hesabın var mı? giriş yap

  • sabah-akşam eşşek gibi çalışıp para kazanmayan, zar-zor geçinmeyen, kendi uydurduğu standartlara göre geçim mücadelesi falan vermeyen bir adamın, allah bilir klimalı ofisinde çayını yudumlarken gazetedeki köşesi için yazdığı cümle...

    "hayattan kaçıyorsunuz, profesör oluyorsunuz, devlet memuru olup, yan gelip yatıyorsunuz" diyen adam da sanırsın kankası haşmet ağayla beraber 25 seneden beri inşaatlarda amelelik yapıyor, ekmeğini taştan çıkarıyor...

    sömüren, resmen kan emen, 3 kuruş paraya sabah-akşam, cumartesi-pazar çalıştıran, kendini ve verdiği işi bi bok sanan fırsatçı işverenler suçlu değil de, akademik kariyer yaparak birilerinin tabiriyle devlete kapağı atmayı, kendini korumayı başaranlar mı suçlu oluyor?

    hayır bi de yüksek lisans yapanları "hayvan"a benzeten adamın, lisedeki lakabını bilmesek neyse...

  • tweet atan arkadaş zaten biz paylaşabiliriz, hakkımızdırı savunmuyor sadece bana neden uyarı gönderilmedi, hemen kaldırırdım diyor.
    hukuk sisteminde en doğru şekliyle ilk önce ihtarname gönderilir sonrasında aksiyon alınmaz ise telif davası açılır. belli ki bunlar av peşinde, 33 bin liralık dava açılacakmış, 7 bin verirseniz anlaşırız bla bla bla.
    penguen 33 bin lira etmez aq.

  • kısa acil terapi süresince kişinin benlik değerlendirmesini sistematik bir şekilde yapmayı sağlayan, klinik psikolog dostu ölçeklendirme biçimi. leopold bellak tarafından kuramsallaştırılmıştır.

    leopold bellak’a göre,

    1. gerçeği değerlendirme (reality testing): iç ve dış uyaranlar arasındaki ayrımın bilinmesi, algılama keskinliği ve uygunluğu, içsel gerçekliğin değerlendirildiğine dair dışsal yansıtma,

    2. yargılama (judgement): eylemin sonuçlarına dair gerçekçi beklenti, söz konusu beklentinin davranışa yansıması, söz konusu beklentinin duyumsama ile uyuşması,

    3. gerçeklik duygusu: kendilik duygusu (sense of reality), gerçekdışılığın (derealization) sınırı, kişilik dağılmasının (depersonalization) sınırı, kendilik (self-identity) ve kendilik değeri (self-esteem), kendilik ve kuşatıcı dünya arasındaki sınırın belirginliği,

    4. dürtü, itki, duyguların düzenlenmesi ve denetimi (regulation and control of drives, affects and impulses): itkilerin doğrudan ifade edilmesi, erteleme düzeneklerinin ne ölçüde etkili olduğu,

    5. nesne ilişkileri (object relations): bağlantılılık halinin türü ve derecesi, ilkellik (primitivity), narsistlik, anaklitik, simbiyotik türde nesne ilişkileri: kişi diğerlerini ne ölçüde kendisinden ayrı görmektedir, nesneni ayrılığı ve sürekliliği,

    6. düşünce süreci (thought process): bellek, dikkat, dikkat yoğunlaşması, kavramsallaştırma becerisi, birincil ve ikincil süreç düşünceleri,

    7. ego hizmetinde adaptif regresyon (adaptive regression in the service of ego): bilişsel keskinliğin regresif nitelikli gevşemesi, yeni biçimlenmelerin oluşumu,

    8. savunma işlevi (defensive functioning): zayıflık veya aşırı işlevsellik, savunmaların başarılı olması veya olmaması,

    9. uyaran eşiği: uyaran alma eşiği, artmış uyaran girişinin denetlenmesi,

    10. otonom işlevsellik: birincil otonom işlevlerin azalması ile gelişen serbestinin derecesi, ikincil otonom işlevlerin azalması ile gelişen serbestinin derecesi,

    11. sentetik-tümleştirici işlev (synthetic-integrative functioning): uyumsuz olanların bağdaştırılma derecesi, olayların etkin biçimde bir araya getirilmesi ve bağlantılı hale getirilmesi,

    12. yönetme yetkinliği (mastery-competence): yetkinlik, kişi var olan yetileri bağlamında hangi ölçüde çevresini etkileyip denetlemektedir? öznel rol (kişinin çevresini etkilediğine dair kendi iç duygusu); ikisi (var olan yetiler ile olduğu düşünülen yetiler) arasındaki fark konusunda ne ölçüde bildiğinin belirlenmesi.

  • --- spoiler ---
    - ev kadar büyük, saatte 20 litre benzin yakan, bir ton gürültü ve duman çıkaran, elmayı da üçe bölen şey nedir?
    - elmayı dörde bölsün diye yapılan sovyet makinesi!
    --- spoiler ---

  • 21 ocak 2017'de sevil atasoy ve ilber ortaylı'nin programinda ilber hoca boğazlardan üs istenmesi, kars ve ardahanin istenmesi ile ilgili diyor ki, ruslarin kendi tarihinde de vardir kabul etmislerdir, bu olayin ne kadar buyuk bir ahmaklik oldugunu. bu ahmaklik sonuca ulasacak kadar ciddi degildi ama sonuclari cok ciddi oldu. turkiye gibi bir ulkeyi abd'ye sundu ruslar.

    şahsen ben de o dönemki sovyet rusyanin türkiyeyle iyi iliskiler kurduğu durumu düşünüyorum da, sovyet rusya avrupanin ve asyanin sik sok ulkelerine yayilmaktansa turkiyede daha basarili olurdu, turkiyeyi cok iyi kullananilirdi. tabi bunu tamamen sovyet rusya bakis acisiyla soyluyorum, turk insaninin devlet baglilini esas alarak, kapitalist propagandalarin turkiyede avrupaya nazaran daha basarisiz olacagini dusunuyorum.

  • ergenlik yıllarımdan (ki hala çıkamadığım iddia edilir) bir eylem. ne zaman diş hekimine gitsem izlediğim reklamların etkisiyle muayenenin sonunda sorardım: "peki hangi diş macununu önerirsiniz? hangisini kullanmalıyım?"

    yanıt ne olurdu dersiniz dostlarım? aha söylüyorum: "farketmez". şu ana kadar bana en çok alaka gösteren diş hekiminden aldığım yorum da şuydu: "hepsi üç aşağı beş yukarı aynı, farketmez aslında... bir açıdan fırça macundan daha önemli". fırça macundan önemliyse ver misvakla sazımı düşeyim anadolu yollarına aşık gülabi gibi.

    şu duygusuzluğa bak, hepsi aynıymış, domatesleri elleye elleye seçen kadını azarlıyor sanki pazarda. lan peki ben reklamlardaki sevgiyi göremeyeceksem ne anladım dolgudan, ne anladım yirmilik çekiminden, diş taşı temizliğinden. bunu kullanmanızı öneriyorum desene, kolgeyt desene, yumurta çıkarsana ipana testi yapsana. duygusuz.

  • sıkı bir nat geo takipçisiyim ama adamların bu huyunu hiç sevmiyorum. arkadaki sarıklılara sözüm yok ama ulan bütün sehir sanki sarıkla geziyormuş gibi gösterilmesi gerçekten komik olmuş. birde bunu travel hesabında paylaşıyor.

  • 12 - 13 yaşlarındaydım. erdek'te denize giriyorum, yüzme bilmediğim halde boyumu aşan bir yere gelmişim. çırpındım ve sahilde oturan enişteme doğru çığlık attım. sonra giderek gömüldüm karanlık suya. bilincimi yitirmeden önce aklıma gelen son şey, "umarım ailem çok fazla üzülmez" oldu. aradan kaç sene geçti, işte o son saniyeleri ve ne düşündüğümü hala unutmuyorum. sonra gelip eniştem beni kurtarmış. kumların üzerinde su kusarken kendime geldiğimi hatırlıyorum. eğer ölmüş olsaydım, son anlarımı yaşarken düşündüğüm şey ailem olacaktı.

  • ogrencinin bilgiyi kolay ve kalici ogrenmesini saglayan stratejilerdir. bu stratejiler

    1. ogrencinin kolay ve kalici ogrenmesini saglar.
    2. ogrencinin ogrenmedeki verimliligini artirir.
    3. ogrenciye bagimsiz ogrenebilme niteligi kazandirir.
    4. ogrencinin isteyerek ve zevk alarak ogrenmesine yardimci olur.

    bu stratejilerden bazilari sunlardir:

    * konuyu gozden gecirme
    * sorulari cevaplarken, kitapta, defterde veya alinan notta bulunan ilgiyi konuyu yeniden hizlica goz atma
    * oruntu yakalama. nerde ne zaman aynen konu devam ediyor veya tekrar ediyor. onceki veya sonraki konularla iliskilendirme.
    * detayli bilgileri, karmasik ve uzun cumleleri kisaltma ve basitlestirme.
    * ogrenilenler arasinda benzerlik ve farkliliklari bulma.
    * ogrenilenleri goz onunde canlandirma , somutlastirma, zihinde kavram haritasi olusturma.
    * bireyin kendi cumleleriyle ogrenilenleri kisaca ozetlemesi.
    * ogrenilenlerle ilgili sorulari cozme ve cevaplama.
    * onemli yerlerin altini cizme, yuvarlak icine alma veya yanina yildiz koyma.
    * ogrenilerle ilgili ornekler verme ve somutlastirma
    * ogrenilenlerin onemli yerlerini kisaca not alma.
    * grafik ve sekil cizerek ogrenilenleri gorsellestirme ve zihinde kalici olmasini saglama.
    * test yapma, ne kadar ogrendigini olcup degerlendirme.
    *ogrenmede egzersiz, unutmayi azaltir. ogrenmeden sonra yapilan tekrarlar bilgiyi daha kalici hale getirir.
    *ogrenmede sonuclarin bilinmesi ogrenmeyi hizlandirir. yaptigi hatalari ogrenen kisiler daha cabuk ogrenir. ne kadar gelisme gosterdigini bilmeyen kisi yavas ogrenir. hatta hic ogrenmeyebilir.
    *ogrenme sonu faaliyetleri ogrenmeden sonra dinlenmek ve uyku iyidir. dolayisiyla ogrenme ve sonrasi farkli aktivite olmalidir. ama ogrenmeden sonra benzer konudaki ogrenme ilk ogrenmenin unutulmasina sebep olabilir.

    yaygin stratejileri siniflandirirsak

    yinelemeli stratejileri:

    aynen yineleme, liste ezberleme, sesli okuma, degistirmeden yazma, satir alti cizme.

    anlamlandirma stratejileri:

    zihinsel imge olusturma, baska sozcuklerle anlatma, iliskilendirme, benzetim yapma, not alma, soru yanitlama ve cevap verme.

    orgutleme stratejileri:

    kumelendirme, siniflandirma, siniflama haritasi, kavram haritasi, balik kilcigi diyagrami, ana cizgileri olusturma, orumcek harita, sema olusturma, cizelge yapma, grafiklendirme, sekil yapma veya olay zincir haritasi.

    anlamayi izleme stratejileri:

    sorunu belirleme, planlama, kendini sorgulama ve degerlendirme, kendini kontrol ve hata duzeltme.

    duyussal stratejileri:

    dikkat toplama, gudulenmeyi saglama ve koruma, zamani etkili kullanma, kaygiyla ve stresle bas etme ve yok etme, ozguven artirma.

    ayrica

    (bkz: toplu ogrenme)
    (bkz: aralikli ogrenme)
    (bkz: hafiza teknikleri/#37618364)
    (bkz: #37801692)