hesabın var mı? giriş yap

  • büyük ikramiye hayali kurarken bile tasarruflu olmak.

    "sana çıksa naaparsın lan" sorusuna "araba alırım" derken aklından honda civic falan geçirmek. ulan salak mısın 45 milyon tl. çıkmış honda ney? gidip jaguar alsana, mercedes, bmw ne bileyim bentley falan alsana.

    "ev alırım" derken aklından işyerine ulaşımı kolay olan, dolmuşu otobüsü önünden geçen evleri düşünmek. var ya tam malsın oğlum. 45 milyon diyorum, hadi arabayı falan da s.ktiret, eğer hala çalışıp aynı işi yapacaksan her gün taksiye binsene oğlum, dolmuş nedir lan?

  • --- spoiler olabilir ---

    ted mosby -> kesinlikle ross geller, adam ross geller'ın on sene sonra doğmuş hali. evlenme takıntısı olsun, geleceğini santim santim planlama olsun, uyuzlukları olsun, kadınlarla olan ilişkilerindeki başarısızlıkları olsun, birinin paleontolojiye, diğerinin mimarlığa deli gibi meraklı oluşu olsun, hatta her ikisinin de bir dönem bu alanlarda profesörlük yapabilecek kadar uzmanlaşmış oluşu olsun, her ikisinin de zamanında profesörü oldukları okulda gizli gizli bir öğrenciyle ilişki yaşamaları olsun, her ikisinin de aşık oldukları asıl kadını bir ara en iyi arkadaşına kaptırmaları olsun, her ikisinin de düğün günlerinin hayal kırıklığı olması olsun... say say bitmez. senaristler, baş karakter dediğin biraz yaratıcı bir şekilde çizilir, değil mi? ross geller'ı biraz kırp al sana ted mosby olsun oldu mu olmadı tabii.

    marshall eriksen -> chandler bing + ross geller = biraz ross'un romantizminden, biraz chandler'ın başarısızlıklarından, ezikliklerinden, işini sevmemesinden, karısına deli gibi aşık olmasından, karısının üst chandler'ın alt olmasından eklemişler, ortaya marshall karakteri çıkmış. marshall ve ted'in üniversiteden bu yana gelen arkadaşlıklarının aynısını friends'te ross ve chandler arasında görürsünüz. tek fark marshall'ın aksine chandler bing bu kadar silik bir karakter değildir, marshall adeta bakanda oyuncak ayı izlenimi yaratırken chandler dikenli kaktüs gibidir, zamanla seversiniz. ayrıca marshall chandler kadar esprili de değildir. ancak her ikisi de işinden nefret eder, her ikisi de karısını deli gibi sever, her ikisi de arkadaşları için canlarını verebilirler.

    robin scherbatsky -> rachel green + phoebe buffay = robin aslında dizide rachel görevini üstlenmektedir. sürekli her istediği olsun isteyen, kararsız, dengesiz, bir ona bir buna giden sürtük rolünü üstlenmektedir. robin'in rachel'dan tek farkı rachel kadar şımarık, yumuşak başlı, sevimli olmayışıdır. robin erkeksidir, kolay kolay ağlamaz, serttir, gerekirse kavga eder. rachel ise istediklerini göz yaşlarıyla, şımarıklıklarıyla yaptırır. bu farka sebep olan şey robin'in oluşturulurken içine biraz phoebe buffay katılmış olmasıdır. phoebe de yalnızdır, biraz delidir, serttir, kavgacıdır, robin'de olduğu gibi babasıyla sorunları vardır, ailesiyle problemleri vardır, hatta robin'den de öte çocukken sokaklarda yaşamıştır. biraz rachel'dan biraz phoebe'den katılmış ortaya robin çıkmıştır. robin de rachel gibi önce kariyerim diyen bir iş kadınıdır.

    lily aldrin -> monica geller + phoebe buffay = lily dizide monica'ya benzer bir anne tavuk rolü üstlenmektedir. herkesin arkasını toplayan, herkese destek olan, herkesi yöneten karakterdir. monica gibi kazanma hırsı vardır, istediğini almak için yapmayacağı şey yoktur. her ikisinin de kısacık boyu vardır, türlü türlü de huyu vardır. ancak lily monica kadar sert ve keskin hatları olan, takıntılara sahip bir karakter değildir. bu da phoebe'nin naifliğiyle dengelenmiştir. ancak phoebe'deki kafasına eseni yapma huyu lily'de de çokça görülür. hem lily'nin gençliğiyle phoebe'nin gençliği büyük benzerlikler göstermektedir. ikisinin de babasıyla sorunları vardır, ikisi de serseri bir hayat sürmüştür, ikisi de sokaklarda mücadele etmiştir, ikisi de zamanında zorbalık yapmıştır. ancak lily de monica gibi tek eşlidir, kocasına çok bağlıdır. hatta tam aynı olmasa bile hem chandler ve monica hem marshall ve lily çiftlerindeki bireylerden her ikisi de birbirlerine evlenme teklifi etmişlerdir.

    barney stinson -> joey tribbiani + chandler bing = barney dizide joey'e benzer çapkın, umursamaz, bencil, hayalperest, çocuksu, kadın avcısı, uzun ilişki yürütemeyen erkek rolünü üstlenmektedir. joey gibi o da zamanında en iyi arkadaşının en büyük aşkına karşı hisler beslemiştir. tek fark barney ve robin şu an evlilik yolundayken joey ve rachel arkadaş kalma kararı almıştır. barney'nin joey'den tek farkı adamakıllı bir işinin olması ve yemeğe o kadar düşkün olmamasıdır. bu özelliklerini de chandler'dan almıştır. chandler gibi barney'nin de ne iş yaptığı kimse tarafından bilinmez, tek fark friends'te kimse chandler'ın işinin ne olduğunu iplemezken ve chandler işinin ne olduğunu birkaç bölümde dile getirmişken how i met your mother'daki dört arkadaşın dördü de barney'nin ne iş yaptığını merak etmekte ve barney ısrarla ne iş yaptığını gizlemektedir. ayrıca barney joey kadar saf da değildir, akıllı ve zekidir. joey kadınları avlarken sempatikliğinden yararlanırken barney türlü alavere dalavere çevirir. chandler'la olan bir diğer benzerliği ise barney'nin ailesinin de chandler'ın ailesi gibi dağılmış ve tuhaf bir aile tablosu çizmesidir. her ikisinin de annesi yolludur, her ikisinin de anne babası ayrıdır. tek fark chandler'ın travesti bir babası varken barney'nin siyahi bir abisi vardır.

    --- spoiler olabilir ---

    how i met your mother'ın friends çakması olduğu aşikarken yapılması saçma olan kıyaslamadır.

  • tipik akepe seçmeni. ne dinliyor, ne anlıyor, ne izlemek istiyor. ille de tutunduğu, inandığı her neyse, sorgulamadan körü körüne bağlı kalmakta ısrar ediyor.

  • maaşlar tüketim falan her şey saçmaladı.
    45 tl'ye tavuk sosisli kumru var 50 tl'ye iskender yiyebiliyorsun.
    sanayide çırak 4.5k başlıyorken mühendis 6 ile başlıyor. yeni avukat asgari ücret bile almıyor. doktorlar zaten herhangi bir meslek erbabının kendilerinden daha fazla kazandığını hala kabul edemez durumda. her duyduğunda sürekli şok olup tivit atıyorlar.
    bir litre su olmuş 5 lira. simit 6 tl. aç bitir salam 6 tl.

    75 liraya geçen gün lokum et yedim. dün kelle eti mi ne eti olduğu belli olmayan kuşbaşılı kaşarlı pideye 50 lira sokmaya çalıştılar.

    tavuk döner 30 lira olmuş. domatesin teki 4-5 tl.

    adam 30 liraya kahve satıyor fıçı bira 30 tl.

    ne nasıl yürüyor kimsenin haberi yok. bişi diyen de yok. kimse itiraz da etmiyor. saçmalık saçmalık üstüne.

    sıkışan zam yapıyor da oğlum öyle bir zam şekli yok. sonumuz hayrolsun.

    edit: bazı arkadaşlar konuyu anlamamış. ne yapsın adam falan diyor. hükümet yeteneksiz bilgisiz olabilir ama serbest piyasaya neredeyse hiç karışmıyor. 100 km yol özel arabayla lpgli 100 tl civarı olabiliyorken nasıl 50 kişiyi taşıyan otobüs kişi başı 100 tl kesebiliyor. minibüs indi bindi nasıl 5 lira yapabiliyor. ben işin burasındayım. yakıt masraflarının ne olduğunu herkes biliyor. dengesizlik değil mi olm bu ?
    mantığı var mı bu işin ? 3 aktarma yapan arkadaş var. geçen gün taksi kullanmış 10 lira fark ediyor toplu taşımayla mantıklı mı bu ? ben mi kafayı yedim ya anlamıyorum. 10 lira iki simit etmiyor ama seni toplu taşımadan kurtarıyor. ee uzaktan bakınca da bir simit 6 tl olmuş oha diyorsun
    ulan ailem yazlıkta kızkardeşim geçen otobüsle gelmeye kalktı 320 lira almış. dedim bu işte yanlışlık var.
    uçak biletine baktık 280 tl dönüşü uçakla yaptı. ulan biri otobüs biri uçak.
    mantıklı mı gerçekten bu iş ?

  • sn. cumhurbaşkanımızı dilimize sahip çıktığı için destekliyoruz. sırada türkçe ezan var biiznillah.

  • flash belleklerin dine hizmeti...

    kuran.pdf yüklenmiş, düşük hafızalı ve bir ucundan asılabilen flash belleklerin seri üretimini yapan bir firma olsa diyorum. tutar diyorum.