hesabın var mı? giriş yap

  • ekran başında duvarları dövüyoruz hala gol bulamadık. yazıklar olsun bu camia bunu hak ediyor mu?
    ümraniye bitmiş.

  • cem yılmazı ilk tanıdığım cümle, yıllardır güldüm bu lafa, hala da gülerim.

    cem yılmaz küçüklüğünü anlatırken;

    -biz çok fakirdik eskiden, abim kartondandı.

  • kadınların ancak çok küçük bir kısmı "aman kariyer yapayım, sabahlar olmasın" tribinde olabilir. geri kalan büyük çoğunluğu ise ekonomik durum nedeniyle o çocuklara daha iyi bir gelecek hazırlayabilmek adına her saatini "çocuğum bakıcı ile ne yapıyor?" düşünceleriyle çalışarak geçirir.

  • sanırım geçtiğimiz seçimlerde seçimi erteleyip günlerce usb ve ssd sıfırlamakla uğraşan kişiler tarafından çekilmiş olan belgesel.

  • "geçen bir programda konuğun teki bir ürünün markasını ağzından kaçırdı . hemen almaya gittik, nasıl kuyruk nasıl kuyruk... zor bulabildik bi tane."

    "asansörün önünde dikilmiş bekliyorum. adamın sorduğu soruya bak, ‘çağırdınız mı ?’. yok, pişman olup kendi gelsin diye bekliyorum." **

  • nükleer silah teknolojisine sahip iki ülke arasındaki bir savaş halinde taraflardan birinin yapacağı bir nükleer saldırının, karşı tarafın aynı şekilde karşılık vereceği ve iki tarafın da tamamen yokolması ile sonuçlanacak, kazananı olmayan bir çatışma yaratacağı esasına dayanır. nükleer silah taşıyan denizaltıların dünyanın dört bir yanında saldırıya hazır bekleme sebebi, karadaki saldırı sistemlerinin tam tahribatı sonrasında bile karşı tarafın imhasını garantilemektir.
    komiktir ki insan ırkı olarak hala hayatta olmamızın temel sebeplerinden biridir.
    (bkz: kıyamet saati)

  • komutan, kısa dönem acemi askerlere mesleklerini sormaktadır.

    komutan: sivilde ne iş yapardın?
    asker: mühendistim komutanım.
    komutan: güzel. sen ne iş yapardın?
    asker: veterinerdim komutanım.
    komutan: iyi. sen ne iş yapardın?
    asker: öğretmendim komutanım.
    komutan: ne güzel. peki sen ne iş yapardın sivilde?
    asker: savcıyım komutanım.
    komutan: sav cıy dın!

  • babam tarkan'ı gördükçe tayfun'u hatırlar. her defasında "bak tarkan meşhur oldu gitti, elinde şey olan çocuk nerde?" der.

    elindeki şey saksafon efenim, babamın böyle demesinin nedeni de tarkan'la aynı dönem çıkmalarıymış. hatta benden duymuş olmayın ama tayfun tarkan'dan daha ünlüymüş.

    hatırlamayanlar için: "hadi yine iyisin, iyisin, iyisin. sen işini bilirsin bilirsin, bilirsin" der kaçarım.

  • yahu bu "can dündar devlet sırlarını ortaya çıkardı" denilen mevzu, can dündar'ın haberinden tam 6 ay önce hollanda parlamentosunda görüşülmüştü.

    kaynak

    ya bu insanlar nasıl dünyadan bu kadar bihaber, mantık muhakeme yürütmekten aciz olurlar cidden anlamıyorum.

    ulan bu nasıl devlet sırrı ki, bütün dünyanın dilinde, parlamentolarında gündem maddesi oluyor?

    rus uçağı düşürüdükten sonra, putin uydu görüntüleri ile destekleyerek, ışid ile yapılan petrol ticaretini ortaya koyuyordu.

    ne biçim sır olm bunlar? sır kelimesinin anlamını yanlış mı biliyorum yoksa?

  • seri halinde okunursa eglenceli:

    - bir arkadasin dogumgununu taksimde kutlamak icin evden cikildiginda apartmanin otomat isiklarinin bozuk oldugunun gorulmesi

    - ayni katta karanliktan inanilmaz korktugu sesinden belli bir kadinin sizin evden ciktiginizi gorup/duyup "pardon ben cok korkuyorum benim elimden tutup beraber asagi inebilir miyiz" demesi

    - kadinin elinden tutup 3 kat indirilmesi

    - giris katina gelip de disarinin isiklari sayesinde elinden tutup 3 kat indirilen korkak teyzenin ajda pekkan oldugu anlasilmasi