hesabın var mı? giriş yap

  • sanrısal: gerçeğe uymayan düşünceden kaynaklı.
    algı: bilginin alınması, yorumlanması, düzenlenmesi.
    kaygı: bir şeye karşı duyulan korkunun, bireyin gündelik yaşamını olumsuz yönde etkilemesi hali.
    düzlem: bir doğrunun yön değiştirmeden ve kendi doğrultusunda olmayan hareketiyle meydana getireceği kabul edilen yüzeylere denir.
    izdüşüm: ışınlar aracılığıyla bir cismin şeklinin bir düzleme belirli kurallarla aktarılması (projeksiyon).

    tanım: gerçek dışı yorumlanan bilgilerin, insanı korkutan ve ürperten bir perdedeki yansımaları.

    örnek: gece karanlığında çişe kalkmış bir adamın, üstüne fular takılmış kapı arkasına asılı bir montu, kendini asmış bir insan olarak görmesi ve bu görüntünün yarattığı yusuf yusuf.

    bu benimkiyle beraber 14. fular oldu daha da fular diyeni sözlük s.ksin, yetti bee!

  • bi sakatlık yaşamamasını umduğum atlama. ki kendi dediğine göre " yoğk "

    toprakta yavaşlatıp, ters perendeler atarak durdu ehheh. ben en çok adam dan dun giderken " la yavaş oğlum nidiğon lağn " diyen kişiye güldüm. lan ne etmesi mi var, adam düşüyo işte patates çuvalı gibi.

  • bu çorbanın püf noktası mercimeğin işlem önceliğinde gizlidir.

    genelde mercimek önce haşlanır sonra blender dan geçirir. (nerede eski süzgeçten geçirilen çorbalar)

    püf noktası ise mercimeği önce kavurmaktır. kavurduktan sonra su ilave edilir. suyun içerisine bir parça havuç, bir parça kereviz eklenir (olmazsa olmaz değil) ve sonra blenderdan geçirilir.

    daha sonra kavrulmuş olan un ile çorba bağlanır.

    lokantalardaki mercimek çorbası önce kavrulduğu için lezzetlidir. annenize söyleyin önce kavursun.

    gelen mesajlar üzerine detaylı anlatım:

    1 orta boy soğanı brunoise doğruyoruz ve zeytinyağında kavuruyoruz.

    yıkanmış kırmızı mercimeklerimizi ilave ediyoruz.

    kırmızı mercimeklerimizi kavururken içerisine 3-4 adet zar büyüklüğünde kereviz ve havuç ilave ediyoruz (sebze çorbası olur diyenleri dinlemeyin ama eklemezseniz de sorun yok)

    iyice kavurduktan sonra soğuk su ilave ediyoruz (varsa et suyu, yoksa sorun değil ama asla bulyon eklemiyoruz)

    tencerede mercimeklerimizi kaynattıktan sonra blenderdan geçiriyoruz.

    ayrı bir tencerede tereyağı ile unu kavuruyoruz. (buna roux yani meyane denir) bu karışıma önce bir çay su bardağı soğuk su ilave ederek meyanemizi açıyoruz (eğer soğuk su eklemek istemiyorsanız meyaneyi soğutmanız gerekiyor. altın kuralı unutmayın, meyane sıcaksa sıcak su eklenmez yksa topak topak olur)

    soğuk suyu ekledikten sonra blenderdan geçirdiğimiz mercimek püremizi ilave ediyoruz. tuzunu karabiberini ayarlayıp kaynatıp servis ediyoruz.

    eğer gluten sorununuz varsa daha az suda mercimeğinizi haşlayabilirsiniz.. zaten koyu bir çorba olacaktır. tereyağını sahanda eritip üzerine gezdirirsiniz.

    mercimek çorbasının "aslı" yoktur. kimi safranlı sever, kimi salçalı.
    kısık ateşte hazırladığınız et suyu ile yapılan mercimek çorbası rakipsizdir.
    buzdolabınızda beklettiğiniz o bulyon denen şeyleri kullanmayınız. çocuklarınıza bu kötülüğü yapmayınız.

    sabahın köründe tarif yazdırdınız bana.

  • birinin de cikip

    - ulan onun bunun evladi, haysiyetsiz, subyanci, pic
    sen mektep caginda dedigin
    ufacik kizlarin raksindan, gulusmesinden tahrik mi oluyorsun ?

    demedigi hadisedir.

    bu ve bunun gibi pedofili sozde dinci
    ibnelerin torunlari iste bugun gunasiri coluk cocugu kacirip katleden, tecavuz edenler.
    kurtulamadik gitti bu ruh hastalarindan.

  • al sana kapı gibi algı oyunu. metroyu chp'li belediye yapınca olmaz tabii. ulaştırma bakanlığının u'su olacak ki hükümet yapmış gibi görünsün.

    akılları bu tarz alavereye iyi çalışıyor.

  • bak bak bak

    uluslararası process bağlamında para değilmişmiş.

    garanti bankası çalışanlarına da, uluslarası standartlarda maaş ödüyor dimi?
    o yüzden bizlerden euro bazlı etf ücret alıyor dimi .mınoğlu?

    savunanı gondiklesinler dediğim ücrettir.

  • türkiye’nin görüp göreceği en iyi komedi dizilerinden biridir. ama asıl üzücü olan farkında olmadan eski türkiye’nin son anlarını yaşadıklarımızdan, türkiye’nin biraz da olsa yaşanılabilir olduğu zamanlardan olması. dizinin karakterleri ve hikayeleri de hep bu yönde gelişmiştir o yüzden.

    mesela tahsin bey son derece ataerkil, taşralı bir zengindir. kızının akşam çıkmalarına, oğlunun/yeğeninin içip eve gelmelerine karşı çıkar. ramazan’da oruç tutar. ama milli bayram kutlamalarında şampanya içer. bu arada doğum günü 29 ekim’dir.

    bülent onaran ortalama bir türk profiline göre oldukça aykırı, elitist, avrupai, zamanın şartlarına göre fazla özgürlükçü bir karakterdir. ama fransa’nın ermeni soykırımını tanıdığı zaman “fransızlara kızıyorum azizim” diyerek tepkisini göstermiştir. çakma solcu değil gerçek bir aydındır.

    burhan dizinin en sahtekar, çıkarcı, paragöz, güvenilmez karakteridir. izzet’in makbule’yi dövdüğü sahneden sonra makbule “dağlısın sen, o beğenmediğin burhan bey saçımın teline bile dokunmaz” der. sonrasında evdekilere morarmış suratıyla yakalanmamak için burhan’ın evine gider. hatta burhan ortalık karışmasın diye makbule’yi dövdüğünü iddia edip sacit’ten dayak yemeyi göze alır.

    sacit demişken, kumarbazın tekidir. sertaç ve tacettin ile arkadaş olduğu sahnede sokaktan geçen iki adam fatoş’a açık giyindiği için laf eder, onlara size ne oluyor deyip kavga ederler.

    kubilay dünyadaki gelişmelerden son derece uzak, aileden varlıklı bir iş adamıdır. apolitiktir. o bile sacit ve osman’ın kara çarşaflı kadın kılığına girip sokak röportajı yaptıkları sahnede fatoş bir kadın olarak buna karşı çıktığını söylerken, kubilay, yuh artık, pes dedirten yakışıklılık, “belki o da kendini öyle rahat hissediyor, niye karışıyoruz ki” der.

    avrupa yakası’nda ramazanda eğlenceler düzenlenir, bayram ziyaretleri son derece önemlidir ama bir yandan yılbaşılarında dansöz çıkartılır, 29 ekim kutlanır. bizim çocukluğumuzdan beri gördüğümüz türk kültürünün televizyondaki son örneklerindendir. kapıcı ailesinden sütçüoğlu rezidansına, taşralı burhan’dan iş adamı kubilay’ına kadar bugün tamamen kutuplaştırılmış laik-müslüman kültürünü bir potada eritmiştir.

    oyuncuların performansı, senaryonun mükemmelliği bir yana, şu an içinde bulunulan toplum şartlarından dolayı bir benzerinin gelmesi imkansızdır. bugün “bizimkiler” den nasıl bahsediliyorsa bir 20 sene sonra da ondan benzer şekilde bahsedilecektir.

  • cok iyi olmayin kirilirsiniz.

    cok comert olmayin batarsiniz kimse sizi dusunmez.

    cok duyarli olmayin kullanilirsiniz.

    cok acik sozlu olmayin yalniz kalirsiniz

    cok durust davranmayin aldatilirsiniz.

    cok gulmeyin ciddiye alinmazsiniz.

    buyukler size bir sey diyorsa ilerde mutlaka o olacaktir. aklinizin bir kosesine koyun.

    simdi yakmadan kendinizi usulca yasamaya bakin.