ekşi sözlük kullanıcılarıyla mesajlaşmak ve yazdıkları entry'leri
takip etmek için giriş yapmalısın.
hesabın var mı? giriş yap
hollanda belçika sınırı
-
3 saksı ile korunan sınır.
kafe kalabalık olduğu zaman sandalyenizi belçika'ya doğru çekip, sigaranızı orada tellendiriyor ve dumanınızı da hollanda'ya doğru üflüyorsunuz. pis bir ortam. yurdum insanının eline böyle bir şey geçince olabilecekleri hayal edebiliyorum. ''bak benimki ülkeye sığmıyor ehehe'' geyiklerinin ardı arkası kesilmeyecektir en basitinden.
özcan deniz'in i feel good performansı
-
izledikten sonra soğuk lahmacun yemiş kadar mutsuz olduğum gudik performanstır. o nasıl bir gırtlak kullanımı, o nasıl bir ingilizce, bu nasıl sistem, bu nasıl teokrasi...
vay anasını sayın seyirciler.
so guu so guu... on dakika ara...
http://youtu.be/vbx9rue9mwk
öğrenildiğinde ufku iki katına çıkaran kişiler
-
steve wozniak, apple'ın steve jobs kadar tanınmayan, hatta neredeyse hiç tanınmayan kurucusu, yazılımcısı ve ilk apple bilgisayarların yaratıcısıdır. herkes steve jobs'u tanır aslında ama steve jobs tek satır kodlama yazmayı dahi bilmez. apple'ın gizli beyni ve asıl yaratıcısı wozniak'tır. jobs ise wozniak'ın yarattıklarını paraya dönüştüren bir yöneticilik dehasıdır. wozniak'ın para da şöhret de hiç umurunda olmadığı için hiç göz önüne çıkmak istememiştir. hatta bugün yeni çıkan apple ürünlerini bile halkla beraber sabahın beşinde sıraya girip, sırası geldiğinde marketten satın alacak kadar mütevazıdır. steve jobs tarafından arada iyi kazıklar yese de yine de pek aldırış etmemiştir. hatta işe ilk başladıkları zamanlara ait bir anılarında atari firması için yaptıkları bir iş için parayı 50-50 paylaşmaya karar vermişler. job's atari'den 5000 dolar almasına rağmen asıl işi yapan wozniak'a 700 dolar aldığını söylemiş, wozniak'da bunun üstüne paranın sadece 350 dolarını kendisi almıştır. kısacası bugün ayıla bayıla kullandığınız pek çok apple ürününün asıl yaratıcısı jobs değil, wozniak'tır.
pala'nın en büyük hatası
-
çok güvenmesi. para sevdalısı olması.
birileri sıcak yatağında uyurken o dağda yatıyordu. belinde bombalarla hain başını öldürmeye giderken satılmıştı. pala, o günden sonra dönüp para için adam öldürmeye başlayan birisi olmuştu. aslan akbey cinayeti aslında onun da sonu olmuştu. böyle bir cinayetin sonunda kendi kellesinin gideceğini de hesap edemedi. bildiği işi yapmaya devam etmeye çalıştı. sonunda da yakalandı.
bedir'in dediği gibi dağlara dönseydi, belki daha fazla yaşardı ama sonucu değiştirmezdi...
yaran diyaloglar
-
arkadaşımın sigarayı bırakmak istemesi ve sigarayı bırakma hattını aramasıyla olaylar gelişir:
arkadaş:merhaba ben sigarayı bırakmak istiyorum
adam:tamam ablacım
arkadaş: (ablacım mı?)
adam: günde kaç paket içiyorsun?
arkadaş: 3 günde 1 paket
adam: aman sen de, fazla bir şey içmiyormuşsun ki bırakmasan da olur
arkadaş: (nasıl ya?!) ama ben bırakmak istiyorum, kendi çabalarımla olmuyor
adam: e tamam ablacım, o zaman yapacağım şey günde 3 tane içmeye başla, sonra 2'ye düşür, sonra günde 1 tane iç, zaten kendiliğinden bırakırsın. hangi marka içiyorsun?
arkadaş: monte carlo
adam: eh be ablacım, sen de en kötü markayı içiyormuşsun
arkadaş: e peki hekim ile falan görüşmeyecek miyim?
adam: valla benim sana yapabileceğim bu kadar. istersen bir de 171 sigarayı bırakma hattını ara
arkadaş: ? ben nereyi aradım?
adam: orman yangınları 177
hande baladın'dan muhabire dokunma uyarısı
-
rahatsiz olmus bunu da belirtmis. muhabir de saygi gostermis duruma. bu kadar abartilacak bir durum yok.
zeki insanların ortak özellikleri
-
gelip buraya "ben zekiyim" diye yazmamak.
türk sinemasında dairesel dayak geleneği
-
60'lı ve 70'li yıllara ait yeşilçam avantur filmlerinin olmazsa olmaz sahnelerinde yer alan kötü adamların daire şeklinde dizilip jonu belli bir sistem dahilinde gerek kısa, gerek uzun paslarla birbirine gönderip tek yumrukla dövme geleneği. jön ayağa kalkamayacak hale gelip yere yıkıldığında herkes gider sarı bıyıklı kötü karakter geri döner jön ün karın boşluğuna bir tekme atar ve yüzüne tükürür sahne biter.