ekşi sözlük kullanıcılarıyla mesajlaşmak ve yazdıkları entry'leri
takip etmek için giriş yapmalısın.
hesabın var mı? giriş yap
zevk alınan ufak sapıklıklar
-
pudingin soğumuş pürüssüz yüzeyini öpmek.
memur olup sıradan bir hayatla geberip gitmek
-
kpss'den bir türlü atanabileceği kadar yüksek puan alamamış özel sektör kölesi bir garibanın tespiti. amk sanki özel sektörde çalışınca dünyayı keşfediyorsunuz. atomu parçalıyor, meteorlara söz geçiriyorsunuz. keşke memur bari olabilseniz...
nikaha 20 gün kala terk edilmek
-
delikanlı kadınmış, senin de verilmiş sadakan varmış. keşke biraz daha erken olsaymış ama kötü bir evliliğin olmasından her türlü daha iyidir. geçmiş olsun.
8 köpeğin saldırısına uğrayan kadın
-
gelen olmasa kadın ölürdü muhtemelen aynısı bi yakınımızın veya bizim de başımıza gelebilir köpekler sürü halindeyken saldırmaları çok olası çözüm topyekün kısırlaştırmak ve ülkeye yurtdışından hayvan girişini yasaklamak(tekrar üreme sorununa karşın).
(bkz: sokak köpeklerinin kısırlaştırılması gerekliliği)
hakan çalhanoğlu
-
"milli takıma alınmadığım için üzgünüm" demek kendi açısından masum ifade olduğu için kullanmaması gerekirdi. bunun yerine, "benim yerime haksız olarak tercih edilen bütün adamların yedi sülalesini *******, hakkımı da helal etmiyorum" dese daha iyi olurdu. herkesin anladığı dilden konuşulması gerekir.
debe editi: selam. öncelikle böyle sığ bir entrynin debe'ye girmesinden dolayı özür dilerim. ama bana değil sedet'e kızın bununla alakalı. sizlerin bu entry'e oy verip, debe gibi ortalama entrylerin yer aldığı bir listeye sokmasını sedet sağladı. neyse şimdilik geçelim bunu, zaten bu konuda bir yere varamıyoruz ne kadar konuşsak da. kaldı ki yakında kanzuk sözlüğü dürüm yapıp yer.
bu entry futbol tabanlı olmakla beraber, aslında bu ülkede adam kayırmanın, cehaletin, mayfacılığın, züppeliğin, karaktersizliğin, hırsızlığın her yere işlemesinden dolayı yazılmıştı.
şimdi bu entry'de konuyu futboldan çıkarın. bir işe başvurduğunuzu ve o iş için yeterince de donanımlı olduğunuzu düşünün. ancak sizin yerinize, o şirkette çalışan bir müdürün çok sevdiği ve beş para etmez bir adamın alındığını düşünün. neler hissederdiniz acaba?
ve daha bir çok alana çekebilirsiniz bu entry.
şimdilik saygılarımla
akbank'ın evden çalışan şube çalışanları reklamı
-
eski bir akbank çalışanı olarak şunu rahatlıkla söylüyorum. gün gelir bu corona olayı biter, evde çalışanların hedefleri tutmadıgı (!) için işten çıkarılır.
bu arada reklamda görüşülen kişiler muhtemelen premium müşteri. yoksa ailesi hakkında o kadar detay bilemezler muhabbeti de uzatmazlar.
16 mayıs 2015 gs gençlerbirliği maçındaki şike
-
herkes kulak vermeli. çünkü şike konusunda uzmanlar konuşuyor bu iddiayı.
kış mevsimini sevmek
-
“kışı neden bu kadar sevdiğini
ve neden her şeyin bir sonla noktalandığını
sorma,
ben de bilmiyorum.
anı olacak bir şeyim yok
her şeyin dünündeyim.”
birhan keskin
5 bin tl kiraya 3 kişi birleşip ev tutabilirler
-
üçü birleşip bedavaya bir temiz sizi dövseler nasıl olur? bence daha iyi olur.
adam zengin, tuzu kuru. "nizamettin'den aşa kasımpaşa" diye geziyor ortalıkta tabi.
materyalist ve determinist olarak yaşamak
-
canlılara ''can'' ı ya da ''iradesi'' ya da ''ruhu'' olan varlıklar olarak değil fonksiyonlarını yerine getiren makinelermiş gibi bakarak yaşamaktır.
ben ve benim gibi insanlar kimseyi suçlamaz. bir makinenin suçlu olduğunu söylemek ne kadar absürd ise bir insanın suçlu olduğunu söylemek de o kadar absürddür.
bize göre insanlar içinde bulundukları çevreye kıyasla uyumsuzdur olsa olsa. ancak bunu kesinlikle ''suçluluk'' olarak tanımlamayız.
suçluluk, özgür iradeye inanan insanlar tarafından kullanılan bir kavramdır.
peki özgür bir iradeye inanmıyorsak nasıl karar alıyoruz biz?
genlerimizde nasıl bir algoritma varsa ona göre karar alıyoruz. aldığımız bir karardaki çevresel değişkenler aynı olduğu taktirde biz o kararı almak zorundayız. aksi düşünülemez.
bize göre karar alma süreci bir toplama işlemi gibidir.
a + b + c + d + e + f + g+ h + ... + x + y + z = aldığımız karar
bu toplama işlemindeki harfler o anki çevresel şartları, belleğimizdeki verileri, genlerimizdeki bazı yatkınlıkları, karar verme mekanizmanızı etkileyebilecek aklınıza gelebilecek her türlü sebebi barındırabilir. bu sebepler elbette yine materyel bir temeldedir.
irade kavramına ve dünyaya böyle bakan insanlar dediğim gibi, her şeye bir makineymiş gibi yaklaşırlar.
öte yandan insanların ruh ve özgür irade sahibi olduğunu düşünen insanlar çok daha fazladır. basit bir olay karşısında bu iki farklı insan tipi oldukça farklı davranacaktır.
biz genellikle kötü durumda olan insanlara acırken özgür iradeye ya da ruha sahip olduğumuzu düşünen insanlar için bizim acıma duygusu hissettiğimiz insanların hiçbir önemi yoktur. çünkü onların dünya algısına göre onlar bunu hak etmiştir. onlara seçim hakkı verilmiştir.
oysa onlar bize göre çevresiyle yeterince uyumlu ya da başarılı olamamış acınası makinelerden başka bir şey değiller.
nejat işler'in galatasaray hakkında tweet'i
-
link
--- spoiler ---
6 ay önce birini başkan yapıp, 6 ay sonra göndermeye demokrasi değil, kaos denir. fenerbahçeliler görev almayı da görev bırakmayı da bilirler ve fenerbahçe başkanları kravatlı değil atkılıdır. sapla samanı karıştırmayın.
--- spoiler ---
aziz yıldırım'ın 20 sene başkan olduğu kulüp için 'görev bırakmayı bilirler' ifadesinin yer aldığı, türkiye'nin en zengin ailesinin üyesine kravatlı değil atkılı denilen bir tweet.