hesabın var mı? giriş yap

  • lisede kapanmaya karar verdim. ailem çok tepki gosterdiler babam falan dövdü hatta ama yılmadım. başörtümü bağlayıp,heycanla okuluma gittim sabah. sanki herkes bana bakıyor,işaret ediyor gibiydi. o dönemler baya sıkıntılı tabi.

    sonra derse girdim. sevdiğim bir öğretmenim beni azarlayip başörtümü çekti sacimdan. şaşırdım tabii. "ınsanların inancına hiç mi sayginiz yok hocam "
    dedim. o da bana "saçmalama oğlum git tahtayı sil" demişti. hatırladıkça hala üzülürüm. o günden sonra zaten dini imanı boşladım. kısa kısa şortlar giyip geziyorum.

  • covid-19 nedeniyle getirilmiş sanırım yasak. binlerce kişi ayasofya'da, avlusunda içi içe namaz kılarken zarar vermeyen virüs, zafer bayramı kutlamalarında zarar verebilir! yersen!

    hedef 2023!

    sen bak öyle mal mal kemal efendi! böyle bir şey olabilir mi de geç!

  • - çekirdeklerin kavrulma tarihi yerine "best before" yazan paketlerdeki kahvelerden uzak durunuz. kahveniz en fazla 1 ay önce kavrulmuş olmalıdır. (ideal olarak 7-20 gün aralığı verilmektedir.) ancak 'best before' sizin bu süreyi öğrenmenizi engeller. kuvvetle muhtemel olarak aylar önce kavrulmuştur.

    - taze çekilmiş kahve ideal bir sıcaklıkta demlenmelidir. bu nedenle kahve makinesi + değirmen alacaksanız ve kısıtlı bir bütçeniz varsa, esas olarak değirmene para verin. iyi bir değirmen vasat bir kahve makinesiyle alacağınız sonuç, vasat bir değirmen iyi bir kahve makinesinden daha iyidir.

    - kahvenizi hep içeceğiniz kadar çekin, kalan çekirdekleri ağzını sıkıca kapatıp buzdolabında saklarsanız daha uzun süre taze kalacaklardır.

    - değirmen alacakların blendır tipli, bıçaklılardan uzak durması tavsiye edilir. bunlar kahveyi parçaladıkları için tadını tam olarak almanızı engellerler. değirmen tiplilerde (bkz: baratza) fiyat/performansta oldukça iyidir.

    - kahveniz ölçüsünde konulduğu halde, acı veya çok zayıf geliyorsa, kahve veya su miktarıyla oynamadan, öğütme ayarlarınızı gözden geçirin. eğer kahveniz acıysa bir derece daha kaba çekin, eğer suluysa bir derece daha ince çekin. böyle böyle deneyerek, o çekirdek için ideal öğütme ayarını yakalayabilirsiniz.

    - kahveyi demleme sıcaklığı 93 derecedir. alacağınız makinenin bu değere ne kadar yakınsadığını öğrenmeye çalışıp buna göre alın. ev tipinde, (bkz: moccamaster) üzerine tanımam.

    - çok kaba kaçacak ama kahve çekirdekleri şöyle özetlenebilir:

    + kolombiya: çikolatamsı tadı vardır. dark roast'da çok iyi sonuç verir. aromatiktir ve orta asitliği vardır. (içtiğim en iyi kahve, kolombiya'ydı, hastasıyız)
    + endonezya: kahveleri çok ama çok lezizdir ve genellikle dark roast'tur. baharatlıdır ve asitliği yüksektir. (hatta en yüksek bu diye biliyorum) mide hassasiyeti olanlar uzak durmalı..
    + etiyopya: kahve gurmeleri genelde en çok etiyopya çekirdeklerini beğeniyor. haklılık payları da var. medium roast etiyopya çekirdekleri gerçekten çok aromatik, yumuşak içimli ve düşük asitliği nedeniyle mide dostu. çok kahve içmekten şikayetçiyseniz, en azından etiyopya ile yolunuza devam edebilirsiniz.
    + kenya: topraksı ve sert kahve... ancak genelde endonezya çekirdekleri kadar aromatik, baharatlı bir tadı yok. daha fazla toprak tadı var. sigaraya iyi arkadaş oluyor bu yüzden ama asitliği yüksek. genelde piyasada dark roast bulunuyor..

    edit: tokmakcinintokmagi'nin uyarısıyla kahve için ideal su sıcaklığını revize ettim.

  • benim annem de hangi umutlarla buna izin verdi bilmiyorum da tum evi boyamama ragmen resim becerim sifir. tablolarin sergilendigi muzelere gitmeye bayilirim cunku dukkanlarinda cok guzel seyler satiliyor. hatta gidip dukkani gezip bir tane tabloya bakmadan cikmisligim da coktur. ama cocuklugumda sehpalarin altina girip terslerini bile boyardim. adeta bir resim asigiydim. ranzanin ustune cikar bos kalan yerleri de degerlendirirdim. cok mukemmel ciziyordum ya o yuzden.
    annem koltuk minderlerinden ev yapmama da karismazdi. hatta tencereleri asmak istedim diye salonun ortasina ipler germisti. ne kadar tencere tava varsa asmistik. onlari calip dans ediyordum. oyle gerzomat cocugum olursa dover miyim acaba ya simdi onu dusundum. bir de mayo giyip kendimi de boyuyordum cunku kizilderiliymisim. annem karismazdi, bazi seylerin esyadan, evden daha onemli oldugunu biliyordu cunku. ya da benden bikmisti:/ hatirliyorum da o ev hala cocuklugumuzdan kalma resimlerle dolu iken evi boyatmaya verecekleri para ile bana teleskop, mikroskop almislardi. ev bir sene daha oyle kalmisti da arkadaslarimi cagirmaya utaniyordum.
    sonra bir komsumuz vardi, kizi arkadasimdi, duvarlari boyamayi birak oyuncaklarini bile sirayla oynayabiliyordu, daginiklik olmasin diye. iste boyle psikopat olmayin. ben cok eglendim cocukken. annem sacma sapan seylere yasaklar koymadigi icin super bir cocukluk gecirdim. ha tabii soyle bir konusma da oldu aramizda:
    s: cocukken hic beni dovesin gelmiyor muydu?
    a: camdan bile firlatasim geliyordu bazen
    s: tamam:(
    sonucta firlatmamis:/ dovmemis de, boyle olmusum. bi garip yani o yuzden siz bilirsiniz bu izin verme konusunu millet.

    cocugum olsa ben de hic karismam. boyali duvardan daha guzel bir sey olabilir mi? cizsin her yeri, koltuk minderlerinden de ev yapsin, sandalyeleri ters cevirip sandal yapsin, carsaflardan cadir yapsin, camlari bile boyasin - ben boyamistim.
    o boyamazsa da ben boyar cocuk boyadi derim valla.

    10 yıl sonra gelen edit: çocuğum oldu ve birçok şeye izin veriyorum evet. ancak sınırlar konusu var insan bunu çocukla yaşarken öğreniyor. oğlum duvarı boyamaya çalışmadı, çalışırsa odasını boyamasına izin veririm tüm evi değil. çünkü sınırlar. ve burada yazdıklarım hiçbir şeymiş meğerse. ne biçim sınavlardan geçiyoruz oğlan çocukla, bunlar ne ki:)

  • başlık: beyler artvin'de kucak dansı yapan yer var mı

    1. merkezde lazım piçler.

    4. barry's lap dance saloon var, köşem ocakbaşının yanında.

    amerika mı la bura piç?

  • bordromdaki gelir vergisi kesintisi kalemine bakıp kahrolmama sebep olmuş "vergicik".

    bu ülke maaşlı çalışanlar sayesinde var oluyor resmen.