ekşi sözlük kullanıcılarıyla mesajlaşmak ve yazdıkları entry'leri
takip etmek için giriş yapmalısın.
hesabın var mı? giriş yap
toplumun hala çıldırmaması
-
tehlike anında otonom sistem üç tepki verir: kaç, savaş, donakal.
bir kısım kaçtı, savaşanlar muhtemelen silivri'de yahut perde arkasında, büyük bir kısım donakalmış vaziyette. ellerinde çekirdek, tv'den başkalarının hayatlarını izler gibi kendi sonlarını izliyorlar.
vestel'in kafe işine girmesi
-
sonunda başka kafelere gidenlerden ek vergiler talep edilmesiyle sonuçlanabilir.
(bkz: sen girme arap)
10 ekim 2015 ankara barış mitinginde patlama
-
unutmak isteyen veya unutanlar için;
7 haziran 2015 tarihinde, şu başımızdakileri def etmek için bir şansımız olmuştu.
bu şansı maalesef iyi değerlendirememiştik o dönemde.
malum stepne parti liderinin, daha seçim sonuçları netleşmemişken, iktidarda olan partinin olmadığı "çözüm" önerilerine kapıyı kapatması, en büyük nedeniydi bunun.
ardından, sanki tüm türkçe sözcükler bitmiş gibi "istikşafi" gibi bir sözcüğün seçildiği, görüşmeler yapıldı, en çok oy alan partiyle diğer partiler arasında. elbette herkes farkındaydı, bir seçime daha gidebilmek için zaman kazanma oyunları olduğunu bunların.
elbette görüşmelerden sonuç çıkmadı ve "seçim" kararı alındı.
ve sonrasında da hemen tüm ülkede "patlama"lar olmaya başladı.
ne tesadüf!
bunlardan en büyüklerinden biriydi işte 10 ekim patlaması.
olan, yurttaşın hakkını savunmak isteyen, özgürlük isteyen, hukuk isteyenlere oldu, her zamanki gibi.
onlar gitti.
yaklaşık bir ay sonra seçim oldu.
daha birkaç ay öncesinde, iktidarı devretme olasılığı dillerde dolaşan bir parti, yeniden çoğunluğu aldı.
ondan sonra olanlar ise, meclisin devre dışı bırakıldığı, saçma sapan bir yönetim modelinin başımıza gelmesi ile sonuçlandı.
unutmayın bunları kardeşlerim.
o insanlar boşu boşuna ölmüş olmasın.
kanları yerde ve o "kan"ların kimlerin elinde olduğu da ortadadır.
o seçim sonrası, muhalefet biraz daha akıllı davranmaya başladı ve büyükşehirleri aldığımız bir seçim başarısı yakaladık, kısa süre önce.
ama işimiz daha bitmedi.
önümüzde bir "seçim" daha var.
işte o seçime kadar, sabırla ve yaşadıklarımızı unutmadan, beklememiz gerekiyor.
o seçim gününde de gereğini yaparak, 10 ekim 2015 günü yaşamını yitirenlerin, yattıkları yerde huzur bulmalarını sağlamamız gerekiyor.
bu da bizim boynumuzun borcudur, kardeşlerim.
ali ismailler için,
berkinler için,
kuddusi okkırlar için,
türkan saylanlar için,
ethemler için...
ve 103 yurttaşımız için...
abdülkadir uyan
metin kürklü
gökhan akman
orhan ışıktaş
gülhan karlı elmascan
yılmaz elmascan
nevzat sayan
bilgen parlak
hacı kıvrak
rıdvan akgül
fevzi sert
hacı mehmet şah esin
gökmen dalmaç
elif kanlıoğlu
hakan dursun akalın
ercan adsız
ayşe deniz
berna koç
fatma esen
gülbahar aydeniz
eren akın
canberk bakış
tayfun benol
nizamettin bağcı
kasım otur
başak sidar çevik
nilgün çevik
resul yanar
mehmet ali kılıç
tekin arslan
sezen vurmaz
dilaver karharman
umut tan
onur tan
sarıgül tüylü
dilan sarıkaya
ali kitapçı
ismail kızılçay
muhammet demir
korkmaz tetik
veysel atılgan
ibrahim atılgan
emine ercan
kübra meltem mollaoğlu
meryem bulut
seyhan yaylagül
ebru mavi
ali deniz uzatmaz
ziya saygın
vahdettin özgan
cemal avşar
ahmet katurlu
selim örs
azize onat
dicle deli
güney doğan
binali korkmaz
mehmet zakir karabulut
leyla çiçek
metin peşman
mesut mak
adil gür
gökhan gökbönü
şebnem yurtman
osman turan bozacı
idil güneyi
abdullah erol
mehmet hayta
özver gökhan arpaçay
şirin kılıçalp
uygar coşkun
ahmed alkhadi
nurullah erdoğan
gözde arslan
aycan kaya
yunus delice
sevgi öztekin
mehmet tevfik dalgıç
sevim şinik
emin aydemir
fatma karabulut
ramazan tunç
erol ekici
feyyat deniz
necla duran
osman ervasa
ramazan çalışkan
vedat erkan
abdülbari şenci
niyazi büyüksütçü
gazi güray
sabri elmas
erhan avcı
ümit seylan
serdar ben
hasan baykara
fatma batur
bedriye batur
nevzat özbilgi
ata önder atabay
esfet duran
mustafa budak
ağa bayar
ve katledilen yeşil için, önü kesilen sular için, ateşe verilen ağaçlar için...
tanım : yüreklerimizin bir kısmını orada bıraktığımız kanlı eylem.
17 ağustos 2014 atatürk orman çiftliği yangını
-
yıkmaya yakmaya doyamayanların yeni marifeti. tesadüfe bak ki tam da işe yarayacak yerler yanıyor.
hırsınızın ve hırsızlığınızın bir sınırı yok mu?
yaran baba oğul diyalogları
-
baba bir tamirat işi ile uğraşmaktadır.
- baba ya o öyle olur mu. alttan ittireceksin.
- hsss
- ya baba bırak allahaşkına, o tornavidayla olmaz o, şununla yapsana.
- (dayanamaz işi bırakır) bak oğlum bigün dedenin dükkandayım. saat tamir ediyor rahmetli. ben de omuzundan bakıyorum. dedim ki "baba şunu şöyle yap, bunu böyle yap", deden elindeki işi bıraktı, bana döndü, anlatmaya başladı:
birgün devenin biri coşkun akan bir ırmağın kenarına gelmiş, maksadı karşıya geçmek. suya girmiş, yürümeye başlamış. biraz açılınca akıntıdan ayakları yerden kesilir gibi olmuş. o esnada korkudan biraz kaçırmış.
deve bakmış ki boku suda batıp çıkıyor, girdaplara gire çıka, döne döne uzaklaşıyor, içinden geçirmiş.
"işe bak yahu, sıçtığım bok bana yüzme öğretiyor."
-tısss
dışarıdayken etraftan duyulan yaran diyaloglar
-
toplu taşıma aracında ön kapıya çok yakın bir amca, inmek için orta kapıya yanaşmaya çalışıyor.
x: amca ön kapıdan inersin acele etme.
amcadan cevap : ön kapı yasak. ben sadece devletin koyduğu kuralları çiğnerim. halkın koyduğu kuralları çiğnemem, çünkü onlar halkın iyiliği içindir.
bir kadından duyulabilecek en ağır söz
-
en ağırı hiç konuşmamasıdır, yokmuşsun gibi davranmasıdır.
taha duymaz
-
çok fakirdi o zamanlar, takip ediyordum ve biri yaptığı yemek videosunun altına şunu yazmıştı
"o kadar marka sana yepyeni mutfak eşyaları gönderiyor, milleti kandırarak fakir rolü yapmayı bırak" bunu okuyunca o kişiye hak vermiştim nedense, ancak günler sonra o video tekrar çıktı önüme, tekrar yorumlara baktığımda taha o kişiye cevap vermişti ve şöyle diyordu "ablacığım, benim bekar ablalarım var ve hepsi gelen eşyaları çok beğeniyor, taha bunu benim çeyizime verir misin diyor, onları kıramıyorum, kullanmadan veriyorum...ablalarım mutlu olunca ben zaten mutlu oluyorum" demişti... fakirlik zor şey arkadaşlar, yaşamadan bilemezsiniz. bu çocuğun yaşamasını dilerdim... bir mucize olsun, taha aramıza geri gelsin... ve o gün öyle düşündüğüm için özür dilerim taha, her ne kadar beni duyamasan da...
oha dedirten fm olayları
-
milyon dolarlar verip aldığınız world class kalecinizin sabit bir bölgede oynamaktan dolayı mutsuz olması.
yanlış telaffuz edilen marka isimleri
tayyip'in 15 temmuz'da demokrasi nöbeti başlatması
-
kılıçdaroğlu'na bir özenme sezen bir tek ben miyim?
türkiye savaşa girdiğinde kaçacak kesim
-
man adasında hesabı olanlar en başta gelir. daha sonra isviçre de hesabı olanlar.
çocuklarla girilen komik diyaloglar
-
ben ve 5 yaşındaki ilayda arasında dun aksam gecen diyalog:
what ablası ilayda'yla matematik oyunu oynamaktadir zira ilayda'nin matematiği biraz zayif olduğu için whatyouget abla da evde ilayda'ya takviye yapmaktadır.
w: ilayda'cim, 2 mi büyük 1 mi?
i: mmm.... bilmem, ayyy bilemedim offf bı dakka düşüneceğim.
w: peki tabii ki dusuneceksin.
...
i: offf bilmiyoruuum! sen bana cevabı soyle, ben yorum yapayım?
w: hahaha yek yeea? tamam o zaman söyle sorayım. (masadaki leblebileri kullanarak..) bak burada kaç tane leblebi var?
i: biiiiir tane akıllım!
w: afferin! peki şimdi kaç tane var ? (bir leblebi daha koydum yanına)
i: bir... iki... ikiiiiii akıllım !
w: afferin! e o zaman 2 mi büyük 1 mi?
i: hoffff bilmiyorum dedim ama!
w:peki... söyle sorayım. sana bir tane çikolata mı almamı istersin iki tane çikolata mı ?
i: ikiiiiii!!! :) (ağız bes karış oldu o sırada tabii)
w: hah o zaman 2 mi büyük 1 mi?
i: annneeaaa yaaa :'(
ben elimden geleni yaptığımı düşünüyorum :/
edit: aldigim 353735363 mesajdan sonra edit yapma ihtiyaci hissettim.
kiz mal degil arkadaslar. raad olun.
sadece "buyuk" sifatinin ilayda'daki algisi, "boyutsal acidan buyuk" şeklinde.
bu nedenle dun aksam ayni soruyu "çok" ve "fazla" sifatlarini kullanarak tekrar sordum.
ve bingo, 2'nin 1'den fazla oldugunu bildi!!
o nedenle rahat uyuyabiliriz. cocugun beyni yerinde.