hesabın var mı? giriş yap

  • 9 gag giflerini anlamıyorum bazen, yetmiyor ingilizcem. bazen twitter geyiklerini de anlamıyorum. işte tam orada bi kahraman çıkıp anlamadım yazıyor, başka bi kahraman da cevaplıyor. ben egoma bok sürdürmeden konuya hakim oluyorum. seni seviyorum anlamayan adam, anlamayıp dile getirmekten korkmayan adam.

  • - zihinler ve algılar dünyasında megadeth, metallica'dan ayrılan dave mustaine'in kurduğu grup iken, metallica dave mustaine'in ayrıldığı grup değildir. direkt metallica'dır.

    - metallica bozdu, sattı, piyasa oldu muhabbetlerine -ki yerinde muhabbetlerdir- konu olur. buradan iki şey çıkar. o kadar iyi işler çıkmış ki, o eşikte oynama olunca yıllara varan bir sohbet konusu ortaya çıkıyor ve işin tuhafı bu yine gruba konuşulurluk anlamında olumlu dönüş sağlıyor. megadeth'in bazı denemelere girmiş olsalar da müzik yapısında daha istikrarlı bir çizgisi olmuştur.

    - metallica sadece rock/metal dinleyicinin değil, tüm dünyada her kesimden insanın, tanımasa dahi ismini bildiği bir marka değeri halini almışken, megadeth biraz daha konuya ilgi duyan kesimin zihninde, dilinde yer etmiştir.

    - metallica'nın elemanlarının ıvırı zıvırı, hikayesi vs. megadeth üyelerine göre çok daha fazla bilinmektedir.

    - metallica'yı -popülerliğinin etkisi var mıdır bilmem- dinlemek/aglılamak daha kolaydır. megadeth biraz daha emek ister.

    - tarih olarak yakın işleri dinlediğimde megadeth hala daha rock duygular hissettirir iken metallica marka olmanın ekmeğini yer gibidir.

    edit:hede kapsama alanının düzeltmesi.

  • ailenin kötü yetiştirdiği bir çocuk, bu sefer direkt kendi ailesine zarar vermiş en azından.

    keza bıktık başkasının kızına, çocuğunu zarar veren suç makinelerinden.

    hep böyle devam edin işte.

    özelden gelen bazı mesajlar üzerine bir edit :

    arkadaşlar böyle haberler üzerine " üzüldüm, kahroldum " demek bir marifet mi ? yahu böyle bir habere benim veyahut başkalarının sevinebileceğini nasıl düşünüyorsunuz manyak mısınız siz ? verdiğimiz tepkiler yıldığımızdan, bıktığımızdan dolayı. 14 yaşında çocuk diyorsun atarlanmayı biliyor, silahın yerini, kullanmayı, aileyi tek tek öldürmeyi ve sonunda da kaçmayı biliyor ! şaka mısınız siz neyin empatisini, niçin kurmalıyım ? bu içte büyüyen öfkenin, elbet bir gün bir şekilde yansıtılacağı aşikar. ben de bunu belirtmek istedim. kim ki katil olma potansiyeli olan bir çocuk yetiştiriyorsa bu toplumda, ilk o görsün şiddeti, ilk o yesin ilk kurşunu. bıktık artık milletin sorunlu ilişkilerinden, bu ilişkilerden doğma çocuklarının topluma verdiği zararlardan bıktık !

  • otofaji ile ilgili araştırmanın nobel ödülü almasından sonra yaygınlaşacağını düşündüğüm diyet.

    ismini ben uydurdum. muhtemelen daha ticari bir isim bulacaklardır. rejenerasyon diyeti gibi mesela.

    72 saat düşük sodyumlu su haricinde hiçbir şey yiyip içmiyorsunuz. 3 gün ölüm orucu resmen. bu süreç içinde vücut kendi kendini sindiriyor. ama sindirmeye eskimiş, işe yaramaz, kanserli hücre ve dokulardan başlıyor.

    ayrıca şeker ve obezite gibi hastalıklar da sona eriyor. bağışıklık sistemi resetleniyor ve kök hücreler aktif hale geçiyor.

    olayın özünde vücudu strese sokmak var. uzun süren sporlarda da aynı şey yaşandığı için vücut eski hücreleri sindiriyor ve yenileniyor. spordan sonra insanların kendisini rahatlamış hissetmesi bu yüzden.

    ek olarak uzun süre aç kalındığında insanın sezgisel ve 6. hisse dayalı özellikleri gelişiyor. beyin kendini farklı bir moda sokarak öğrenmeyi kolaylaşır hale getiriyor.

    yakın zamanda konu ile ilgili daha detaylı bilgiler ortaya çıkacaktır. bu yazdıklarım yabancı sitelerden okuduğum makalelerin kısa bir derlemesidir. türkçe kaynak malesef yok denecek kadar az.

  • ortamlarda sorsan da hepsinin en sevdiği film de fight club'tır ha!

    kişisel gelişim kitaplarında okudukları zırvaları kendi yaşanmışlıkları, fikirleri ya da hayat prensipleriymiş gibi anlatıp profesyonel görünmeye, prim yapmaya çalışan bir avuç beyaz yakalı kölenin tiyatrosu

    karakterler:
    tülay : ofiste klima savaşlarını yapan kişi .
    salih : meslekteki 20. yılına rağmen hala müdür olamamış, tecrübeleriyle egosunu tatmin eden ofisin deneyimlisi.
    arzu : hergün meeting set edip konsörnleri konuşan mba'lı abla.
    haldun: stajyerliği yeni bitmiş ve şirkette yer edinmeye çalışan yalaka.
    nazan : linkedin'in yılmaz özdil'i... ... ...
    belma : başka şirketten yeni geçiş yapmış ve otorite kurmaya çalışan yönetici adayı.
    ferhat: iş ortamında efendi adamlar yerine tercih edilen piç bu.
    hasan: şirketin badem bıyıklısı.
    adem: fizik okurken kafayı sıyırıp sonra iş bulamayınca finans sektörüne giren adam.
    mutlu: en alt tarafta en yapıcı yorumu yapan adam gibi adam.
    aykut: bariz ekşici.

  • bir kadının yürüyüşünde, oturuşunda, gülüşünde, bir mavi kumaşın üzerinde unutulmuş elinde, gamzesinde, ayak bileğinde, en anlamlı vesairesinde somutlanan ihtiraslı, tutkulu düşler; bir şekilde gerçeğin yatağına akamıyorsa, istediğiniz yönü bulamıyorsa, alevlenen isteklerinize odun atıyorsa cehennem zebanisi, alevin, kızıllığın, çoraklığın arasında ortaya çıkan çıkan burukluğun adıdır aşk acısı. acısı barizdir. çeken bilir. yani herkes bilir.. ya tarifi?

    belki hayatınız boyunca karşınıza çıkan en ilginç kadındır o.
    (ya da erkek.)
    diyelim yaşınız olmuş 30.
    ve karşınıza çıkan kadın, hayatınız boyunca gördüğünüz en orijinal kadın.
    tarzı var çünkü.
    güzellik, bedensel çekicilik bunun ötesinde.
    bir kadında en mühim olan tarzdır dostlarım.
    belki hiç ihtiyacınız yok tavsiyeme ama bunu dikkate alınız derim.
    yürüyüşlerinde vardır bir şeyler en basit. ya da onunlayken, ya da o kadar şanslı değilseniz onu düşlüyorken sanki görünmez bir paletten boyalar fışkırır rengarenk.. içinizde uykuya dalmış ne varsa uyandırır.
    ve siz tarzı olan bir kadına aşık olmuşsanız ve bir şekilde yüreğiniz sizden onu talep ediyorsa ve maalesef çeşitli nedenlerden ötürü bu isteğiniz sonuçsuz kalıyorsa nasıl yenilir ki şimdi bu aşk acısı?

    hayatınız boyunca, o dolu 30 yıl boyunca gördüğünüz en orijinal kadın o diyelim. ama maalesef işler istediğiniz gibi gitmiyor, bunu da ekleyelim. belki istemeden. şartlar gereği.

    bir 30 yıl beklemişsiniz böyle bir kadını görmek için.
    bir 30 yıl daha bekleme deliliği n'apar aklınızın sürülmekten yorulmuş, tarumar olmuş aşk tarlalarını?
    öyle ya, ancak 30 yılda bir çıkar böyle bir kadın karşınıza.
    istatistik belki kişisel, tıpkı acı gibi.
    maalesef mantıklı ve maalesef acımasız.

    geceler uzun, beyninizden kalbinize doğru müthiş bir şekilde devam ediyor acı hücum.
    nasıl diner bilmem. bilemem. doğru belki, zaman en makul merhem.
    sürelim kalbimize.

    dünya acımızla bize daha başka görünsün.
    her şey değişsin.
    3 senedir aşksız yaşadığınız ev bile başka gelsin size.
    başkaca ve cehennemvari.

    yapacak bir şey yok.
    oturup acınızı yoklamaktan başka.
    iyisi mi sırtınıza bir yastık koyup tanrının oyununu seyre koyulun.
    dudaklarınızda sigara, elinizde şarap, kulaklarınızda dost bir şarkıcının sesi..
    karantinaya alın kendinizi. caddelere çıkın ya da, kalabalığa karışın...
    detaylarla, deliliklerle ilgilenin.
    akıl hastanesini ziyaret edin misal.
    sahaflardan foto romanları bulup okuyun.
    bende var mesela, 17 haziran 1974 tarihli...
    adı: "güneş, deniz ve aşk"
    cağaloğlu tasvir sokakta basılmış.
    kapağı açtığınızda iç kapakta burç yorumları da yazıyor. oturup 1974 tarihli burç yorumlarını da okumak eğlenceli oluyor.
    "oğlak burcu.. gönül bağlarınız dengeye girecek bu hafta. sevdiğinizle aranızda tam bir anlaşma olacak. uzun zamandan beri almayı düşündüğünüz bir şeyi bu hafta alacaksınız."
    aman tanrım, ne kadar da ironik bir yorum...

    damlayan musluk, kanayan yara, boşa atan kalp, pıhtılaşan kan...
    bir gün unutacaksınız elbet, 4 yıl sonra bir gece misal, salı'yı çarşamba'ya bağlayan..

  • alkol alınımının tavan olduğu, günahın envayi çeşidinin işlendiği güzel ülkemde bir tek birlik halinde dışlanmış günahtır. neden olduğunu anlamam. kimseye neden yemiyorsun demem de, diğer günahlar dert değil bir bu mu dert derim. adama bakıyorsun; alkol var, zina desen gırla, yalan söyler, ticarette harama el uzatır.... liste uzar gider. söz konusu domuz eti olduğunda bütün bu adamlar ağız birliği eder. günah! e diğerleri ne? bu kadarı bana iki yüzlülük gelir.
    büdüt:yanlış anlayanlara, i levye domuz eti!