hesabın var mı? giriş yap

  • bu oyunun kuşkusuz en süper arabası nissan skyline gtr'dı, özenle modifiye edilirse; hem tutuş hem de hız açısından şahaneydi (385 km/s yapabilen canavar bu). belki de renk, aksesuar ve graffiti olarak da duran en iyi arabaydı. nfs mw'da görmek isterdik, ama olmadı.

  • antik pers mitoloji anlatılarında ve m.ö. 600'lerde iran'da geniş bir taraftar kitlesine sahip zerdüştlük inancında kötülük ve karanlığın tanrısıydı.

    ahriman, öfke, açgözlülük, kıskançlık, yalancılık, ve arzın ontolojik düzleminde ne kadar olumsuz ve zararlı duygu varsa arkasındaki güçtü. ayrıca dünyaya kaos, ölüm, hastalık ve diğer kötülükleri de getirmiştir. islam dininde şeytan ve/veya şeytani güçlerin karşılığıdır.

    erken dönem zerdüştlüğün düalist doktrini gereği iyi ve kötü varlıklar dünyanın kontrolü için savaşırdı - göklerden gelen ahura mazda ve yeraltından gelen ahriman. bu iki varlik kudret bağlamında eşdeğerdi ve her biri sırayla üstünlük kazandı. ahura mazda ateşi, güneş ışığını ve yaşamsal enerjileri temsil ediyordu. ahriman ise karanlığın ve ölümün efendisiydi. zerdüştler daha sonra ahura mazda'yı ahriman'a karşı nihai zaferin sahibi ulu hükümdar olarak görmeye başladılar. ayrıca insanlar ve tanrılar bu iki güçten birini seçmek zorundaydılar.

    iblislerin iblisi ve tüm kötülüklerin kaynağı ahriman aslen primitif bir çöl ruhuydu ve zerdüştlükte kötülüğün kişileşmiş haliydi. bu nedenle ölümsüz değildi ve sonunda yarattığı terör iyicil güçler tarafından alaşağı edilecekti.

    kötücül tanrı olarak ahriman'a ilişkin farklı anlatılar vardır. bunlardan birinde, iyi tanrı ahura mazda evreni ve spenta mainyu (ışık, hakikat ve yaşam ruhu) ve angra mainyu (karanlık, aldatma ve ölüm ruhu) adlı ikizleri yaratmıştır. ikizler üstünlük için savaşırlar ve savaş alanları dünya'dır. zamanla spenta mainyu, ahura mazda'nın içine çekilmiş, angra mainyu ise ahriman'a dönüşmüştür.

    tema, bu iki güç arasında amansızca devam eden bir savaştan söz eder, hatta bu mücadele çağlara bölünerek binlerce yıl sürecektir. dördüncü çağdan sonra, ahriman'ı ve onun tüm kötülük güçlerini yok edecek üç kurtarıcı ortaya çıkacaktır. bu efsanenin alternatif bir varyasyonunda ahura mazda evreni yaratırken bir hata sonucu angra mainyu'yu yaratmıştır.

    bir başka efsaneye göre ahriman ve ormazd (ahura mazda'nın kısaltması) yaratıcı tanrı zurvan'dan doğan ikizlerdir. zurvan ilk doğan çocuğun kral olacağını ilan etti. ahriman da ilk olmak için kendini rahimden dışarı attı. zurvan verdiği söze bağlıydı, ancak ahriman'ın hüküm sürebileceği zamanı sınırladı. bunun sonunda ahura mazda başa geçecek ve iyilik ve ışık içinde hüküm sürecekti. dünya şu anda ahriman'ın yönetimi altındadır; bu yüzden yıkıci doğal felaketler, kuraklık, kıtlık, savaş, hastalık, salgın hastalıklar ve diğer kötülükler vardır. ahriman, yönetiminde kendisine yardımcı olması için hastalık, kötücül akıl, zorbalık, düşmanlık, şiddet, gazap ve yanlışlık gibi negatif kavramları yeryüzünde yaymakla görevli altı adet başdemon yarattı. bu altı başdemon, antagonistleri altı başmelekle iyiliğe ve ışığa karşı mücadele etmektedirler.

  • fotoğrafçılıkta "net alan derinliği" (depth of field) olarak geçer. tam tabiri budur ve esasen "circle of confusion" yani bulanıklık dairesi ile doğrudan ilişkilidir.
    yapısal olarak her dış bükey mercek, sadece tek bir yerde "odak noktası" oluşturur.
    ister tek bir mercek olsun, ister çeşitli akromatlardan oluşmuş bir objektif olsun durum hepsi için aynıdır. (burada objektifin "çizgi ayırma yeteneği" farklı bir konudur.)
    işte bu bağlamda "net alan derinliği" olarak karşımıza çıkan bir "kabul" vardır ki üç şey bunu etkiler;
    1. konunun kameraya olan uzaklığı,
    2. kullanılan objektifin odak uzaklığı,
    3. kullanılan objektifin diyafram (f) değeri.

    bu üç bileşenin çeşitli kombinasyonları net alan derinliğini etkiler. yani nesne kameradan uzaklaştıkça (3 veya 8 m. gibi), kullanılan lensin odak uzaklığı küçüldükçe (16 veya 24 mm. gibi) ve kullanılan diyafram değeri büyüdükçe (f/16 - 22 gibi) net alan derinliği artar, tersi durumda ise azalır. net alan derinliği nesnenin önünde 1/3, arkasında ise 2/3 oranında olur.

    öte yandan, dijital teknoloji ile hayatımıza giren ve ilk zamanlarda çoğunlukta olan yani full frame (ff) olmayan bazı küçük sensörlü dslr kameraların görüntü sensörleri, çarpan (crop) oranına (1.3, 1.5 ve 1.6x gibi) bağlı olarak bulanıklık dairesi çaplarını, en nihayetinde net alan derinliğini olumsuz yönde etkiler.

    diffraction (kırınım) ise, en büyük net alan derinliğini elde edebilmek amacıyla diyaframın (f/22 gibi) aşırı kısılması sonucu ışığın kırılmasına bağlı olarak oluşan netlik keskinliğinin azalmasıdır. farklı bir konudur. bu aynı zamanda airy disk başarımını da beraberinde getirir. (her lensin en iyi keskinliği verdiği diyafram değeri farklıdır ve genelde en açık değerin 2 veya 3 durak üstüdür.)
    ister prime olsun ister zoom, telefoto veya teleobjektif olarak tanımlanan "dar açılı" uzun odaklı lenslerin, büyütmeden kaynaklı açısal sapma oranlarına bağlı olarak yeterince sabitlenememesi veya kullanıma bağlı sarsıntıyı önleyecek, odak uzaklığına göre uygun bir enstantane değeri kullanılmamasından kaynaklı oluşacak blur etkisi yine bu konunun dışındadır.

    peki nasıl oluyor da fotoğrafını çekmek istediğimiz objenin bir noktasına odak yaptığımız halde önünde ve arkasında bulunan elementleri de isteğimize göre net veya flu olarak tespit edebiliyoruz?
    işte burada başlığa konu olan net alan derinliğini oluşturacak "circle of confusion" yani bulanıklık dairesi kavramına geliyoruz.

    yani, belli bir noktada odaklanan ışık demetinin, bu noktanın önünde veya arkasındaki düzlemler üzerindeki izdüşümü bir nokta değil, dairedir.
    düzlem, odak düzleminden uzakta ise buna diffusion (dağılma) dairesi, yakında ise confusion (karışma) dairesi denir.
    ayrıca, net alan derinliği, aslında kabul edilebilir derecede keskin olan alanı ifade etmektedir. yani bu alanın bir başlangıç ve bir de bitiş noktası mevcuttur. (bkz: #73481160)

    net alan derinliğinin sınırlarını bulmak için, net olması istenilen en yakın cismin kameraya olan mesafesini 2 ile çarpmak ve elde edilen bu rakam ile "mm." cinsinden gösterilen odak uzaklığı mesafesini bölmek gerekir.
    örneğin;
    50 mm. odak uzaklığı olan bir lens ile çekilen fotoğrafta net alan derinliği sınırlarının 3 metre ile sonsuz arası olması istenildiği zaman;
    3x2=6 ve 50/6=8.33 olarak bulunur.
    bu, 3 metre ile sonsuz arasında olacak net alan derinliği sınırları olan bir fotoğraf çekebilmek için, kamera mesafe ayarının 6 metreye, diyafram açıklığının ise f/8'e ayarlanması gerektiğini gösterir.
    çok kısa mesafede belirli alan derinliği sınırları için gerekli net ayar mesafesi ve diyafram açıklığını bulmak biraz zordur. bunun için ise;
    diyafram açıklığı = odak uzaklığı x (b-a)/(2xaxb)
    formülü kullanılır. (a) en yakın net nokta mesafesi ve (b) en uzak net nokta mesafesidir. (bundan biraz daha kapsamlı ve karışık formüller de vardır.)
    bunlarla uğraşmak istemeyen kullanıcılar, internet üzerinden veya mobil platformlar için geliştirilmiş mağazalardan "hyperfocal distance calculator" veya "dof calculator" gibi uygulamaları cep telefonlarına indirerek, kullandıkları kamera ve lens özelliklerine göre net alan derinliği ile circle of confusion değerlerini rahatlıkla hesaplayabilirler.*
    net alan derinliğinin az ve sınırlı olduğu tersi durumlar için, geniş diyaframlı yani hızlı lensler kullanılır. diyaframın en açık olduğu (aslında diyaframın devre dışı kaldığı) değerlerde oluşacak bu sığ (shallow) alan derinliğine ise "different focus" yani "seçici ayar" denir.

  • çocuktuk ufacıktık,

    -"baban ne iş yapıyor" dediler
    -"ressam" dedim.
    -"ha boyacı yani" dediler.
    -"hayır ressam, boyacı değil. hem boyacı olsa ne olurki, o benim babam, her haliyle severim onu ben" dedim.
    -"ay boyacı olsa ne olur dedi yaaa. boyacı, amele yani, iğrenç..." dediler.

    insanlıklarından utandım.

  • çok basit biz yalaka değiliz.

    edit: beyefendinin sorusuna cevabımı verdim bende kendisine bir soru sorayım, fazıl say'ın da dediği gibi siz ne işle uğraşıyordunuz? hakan ural hangi sanat dalıyla uğraşıyor ben kaçırmışım kendisini.

  • qr kod ile para çekilidikten sonra gelen bir dahilik hissi. bir bana mı oluyor bilemiyorum. işlemi sadece 7 saniyede yapmanın verdiği o üstün zeka da ne bileyim. sonra o ağır adımlar ile atm den ayrılışım ve bana o ne kadar zeki bir adam der gibi bakışlar.

    yok kart sokmalar ters mi soktun düz mü koydun şifre neydi şifre emekti. böyle şeyler bizde olmaz biz zeki adamlarız.

    inanın eğer 14 yaşında olsaydım ve adım baran olsaydı arkadaşlarım bana einstein derlerdi. şuan enişte diyorlar.

  • ampül ve hırsızlık çok moda. bu trende yabancı kalmayan bir kiracıdır.
    kim bilir belki havaya atıp zevkle yere düşüşünü seyretmiştir ampülün.

    yanında da bir cigara.

    (yazarken farkettim, ampül; ne iğrenç bir kelime. başka bir şey bulamadınız mı?)

  • bu adamın kol saatinin bir büyüğünü izmir belediyesi konak'a, iki büyüğünü de ingilizler londra'ya koymuş..
    hakan ünsal ekrana cıkınca sağ alt köşede duran saati kaldırıyorlar. nasılsa cemil cümle saati hakan ünsal'ın kolundan okuyabiliyor.. olmamış diyoruz ve 10 üzerinden 3 veriyoruz