ekşi sözlük kullanıcılarıyla mesajlaşmak ve yazdıkları entry'leri
takip etmek için giriş yapmalısın.
hesabın var mı? giriş yap
9 aralık 2018 fb'nin istanbul'a otobüsle dönmesi
-
dinlenme tesisinde otobüs yıkanırken tüm oyuncuları indirip otobüsün fırçalarla yıkanmasını izletsinler. insan orada hayatı sorguluyor, ertesi hafta köpek gibi koşarlar. garanti veriyorum.
21 cm'nin üstünde 5 saat zıplamak
-
lan allah belamı versin topuklu ayakkabıdan bahsettiğini entryleri okuyunca anladım. içimin bu kadar fesat olduğunu bilmiyordum. kız çok fena gaf yapmış yalnız, yazık.
hygge
-
danimarka kültürüne özgü bir kavramdır. uzun ve soguk iskandinav gecelerinde arkadaşlarınız ve yakınlarınızla beraber bir masaya oturursunuz. işıkları kapatır ve masada mum yakar, mumların sevdiklerinizin gözündeki yansımalarını izlerken bir yandan kahve içer belki biraz bir şeyler atıştırırsınız. işte şimdi sizde hygge yapmıssınızdır.
hygge kültürü soguk iskandinav ikliminden kaynaklanmaktadır. soguk gecelerde mum gibi ısık ve azıcıkta olsa sıcaklık veren bir cismin etrafında hep birlikte oturarak sogugun acımasız gerçekligini unutmak olarak özetlenebilir bildigim kadarıyla.
dardanel ton aşağılayıcı reklam filmi
-
türk yemeklerini değil nusret, czn burak, çirkin bıyıklı pilavcı gibi yemek sektöründeki şov maymunlarını ve bazı sağlıksız beslenme alışkanlıklarımızı iğnelemiştir. güzel reklamdır. her buluttan da nem kapmayıverin.
edit: yine de siz ton balığı yemeyin. taşıdığı civa ve diğer ağır metallerle sağlıklı sandığınız bu yiyecek aslında sizi yavaş yavaş zehirlemekten başka bir sey yapmıyor. ayrıntısı şurada
canınız balık mi çekti? alın bir kilo hamsi, palamut, lüfer. afiyet olsun.
annenin çöp diye attığı bazı muhteşem eşyalar
-
küçükken uzaylılarla ilgili ne bulursam okur, kütüphanelere gider araştırmalar yapar, ilgili gazete küpürlerini, yazıları ve fotoğrafları hepsini tek bir dosyada toplardım. bir sabah uyandığımda çekmecemde dosyamın olmadığını gördüm. evin altını üstüne getirdim ama yoktu. dosya kayıptı. yıllarca dosyanın uzaylılar tarafından fark edilip kaçırıldığını düşündüm. bundan ötürü hiç üzülmedim, hep gurur duydum. bu olaydan 12-13 yıl sonra ise annem, "ben o dosyayı çöpe attım çünkü kafayı yiyiyosun sanmıştık" dedi. tüm büyüyü bozdu. madem çöpe attın bunu bana neden söylüyosun anne? yıllarca ben bunun hayaliyle yaşadım. hayali bile güzeldi uzaylıların ben uyurken odama ışınlanıp "cixuavicuw..xceiviciuw.." sesler eşliğinde çekmecemi açıp, dosyamı alıp, bana dokunmadan gitmeleri. çünkü bu, bana verdikleri değeri gösteriyordu. meğer dosyam o gün geceyi başka bir galakside değil, ümraniye çöplüğünde geçirmiş...resmen hayal kırıklığı bu. demek bir çocuğun o yaşlarda uzaylılarla ilgilenmesi kafayı yeme göstergesi? kedileri ıslatıp havaya atsaydım, arkadaşlarımın sokak ortasında donlarını indirseydim, bakkala seslenip uzaktan nah çekseydim ve hiçbir gereği yokken zillere basıp kaçsaydım kafayı yemiş olmayacaktım öyle mi?
die nacht der langen messer
-
hitler'in kontrolden çıkan ve kendisine prestij kaybettirdiğini düşündüğü sa liderlerini ve iktidarı önünde engel olabileceğini düşündüğü devlet içinde etkili tüm rakiplerini bir toplantı duyurusuyla biraraya getirerek öldürttüğü olay. 1934 yılında meydana gelmiş ve aslında toplam üç gün sürmüştür. resmi kayıtlara göre 85, tahminlere 200 kişi kurşuna dizilmiştir.
turabi çamkıran
-
"biz ...."
"allah'tan korkarız, kuldan korkmayız"
"acun abi"
"sahaya gömerim/gömeceğim/gömdüm"
"acun abi"
"geçen sene ......"
"..... ile kader ortağıyız"
"acun abi"
"biz, adamız"
"adam olana ......"
(hareketler: boğaz kesme, adu ket, maymun dansı, bayrakla bilimum hareketler)
"acun abi"
(bkz: özetleri izlediniz)
17 ekim 2016 ankara toplantı yasağı
-
nedeni elbette 29 ekim ve 10 kasım toplantılarını engellemektir. ortamlarda güvenlik nedenli dersin, kim bilecek amk
kaan kural
-
hidayet karşısında oturuyorken doping yapmış bir oyuncunun milli takıma çağrılmasının etikliğini federasyon başkanına basın toplantısında sormuştur.
helal olsun.
ayrıca soru sorarak adam yaralamak suçundan polise ihbar edilebilir. karşısındakilerin cibiliyeti o kadar çünkü. adamlar ibo'dan özür istedi resmen.
türevin gerçek hayattaki uygulamaları
-
öğrendiğimde ufkumu 2 katına çıkaran şeylerden biriydi benim için (ufkum dar olabilir kusura bakmayın yıllar oldu öğreneli ama o günlerde çok etkilenmiştim), enteresan denebilecek bir kaçını yazayım..
-ölüm saati hesaplama,
-böbreklerde süzülen kanın konsantrasyonunu zaman değişkeni ile beraber hesaplama,
-arteriyel ve venöz kanın dokulardaki konsantrasyonları,
- mikroorganizmaların maksimum konsantrasyona hangi zaman aralığında hangi sıcaklıkta geleceği (bunu biliyoruz biz zaten diyebilirsiniz ama hayvan veya doku deneyleri için bu zaman dilimlerini tutturmak önemlidir)
integral de bu işlemlerde ara ara haliyle devreye giriyor.. benim kafama tek takılan bu olaylar üzerinde kafa yorup hem matematiksel bağıntısını hem işin işleyişini kovalayan insanların varlığı. iyi ki varlar. canlarım benim.
debe editi: bu kadar çöp içerisinde okuyan birilerinin olmasi çok güzel teşekkür ederim.
o konsantrasyonunu ölçeriz dediklerimi kanda veya dokudaki üre, glikoz, oksijen gibi bileşenler... olarak düşünebilirsiniz.
albaydan milli güvenlik dersi almış efsanevi nesil
-
yerine imamdan din dersi alan nesil gelmiştir
ibb tv'nin stok resim kullanarak logo değiştirmesi
-
gerçekten büyük rezillik,oysa yandaş bir ajansa 1-2 milyon verip 10$ lık görseli milyonlara mal edebilirlerdi. 10$ lık görseli kullanmak ne demek . itibarımız yerlerde başgannnnn olmuyor böyle.