ekşi sözlük kullanıcılarıyla mesajlaşmak ve yazdıkları entry'leri
takip etmek için giriş yapmalısın.
hesabın var mı? giriş yap
twerking esnasında altına eden rus kız
-
(bkz: sıçtı tanya bez getir)
370 km/h ile tek elle direksiyon tutmak
-
düşünseniz de çocuklarınızla gezintiye çıktınız yanınızdan birisi 1 tonluk makine ile 370km/h hızla geçiyor.
devletin böyle adamların ehliyetini 5 yıl gibi süreyle alması gerekiyor.
o yollar halk için.
hız yapacaksan piste git. bu adamı tutuklamayan ve ehliyetini almayan devlet, devlet değildir.
28 ağustos 2021 rock'n rolla rezaleti
-
dünya'nın herhangi medeni bir ortamında toplu sosyal alanda ayağini sandalye uzatırsan çalışan gelip seni uyarır. hatta ben müşteri olarak orda bulunsam ve çalişan masaya ayağını uzatan hanzoyu(burda hanzo sensin, başka laflarda hazirladimda neyse) uyarmassa ben o mekanı terk ederim. çalişan ayağini indir bu mekanda müsade edemeyiz demiş sen bir de adama sanane demişsin ve kaçınılmaz son. bir dahakine evinde iç.
ziraat bankası balgat şubesi soygunu
-
200 küsür metre tünel kazarken, yön bulmak için survey teknikleri (bkz: nivo) (bkz: teodolit) (bkz: total station)* kullanıldığını sandığım soygun. bir kez yer üstünden ölçüm yapıp ona göre yer altında yollarını bulabilirler böylece. tabi bi de derinliği ayarlamak gerekir. insan bi anda tünelin 150. metresinde falan kendini yüzeyde buluverir - allah muhafaza*...bunun için de yüzeyle aradaki mesafeyi ölçen ultrasonik bi zamazingo olmalı - o kısmını bilemiycem. yani baya teknolocik bişey olmuş.
drogba ile serena williams'tan doğacak çocuk
-
büyüyünce sevimli bir uruk-hai haline gelmesi muhtemel çocuktur.
whatsapp'tan önce sevgililerin iletişimi
-
eminim çokça yazılmıştır ama malum ben de aynı şekilde iletişim kurduğum için mecburen yazacağım.
daha cep telefonları çıkmamışken ya da yeni yeni zenginlerin erişebildiği zamanlarda ev telefonundan ya komşu kızına kız arkadaşımızın ev telefonunu aratırdık ya da biz erkek halimizle kız sesi çıkarıp , telefona sevgilimizi isterdik.
+alo damlayla görüşebilir miyim ben ayça*
bunu yaptığım kız arkadaşımın annesi numaramı hiç yememiş ama bir şey de söylememişti.
sonra cep telefonları yaygınlaştı. ama bu sefer de pahalılık sorun oldu. çözüm klasik ama;
1 çaldırma aklımdasın
2 çaldırma seni seviyorum
3 çaldırma ve üstü aç ulan o telefonu ben arıyorum.
daha sonra cem uzan sağolsun telsim' i çıkardı da 250 kontör karşılığı sınırsız sms ve konuşma hakkımız oldu. bir dönem (bkz: aycell) de buna benzer bir şey yapmıştı ama çok hatırlamıyorum.
sonrasında bilgisayar çağına girdik. msn girdi hayatımıza. titreşimler, ne dinliyorum özelliği vs altın çağdı ama bu söylemeden geçemem.
derken blackberry telefonlar moda oldu. bbm pin'i paylaşıp sohbete başladık. bu aynı zamanda twitter'ın yayılmaya başladığı zamanlardır.. yavaş yavaş facebook'u dedelere teslim ettiğimiz zamanlar
en sonunda iphone 3, ardından da 4'ün çıkmasıyla whatsapp çıktı ortaya. herkes bir anda aaa whatsapp diye bir uygulama varmış, bedava konuşabiliyorsun diyerek birbirine sms atmaya başlamıştı.
zaman tüneli gibi yemin ederim yaa. hepsini yaşadık iyisiyle kötüsüyle.
2. serbest atışı ribaund avantajı için kaçırmak
-
2015 yılında, ilk defa bir yazar kardeşimizin aklına gelmiş olan taktik.
(bkz: basketbol dünyası şokta)
sudan c.başkanı'nın oğlunun ankara'da kaza yapması
-
neyseki bu sefer bir vatandaşı öldürmemiş.
o değil de ankara’da afrika cumhurbaşkanlarının oğullarına özel bir sosyal kulüp falan mı var?
kendi'nin ekşi sözlük yazarına dava açması
yedi numara
-
--- spoiler ---
armagan: zeliha yenge, vahit amcayla sen, yani nasil basladiniz?
(o sirada vahit alt katta oglanlarla icmektedir. orada da ayni konu konusulmaktadir)
vahit: anasiyla babasi, yirmi yas buyuk birisiyle sozlemislerdi tanistigimizda. ben kasaba pazarina elma indirdiydim. o da elma almaya geldi.
zeliha: baktim, bu elinde elma kasasi, arkasi da bana donuk, oyle duruyor. surdan iki kilo elma versene, dedim. o zaman bana yuzunu dondu
vahit: donmemle, yuregim yuregine zincirlendi sanki. gozleri urkek bi ceylan, yanaklari gul yapragi gibiydi.
sikilaraktan guldu. ben de guldum.
zeliha: oyle bi gulusu vardi ki... yani sanki boyle daglarin tepelerinden gurleyip gurleyip gelen sular boyle akti akti akti akti taa boyle icime doldu. soyle kana kana seyredeyim istedim. ikimiz bir oylece kalakalmisiz. sonra bana dedi ki
vahit: yolu yok! benim kadinim sen olcan, dedim!
zeliha: ya olmaz, dedim. ben baskasina sozluyum, dedim. oyleyse seni kaciricam, dedi.
vahit: bizi vururlar, dedi. dedim, vursunlar. biz birbirimize boyle vurulduktan sonra ne yazar
zeliha: dedi. eger elin elimde olacaksa, bayram yerine gider gibi giderim ben olume, dedi. ee madem oyle, kacir beni diyivermisim
vahit: kacirdim ben de. istanbul'a geldik. tam uc sene bi akrabamin yaninda, tek goz odada yasadik. o oda var ya cocuklar...
zeliha: o odaya biz kocaman bi sevda sigdirdik. o oda bizim peri sarayimizdi. sobamiz bile yoktu ama birbirimize sarilip oyle guzel isinirdik ki... bi cocugumuz olsun istedim, olmadi...
vahit: yoksulluk... amelelik yaptim... zelihami doktor doktor gezdirdim. ne fayda... zeliham... kisir cikti.
zeliha: aslinda... kisir olan vahit'ti... ona hicbi zaman diyemedim. diyeydim, kendini hic bagislamazdi yoksa... amaaaan, varsin dedim beni kisir bilsin.
vahit: bizim memlekette, kisir kadina hor gozle bakarlar. biliyorsunuz... zelihami uzmesinler diye, burda ac kaldim, yine de memlekete geri donmedim! sevda ince istir evlatlar!
--- spoiler ---
bir daha!
--- spoiler ---
sevda ince istir evlatlar!
--- spoiler ---
lihtenştayn'da coğrafya öğretmeni olmak
-
"perdeleri kapatın sınav başladı" anonsuyla sınav yapacaktır.
erol büyükburç
-
hayatını kaybetmiştir.
şimdi yukarıdan bize bakıp "en çok bana fatiha okuyacaksınız!" diye kızacak. nur içinde yatsın. tebessümle anılacak bende hep.
edit: "ben saksı değilim! ekme o çiçeği mezarıma!!"
:)
down sendromlu diye bebek aldırtmak
-
haklı ve doğru bulduğum, benim ahlâk kurallarımda yeri olan durumdur.
virüs tatilinde bekar çalışanlara izin yasağı
-
çocuk sahibi olunca kendilerini kutsal bir varlık olarak görmeye başlayanların isteği.
çocuğu yaparken bekarlara mı danıştınız sayın yazar?