ekşi sözlük kullanıcılarıyla mesajlaşmak ve yazdıkları entry'leri
takip etmek için giriş yapmalısın.
hesabın var mı? giriş yap
sözlükçülerin yediği tarihi ayarlar
-
lisede;
- hocaaam bu soruyu cozmek icin moment mi kullanacagiz?
- hayir kizim kafayi kullanacaksin.
lassie ile sivas kangal arasındaki farklar
-
lassie bir köpek adıdır,sivas kangal ise bir köpek cinsi.
sınav iyi geçti deyip 40 alan öğrenci
-
oglumdur. hatta 40 degil 15 almis. umut dolu, aydinlik gelecek hayalleri vardir. bardagin dolu tarafini goruyordur. tabi babasi ogrendiginde ne olacagini rabbisi bilir.
down sendromlu diye bebek aldırtmak
-
bizim hastalığımız bu işte!!
hiç yaşamadığımız durumlar için yargıyı dağıtmak/eleştirmek/hüküm vermek!!!
atv'de atatürk'ün sansürlenmesi
-
kimse bilmez adlı dizinin 24. bölümünde 95. dakikada kapıdaki atatürk silütetinin blurlanarak kapatılması hadisesidir.
ne dense az!
cam kapının sağ üstü
ister blurlayın, ister sansürleyin. ne halt ederseniz edin! silemeyeceksiniz o'nu ne zihinlerimizden, ne kalplerimizden!
(bkz: #99714629)
yurt dışından türkiye'ye gelince fark edilenler
-
neredeyse tüm toplumu kapsamış çakallık hastalığı
burger king'de 1 tl'ye satılan külah dondurma
-
martı etinden yapılmaktadır.
edit : ahahaha hiç güleceğim yoktu. ironi yaptım beyler boşuna özel mesaj atıp gerçek mi diye sormayın.
metroda bağıra bağıra ilahi söyleyen takkeli adam
-
millet iyice delirdi. biri sakallı görünce 10.yıl marşına başlar diğeri buna tepki olarak metroda ilahi okur. alayınız yobazsınız haberiniz yok.
ayrılma bireyleşme
-
"seven anne çocuğuna yalnız başına yürümeyi öğretir. çocuğuna gerçek bir destek veremeyecek kadar uzaktadır ama kollarını ona doğru uzatır. onun hareketlerini taklit eder, sendelediğinde onu kucaklayacakmış gibi hızla eğilir; böylece çocuk yalnız yürümediğine inanabilir. daha fazlasını da yapar. yüzü bir ödül, bir teşvik işareti verir. böylece, çocuk gözleri yolundaki güçlüklere değil annesinin yüzüne sabitlenmiş biçimde tek başına yürür. kendisini tutmayan kollardan destek alır ve durmadan annesinin kucağına sığınabilmek için uğraşır. tam da annesine ihtiyacını vurgularken, yalnız yürüyerek aslında bir yandan da onsuz yapabileceğini ispatladığının pek de farkında değildir"
søren kierkegaard
kierkegaard 1846'da, yani margaret mahler henüz dünyada bile değilken, gözlemleri ile ayrılma bireyleşme sürecini belki kendi de farkında olmadan böyle betimlemiş.
bu metni tüm ikili ilişkiler için şablon olarak kullanmak mümkün. nispeten sağlıklı bir ayrılma bireyleşme süreci geçiren kişi, sevdiği nesneleri özgür bırakmayı bilir. ihtiyacı olduğunda onun yanında olacağının ve ona ihtiyaç duyarsa yanında olunacağının farkındadır. birine ihtiyaç duyabileceğini ancak o kişi olmadan da varlığını sürdürebileceğinin içsel bilgisine sahiptir. zaten bunun aksi her durum, hem bağımlı pozisyonda olan kişiyi ezer hem de bağımlı olunan kişiyi boğar, sırtına ağır bir yük yükler, ilişkide asimetri gelişir. dengesi bozuk lata, bir yerde devriliverir.
afganistan'dan 150 bin çoban getirilmesi
-
ben çalışırım lan. 5 bin tl ve insanla uğraşmayacağım bir iş.
nereye başvuruyoruz?
zorunlu edit : ülkede çoban mafyası var galiba.
mesaj kutum hep yeşil. kendimi özel hissetmedim değil hani.