hesabın var mı? giriş yap

  • hakkında kendimi çok pis kandırılmış hissettiğim halk.

    seneler seneler önceydi. önce dedin ki, ben dışlanıyorum, ayrımcılığa uğruyorum insanlar ve devlet tarafından. dedim haklı. dışlanıyorlar, eziliyorlar. sonra yokladım sağımı, solumu, eşimi dostumu. ben yedi göbek izmirliyim kürt kardeşim. baktım ki dedem evini kürtlere sattı. bakkalından alışveriş yaptık, müteahhitinden ev aldık. etrafımdaki hiç kimse yolda sana iğrenerek bakmadı. kadifekale'yi ele geçirdin, kürt gölü haline getirdin kimse gıkını çıkarmadı. yetmedi gene beğenmedin şartları, sana otobanda evler yaptılar, midyeni yapabil diye düzenek bile hazırladılar. gene beğenmedin, gitmem diye tutturdun. sırf sen çamaşırını yıka diye uzundere'de çamaşırhane kurdular. ne yaptılarsa yine mutlu edemediler seni.

    ekonomimiz kötü, devlet doğuyu ihmal etti. ne yiyoruz, ne içiyoruz biz kimse bilmiyor dedin. doğru dedim. tüm iktidarların yaptığı hataydı bu, atatürk'ün de ömrü elvermeden gitti dedim. sonra diyarbakır'a geldim lüks araçlardan önümü göremedim. babam 30 yıl eşek gibi çalıştı, senin sahip olduklarının binde birine sahip olamadı. bir de baktım ki, uyuşturucu kaçıranın, kadın pazarlayanın var, yolunu bulmuşsun yani. yine de dedim ki ne yapsın mecburen bu yollara girdi.

    doğunun kötü şartlarından yakınırken hiç gelip de karadeniz'in, manisa'nın, aydın'ın, afyon'un köylerini görmedin canım kardeşim. sen elektriğini kaçak kullanırken, altında range roverla yeşil kart sahibiyken televizyonun girmediği, yürünecek yolun olmadığı köylere gözünü kapadın. çünkü tüm ağır şartlar sana özgü olmalıydı. uyum sağlamayı, asimile olmak sandın sen.

    anadilim dedin.. kendimi savunamıyorum dedin. sonuna kadar haklı dedim. yolda, sokakta, otobüste inadına bağıra bağıra kürtçe konuşmanı görmezden gelerek.. yaşadığı ülkenin resmi dilini konuşmak neden insana bu kadar ağır gelir ki diye sorgulamadan..

    sen kürt olmaktan utandın aslında. türk olmaktan da utandın. türkleri dışlayan sen oldun farkında bile olmadın.. baktın ses yok, işi abarttın türk bayrağına salladın, anayasaya salladın. kimsenin sesi çıkmıyor nasılsa değil mi ?

    ama asıl hatayı nerede yaptın biliyor musun? özgürlük mücadeleni apo gibi amerikan köpeğine teslim ederek. halbuki, sen de kandırıldın. yakalandığında "benim annem türk. türk milleti için her türlü hizmeti yapmaya hazırım" diyen, seni kendi çıkarları uğruna anında satan bir adama inanarak yaptın. bomba patlattı, senin çocukların, bebeklerin, vatandaşların da öldü. çoluğunu, çocuğunu, kızını kaçırdı, dağa çıkardı, terörist yaptı. ama bir günden bir güne neden diye sormadın.

    işte bu yüzden, artık senin samimiyetine, mağduriyetine inanmıyorum ben. iyi niyetine inanmıyorum. üzgünüm kürt kardeşim..

  • miles davis'in her ne kadar tek basina olmasa da onculugunu yaptigi jazz akimi. bir nevi insanlarin o zamanin hizli bebop muzigine "birader hoop! nedir nereye yetisioruz bi sakin bi durul nooluyo yaa..." demesidir.

    charlie parker ile calistiktan sonra tek basina kalan miles zorluklar icinde gunlerini geciriyordur. eroine artik iyiden iyiye bagimlidir ve sokaklarda hayat kadinlariyla yatip kalkiyordur. bu zavalli hali bir yana muzikal olarak da cokus durumundadir. irkcilik nedeniyle butun barlarda beyaz muzisyenler calismaktadir. buldugu islerde de uyusturucu kullanmasi nedeniyle sorunlar yasamaktadir.

    boyle bir durumdayken gerry mulligan ve orkestrasi adeta bir piyango gibi cikar miles'in karsisina. miles zar zor elde ettigi bu firsati iyi degerlendirir ve gece gunduz birlikte calisarak cool jazz isimli yepyeni tarzi yaratirlar.

    cool jazz, kisa bir anlatimla o zamanin bebop tarzina tezat olarak yavas ilerler. yumusaktir ve tonlara guzel yayilmis bir orkestrasyona sahiptir. kisisel gorusum bu acidan cok az da olsa duke ellington'in swing zamanlarini animsatmasidir. bebop'ta cabuk degisen akorlar ve dolayisiyla cabuk ve surekli degisen ton, tempolu up-swing ve afro-cuban ritimleri, yerini daha yumusak melodilere birakmistir. bu sekliyle akorlarin uzerinde daha cok vurgu yapabilmeye imkan saglamistir. boylece atilan sololar bebop'ta oldugu gibi sadece akor uzerine kurulu olmaktan cikmis dizilere yayilabilme imkani bulmustur. ne de olsa hizli bir ritimle yarim olcude gecip giden bi akorla normal tempoda 2 olcu devam eden bir akor karsilastirilmaz. bu yuzden bu gelisme bazi kitaplarda "dikey olarak dusunmek, yerini yatay olarak dusunmeye birakti" diye anlatilir.

    tabi ki de bu degisim bir anda tek bir albumle olmamistir, fakat cool jazz yeni bir muzikal dusunceyi baslatmistir. yukarida sayilan butun gelismeler miles davis'in onculugunu yaptigi modal jazz doneminde kind of blue adli albumunde tamamen netlesmistir.

    (bkz: the miles davis story)
    (bkz: the jazz theory book)
    (bkz: miles electric - a different kind of blue)

  • beşiktaşlı olan şahsımı gülümsetmiş olay. ne güzel lan işte. illa laf sokmaya çalışmak zorunda değilsiniz. insanlar normal tepki vermeyi unutmuş artık.

  • ekmek almaya ekmekle gidilmeyeceği için, ve bu durum bir çocuğu öldürmeyi haklı çıkaramayacağı için salak salak tezlerle savunulamayacak saçmalık..

  • çomarların hav havlamasına sebep olmuştur.

    ayrıca; devlet ticarethane mi lan, bana kimlik vermesi gerekirken satıyor?