hesabın var mı? giriş yap

  • fazla mesai falan yok bizim şirkette
    lakin beleşe akşam yemeği verilmekte
    toplantı odasında da plazma tv mis gibi
    ne gidecem lan eve yatarım ben ofiste

    müdürün odasında deriden bi kanepe
    gerçi biraz dar ama ederim artık idare
    kahve makinası da olacaktı bi yerde
    ne gidecem lan eve yatarım ben ofiste

  • türkiye'de yaşadığınıza delalettir. tek yönmüş, çıkmaz sokakmış, kaldırımmış fark etmez. her an her yerden bir araba çıkıp sizi çiğneyebilir. dikkat etmek lazım.

  • basit usul vergilendirilenler gelir vergisinden muaf tutulacakmış, yani taksici dediğin insan 100.000 tl falan kar elde edecek ama 1 kuruş vergi vermeyecek öte yandan ücretli çalışan 100.000 tl gelir ederse bunun 3'te biri vergi olarak kesilecek. ki taksi plakası sahiplerinin 100.000 tl'den fazla kar ettiğini biliyoruz, sırf o plakalar 2-3 milyon tl.

    vergi yükü yine ücretlilerin üstünde kalmaya devam edecek. valla müthiş reformlarmış.

    edit: az önce bloomberg ht'de nedim türkmen'i seyrettim. "bu basit usulde vergilendirilen 850 bin mükelleften elde edilen vergi geliri 228 milyon tl, o da vergi gelirlerinin yüzde 2,4'üne tekabül ediyor." dedi.

    şaka gibi ama esnaf başına ödenen vergi tutarı yıllık 268 tl. öte tarafta aylık brüt 4.000 tl kazanan bir ücretlinin ödediği yıllık gelir vergisi 6.960 tl. o aylık brüt 4.000 tl kazanın cebine asgari ücretten hallice bir para girerken, 268 tl vergi ödeyen basit usül mükellefi fiş vs. kesmeden yolunu buluyor altına arabayı çekiyor. şimdi o adama "sen 268 tl'yi de verme kardeş" diyorlar.

    850 bin kişiden bahsediyoruz, evet çok az vergi ödüyorlardı ama sonuçta ödüyorlardı ve bu kaldırıldı, bu işin oy kaygısı taşıdığını söylememize gerek yok sanırım. adamlar nasıl vergi gelirlerini azaltmadan en çok kişiye kıyak yapabilirim diye düşünmüş ve bunu bulmuşlar. reform diye buna denir işte.

  • eşeklerin namusu tehlikede değildir. bu durumun çomarları endişelendirmesine ise anlam verilemez.

  • ilk başta her zamanki taksi yolculuklarından birini geçireceğimi düşünüyordum. elimi kaldırdım şoför yanaştı ve atladım taksiye.

    - moda'ya abi

    dedim yine her zamanki gibi
    neyse aradan dakikalar geçti teoman'ın şarkısı çalmaya başladı radyoda*hani şu 'bir kar tanesi' falan diye giden. birden şoförümüz mırıldanmaya başladı
    - bir kar tanesi...
    tam bu sırada ben de düşünuyorum 'vay be eskiden paso arabesk soylerdi bu herifler artık teomandan gidiyolar galiba' şeklinde.....tabi şarkıyı nasıl devam ettirecegini nerden biliyim..

    aynen şoförün ağzından;
    - bir kaar tanesii ol, kon sikimin ucunaağaa.....................(aynadan bana bakarak) birader rahatsız olmuyosun dimi?
    - yok abi ne demek agzına sağlık..

    edit:imla

  • garip bir gerçek. adam dünyaya adam olarak gelmiş mübarek.

    ne kadar eski klipleri karıştırsam da bu sanatçımızın gençlik hali yok. clint eastwood'un var, jack nickolson'un var, ibrahim tatlıses'in var bu abimizin yok.

  • açılın, yazılım sektöründe geçen 20 yıldan sonra azıcık ahkam kesmeye hakkım olduğunu düşündüm.

    kesinlikle yapılmasını, en azından denenmesini şiddetle tavsiye ettiğim meslek denemesidir.

    öncelikle şu ayrımı iyi yapmak lazım: varolan bir yazılımı mı ( mesela maya3d / coreldraw / altium / autocad vs gibi ) öğrenmek istiyorsunuz, yoksa yazılım geliştiricisi olmak mı ?

    eğer amacınız yazılım geliştiricisi olmaksa, öğrenmeyi planladığınız programlama dilini seçmeden önce, hangi sektörde çalışmak istediğinizi belirlemeniz gerekir.

    web programcısı mı olmak istiyorsunuz ? bulut bilişim ? yapay zeka ? mobil uygulama ? gömülü sistemler ?

    bu alanların hepsinde farklı programlama dilleri kullanılır, c/c++/c#/javascript/java/python/php...vs gibi.

    unutmayın ki programlama dilleri birer araçtır. nasıl ki çivi çakmak için makas kullanmıyorsak, mobil uygulama yazarken c#, gömülü sistem uygulamaları geliştirirken de java kullanmayız.

    dillerin sentaks / semantikleri arasında benzerlikler olduğu gibi, büyük farklar da olabilir. bu nedenle hem fonksiyonel hem nesne tabanlı programlamayı destekleyen dillerle başlamakta fayda olabilir.

    bu meslekte uluslararası seviyede başarılı olabilmek ve profesyonel seviyede okunaklı ve performanslı kod yazabilmek çok ciddi disiplin gerektirir.

    bu eforu vermeden uzun vadede bu mesleği başarıp başaramayacağınızı anlamak çok zordur. ama 2 yıl düzenli (günde 2 saat kod yazmak) bir çalışma size en azından başlangıç/orta seviye hakimiyet sağlayacaktır.

    risk budur. 2 yıl kaybedersiniz en fazla.

    gelelim başarılı olmanız durumundaki kazançlara.

    (bir amerikan yazılım şirketinden usd olarak maaş alan ve aynı zamanda 4 firmaya danışmanlık yapan birisi olarak yazıyorum)

    son 15 yılda bütün üniversitelerden kamyonla yazılım mühendisi çıkmasının en önemli sonuçlarından birisi dramatik kalite düşüşüdür. tüm dünyanın dijitalleştiği bu ortamda, sahada patlamayan, kaliteli, performanslı, okunaklı, ve bakım yapılabilir kod yazan eleman ihtiyacı da gitgide artmaktadır.

    80ler 90lar çocuklarına öğretilen ve güncel jenerasyonda eksikliğini fazlasıyla hissettiğimiz en önemli paradigma şudur: "eğer çok çalışırsan, doğru çalışırsan başarırsın ve kazanırsın"

    günümüzde öğretilenler ise enes batur, bitcoin, influencer falan.

    çaba sarfetmeden kolay yoldan para kazanmak öğretiliyor heryerde.

    dolayısıyla yazılım geliştiriciliği değerli değil artık; iyi/kaliteli yazılım geliştiriciliği çok değerli.

    20 yıldır bu işi yapıyorum ve şu ana kadar öğrenebildiklerimin, öğrenmem gerekenlerin %1i olduğunu düşünüyorum. sanırım bu alan için ömrün sonuna kadar eğitim devam edecek.

    bu ülkeye döviz gelmesinin en sürdürülebilir yollarından birisi bu mesleğin dünya standartlarında yapılmasından geçiyor.

    tüm cesur akranlarıma şimdiden başarılar.

    yıllar sonra gelen edit: artık ölmeye daha yakınım. gerek bu entry'i ekşişeylere koyan sözlük yönetimine, gerekse mesaj atan yüzlerce suser'a çok teşekkür ederim. bu dünyadan göçüp gitmeden önce , sizler için bir faq hazırladım, lütfen bakınız: #153776149

  • bunlrin bug'ini buldum, bana paket gelecegi zaman eger secenek varsa kapida odeme istiyorum, ese dosta da soyledim onlar da bisi gonderecekleri zaman karsi taraf odeyecek diye seciyorlar.

    sonra kargocular beni bulabilmeye basladilar.