-
ne tuhaf lan. hepimiz insanız, doğada ne ayı mağara için kredi çekip bir ömür sadece barınmak için enerji harcıyor, ne de sincap bir tane ağaç için kredi çekiyor.
sınırlı vaktimizde bolca yemek, içmek, gezmek için çalışacağımıza içinde dümdüz durup, geberip gideceğimiz beton için çalışıyoruz.
gezi'nin gazına gelenlerin yürek yakan öyküsü
unutulmayan garip arkadaşlar
-
üniversite yurdundaki yan odadaki elemandır. cumartesi sabahı o uyurken gizlice oda kapısının üstündeki anahtarını alıp kapıyı üstüne kilitlemiştik. içerde kilitli kalınca kapıyı yumruklayağını, "açın lan .rospu çocukları" diye bağaracağını, yurt görevlisini cepten arayacağını filan düşünüyorduk. heyecanla, uyanıp kapıyı zorlamasını bekliyorduk. saat 10 civarı uyandı ve odasının kapı kolu bir kere inip kalktı. biz dışarıda kıs kıs gülerken devamını bekliyorduk. fakat hiçbir şey olmadı. bekle allah bekle. 1 saat, 2 saat, 3 saat... sıkılmıştık. dışarıyı çıkıp biraz dolaştık, internet kafeye oturduk vs. halen arayan yok. akşam üstü yurda döndük, halen montu kapı askısına asılı, kapı kilitliydi. fakat pes etmedik. akşam yemeği için bir esnaf lokantasına gittik. çıkışta birkaç el batak attık. döndüğümüzde durum aynıydı. şaka maka artık hiç komik bir tarafı kalmadığından kapıyı açıp içeri daldık.
görünen manzara; çocuk yatakta yatıyor, 5 litrelik su bidonu çeyreğine kadar sidik ile dolu, annesinin 3 hafta önce gönderdiği küflenmiş böreklerin hepsi açılıp masanın üzerinde yenmiş. kırmızı ve uyuz gözlerle kafayı çevirip bize baktı ve "siz mi kilitlediniz lan kapıyı" dedi.
bulunduğu durumu bu kadar kabullenmiş, kilitli kapıyı bir kere açmayı denedikten sonra "tüh, artık ömrümün sonuna kadar böyle yaşamak zorundayım" diye içinden geçirdiğinden emin olduğum elemanı hiç unutmam.
2023 hakim-savcı maaşlarının erimesi
-
ulkede hukuk ve adalet olmadigina gore bence maas anlaminda da sorun yok.
ne kadar ekmek o kadar kofte.