hesabın var mı? giriş yap

  • eşeklerin namusu tehlikede değildir. bu durumun çomarları endişelendirmesine ise anlam verilemez.

  • icinde cami minare vs hic bi si olmayan bi logo sanki milli iradeye saygisizlik gibi geldi bana.

  • bu videoda görülen tek şey, seküler ve laik insanların ne kadar medeni olduğudur. şu tiplere sabır göstermek, yarın gelin konuşalım demek falan bunlar ciddi medeniyet göstergesi.

    bunun tam tersi olsa, mesela ben gidip camide ateizm tebliğinde bulunsam acaba böyle medeni bir karşılık görür müyüm? soru bu.

    debe edit: öncelikle; ülkenin şu içler acısı halinde, insanın çok rafine bir alan olan ekşi sözlük'te dahi olsa kendisi ile aynı düşüncelere sahip insanların varlığını görmesi kadar umut veren bir durum yok. o sebeple tüm güzel insanlara teşekkür ederim.

    sonra;
    (bkz: minik eymen'e yardim ediyoruz kampanyasi)

  • burada simdi tam su anda bir kavga basliyor.
    ben de taraf olayim bari.

    madem 5 ay sonra yenecek, seni de simdi oldursunler fark etmiyor bu mantiga gore. nasil 30-40 yil sonra oleceksin.

    su kodumun ego yuklu insanlarinda bulunan tum dunya benim icin yaratildi sanrisi oldugu surece daha cok canlar gidecek boyle.

    ulan et yenir bu doganin kanunu ama yeri geliyor aslan, cita bile bebeklere dokunmuyor lan. koskoca adamlar 20 gunluk hayvani yiyor, hadi yedin gelip bi de yayginlastirmak icin reklamini yapiyor.

    vedat milor'u cok severim ama burada kendisi iyi yapmis da diyemem.

  • binlerce yıl boyunca suçlular ezilerek ölüme mahkum bırakıldılar. uygulamanın en popüler kullanımı salem cadı mahkemeleri döneminde gerçekleşmiştir.

    eğer ezilerek ölüme mahkum edildiyseniz felaket bir sonla karşı karşıyaydınız. zemine bağlandıktan sonra ölene kadar azar azar artan yoğunlukta bir ağırlığa mahkum bırakılırdınız.

    bu idam yönteminin en eski örneklerinden biri 4.000 yıl önce iyi eğitilmiş bir filin yetkililere itaat etmeyi reddeden bir mahkumu ezdiği güneydoğu asya'da görülmüştür.

    bu şekilde idama mahkum olan kişi şanslı ise fil kendisini bir çırpıda, bözek gibi ezerdi. eğer şanssız ise, fil eğitiminin hakkını vererek yavaş yavaş baskıyı arttırır ve maksimum acı ile ölmenizi sağlardı.

    ağırlık bir fil ya da insanlar tarafından uygulansın sonuç her zaman aynıydı; ölüm.

    pers imparatorluğu (bugünkü ırak), kartaca (bugünkü tunus) ve antik roma gibi ülkelerde kullanıldığına dair anekdot niteliğinde kanıtlar vardır. dünyadaki hemen hemen her ülkede ezilerek ya da preslenerek idam yöntemi uygulanmıştır.

    güneydoğu asya'da, özellikle hindistan'da filler kullanıldı ve uygulamanın son kaydedilen kullanımı 1914 yılında gerçekleşti. kartacalılar ve antik romalılar da uygulamayı kullandılar ancak eğitilmeleri daha kolay olduğu için aslan ve ayıları kullandılar.

    ingiltere'de bu uygulama işkence yöntemi olarak kullanıldı. yöntem, kişilerim suçlu veya suçsuz olduğunu kabul etmeyen sanıklara uygulandı. mahkeme, yeterli baskıyla - kelimenin tam anlamıyla - karşılaşınca sanıkların suçu itiraf edeceğini, suçsuzlarsa sessiz kalacaklarını düşünüyordu.

    basit bir itiraf sonucu işkence son bulabiliyordu ancak birçokları için ölmek, işlemedikleri bir suçu üstlenmekten daha kabul edilebilirdi.

    yöntemin amerika birleşik devletleri'nde salem cadı mahkemeleri sırasında kullanılan tek örneği 1692 yılında uygulanmıştır.

    massachusetts'in, danvers kasabasında başarılı bir çiftçi olan giles corey, yerel kadınlar tarafından büyücülükle suçlandı. suçlamalar genellikle toplulukta pek sevilmeyen insanlara karşı yapıldı ve corey, hüküm giymiş bir elma hırsızını öldüresiye dövdükten sonra bu kategoriye dahil edildi. corey de dahil olmak üzere yaklaşık 200 kişi büyücülükle suçlandı.

    corey'in iki seçeneği vardı. ya kangaroo court*'da büyük olasılıkla suçlu bulunacağı bir yargılamaya savunma verecekti ya da savunma yapmayı reddedecek ve sessiz kalacaktı. sessiz kalması durumunda ezilerek suçu itiraf etmeye zorlanacağını biliyordu ancak güçlü bir duruş sergileyerek onurlu bir şekilde ölmeyi ve akrabalarının topraklarını ellerinde tutmasını sağlamayı seçti.

    hakim samuel sewall günlüğünde idamı şu şekilde anlattı:
    "giles'ın çırılçıplak soyunması ve yüzü yukarı bakacak şekilde yere uzanması istendi. daha sonra üzerine bir tahta yerleştirildi ve tahtanın üstüne şerif george corwin tarafından birer birer büyük taşlar yerleştirdi. corey'in sessiz kaldığı iki günlük işkencenin ardından itiraf etmesi istendi ancak bu gerçekleşmedi. 19 eylül 1692'de ağırlık altında geçirdiği 3. günün ardından öldü."

    son sözleri “daha fazla ağırlık” oldu. corey'in ezilerek idam edilmesi, salem cadı mahkemelerinin yerel halk tarafından işleme şeklinin değiştirmesine neden oldu. görsel

    ingiltere'nin sözde "aydınlanma çağı", ezerek idam pratiğine yeni bir bakış açısı getirdi. uygulama 18. yüzyılın başlarında yasal iken 1772'de yasa dışı ilan edildi.

    ancak uygulamanın yasaklanması daha büyük mağduriyetlere neden oldu. savunmayı reddeden bir sanık direkt olarak suçlu kabul edildi ve mahkum edildi. mülklerine kraliyet tarafından el konuldu ve ailesi sefalete sürüklendi.

    uygulama yürürlükteyken kişi suçu kabul etmese de ölümü tercih ederek mallarının ailesinde kalmasını sağlayabiliyordu.

    kaynak

  • şu ekşicilerin dünyanın gaz ve toz bulutu olduğu zamandan beri her şeye şahit olup çok iyi biliyor olmasına da ayarım.adam gelmiş howard daha iyidir demiş evet öyle düşünebilir bunda bir problem yok.sonuçta ikisini de izleyebiliyoruz.aynı dönemin kalecileri olduğu için değerlendirebiliyoruz falan.

    sonra pezevengin biri çıkıyor 1950'li yıllardan bir kaleciyi yazıyor millete cahil diyor falan.50'li yıllar lan hayvan herif 90'lar romantizmi falan yapsan bir nebze anlarız.bak 50'li yıllar diyorum.inönü hala hayatta mesela ikinci dünya savaşı biteli 10 sene olmamış.adama sorarlar sen daha babanın taşağında bile değildin adamı canlı izlemeyi geç tekrar maçlarını trt arşivinden 3 dakikalık görüntüler halinde zor buluyorsun ne halt etmeye adamın adını yazıp show yapmaya kasıyorsun dümbük.bir de subjektif bir konuda en iyisi bu demiş ölür müsün öldürür müsün?

    o dönemin futbol kalitesi falan gibi teknik mevzulara hiç girmiyorum bile.sigara içen futbolcuların göbekli kalecilerin falan dönemi.

    allah rızası için şu adamlara biraz ilgi gösterin,sevabına iki bira için karşılıklı falan da burada saçma sapan ilgi çekmeye çalışmasınlar.vardır öyle iyi ekşiciler değil mi?başını falan okşayın şu arkadaşların arada aferin sen en mükemmelsin falan deyin.

    umarım ironi falan yapmıştır da ben anlamamışımdır.

    tanım:milyonlarca euro kazanan zengin bir alman kaleci.