hesabın var mı? giriş yap

  • bir arkadaşımın * çeşitli durumlar karşısında ruh halini dile getirmek için kullandığı cümle.
    az sıkıntılı.

    bana dedi ki, beni arkadaş olarak görmüş hep. ben seni arkadaş olarak görüyorum dedi, ben de seni insanüstü görüyorum dedim, az pilav üstü çok döner gibi, mis dedim, o bana dedi ki, arkadaşlığımız bozulmasaymış, çünkü ben çok iyi biriymişim. ben dedim ki madem çok iyi biriyim neden sevgili olamıyoruz dedim. o dedi ki çünkü benim konuştuğum bir çocuk var dedi, ben de dedim ki, çocukla konuşmaktan bir zarar gelmez dedim çocuk o dedim. o da o çocuk değil şapşal benim sevgilim dedi. benim sevgilim dedi, benim sevgilim. benim sevgilim dedi.

    olaysızca dağıldım.

  • farkında olmadan yargının erdoğan'ın elinde olduğunu itiraf eden bir akçomar başlığı. ironi yapıyor desem öyle bir zeka kırıntısı göremedim.

    engelle geç.

  • -beyaz ekmek yememek. haftada tüketilen ekmek dilimi sayısını 3'e (evet, üç) düşürmek
    -şeker tüketimini sadece bitter çikolata ve meyveye indirgemek
    -kızartılmış her şeyden uzak durmak
    -beyaz pirinç ve normal makarna yememek. kepeki makarna ya da tam tahıllı makarna sizi seviyor, onu üzmeyin.
    -bol bol balık ve tavuk tüketmek.
    -su içmek. zaten bir insan neden su içmez, su sevmez anlayamıyorum. su size çok tatsız, düz vs geliyorsa içine taze nane, limon ve sevdiğiniz başka meyveleri atın. bana sonra teşekkür edersiniz.
    -tuz tüketmeyi bırakmak gerektiğini zaten yazmıyorum bile.
    -yemeklerin üzerine bol bol karabiber, kimyon, çörekotu, kırmızı biber ve keten tohumu dökmek. bunlar hem yediğiniz şeye aroma ve lezzet verecek hem de metabolizmanızı hızlandıracak.
    -sebze sevmeyen bünyeler için: deneysel olmak. yeşilin koyu tonlarındaki sebzeler sizin en yakın arkadaşınız bu yolda. ama sebze sevmiyorsanız blendra atın bu sebzeleri, içine bir miktar yoğurt, tarçın ve sevdiğiniz 1-2 meyveyi de ekleyin. yoğun kıvamlı bir içeçek olana kadar çekin. buz ile ya da dolapta soğutarak için. veya bol miktarda yoğurdun içine koyun bu sebzeleri ve -burası önemli- dondurulmuş meyve ekleyin biraz bal ile. yine mikserle çekin hepsini. dünyanın en güzel dondurması olmazsa, gelin yüzüme tükürün. tarifin sebzesiz hali üşengeçler için jamie oliver'dan geliyor.

    aralık ayından beri yukarıdakileri uygulayarak, aç kalmadan, istediğimi yiyerek ve kısa yürüyüşler yaparak 15 kilo verdim. sorular için yeşillendirebilirsiniz.

    edit: işbu entry, haşlanmış yumurta, rafadan yumurta ya da sahanda yumurtanın sarısından başka ya da kaşarlı menemen haricinde ağzına yumurtanın y sini süremeyen bir suser tarafından yazılmıştır. yumurta ile bir sorununuz yoksa, bu yolda en büyük destekçiniz olacaktır.

  • ortaokulda dersaneye giderken annenin harclik verip "bunu harcaman icin vermiyorum, yaninda bulunsun" demesi. ogle arasinda tum herkes hamburger tost karnini doyururken benim cebimdeki parayla yutkuna yutkuna onlari izlemem.

  • kabin amirini çağırın ve durumu anlatım. kişi ikaz edilecektir ve yeri değiştirilecektir. eğer kişi kalkmıyor ve tacizi sürdürüyorsa sakın o kişi ile muhattap olmayın. tekrar kabin amirini çağırın durumun sizin için can güvenliği yaratabileceğini, veya sinir ile kendinizi kaybedip kavga çıkarabileceğinizi, iki durumun da uçuş güvenliğini riske atabileceğini sakince anlatın. uçuş güvenliği riski olabileceği için kabin memuru şahsa kelepçe takacak ve ağzını bağlayacak. uçak indiğinde ise havalimanında polise teslim edilecek.

    kulağınıza küpe olsun hayatta hiç bir zaman maşa kullanmak varken köze dokunup elinizi yakmayın. bu örnek özelinde demek istediğim şu: şahısla muhattap olmayın, görevliye durumu eskale edin.

  • sana hakkımı helal ediyorum abi.

    bir sana ediyorum. babam gururla döneminin şarkıcılarını anlattı durdu bana. sen olmasaydın benim kendi dönemime ait dönmemiş, yalakalık yapmamış, saray soytarısı olmamış, popüler, ortalığı kasıp kavurmuş kimsem yoktu. kimler hayal kırıklığına uğratmadı ki son 10 yılda. ajda pekkan, sezen aksu, ve daha bir çoğu.
    ama sen. abi sen gerçek bir starsın. debelenen, boka batmış sanatının ayakta kalan starısın. seni gururla anlatacağım, dinleteceğim. artık ölene kadar tırt şarkı yapma kredin var. gitme yeter. biz nereye yeter. unutmamalı yeter. unut beni yeter. kıl oldum abi bile yeter.

    hakkım sana helaldir abi. sevmemiş olsam bile zaten severdim seni.

  • yıldızlar uzayda dağınık bulunan maddenin kütle çekim etkisi ile bir araya gelmesi sonucu oluşular. tüm gelecek yaşamlarını nasıl geçirecekleri ve nasıl yok olacakları da temelde bir araya gelen bu kütleye bağlıdır.

    kütle çekim etkisi ile yoğunlaşan gaz ve tozlar bir çekirdek etrafında birikerek çevredeki diğer gaz ve tozları da kendi üzerlerine çekerler. bu çekim aynı zamanda çekirdeği oluşturan maddenin sıkışmasına, ısınmasına yol açar. kütlesi güneş kütlesinin %5'inden daha çok olan birikimlerde çekirdekteki madde o kadar çok ısınır ki atomların yapısı bozularak elektronlar ile atom çekirdekleri birbilerinden ayrılırak serbest hale gelir, bir plazma içerisinde yüzmeye, birbirleri ile birleşerek yeni çekirdekler oluşturmaya başlarlar. artık yıldızın merkezindeki hidrojen çekirdekleri, , füzyon geçirerek helyum'a dönüşmekte, aradaki kütle farkına eşdeğer enerji serbest kalmaktadır. (emc2)

    bu nukleer reaksiyonların meydana getirdiği enerji, kütle çekim'in yıldızı daha fazla sıkıştırmasına engel olur. artık yıldızı büzüştürmek isteyen kuvvet plazma haline dönüşmüş yıldız çekirdeğinde meydana gelen füzyon'un enerjisi ile dengelenmektedir.

    biraz çevresel faktörlere ama temelde yıldızın kütlesine bağlı olarak bu denge 3 milyon yıldan 20 milyar yıla kadar değişen bir süre boyunca devam eder. (bu hale hidrostatik denge hali, bu haldeki yıldızlara da ana kol yıldızları adı verilir.)

    ne zaman ki yıldız sahip olduğu tüm hidrojeni heylum'a dönüştürür o zaman işler değişmeye başlar. hidrojen fizyonu enerjisini artık sağlayamayan yıldız, kendi kütle çekimi altında ezilmeye başlar tekrar; ta ki merkezdeki sıcaklık helyum çekirdeklerini birleştirip yeni bir füzyon sürecini başlatmaya yetene kadar. bu artık yıldızın hayatının ikinci temel evresi; sonbaharıdır.

    yıldızlar hayatlarının eylül'ünü kütlelerine göre değişik biçimlerde yaşarlar. kütlesi 1.4 güneş kütlesi ya da daha az olan yıldızlar helyum füzyonunun oluşturduğu çok miktarda enerji ile şişerek 400 milyon kilometre* çapında kırmızı devlere donüşürler. kırmızı dev olan yıldızlar çekirdeklerindeki helyum'u da tükettiklerinde ömürlerinin de hemen hemen sonuna gelmiştirler artık; bu evreden sonra şişerek çekirdekten uzaklaşmış dış katmanları uzaya yayılır, yıldızın çekirdeği, gençliğinden kalma sıcaklığı ile bir süre beyaz cüce olarak yaşamına devam eder, sonra yavaş yavaş soğur ve kahverengi cüce olarak ölür. uzaya yayılan dış katmanlar ile bu katmanları aydınlatan henüz soğumamış yıldız çekirdekleri gezegenimsi bulutsular olarak anılırlar. (bkz: orion bulutsusu) belki bu tozlardan ileride başka yıldızlar oluşacaktır.

    yıldızın kütlesi güneş kütlesinin 1.4 katından fazla ise ölüm daha sansasyonel olur. helyum füzyonu önce neon ve daha sonrada daha ağır metallere oluşturur ve oluşan bu metaller de birleşerek diğer ağır metalleri meydana getirirler. (astronomi diline helyum'dan ağır tüm elementler metal olarak anılırlar!) yıldız bu aşamada şişerek devasal boyutlara ulaşmıştır; 10 milyar derece sıcaklıkta dıştan içe doğru katman katman ağırlaşan atom çekirdeklerinden meydana gelen bir çekirdeğe sahip super devdir artık. (super devlerin çapı 1.6 milyar kilometreye kadar çıkar; bu güneş ile jüpiter arasındaki mesafedir!)

    ne zaman ki çekirdeğin tamamı demir'e dönüşür o zaman artık yıldızın gösterişli sonu gelmiştir; zira demir çekirdeklerinin birleşmesi dışarıya enerji salan değil dışarıdan enerji alan bir nukleer tepkimedir. füzyon'un dışarıdan emdiği enerji kütle çekim'i tek hakim bırakır ve yıldız çekirdeği milyarlarca yıl süren ömrünün sonunda 100 milisaniye gibi bir sürede kendi üzerine çökerek ya bir notron yildizi ya da karadelik meydana getirir. her iki halde de üstüste binerek yoğunlaşan atom çekirdeklerinden salınan notrinolar dış katmanlardaki maddeyi inanılmaz sıcaklıklara ısıtarak genleşmesine neden olur ve yıldız patlayarak bir süpernova meydana getirir. süpernovalar o kadar parlaktırlar ki irice bir yıldlzın patlaması 100 milyar kadar yıldız içeren bir gökadanın parıltısını bastırabilir. lakin her şatafatlı şey gibi kısa sürerler ve en fazla bir kaç ay içerisinde parlaklıklarını kaybederek sönerler.

    son bir şey daha; büyük patlama kuramına göre evren ilk başta çoğunlukla hidrojen ve biraz da helyum'dan oluşuyordu. bilinen tüm bileşiklerin yarısını oluşturan karbon ile yaşama olanak veren diğer elementlerin tamamı yıldızların çekirdeklerindeki fuzyonlarla sentezlenerek süpernova patlamaları ile uzayaya yayıldılar: yani hepimiz yıldız tozundan yapılmayız.