hesabın var mı? giriş yap

  • neden artık cep telefonlarının arkasında zibilyon tane kamera var?

    akıllı telefonlarda çeşitli nedenlerden dolayı birden fazla kamera bulunur ve her biri genel fotoğrafçılık ve video çekimi deneyimini geliştirmek için farklı işlevler sunar. akıllı telefonlarda birden fazla kameraya sahip olmanın temel işlevlerinden ve avantajlarından bazıları şunlardır:

    geliştirilmiş görüntü kalitesi: birden fazla kamera, akıllı telefonların daha yüksek kalitede görüntüler yakalamasına olanak tanır. farklı kameralar, çeşitli aydınlatma koşulları ve odak uzunlukları için optimize edilebilir, bu da daha iyi düşük ışık performansı ve genel görüntü netliği sağlar.

    yakınlaştırma yetenekleri: birden fazla kameranın en yaygın kullanımlarından biri optik yakınlaştırma yetenekleri sağlamaktır. telefoto lensler, kullanıcıların görüntü kalitesini kaybetmeden yakınlaştırma yapmasına olanak tanır; bu da özellikle uzaktaki nesnelerin yakalanması için kullanışlıdır.

    geniş açılı çekimler: akıllı telefonlarda yaygın olarak bulunan bir diğer kamera türü de ultra geniş açılı lenslerdir. bu, daha geniş bir görüş alanı sunarak manzara, grup fotoğrafları ve mimari çekimler için idealdir.

    derinlik algılama: birçok akıllı telefon, portre modunda bokeh (bulanık arka plan) efektleri oluşturmak ve mesafeleri ve derinliği doğru bir şekilde ölçerek artırılmış gerçeklik (ar) deneyimlerini geliştirmek için kullanılan derinlik algılama kameralarına sahiptir.

    düşük ışık performansı: bazı akıllı telefonlarda, düşük ışık koşullarında iyi pozlanmış ve ayrıntılı görüntüler yakalamada üstün olan özel düşük ışık veya gece modu kameraları bulunur.

    hdr (yüksek dinamik aralık): farklı kameralar aynı anda farklı pozlamalar yakalayabilir ve bunlar daha geniş dinamik aralığa sahip fotoğraflar oluşturmak için birleştirilebilir. bu, görüntünün hem parlak hem de karanlık alanlarında daha iyi ayrıntılarla sonuçlanır.

    geliştirilmiş video: birden fazla kamera, farklı odak uzunlukları ve perspektifler için seçenekler sunarak video kayıt yeteneklerini geliştirebilir. bazı akıllı telefonlar çoklu kameralarını kullanarak 4k ve hatta 8k video da kaydedebiliyor.

    gelişmiş hesaplamalı fotoğrafçılık: birçok modern akıllı telefon, birden fazla kameradan gelen verileri birleştirerek çarpıcı görüntüler oluşturmak için hesaplamalı fotoğrafçılık tekniklerini kullanır. buna süper çözünürlük, akıllı hdr ve gece modu gibi özellikler dahildir.

    çeşitli çekim modları: birden fazla kamera, panorama, makro ve daha fazlası gibi çeşitli çekim modlarına olanak tanıyarak kullanıcıların yaratıcı olanaklarını genişletir.

    yedeklilik ve kolaylık: birden fazla kameraya sahip olmak, bir kamera modülünün arızalanması durumunda yedek olarak da kullanılabilir. ayrıca kullanıcılara belirli bir çekim için doğru kamerayı seçerken kolaylık ve esneklik sağlar.

    özetle akıllı telefonlar, fotoğraf ve videografi yeteneklerini geliştirmek için birden fazla kamera kullanıyor ve kullanıcılara çeşitli durumlarda yüksek kaliteli görüntüler ve videolar yakalamak için çok yönlü bir araç sunuyor. farklı kamera türlerinin ve gelişmiş yazılım işlemenin birleşimi, kullanıcıların daha iyi fotoğraflar çekmesine ve mobil fotoğrafçılıkta yaratıcı olanakları keşfetmesine olanak tanıyor ayrıca.

    kaynak 1 / kaynak 2

  • -dptye girmeyi neden istiyorsunuz amaciniz nedir?
    -oyle politik amaclarim yok..
    -nasil?
    -muste$ar olmayi filan du$unmuyorum
    ....gulduler...tum juri... ama ben nerden bilebilirdim soruyu soranin muste$ar oldugunu....

  • tarihimiz fazla abartılıyor.

    hiçbir dönemimizde moğollar kadar güçlü değildik, hiçbir zaman roma imparatorluğu kadar dünyaya yön vermedik, hiçbir liderimiz büyük iskender kadar büyük bir savaş dehası değildi, hiçbir zaman ingilizler kadar kültür aşılayamadık uzaklara, hiçbir devletimiz pers imparatorluğu kadar önemli değildi, sinan’ın yaptıkları hiçbir zaman da vinci imzalı italyan yapıları kadar özel olmadı, hiçbir zaman mısır piramitleri gibi ölümsüz eserlerimiz yoktu ve hiçbir zaman yunan mitolojisi kadar derin bir mitolojiye sahip olmadık...

  • geçen sene arabamı satacağım zaman "ulan ilana 1200 kişi bakmış bir kişi bile aramaz mı" demiştim. o aramayan ibneleri buldum. herkese selam.

  • olamaz çünkü ilk hücre bölünerek çoğalmıştır ve türk'ün olduğu yerde bölünme, bölücülük olmaz. bu bayrak inmez, bu sitoplazma bölünmez.

  • birkaç sene önce ev değiştirirken benzerini bizzat yaşadığım hadise.

    acayip bir heyecan var. güzel bir sitede, oldukça iyi sayılabilecek bir fiyata, tam da istediğimiz şekilde bir daire bulmuşuz. hanımla çok heyecanlıyız. araya tuhaf finansal dertler giriyor ama bir şekilde hallediyoruz.

    ona göre çok uzun süre bizim kahrımızı çeken bazı ev eşyalarını da bu vesile ile yenilemek istiyor evin dişisi. tamam ulan diyorum. yepyeni bir hayat. resmen resetlicez yani. herşeyi...

    yenilerin finansmanına biraz olsun katkıda bulunsun diye ikinci el eşya alanlara fiyat soruyorum kimse almak istemiyor. ya da ölmüş eşek fiyatının yarısını veriyorlar. sinir oluyorum . sahibinden sitesinde, zamanında çok özenerek aldığımız hatta neredeyse bir araba fiyatı bayılıp ve tamamen eski evimiz için özel olarak dizayn ettirdiğimiz eski koltuk takımını, camdan sehpaları, bütün ayakları kırıldığı için komple tamirden geçmiş yemek odası takımını ve takımın dibindeki aynalı konsolu (ölmüş eşek fiyatının yarısı*1.1) fiyatına satılığa çıkarıyorum. ulan diyorum, ihtiyacı olan birisi ucuza alsın, ikinci elcilerin elinde paralanacağına bir öğrenciye gitsin, hem bilirim adamı, anlatayım eşyaları, hatıralarını...belki o dda özenir bizim gibi...onlara iyi bakar...asıl derdim taşımaya hiç karışmamak, eşyalar hakkaten çok ağır ve büyük çünkü. gelsinler, eşyaları evden alsınlar...

    akşam oluyor arayan soran yok. halbuki fiyat çok düşük...

    allah allah diyorum, ilana giriyorum, bir mesaj 'abi hayırlı olsun, inşallah ihtiyacı olan birisi alır, keşke ben de alabilsem'

    'e alsana kardeşim işte fiyatı bu' diyorum 'abi o benim için pahalı diyor, evleniyorum çok masraf oldu' diyor

    cevap vermiyorum...birkaç gün geçiyor. eşyaların durumunu tam yazdığım için kimse aramıyor. arayanlar ise hem yarı fiyat teklif ediyor hem de ikinci elci çıkıyor... ne de olsa tamir görmüş masa, bi köşesi hafif sökülmüş koltukları istemiyorlar. bir de nedense telefonda konuşurken semti bile sormuyorlar ama dairenin kaçıncı katta olduğunu soruyorlar, beşinci kat deyince telefonlar hızla kapanıyor.. yani adam beylikdüzünden kartala gelebilir ama beşinci kattan düzgün şekilde eşya indiremez... iyice sinirleniyorum....

    bu arada evlencek elemanla internette muhabbeti ilerletiyoruz. muhitini, düğün tarihini, yerini filan hepsini anlatıyor.

    artık yeni eve taşınmamız lazım. eski evi de sattık, adamlar temizliğe gelecekler. tüm eşyalar taşındı bir bu satılıklar kaldı evde.

    başka da teklif gelmeyince, adamı arıyorum, gel ulan diyorum, madem evleniyorsun, benim de katkım olsun sana... para da istemicem diyorum ama şartım nikah davetiyesi ve eşyalara hiç dokunmayacam...adam çok seviniyor.

    ertesi gün geliyor. genç birisi. elinde davetiyesiyle birlikte. kimliğini de kontrol ediyorum. gerçekten de nikaha bir ay gibi bir süre var. mahalleden bir kamyonet bulmuş, şöför dahil üç kişiler ama şöför hiç bir işe bulaşmıyor. zaten güç bela ikna olmuş, arada soruyorum 'iyilik yaptın' diyor, 'evlenecek' diyor, 'zorla beni de ikna ettiler' diyor. sevabına gelmiş ama taşımaya karışmam demiş...

    iki genç hevesle dalıyorlar eşyalara, ama her seferinde beş kat in çık asansör de yok, zorlanıyorlar...herşey güç bela çıkıyor evden... hepsi kan ter içinde kamyonete konuluyor. bir tek üçlü koltuk var. taşıması gerçekten zor. çok geniş, benim gibi 1.94lük bir adam için özel yapıldı çünkü, illa ki üç kişi taşımak lazım. eve ilk kez girmesi bile olay olmuştu. iki genç uğraşıyorlar didiniyorlar, çıkmıyor salondan, terler damlıyor her taraflarından ama çıkmıyor işte. bizimkisi aşağıda sigara üstüne sigara içen şöförü çağırmaya karar veriyor.

    ve cebinden telefonu çıkarıyor.

    iphone.

    arıyor 'abi bi gel be... noolur be..bak son kaldı be...abi o kadar geldin, yapıver bu iyiliği de be...' diye uzuyor konuşma.. adam kulağında iphone'la resmen aşağıdaki şöföre yalvarıyor, benim ise nutkum tutulmuş, olduğum yerde telefona odaklanıyorum.

    adama evleniyor diye ikinci el eşyaları veren bende yok o telefondan.

    hayatımda acıyla gülümsediğim ender anlardan birisidir.

  • suratına tükürmediğimiz bizim paramızın 3-4 katı ettiği günlerden nerelere. bulgaristan gibi cücük kadar ve fakir bir ülkenin para birimi bile bizimkini sekize katlamış.

    emeği geçenler gün yüzü görmesin!

    iki aşağıdaki mal için editliyorum.
    burada bahsettiğim ülke insanı değil direkt ülkenin kendisi ve bu ülkeye bakış açısı. olayı insanlara indirgeyip salak salak demagoji yapıp bir de destan yazmış. okuduğunu anlayacak kadar beynin olsun yeter.

  • şu arkadaşa birisi lütfen yörüngesi güneşe venüs'ten daha yakın olan merkür'ün yüzey sıcaklığının venüs'ten düşük olduğu bilgisini yüklesin.

    bunların hastalığı bu zaten. her şeyin kendilerinin anlayabilecekleri kadar basit açıklaması olsun istiyorlar.

    olmayınca da ben anlayamıyorum demek yerine tanrının işine sual olmaz diyorlar.

    (bkz: aklı yok fikri var)

    edit: arkadaşlar hepinizi yanlış bilgilendirdiğim için özür dilerim.

    ayrıca "sobaya yaklaşınca daha sıcak olur" tekniği ile beni aydınlatan çaylak arkadaşıma sonsuz teşekkürlerimi ve minnetimi sunarım. maalesef konu hakkında bu kadar detaylı düşünebilecek birikime sahip değildim. kendisi sayesinde artık sahibim.

    adam dalga geçmiş ironi yapmış diyenler için edit: ben de ilk başta ironi yaptığını düşünüp komik buldum ve profiline girip başka neler yazmış acaba diye inceledim. ciddi ciddi yazdığını anlayınca da dayanamayıp yapıştırdım girdiye.

    (bkz: kimin troll olduğunu anlayamamak)