hesabın var mı? giriş yap

  • olmayan ihtimaldir. çünkü ortalığa sıçacak kadar dezorganize davranışlar sergileyen alzheimer hastası tek başına hastaneye gelemeyeceği gibi sıçmadan önce etrafta kimse var mı diye de kesemez.

  • seriyi baştan sona izlerken kendi kendime merak ettiğim, saymak için ise geç kaldığımı fark edince (2 günde 3 filmi 2 kere izlemek olmaz) internette "bunu merak eden başkaları olmuş mu diye?" kontrol edince ulaştığım verileri sizlerle de paylaşayım istedim.

    öncelikle jardani jovanovich, baba yaga ya da namıdiğer john wick'imizin hangi filmde daha çok kişiyi öldürdüğü ile başlayalım. en çoktan en aza göre sıraladığımızda şöyle bir liste çıkıyor karşımıza:

    1) john wick: chapter 2 (2017)
    2) john wick: chapter 3 - parabellum (2019)
    3) john wick (2014)

    toplamda 306 kişiyi öldüren john wick'in, filmlerde sürekli olarak bir kalemle dahi 3 kişiyi öldürdüğü hikayesi anlatılıyor. ikinci filmde bunu doğrular şekilde kurşun kalemle 2 kişiyi öldürüyor. video

    yine filmlerde, kurşun kalemin yanı sıra, silah, kitap, araba, motosiklet, at çiftesi, boğma ipi, bomba, yumruk gibi bir çok eşya ve teknik ile öldürmeye devam ediyor.

    filmlere göre öldürdüğü kişi sayısına gelirsek:

    ¦ john wick (84 kişi)
    rus mafya babası viggo tarasov'un oğlunun, arabasını çalıp, köpeğini öldürmesi üzerine, kendini, emekli olduğunu düşündüğü dünyanın içinde bulması ile bu başlığın konusu öldürme sahneleri başlıyor. baba yaga bu filmde 84 kişiyi öldürüyor.

    ¦ john wick; chapter 2 (128 kişi)
    köpeğinin ve arabasının intikamını alan john wick, filmin başında abram tarasov'un deposundan arabasını almaya gittiğinde biraz kıyım yapıyor ve tekrar bu dünyadan uzaklaşabileceği düşünceleri ile abram ile barış ilan ediyor.

    ancak, santino d'antonio, kendisine olan kan borcunu ödemesi gerektiğini söyleyip mührü ortaya koyduğunda bundan kaçınamıyor. d'antonio, kız kardeşini john'a öldürttükten sonra kardeşinin intikamını almak için (şerefsiz pezevenk) açık kontrat ilanı veriyor ve john wick bu filmde santino d'antonio da dahil olmak üzere tam 128 kişiyi öldürerek serinin en kanlı filmine imza atıyor.

    ¦ john wick; chapter 3 - parabellum (94 kişi)
    yüksek şura tarafından men edilen john wick, adına açılan 14 milyon dolarlık kontrat nedeniyle kendisine çıkış yolu arıyor. bu yolda ise birilerini öldürmekten uzak durmuyor tabii ki. filmin başından, winston'dan kazık yediği ana kadar tam 94 kişiyi öldürüyor.

    2023 mart'ında dördüncü film yayınlandıktan sonra bu entry'i güncelleriz. bence filmin ilk yarısında john wick kendini aşacak ve işleri yola koyana kadar ikinci filmden daha çok kişiyi öldürecek. işler yolunda giderse ikinci yarıda biraz yavaşlar gibi geliyor. her halükarda en çok kişiyi öldüreceği film olacağını düşünüyorum.

    kaynak

  • derhal bir bmw, mercedes sahibi olmak. hadi o olmadı audi bari olmalı. o da şık duruyor.

    ondan sonra yapacağı her hareket nasılsa iyiye yoruluyor.

  • henüz herhangi bir filmi izlemediğim yönetmen. ama rahatlıkla yönetmen diyorum, çünkü bir kere işine saygı duyan bir adam olduğu belli.

    iyi çeker, kötü çeker bilemem, ama bir iki popüler isim haricinde filmlerinin castını saygıdeğer oyunculardan kurar. bir filmden kazandığı parayı diğerine yatırır.

    sinemaya adım attığından beri ben bu adamı bırak televizyondaki magazin programlarında, gazetenin magazin sayfasında bile görmedim. iktidara yakın olduğunu tahmin etsem de, bundan pekala çıkar da sağlayabilecekken, bir gün olsun siyasi görüşünü benim burnuma sokmadı.

    türk sinemasının önce işine ve sinemaya saygı duyan insanlara ihtiyacı var. kırmızıgül bunu karşılıyor. biz daha işin niteliğine takacak durumda değiliz.

  • mümkün olduğunca daracık kaldırımlarda şemsiye açmasınlar ne altlarından geçiliyor ne üstlerinden atlanıyor.

  • türkiye cumhuriyeti’nin eski sağlık bakanı prof. dr. recep akdağ'ın, “keneden korunmak için pantolon paçalarını çoraba sokun” buluşudur şüphesiz.

  • "hamsi bu sıralar çok trend" diyen bir insan. mevsimi geldi filan diyoruz biz ona halk arasında allahım yarebbim.

  • arkadaş çevresi geniş sayılabilecek bir insanım; uzakta, yakında, ara sıra görüştüklerim, sadece yürüyüş yaptıklarım, sadece sanal alemden tanıdıklarım gibi sınıflandırabilirim hatta. yalnız dost diyebileceğim insan sayısı ikiyi geçmez.

    dost diyebileceğim insanlarda hissettiğim şey öncelikle samimiyet ve şaka kaldırıyor olmaları. hemen küsmek yerine senin ayakkabılarını giyip dünyaya senin gözünden bakabilmeleri. bir de eğlencenin dibine vuracaksam mesela onlarla olmasını isterim çünkü onlarlayken gerçekten eğlendiğimi hissediyorum.

    ara sıra yürüdüğüm bir arkadaşım var mesela, onunla aynı müzikleri bile dinlemiyoruz ki aynı konserden zevk alalım. evet müzik seçimleri de önemli oluyor. bir arkadaşım var arabasına bindiğimde hiç bilmediğim türkçe arabesk pop tarzı müzikler dinletir mesela, söyleyemem de kapat şu lanet olasıca müziği diye.* yalnız dostun olsa söylersin; bu ne ya diye.

    sonuç olarak nezaket sahibi, politik ve dini görüşü rahatsız etmeyen, konuşup bir şeyler yapabildiğiniz insanlarla görüşüyorsunuz sık olmasa da ama dostların yeri farklı. bir de iyi anlaşabilecek insanın tartışma kültürünün olması gerekiyor yoksa her konuşma yüksek sesle sonlanabilir.

    edit: son cümle eklendi.