hesabın var mı? giriş yap

  • zico zamanında türk ligi yavaş. avrupada takımlar çok hızlı oynuyor. onları yenmenin tek yolu oyunu yavaşlatmak.
    biz yavaş oyunda ne yapacağımızı biliyoruz ama onlar bilmiyor demişti.
    sonuçta adam fenerbahçeyi ucl'de çeyrek finale taşıdı.

    harbi o adamı neden gönderdiniz.

  • üst edit: ve evet beklenen son, başlık sahibi pılını pırtını toplayıp kaçmış, nevus isimli yazar arkadaşımız ssleri almış, buradan başlığı inceleyebilirsiniz
    buyrun

    anayasal bir hak konusunda inanılmaz mağduriyet kasmışsın, adam ölse niye ameliyat için gün veriyor ölmeseymiş mi diyeceksin.

    bu durumda haber vermesi gereken sistem olmalı, doktor defterine bakıp (nisana kadar doluysa 3 defter lazım) tek tek arayamaz, ama maalesef takibini yapacak ekipman ve donanım eksik, keşke böyle yürüse işler.

    ayrıca şu "para için geçmiş" ibarendeki saldırgan tavrın saçmalamanı daha bir güzel desteklemiş, sen ne için çalışıyorsun arkadaşım, varsa babanın hayrına çalışma isteğin, buyur sen çalış. devlet hastanelerindeki ağır çalışma koşulları ve karşılıksız alınan riskler doktorları bıktırdı. insan olarak türkiye cumhuriyeti vatandaşına istifa hakkı vermiş, o da kullanmış. sen küstün diye düzelmez bu sistem, isyanı biraz da o yöne etmelisin.

    edit: başlık sahibi ile dahi düzeyli tartışabildiğimiz konuda bir yazardan öyle mesajlar aldım ki, yok efendim dövmek gerekliymiş vs, yeminle eğitimle dahi çözülemeyecek noktada insanlığını kaybetmiş kimselerin böyle rahatça aramızda dolanabilmesi reva mıdır. yazık, gerçekten çok yazık. inşallah herkes gider diyeceğim de, fakire fukaraya olan oluyor. insanı insan olduğu için sevmediğiniz sürece bir bok olmaz sizden.

    bir edit daha: biri demiş ki hastalarını bitirmek zorunda, bak güzel kardeşim, ameliyat için aylar sonrasına sıra verilmesini problem etmeyip sistem yükünü insana yıkamazsın. sorun da burada zaten. o hastaları bitirsin diyelim, e yeni gelen hastaları almazsa yine mağdur olacak olan hastalar. aldı diyelim, yine kısır döngü, istifa edemeyecek hiçbir şekilde. atıyorum doktor gitti, sistemin hızlı bir şekilde yerine görevlendirme, atama vb şekillerle sistemin devamlılığını sağlayacak kimseleri ataması gerekir. ama diyoruz kaç aydır, görevlendirecek, atayacak doktor da istifa etti. çarkı yukarıdan bastırarak döndüremezsin, çürümeye mahkum bu sistem.

  • televizyonda moda giyimle falan ilgili bir yarışmada jüri olan hanım. bir kızcağız katıldı ingilizce öğretmeniyim dedi aralarındaki dialog aşağıda;
    - what is your style?
    - ingilizce mi türkçe mi cevap vereyim?
    - ingilizce tabii. [yanındakilere 'bakalim konuşabiliyormu durun']
    - actually i dont have a style..(vs)
    - evat konuşabiliyormuş tamam

    sen kimsin ingilizce öğretmeniyim diyen kızı konuşma sınavına alıyorsun. meydan kimlere kaldı? bu eğitimli denebilecek insanlar kimlerin ağzına maskara önüne meze oldu allahım. bu televizyondaki insanlar kim, eğitimleri sıfatları ne? çıldıracağım az kaldı

  • islamcı teröristlerin sorusu. zeki alasya iyi ki masondu. senin gibi çocuk sikip kendini mi patlatsaydı?

  • (bkz: canım kardeşim) hastalığını öğrenen kahraman ile arkadaşı arasındaki konuşmadır benim için.

    -bana bak, sana bir şey söyliyim mi?
    -söyle
    -kimseye söylemek yok ama!
    -iyi ya söylemem.
    -yemin et bakiyim.
    -valla billa söylemem.
    -ben ölücekmişim.
    -ne var oğlum bunda yemin ettiricek?
    - hiiiiç..ama abimle halit abim “duydun mu?”
    diye bağırdılar akşam bana. ben de korkudan “duymadım” dedim.
    -sen sahiden ölürsen bilyeler nolucak?
    -ne biliyim ben.
    -bana versene?
    - iyi ya, ölünce abimden alırsın.
    -yaşşa ulan.

    edit: son cümle eklendi. @hamsikola ve @gunebakandolmakalem'e uyarıları için teşekkürler.

  • diline sahip çıkan insanlardır.

    ayrıca ana dilini doğru kullanmak da "ruh hastalığı" olarak görülüyorsa o zaman ben de ruh hastasıyımdır.

    ulan öküzler, bir zahmet artık "şey"in ve bağlaç olan "de, da"ların ayrı yazıldığını öğrenin ki biz de sırf siz doğru kullanın diye zırt pırt sizi uyarmaktan vazgeçelim, hayır sonra "takıntılı-sorunlu-garip insan" biz oluyoruz. bu gibi şeyleri yanlış kullandığınızda cümlenin anlamı tamamen değişebiliyor, bunun da farkına varsanız keşke. hani yaptığınız şey basit dilbilgisi hatası olmaktan çıkıp kendi dilini konuşamama haline dönüşüyor. e bu da komik oluyor tabii ama siz sizi düzeltenlere kızmakla meşgul olduğunuz için kendi rezilliğinizin farkına varamıyorsunuz. kabak yine biz "ruh hastaları"nın başına patlıyor.

    sinirli not: "diline sahip çıkmak" deyince bunu milliyetçilik sanan insanların varlığını görmemi sağlayan başlık oldu an itibariyle. canım benim bak şimdi, ben amerika'da yaşasaydım orada kullandığım dile sahip çıkacaktım, her normal insanın yaptığı gibi. çünkü ana dilim ingilizce olmuş olacaktı ve ben onu doğru kullanmaya çalışacaktım, bu kadar basit.

    not 2: "bağlaçlara -ek işareti konmaz. bitişik olan -de -da'ya işaret konur." diyenlere teşekkür ediyorum, çok haklılar. ben bu hatayı yaptığımı fark etmemiştim, düzelttim şimdi. bakın, uyarılmak ve doğrusunu öğrenmek güzel.

    not 3: "ana dil" olmalıymış doğrusu, uyarılar üzerine tdk'ya * * * anca bakabildim. mesaj yağdıranlara teşekkürler. onu da düzelttim şimdi. vay arkadaş, başka hatam varsa yine söyleyin.

  • yahu corba olmus bu.

    simdi teslanin uzaktan ampul yakma deneyinde kullanilan teknikle haarpin bir alakasi yok. bambaska teknolojiler bunlar. tesla'nin bir de "deprem makinesi" vardi, ama o da bidigin matkabi yere vurup, binanin resonant frekansina uydurmaktan ibaretti. yani buradaki mantik su herhalde: ionosferden seken dalgalar, fay hatlarinin rezonant frekansina uyarlarsa, orayi yeterince sallarlar, hatta kirilma yasanir yani deprem olur..

    millet de diyor ki, haarp'in yolladigi dalgalarin frekansi ve enerji seviyesi oyle ki bu imkansiz. bunu birak, stratosferi bile dogru duzgun etkileyemediginden hava kosullarinda da degisiklik yaratamaz. zaten ionosfer dogal olarak surekli degisiyor gece ve gunduz arasinda, o degisimlerin de hava kosullarina bir etkisi yok, kaldi ki haarpin etkisi bu dogal degisimlere kiyasla cok daha dusuk.

    diyelim isin bilim kismindan anlamiyoruz. hepimizin elektromanyetik dalga uzmani olacak hali yok. o zaman mantigimizi calistiralim:

    haarp gizli bir proje mi? hayir. ilgili butun raporlar, finansman bilgileri, deney sonuclari halka acik. sadece raporlar degil, tesisin kendisi de halka acik bazi gunlerde. bolgedeki liselerle programlari var, gidip orada calisiyor ogrenciler. abd vatandasi bile olmayan bir suru yabanci tesiste calisiyor arastirma gorevlisi olarak. projenin spesifikasyonlari gizli askeriye birimlerince veya savunma sanayince degil, universitelerce belirlenmis. oyle bir tane universitenin bir tane adami da degil bu isten sorumlu olan: university of alaska, the leland stanford university, penn state university (arl), boston college, dartmouth university, cornell university, virginia tech, university of maryland, university of massachusetts, mit, polytechnic university, ucla, clemson university and the university of florida. yani dunya kadar insan -bircogu yabanci- bu ise bulasmislar.

    ulan bizim dandik sirketteki musterilerin yarisiyla konusabilmek satis elemanlarindan secret veya top secret clearance isteniyor, alt tarafi network kurulacak, burada herifler deprem yaratacak silah bulmuslar, elin cinlisi rus'u gelip ehliyetini gostererek tesiste takilacak aylarca. beyler, agalar, cilgin misiniz?

    ve japonya gibi bu depremlerden zarar goren onca ulkenin askeriyesi, gizli servisleri salak, girenin cikanin belli olmadigi, dingonun ahirina donmus bu tesisi sabote etmiyorlar. yahu koordinatlarini web sayfasina koymus adamlar, birileri icbm atacaksa veya sinsi sinsi denizaltidan fuze sallayacaksa kolaylik olsun diye herhalde.

    dahasi onca yildir hepi topu 250-300 milyon dolara mal olmus ve bilimsel yonu acikca bilinen sistemi baska kimse de kurmuyor; milyarlarca dolari tanka topa yatiran ulkeler parayi denklestiremiyorlar, mal mal bakiyorlar abd 22 senedir bununla ugrasirken.

    komplocu arkadaslarin bazen sabirlari tasiyor ya hani, sebep gostermeden kendileriyle dalga gecenlere diyorlar "bi siz akillisiniz zaten" diye. ben de putin olsam, chavez olsam, kuzey koredeki dumbuk cuce olsam aynisini onlara soylerdim, "bi size malum oldu, bizimkilerin aklina hic gelmemisti bunlar, hemen basliyoruz calismalara.. cuk kafali japon askerlere de soyledik, alaskayi istila edeceklermis" (tabii once eksi sozlukte bir hesap acar, oyle soylerdim. ra ra ras putin nickini alirdim. kimyongiller. hugo boss. bosta degillerse sahibinden alirdim, hayir diye bir cevap tanimazdim)

  • zürih'te kış günü trafik olmayan bir noktada yayaya yeşil ışık yanması. buna rağman gelen aracı görüp karşıdan karşıya geçmeyen iki salak ve en sonunda arabadan adamın inip bu iki salağın kollarından girerek karşıdan karşıya geçirmesi.
    arkadaşımın yorumu ise:
    - adam bizi zeka engelli zannetti galiba kolumuza girip karşıya geçirdi.

  • abim vardı benim . bu ilaçla sigarayı bıraktı. 2 sene sonra bana tavsiye etti . ben de bıraktım. bıraktığımın 6. ayında abim öldü. halbuki senesi dolunca bana istediğim bir şeyi alacaktı.
    daha duygusal ve şiirsel yazabilirdim de . bu kadarını yazarken bile ağlıyorum. sadece ona söz verdiğim için ölümünün yıkımı bile bana sigara içiremedi. biz kazandık abi.
    not: hayat akıyor su gibi ölümün üzerinden 4 sene geçmiş bitmiş. daha ne sınavlardan geçtim , ne keyifli anlar yaşadım ama sözümden hiç dönmedim .özledim be abi...