hesabın var mı? giriş yap

  • esasen tam adı "how i lost 24 desperate prison heroes in smallville: family guy chronicles theory" olan, lakin karakter sınırlaması sebebiyle kısaltılan dizi projesi. hapishaneden kaçıp ıssız bir adaya düşen süper güçlere sahip 24 dahinin, gelecekten gelen bir cyborg ile aralarında geçen aşk ve ihtiras içerikli hikayesini anlatan bu dizi esprili anlatım tarzıyla sizleri ekran başına kilitleyecek. hangi karakterin dünya dışı bir gezegenden geldiğini çözmeye çalışırken heyecanlanacak, dünyayı ele geçirmeye çalışan ev hanımının başarısız denemelerini izlerken gülümseyecek, kadın erkek dinlemeden adadaki herkesi ayartmaya çalışan kazanovayı gördükçe kahkahalarınıza hakim olamayacaksınız. aynı zamanda bütün karakterlerin özel güçlerini keşfetmeleri sırasında başlarından geçenler hikayeye ayrı bir derinlik kazandıracak. inanıyorum bu dizi tutacak ben de emmy ödülümü yalnız ve güzel ülkem adına alacağım. merak etmeyin kırmızı halıda "i love ekşi sözlük" falan diye birşeyler sıkıştırırım araya.

  • o da bir şey mi!

    fındık, incir ve kayısı üretiminde dünya 1.
    antep fıstığı üretiminde dünya 2.
    ceviz üretiminde dünya 4. süyüz.

    ama halkımız bunların tadını unuttu maalesef. sebebi, yanlış politikalar sonucu liranın değersizleşmesi ve sonucunda alım gücünün azalışı. hepsi ihracata gidiyor.

  • birkaç entry yukarıda marketplace kullanmayı öğrenin diye bir arkadaş çemkirmiş.

    2023 yazında xiaomi kulaklık aldım, 1 ay sonra bozuldu, garantiye yolladım. garantiden de 2 gün sonra bu ürünün kaydı kuydu yok, biz bu ürüne bakmayız dediler. ürünün satıcısı direkt trendyol'du bir de.

    10 ayı geçti, trendyol ile onlarca mesajlaşma, verilen onlarca söze rağmen ürünü kaybettik ya biz diyerek asla iade yapmadılar. 2 kere kargom kayboldu sözde sonra aa bulduk dediler. bunu iki kere yaptılar, ikisinde de yaklaşık 2-3 ay sonunda aa şeytan saklamış ürüne ehe bulduk ya dediler. ürün defalarca incelemeye alındı, ardından da 7-8 ay sonunda garantiye gönderildi.

    en sonunda ürün garantide, size firma yollayacak dediler. firma da şansa ürünümü ben batıdayım, bir doğu iline ve başka isimde birine yollamışlar. artık ortada mal da yok.

    bunun üzerine 2 ay önce para iadesi yapacağız dediler onun da üzerine yattılar. ürünün şu an fiyatı aldığım zamanın 3.5 katı. verecekleri ücret çöp kadar kaldı, ürünüm de yok, ona rağmen hala ne ürünü ne parayı hiçbir şey vermiyorlar.

    10-11 ay diyorum evet. bu saatten sonra beni öldürün trendyol'dan elektronik almam, alanın aklından şüphe ederim, internet böyle olaylarla dolu.

    tekrar ediyorum, satıcı direkt trendyol.

  • ilk defa david bach tarafından kullanılan ifade. tasarruf yaparak biriktirmekten bahseder. yani gelirinizi artırmasanız da küçük giderlerinizi kısarak veya tamamen ortadan kaldırarak birikim yapılabileceğinizi söyler. latte faktörünü kullanarak birikim yapmak için harcamalarınızı mutlaka takip etmeniz gerekiyor. bu şekilde neye, ne sıklıkta, ne kadar harcadığınızı görüp ona göre bir harita çizersiniz kendinize. bu harcama kalemi latte olur, sigara olur, kuruyemiş olur... küçük, sürekli para harcadığınız ama satın almadığınızda hayatınızda büyük değişiklik yaratmayacak şeyler.

    dikkat edilmesi gereken şey şu; bu parayı o küçük şeye harcamadığınız gibi hiçbir şey için de kullanmayacaksınız. miktar direkt olarak vadeli bir birikim hesabına gitmeli. sigarayı bıraktım, 400 tl cepte demeyeceksiniz, hala sigara alır gibi o parayı vadeli bir hesaba yatırıp unutacaksınız.

  • geçen hafta annem ziyarete geldi. polis akademisi filmlerini çok sever, bir de dublajlı sever çünkü polis akademisi filmlerinin dublajı çok iyidir. hatta bence de dublajı orijinalinden daha iyi olan filmlerden biridir. açayım izleyelim dedim çok sevindi.

    filmler arşivimde var ama dublaj yok, aha dedim bedava verilen turkcell tv bir işe yarayacak. sansür vardır ama sigara falan blurlamışlardır, neticede 40 yıl öncesinin komedi filmi.

    neyse izliyoruz, ikimizin de belki tüm seride en sevdiği sahne gelmek üzere olduğu için heyecanlıyız. mahoney, teğmen harris'in iki yalakasını mavi istiridye barına yolluyor. o meşhur müzik gelsin diye bekliyoruz. gelmiyor. mavi istiridye barı yok. içinde sadece dans olan koskoca bir sahne kesilmiş.

    kesilen sahne şu bilmeyenler için:

    https://www.youtube.com/watch?v=niumqldl_k0

    tatlar kaçtı tabii. kapattım turkcell tv'yi, arşivdekini taktım lordlar gibi sansürsüz izledik. başka neler kesilmiş bilmiyorum ama süresine baktığımda 12 dakikasının uçtuğunu gördüm 40 yıllık filmin.

    gerçekten buna para vermeyin.

  • arşivi yanlışlıkla indirip bakanlar varmış. bende bakarken yanlışlıkla 31 çekenlerdenim. bu arada yapılan ayıp çok kınıyorum.

  • aq müptezeli yalandan hırlarken "ay bırakın nefes alsın adam" diyen tuzu kuru ablalara a101 çalışanının verdiği "çaldığı şeylerin parası senden mi çıkıyor?" cevabı üzmüştür.
    insani koşullarda çalıştırılmayan zincir market çalışanları kasada açık verme korkusunun yanında bir de böyle itle kopukla uğraşmak zorundalar.

  • süper lan. milli takıma 1 yıl önce elimizdekini verip şimdi milli takımdan geçen senekinin küçüğünü alıyoruz. nasreddin hocanın kazan hikayesi gibi. seneye kazan ölür biz de rahatlarız.

  • gençliğimin bir döneminde arkadaşlarla birlikte otostop yapmakla bozmuştuk kafayı, utanmasak sıçmaya giderken bile kamyon çevircez yoldan. her neyse, işte o zamanlar muhabbet ediyoruz kamyonuna atladıklarımızla falan, ilgimi çekiyor, bizi kamyonuna alan adamların çoğu alevi. bir gün sordum içlerinden birine, "abi" dedim, "kim dursa bizi almak için, hep alevi çıkıyor" dedim, adam bana "bizim töremizde adamı yolda bırakmak yoktur yeğen" demişti, üstelik o yıllarda ezel'le dayısı hala hapisteydi, dizinin senaryosu bile yazılmamıştı ama bu abi replikleri biliyordu. neyse de işte, ben o günden beri pek severim kendilerini.

  • geçmiş yıl 1000e yakın implant yapmış bir diş hekimi olarak konuya açıklık getirmek gerekirse yukarıda arkadaş durumu açıklamış. marmara üniversitesinde yapılan implant fiyatları. bu fiyatlar sene başı kur esas alınarak yapılan en basic fiyatlardır. devlet implantı karşılamıyor ancak cerrah ücreti olsun üst yapı olsun (kısmen) karşılıyor. özel sektörde her bir kalem için ayrı ayrı ücretlendirme yapılıyor. o yüzden yüksek fiyatlar çıkabiliyor. her şey kura endeksli olduğu için de fiyat katlanarak artıyor.

    gelelim implantı pahalı olma sebebi. öncelikle üst segment çoğu firma ömür boyu garanti sunmaktadır. 5 sene sorna bir implant fail olduğuna sebebine bakılmaksızın eskisine karşılık yenisini sorgusuz sualsiz göndermektedir. böyle bir garanti hiçbir sektörde yok. ancak bu garanti firmalar için ekstra bir maliyet demektir. bu ürünler ayrıca doğadan titanyumu çakıyla kesip işlenmesiyle üretilmiyor. milyon euroluk cihazlarla oluşturuluyor. o yüzden temel bir masraf söz konusu.

    gelelim pahalı implant ile ucuz implant arasındaki hekim açısından farka. biraz şahsi olacak ancak üst segment 1-2 farklı implant uyguladım. uygulama kolaylığı söz konusu. hele ki riskli vakalarda elini güçlendiriyor. tedavi esnasında oluşabilecek komplikasyon ile karşılaşma imkanın azalıyor. ancak hastamızın kemiği çok iyi ise nalburdan 15lik çivi çak yine tutar. bir diğer mesele de üst yapıda sunduğu imkanlar. implant demek sadece kaba tabirle vida demek değildir. üst yapısı yani sabit ya da hareketli protezlerle bağlantıyı kuran ara parçalar. kaliteli implantlarda çok fazla sayıda seçenek mevcut iken düşük kalite implantlar yeni teknoloji imkanları desteklemeyebiliyor. ben kliinğimde digital ölçü alıyorum. resim çeker gibi. her şey bilgisayar üzerinden ayarlanır kendi labaratuvarımızda ürünü üretiyoruz. böylece hata payı olmuyor. ancak uyguna yapılan pek çok implant bu sistemi desteklemiyor. desteklese de imkanları sınırlı oluyor.istediğimiz parça gelmiyor. tedavimiz sekteye uğruyor. hasta mağdur biz de mahçup oluyoruz.

    özetlemek gerekirse köklü bir firma ise ve ömür boyu garanti sunuyorsa üstelik implant yapılacak bölgede yeterli kemik var ise implant markasından ziyade hekim faktörü daha önemli oluyor.

    edit: imla