ekşi sözlük kullanıcılarıyla mesajlaşmak ve yazdıkları entry'leri
takip etmek için giriş yapmalısın.
hesabın var mı? giriş yap
türk şehircilik anlayışı
-
önce evleri yapalım sonra boş kalan yerlere de yolları yaparız.
31 aralık 2014 evinde çay içenler
-
gördüğüm kadarıyla çok kişinin içinde bulunduğu durum.
edit: bir sigara yakıp içenler +1
edit 2: iyi seneler beyler
edit 3: yılbaşında çay içmeyen ezikler diye başlık açarız bu gidişle, herkes eşe dosta mesaj atsın çay demliyoruz.
yılmaz morgül'ün el yazısı
ludovico einaudi
-
daha önce bin kere yazılmış olsa da, çalışırken dinlenebilecek müzikler kategorisine kafadan giren eserler üreten müzisyen.
youtube'daki kanalında çoğu albümünün tamamını paylaşıyor. oradan açıp, lisans problemi yaşamadan özgürce dinlenebilir:
https://www.youtube.com/…ab_channel=ludovicoeinaudi
2 lahmacun + ayran + salata + tatlı 5 tl
-
doğrudan kağıt 5 lirayı yemenin daha sağlıklı olduğu menü.
ouroboros
-
çoğumuzu irkilten (ben dahil) ama ona bakmaktan, tenimizdeki sürünüşünü merak etmekten kendimizi alamadığımız hayvan yılanla betimlenen, adeta başlı başına bir öğreti, hayat görüşü ouroboros.
tüm kadim kültürlerde bir anlamı var, bu bakımdan biraz güle benzetiyorum: bu çiçek tüm kültürlerde zarafet, güzellik, gençlik, tazelik, aşk ile ilgili, erken ortaçağ avrupa edebiyatınta da arap edebiyatında da az çok benzer duyguları uyandırır ve benzer şekillerde bahsedilir. ouroboros da böyledir. yunan, fenike, mısır, hint, uzakdoğu kültür/mitolojilerinde görülen kendi kuyruğunu yiyen yılan tabii ki en başta apaçık anlamıyla sonsuz döngüyü sembolize eder, bu mevsimlerin birbiri ardına dizilmesi, her kışın bahar umudu taşıması her baharın kaçınılmaz kışa kavuşması ile örneklenebilir, fakat leyla navaro' nun da değindiği gibi sembol çoğu kültürde görülmekle birlikte anlamı evrensel değildir: tezatlıkların birbirlerinin tamamlayıcısı olmaları, kendini tüketme, aydınlık-karanlık dikotomisi gibi değerlerle de özdeşleştirilir, ayrıca rönesans simyacıları oluşturdukları "eserin" döngüsünü bu sembolle betimlerler, jung ouroboros'un insan doğasında arketip olarak bir önemi olduğunu söyler. norveç mitolojisinde yılan jörmungandr dünyayı kendi kuyruğunu ağzına alarak çepeçevre sarar, orta amerika tanrısı quetzalcoatl bu yılan şeklinde betimlenir.
konunun cazibesinin film ve dizi endüstrisinin dikkatini çekmemesi de imkansız doğal olarak, kaldı ki başarılı senaryo yazarları için mitoloji en zengin referans kaynağı. predestination(film), eternal sunshine of the spotless mind (film),the battlestar galactica (dizi), dark (dizi) örnekleri ilk aklıma gelenler. kendinin annesi ve babası olan adam/kadın, geliştirdiği robot tarafından ırkı yok edilme tehlikesiyle kaçarak yeni gezegen bulup aynı döngüyü tekrar eden, zaman yolculuğunda şimdiki olayları oluşturan etkenleri geçmişe giderek bu hale getiren insan, ne neyin sebebi düşündükçe paradoks yaratan, içinden çıkılmaz bir döngü, bu döngüde kendisini sonsuz kez tekrar eden ve aynı yere varan bir hikaye, her bitenin yeni başlangıcı doğuracağı ve başlayanın kendini yok edip baştaki hikayeyi tekrar var edeceğini, varoluşunu tüketip tekrar doğuracağını anımsatan, kendi kişisel hikayemizde bile izler bulabileceğimiz sonsuz güç.
güvenle kaldır yerine flash diski çekip alan insan
-
bana okuduğum bir sözü anımsatmış başlık
(bkz: life is too short to remove usb safely)
yani diyor ki amerikan dayılar, hayat usb'yi güvenle kaldırmak için çok kısa.
bana şimdi o tabelayı buldurmayın üşendim.
edit: üstad drdolantin üşenmemiş gönderdi sağolsun görsel
debe editi: qızlar eqlemesin.
george orwell
-
"kan ter içinde bir emekçinin, doğal düşmanı polisle çatıştığını gördüğümde hangi tarafı tuttuğumu söylememe gerek yok." demiş ne de iyi demiş...
george orwell
bu kelimenin türkçede tam karşılığı yok
-
orhun yazıtlarından beri kullanıldığını sandığım türk özdeyişi.
- tonyukuk, abi "orhun yazıtları" diyelim mi bu yazdırdıklarımızın adına?
- yazıt mı? çince $½§ã yerine mi?
- evet abi.
- hmm.. yazıt.. yok yahu, olmuyor; bu $½§ã'nin türkçe'de tam karşılığı yok sanırım.
- ulan herhalde olmayacak, ilk defa biz bir şeyler çizittiriyoruz taşa, biz bir şeyler bulmazsak karşılığı olmaz tabi.
- değil ama, aynı tadı vermiyor, yazıt ziyadesiyle ajite edici, çok diskonnektivitant, çok maskülen.
- bak sen.
down sendromlu diye bebek aldırtmak
-
haklı ve doğru bulduğum, benim ahlâk kurallarımda yeri olan durumdur.