hesabın var mı? giriş yap

  • filmi beğenmediğini söyleyenler "biliyorum çok tepki alacağım", "çok kızacaksınız bana" falan diyor. arkadaşlar size bir şey söyleyeyim mi? sizin film hakkındaki görüşlerinizi zerre sikine takan yok. sanırsın ki adam film eleştirmeni, akademi üyesi falan. sana niye tepki gösterelim amk, sen kimsin? iyi ya da kötü eleştirini yap filme sonra çek git. çok tepki alacakmış. evet sinema dünyası karışacak sen filmi beğenmediğin için, izleyecekler izlemekten vazgeçecek, "x adlı sözlü yazarı beğenmemiş, o zaman bu film iyi değildir." diyeceğiz. tövbe tövbe ya.

  • 9,5 aylık bir kızım var ve zamanı geldiginde onu elin lavuguna vermeyi düşünmüyorum
    ona yan gözle bakacak oğlanlara da süprizler hazırlıyorum
    dexter'ın ta ilk sezonuna bastan başladım farklı bir gözle izliyorum artık

    adam haklı beyler

  • bu tarz paylaşımların kocişimin bana soktuğu sik noktasına gelmesi yakındır.

    ek 2.1: mesaj ile beni terbiyeye davet eden arkadaşlar oldu, ama ben bazı konularda çirkinleşmeden kendimi ifade edemiyorum, idare edin.

  • 3 gün önce köpeğimi bir sokak köpeği ısırdı. acilen gece açık olan bir veterinere gittim, haşırt 1.500 tl, aslında 1800 istedi, pazarlık ve nakit ödeme karşılığı 1.500 tl ye düştü, aynı veterinere bir gün sonra kontrol amaçlı gitme gafletinde bulundum, haşırt 640 tl. bu kez d e 775 tl istediler, nakit olursa 640 olurmuş, her ikisinde de hayvanı bırakıp gidip atm den para çektim

    sıkı durun tedaviyi yanlış yapmış, hayvanın ayağı enfekte oldu. bugün insan evladı namuslu başka bir veteriner beni bu girdaptan kurtardı. daha çok iş yaparak sadece 250 tl aldı. 250 tl aldı diye yazarlardan bu durumu da eleştiren biri çıktı, niye az almış diye, o na da helal olsun

    gerçek şu ki veterinerlerin çoğu insanları zayıf noktalarını yakalayıp acımasızca geçiriyorlar.

    ablamin aynı gün ayak bileğinde 2 kırık oluştu. özel bir doktora gitti, 4 tane film çekildi, 1.100 tl para verdi

    nedir bu veteriner terörü, lütfen sizde yazın..

    edit: kazıklayan veterinerin ismi kartal atalar da bulunan vet34. google yorumlarında puanı 4.9, sanırım yorumlar fake, sakın bu google yorumlarına aldanmayın, google a da yazdım durumu…

    yardımcı olan, övdüğüm veteriner ise kozyatagında, marmara caddesin de calışan pet way. ayça hanım.. düzgün bir insan. ben burayı eskiden o semtte oturdugum için biliyordum. diğerine paçayı kaptırmamın nedeni kartal uğur mumcu da oturmam, gece yarısi panikle açık veteriner aramamdan kaynaklanıyor

  • bu kesinlikle babamdır.

    hayatının her anında her kim olursa olsun bir önemi yoktur.

    bir mevzu için öğleden sonra vali ile görüşmeye gittik. sekreteri, sabah gelmedi ne zaman geleceğini de bilmiyorum dedi. olsun biz bekleriz dedi.
    saat 15:30 gibi gelen valinin önüne atlayıp aslanım sen niye görevinin başına gelmiyorsun da bu kadar milleti bekletiyorsun demişliği vardır.

    bu ve buna benzer yüzlerce anısı vardır.

  • burnun duzenli olarak temizlenmesi.

    tanimlamasi kolay olsa da, cogu kisi tarafindan onemsenmeyen hatta yok sayilan bir kisisel bakim turu. nasil yapilacagina gecmeden once kendi tecrubelerimden bahsetmek istiyorum.

    kendimi bildim bileli solunum yollarimda problem var; burun kemigi egriligi, geniz akintisi, alerji, sinuzit ve kisin gecmek bilmeyen nezle. bu sorunlarla karsilan herkes gibi ben de antibiyotikler, kremler, burun spreyleri ve oksuruk suruplari kullandim. hicbiri gercek anlamda sorunlarimi cozemedi; farial, otrivine ve flixonase gibi ilaclar ise yariyordu ama surekli kullanilamadiklari icin sagladiklari cozum gecici oluyordu. antibiyotikler burundaki enfeksyonu temizliyor fakat sonrasindaki oksuruk krizlerine care olamiyordu. bazi spreyler burun icindeki kilcal damarlari zayiflatiyor ve hic olmadik zamalarda burun kanamalarina neden oluyordu. yani ozetle kis geldiginde yasam cekilmez oluyordu.

    gecen sene, hayatimi iskenceye ceviren sorunu cozmeye karar verdim. internette gecen uzun saatler sonucunda, insanlarin tecrubelerinde ozellikle duzenli burun temizliginden bahsettiklerini farkettim. cozum gercekten bu kadar kolay olabilir miydi?

    denemeye karar verdim ve duzenli burun temizligine basladim. ilk haftalar dogru karisimi elde etme cabalariyla gecti buna ragmen nefes alisim rahatladi. iki-uc haftaya burnum tamamen acildi ve o zamandan beri hic burun tikanikligi yasamadim. kesfettigim seyi cevremdeki diger insanlara anlattigimda, yapilir mi veya ugrasilir mi gibi tepkiler aliyorum. ama inanin yapilir ve bu sorunun tek cozumu bu.

    burada tarif edilen seyleri yapmadan once lutfen doktorunuza danisin, herhangi bir ters etkilesime veya alerjiye neden olmak istemem. tahmin edebileceginiz gibi cozum kolay ve keyifli degil, hatta tam tersi zor ve aci verici. bu nedenden dolayi da yaygin bir sekilde uygulanmiyor. yillardir bilinen bir yontemi kullanacagiz: burna ilik tuzlu su cekmek.

    piyasada satilan sterimar isimli bir sprey var, ayni isi yapiyor gibi gorunse de, kendi tecrubemde bu sprey'in iki dezavantajini gordum. birincisi spreyin soguk olmasi; bu burun icinde garip bir gidiklanmaya neden oluyor ve burnun icinde katilasmis sumugu, sicak su kadar etkili yumusatamiyor. ikincisi, tam bir dezavantaj olmasa da, sprey'in tuz oraninin az olusu, ayrica burna sprey olarak sikildigi icin cok az bir miktarin kullanilmasi. karsilastirma olarak, burna cektiginiz bir avuc tuzlu su, bir kutu spreyden cok daha etkili oluyor. yine de eger kullanmadiysaniz, bahsedecegim cozumden once bu spreyi deneyebilirsiniz.

    ideal tuzlu su tarifi soyle:
    oncelikle deniz veya okyanus suyundan uretilmis, iyotsuz tuz bulmaniz gerekiyor. normal tuzdan biraz daha pahali oluyor, toz gibi degil pul biber gibi parca parca oluyor. iyotlu sofra tuzu kullanmayin, bu tuzun az bir miktari bile burnu cok feci yakar. ayrica gerekli tuz miktarini kullanamadiginiz icin burnunuzu da acamazsiniz.

    ilk defa yapacaginizi varsayarsak, su bardagina bir cay kasigi deniz tuzu koymaniz yeterli olacaktir. ekleyeceginiz suyun sicakligi onemli, elinizin disini rahatsiz etmeyecek kadar sicak/ilik olmali. yani tam olarak ilik/sicak arasi. ilik olursa burna cekince soguk gelecektir, sicak olursa da burnunuzu yakacaktir. ilk gunlerde biraz daha ilik tarafta kalin, cunku tuz burnunuzu yeterince yakacak.

    tuzu koyup, ilik suyu uzerine ekledik. simdi en zor bolum geldi, suyu burna cekmek. bardaktan bir avucu dolduracak kadar su alin ve burnunuza goturun burda ogrenmeniz gereken; suyu burnunuzun derinliklerine cektiginizde cigerlerinize degil, genzinizden gecip agziniza geldigi. tabii cok cok hizli cekerseniz cigerlere gitme ihtimali var, olay suyu spreye donusturmeden cekmek. biliyorum cok zor ama tuzlu suyu genzinize kadar cekmeniz gerekiyor, ilk denemede buyuk ihtimal yapamayacaksiniz ama zamanla uzmanlasacak ve su icmek kadar rahat bir refleksle yapabilir hale geleceksiniz.

    bir de eger ilk defa yapiyorsaniz, burnunuz buyuk ihtimal tikalidir. bu isleri biraz daha karisik hale getiriyor. suyu ilk defa cekip sumkurunce baya bir kati akinti gelmeli. bu noktada cok derine cekmenize de gerek yok, once onleri acacagiz, arkalari acmak biraz daha uzmanlik gerektiriyor.

    comezlik donemlerini atlatip, burnun on kisimlarini temizleyince daha zor olan arka taraflara ve sinuslere gececegiz. bu kanallara cekilen tuzlu su on taraflara gore cok daha fazla aci veriyor ama dayanmaniz lazim. tuzlu suyu burundan sinuslere oradan genize cekip tutmaniz gerekiyor, ben 10-20 saniye tutuyorum. bu arada icinizden butun kufurleri edebilirsiniz, ama suyu birakmamaniz gerekiyor. sonrasindaki rahatlik icin biraz dayanmalisiniz. bunu 3-4 defa yapmaniz yeterli olacaktir. sonrasinda burnunuza temiz su cekmeyin, durulama icin baska bir yontem kullanacagiz.

    tuzlu su cekme fasli bittikten sonra burnunuz kisa bir sure akacak sonrasinda ise akamadigini farkedeceksiniz, bu noktada fazladan suya ihtiyacimiz var. iste durulamayi da boyle yapacagiz, tuzlu su cektikten sonra 3-5 bardak su icmeniz gerekiyor. ilginc bir sekilde su ictikten sonra burnunuzun saril saril aktigini goreceksiniz.

    simdi gelelim isin puf noktalarina:
    - kesinlikle ama kesinlikle yatmadan once yapmayin. tuzlu su tedavisinden sonra burnunuz bir saat akacak, eger bunu yapip yatarsaniz oksurukten bogulursunuz.
    - tuzlu su cektikten sonra su icmek cok onemli, su icmezseniz burnunuz deli gibi kasinacaktir.
    - sudaki tuz orani arttikca, karisimin burnu temizleme gucu de artar. tuz miktarini fazla abartmayin ama unutmayin burnumuzun yanmasi gerekiyor. aci yoksa sonrasinda rahatlama da yok.
    - en onemlisi bunu bir aliskanlik haline getirmeniz gerekiyor. ilk zamanlar gunde iki kere yaparken sonrasinda gunde bir kereye dusurebilirsiniz. burnunuz acikken bile bu temizligi yapacaksiniz, ozellikle de kisin -en az- iki gunde bir bu temizlik yapilmali.

    bonus olarak, tuzlu su sihirli bir sekilde burun kanamasina da iyi geliyor. tedaviye basladigimdan beri hic kanama yasamadim. yine de eger burnunuz beklenmedik bir sekilde kanarsa tuzlu su cekmeyi birakin, bilmediginiz ters bir etkilesim yasiyor olabilirsiniz. mutlaka doktorunuza basvurun.

    sonucta ne oluyor; tuzlu su ile temizlenen burun, rahat bir sekilde akiyor ve icinde enfeksyon uretici maddelerin birikmesi engelleniyor. ayrica burun one dogru akabildigi icin geniz akintisi azaliyor. otomatik olarka oksuruk de kesiliyor. iste nezlesiz, geniz akintisiz ve oksuruksuz huzurlu bir yasam hepsi gunde bes dakika ayiracagimiz kucuk bir burun temizligi sayesinde.

  • hocanın ilayda'nın başarısına çalışın, ordan sorucam demesine rağmen, şeyma'nın rüyasından sorup hepimizi sıçırttığı dersin kitabıdır.

  • susayım diyorum da olmuyor.
    cenk erdem ikilisini yutubır sanan ergenler peydahlandı son dönemde dayanamayacağım iki laf edeceğim. yahu adamlar bu ülkede geyik muhabbeti kavramının mucidi, imalatçısı ve distribütörü. siz suya bu derken bu adamlar asrın geyiğini profesyonel mecralarda yapıyorlardı.

    utanmıyorsunuz da anasını satayım. komik bulursun bulmazsın ona karışmam da adamların kim olduğunu neler yaptığını bir araştır anla ondan sonra bok at. vallahi yaşlandım artık kuşak çatışması yaşıyorum sözlükçülerle.

    bok gibi lan yeni neslin mizah anlayışı.
    üstelik tembeller de
    sokayım sizin gibi yeni nesle.

    kalt ekibi dışında beni sarsan birileri de çıkmadı son 10 yılda türkiye'den mizah anlamında. onlar da olmasa dükkanı toptan kapatıp gideceğiz.

  • görüntülerden anlaşıldığı kadarıyla park yerleri numaralı ve her bir daireye özel olarak ayrılmış. dolayısıyla bu kişi de iki dairelik aidat ödediğine göre sonuna kadar haklı. park yerlerini istediği gibi kullanma hakkına sahip.

    muhtemelen bir evde birden fazla arabası olup da park yeri ihtiyacı olan kişi ya da kişilerin işine gelmediği için kargaşa çıkarılıyor. yapılabilecek tek şey bu kişiyle iyi anlaşıp, park yerini kullanma konusunda el sıkışmak. çözüm emekli albay gibi silecek kaldırmak değil.

  • yazının içeriğini okumadım, sadece hesaplayan adam oldum. 2,5 yıl, 912,5 güne tekabül ediyor. yani günde 3 kitaptan biraz fazla okumuş olması lazım. kitaplar 10 sayfa falandı heralde.