ekşi sözlük kullanıcılarıyla mesajlaşmak ve yazdıkları entry'leri
takip etmek için giriş yapmalısın.
hesabın var mı? giriş yap
tıp doktoru olmayıp doktor unvanı kullanmak
-
doktor sıfatının, doktora yapılınca alınan bir ünvan olduğunu bilmeyen bir saf beyanı.
f-22
-
f-15 ile aynı büyüklüklerde olup f-16'ın bariz 1.5 katı filan olan amerikan hayalet hava üstünlük uçağı. 80'lerin sonu ya da 90'ların başında açılan ihalede f-23'ü yenerek amerikan hava kuvvetlerinin yeni nesil avcı uçağı olmaya hak kazanmıştır. ilk uçuşunu da o zamanlar yapmıştı galiba. 2005 sonunda ise hizmete girdi. f-117 ile benzer olarak iki kişilik bir model yoktur ve mühimmatını ise yine f-117 gibi radar profilini bozmaması için gövde içindeki bölmelerde taşır. kanat altlarında diğer normal uçaklar gibi yük taşımak**** için pilonlar mevcuttur. tanesi nerdeyse 150 milyon dolar olan bu kuşların şimdilik rakibi yoktur. ayrıca gerektiğinde hava-yer lazer güdümlü nokta atışına uygun mühimmat da taşıyabilir.
f-16, p-51 ve f-15'le aynı karede çekilmiş bir foto:
http://cdn-www.airliners.net/…4c050b0816c9d93d37f0c
bu da alaska civarında gezen bir tu-95'e önleme* yaparken:
http://rbiii.files.wordpress.com/…/orig_1_9eaeb.jpg
bu da mühimmat deposu açık hali:
http://img501.imageshack.us/…/4172/f22raptorsu7.jpg
http://www.defenseindustrydaily.com/…g_f-22a_lg.jpg
yolda yürürken karşılaşılan kızın gülümsemesi
-
(bkz: fermuarı açık unutmak)
misvak dergisinin 19 mayıs paylaşımı
-
ilk defa komik bir karikatür yapabilmişler. sırf bundan dolayı kutluyorum. ben güldüm.
etfal'de ayaküstü sıçan teyzenin alzheimer olması
-
olmayan ihtimaldir. çünkü ortalığa sıçacak kadar dezorganize davranışlar sergileyen alzheimer hastası tek başına hastaneye gelemeyeceği gibi sıçmadan önce etrafta kimse var mı diye de kesemez.
john wick'in öldürdüğü kişi sayısı
-
seriyi baştan sona izlerken kendi kendime merak ettiğim, saymak için ise geç kaldığımı fark edince (2 günde 3 filmi 2 kere izlemek olmaz) internette "bunu merak eden başkaları olmuş mu diye?" kontrol edince ulaştığım verileri sizlerle de paylaşayım istedim.
öncelikle jardani jovanovich, baba yaga ya da namıdiğer john wick'imizin hangi filmde daha çok kişiyi öldürdüğü ile başlayalım. en çoktan en aza göre sıraladığımızda şöyle bir liste çıkıyor karşımıza:
1) john wick: chapter 2 (2017)
2) john wick: chapter 3 - parabellum (2019)
3) john wick (2014)
toplamda 306 kişiyi öldüren john wick'in, filmlerde sürekli olarak bir kalemle dahi 3 kişiyi öldürdüğü hikayesi anlatılıyor. ikinci filmde bunu doğrular şekilde kurşun kalemle 2 kişiyi öldürüyor. video
yine filmlerde, kurşun kalemin yanı sıra, silah, kitap, araba, motosiklet, at çiftesi, boğma ipi, bomba, yumruk gibi bir çok eşya ve teknik ile öldürmeye devam ediyor.
filmlere göre öldürdüğü kişi sayısına gelirsek:
¦ john wick (84 kişi)
rus mafya babası viggo tarasov'un oğlunun, arabasını çalıp, köpeğini öldürmesi üzerine, kendini, emekli olduğunu düşündüğü dünyanın içinde bulması ile bu başlığın konusu öldürme sahneleri başlıyor. baba yaga bu filmde 84 kişiyi öldürüyor.
¦ john wick; chapter 2 (128 kişi)
köpeğinin ve arabasının intikamını alan john wick, filmin başında abram tarasov'un deposundan arabasını almaya gittiğinde biraz kıyım yapıyor ve tekrar bu dünyadan uzaklaşabileceği düşünceleri ile abram ile barış ilan ediyor.
ancak, santino d'antonio, kendisine olan kan borcunu ödemesi gerektiğini söyleyip mührü ortaya koyduğunda bundan kaçınamıyor. d'antonio, kız kardeşini john'a öldürttükten sonra kardeşinin intikamını almak için (şerefsiz pezevenk) açık kontrat ilanı veriyor ve john wick bu filmde santino d'antonio da dahil olmak üzere tam 128 kişiyi öldürerek serinin en kanlı filmine imza atıyor.
¦ john wick; chapter 3 - parabellum (94 kişi)
yüksek şura tarafından men edilen john wick, adına açılan 14 milyon dolarlık kontrat nedeniyle kendisine çıkış yolu arıyor. bu yolda ise birilerini öldürmekten uzak durmuyor tabii ki. filmin başından, winston'dan kazık yediği ana kadar tam 94 kişiyi öldürüyor.
2023 mart'ında dördüncü film yayınlandıktan sonra bu entry'i güncelleriz. bence filmin ilk yarısında john wick kendini aşacak ve işleri yola koyana kadar ikinci filmden daha çok kişiyi öldürecek. işler yolunda giderse ikinci yarıda biraz yavaşlar gibi geliyor. her halükarda en çok kişiyi öldüreceği film olacağını düşünüyorum.
kaynak
amsterdam'ın sterdam olarak sansürlenmesi
-
yetmez ama evet, doğrusu "sterd" olmalı.
erkekte şık duran davranışlar
-
derhal bir bmw, mercedes sahibi olmak. hadi o olmadı audi bari olmalı. o da şık duruyor.
ondan sonra yapacağı her hareket nasılsa iyiye yoruluyor.
mahsun kırmızıgül
-
henüz herhangi bir filmi izlemediğim yönetmen. ama rahatlıkla yönetmen diyorum, çünkü bir kere işine saygı duyan bir adam olduğu belli.
iyi çeker, kötü çeker bilemem, ama bir iki popüler isim haricinde filmlerinin castını saygıdeğer oyunculardan kurar. bir filmden kazandığı parayı diğerine yatırır.
sinemaya adım attığından beri ben bu adamı bırak televizyondaki magazin programlarında, gazetenin magazin sayfasında bile görmedim. iktidara yakın olduğunu tahmin etsem de, bundan pekala çıkar da sağlayabilecekken, bir gün olsun siyasi görüşünü benim burnuma sokmadı.
türk sinemasının önce işine ve sinemaya saygı duyan insanlara ihtiyacı var. kırmızıgül bunu karşılıyor. biz daha işin niteliğine takacak durumda değiliz.
kısa boylu kızlara tavsiyeler
-
mümkün olduğunca daracık kaldırımlarda şemsiye açmasınlar ne altlarından geçiliyor ne üstlerinden atlanıyor.
türkiye'deki balların %92'si sahte
-
20 yıldır akp'ye seçim kazandıran bir millete müstahaktır.
en önemli tıbbi buluş
-
türkiye cumhuriyeti’nin eski sağlık bakanı prof. dr. recep akdağ'ın, “keneden korunmak için pantolon paçalarını çoraba sokun” buluşudur şüphesiz.
ebru şallı
-
"hamsi bu sıralar çok trend" diyen bir insan. mevsimi geldi filan diyoruz biz ona halk arasında allahım yarebbim.
whitewalkers'ın türkçe'ye yanlış çevrilmesi
bir insanla anlaşabileceğinin işaretini veren şey
-
arkadaş çevresi geniş sayılabilecek bir insanım; uzakta, yakında, ara sıra görüştüklerim, sadece yürüyüş yaptıklarım, sadece sanal alemden tanıdıklarım gibi sınıflandırabilirim hatta. yalnız dost diyebileceğim insan sayısı ikiyi geçmez.
dost diyebileceğim insanlarda hissettiğim şey öncelikle samimiyet ve şaka kaldırıyor olmaları. hemen küsmek yerine senin ayakkabılarını giyip dünyaya senin gözünden bakabilmeleri. bir de eğlencenin dibine vuracaksam mesela onlarla olmasını isterim çünkü onlarlayken gerçekten eğlendiğimi hissediyorum.
ara sıra yürüdüğüm bir arkadaşım var mesela, onunla aynı müzikleri bile dinlemiyoruz ki aynı konserden zevk alalım. evet müzik seçimleri de önemli oluyor. bir arkadaşım var arabasına bindiğimde hiç bilmediğim türkçe arabesk pop tarzı müzikler dinletir mesela, söyleyemem de kapat şu lanet olasıca müziği diye.* yalnız dostun olsa söylersin; bu ne ya diye.
sonuç olarak nezaket sahibi, politik ve dini görüşü rahatsız etmeyen, konuşup bir şeyler yapabildiğiniz insanlarla görüşüyorsunuz sık olmasa da ama dostların yeri farklı. bir de iyi anlaşabilecek insanın tartışma kültürünün olması gerekiyor yoksa her konuşma yüksek sesle sonlanabilir.
edit: son cümle eklendi.