hesabın var mı? giriş yap

  • - turkiye'ye gelince cennete gelmiş hissediyorum.
    + iznin bitince ne skime cehenneme dönüyorsun o zaman. kal burada.

  • beşiktaşlılar yavaştan başlamış bu sene de ülke puanını biz artıracaz yea demeye.

    gören de sanki her sene şampiyonlar liginde yarı final oynuyor mübarekler. geçen sene 12bin puan toplamış beşiktaş. galatasaray ve fenerbahçe ise 12/13 sezonunda 24biner puan toplamış. sonraki sene ise galatasaray 16bin puan toplamış. geçen sene prandelli faciası ile 6bin puan toplamış. ama sorsan beşiktaş kurtarıyor ülkemizi. son beş senede 26bin puan toplayan takım ülke puanımızı uçuruyor ancak 51bin puan alan takım maalesef bizi rezil ediyor. neyse bu sene ilk 5 haftada namağlup şampiyon olursunuz yine, sonradan şampiyonlar ligi lütfen demeye başlayıp, en son da şerefli üçüncülükler sizi mutlu eder artık.

    istiklal marşı ve kapanış.

  • market isleten turk amcamin alisverise gelen almani isaret edip, ciragina turistle ilgilensene demesi.

  • - seni rüyamda gördüm cansu.
    - sahi mi? nasıl gördün?
    - nasıl desem? böyle bazı şeylerden arınmış, saf, yalın bir şekilde diyeyim.
    - ay gerçekten mi? hadi, inşallah.
    - aynı şeyi ben de sabah kalkınca dedim biliyor musun?
    - ne dedin?
    - hadi, inşallah dedim. akşam bize geliyorsun değil mi? film izleyecektik?

  • neden 8 mart dunya kadınlar gunu?....

    kadınlara özgü bir günün var olması düşüncesi ilk kez, 26-27 ağustos 1910’da kopenhag’da düzenlenen uluslararası sosyalist kadınlar konferansında ortaya atıldı ve kabul edildi. bir çok ülkede her yıl kutlanmaya başladı. isveç’te ise 1912 yılından itibaren kutlanmaya başladı.

    ancak ilk yıllarda belli bir tarih saptanmamıştı ve değişen tarihlerde ama her zaman ilkbaharda kutlanıyordu. tarihin 8 mart olarak saptanışı 1921’de moskova’da gerçekleştirilen 3. uluslararası kadınlar konferansı tarafından olmuştur.

    iki dünya savaşı yılları arasında bazı ülkelerde kutlanması yasaklanan kadınlar günü, 1960’lı yılların sonunda amerika birleşik devletleri’nde de kutlanılmaya başlamasıyla daha güçlü bir şekilde gündeme geldi. birleşmiş milletler genel kurulu, 1977 yılında 8 mart’ın dünya kadınlar günü olarak kutlanmasını kabul etti.

    ilginç bilgiler

    birleşmiş milletler tarafından yapılan bir araştırmaya göre;

    1. dünyadaki işlerin %66’sı kadınlar tarafından görülüyor.
    2. buna karşın kadınlar dünyadaki toplam gelirin ancak %10’una sahipler.
    3. dünya’daki mal varlığının ise % 1’ine sahipler.
    4. başka bir değişle dünyadaki işlerin % 34’ü erkekler tarafından görülüyor ama erkekler dünyadaki toplam gelirin % 90’ına ve toplam mal varlığının % 99’una sahipler.

    türkiye’den rakamlar ( milliyet, 8 mart 2001)

    1. şehirlerde evli kadınların % 18’i, köylerde de % 76’sı eşleri tarafından dövülüyor.
    2. kadınların % 57,7’si evliliklerinin ilk gününde şiddetle karşılaşıyor.
    3. aile içi suçların % 90’ını kadına karşı işlenen suçlar oluşturuyor.

    dünden bugüne "kadinlar günü"

    dünya kadınlar günü ilk kez 1800'lü yıllarda bir tekstil fabrikasında daha iyi çalışma koşulları için greve giden kadın işçilerin fabrikaya kilitlenmesi, arkasından da çıkan yangında fabrika önünde kurulan barikatlardan kaçamayarak ölmeleriyle gündeme geldi kadınlar tüm dünyada olduğu gibi ülkemizde de 8 mart'ta eşitlik isteklerini daha yüksek sesle dile getiriyorlar.

    8 mart'ın dünya kadınlar günü olarak kutlanması, uluslararası düzeyde kabul gören bir hal alması 1970'lere rastlasa da, bu tarihe kaynaklık eden olay ve dünya kadınlarının ortak bir gün kutlama isteğinin gündeme gelişi 1800'lerin ortasını bulur. abd'nin new york kentindeki cotton tekstil fabrikasında çalışan işçi kadınlar, 1800'lü yılların ortalarından beri daha iyi çalışma koşulları, emeklerinin karşılığında hak ettikleri ücret ve daha iyi yaşam için mücadele vermektedir. ama bunca yıllık mücadeleye karşın elde edebildikleri pek bir hak yoktur. en sonunda, 8 mart 1908 günü, haklarını alabilmek için son çare olarak greve giderler. ancak patronlar bu greve zalim bir şekilde müdahale ederler. greve giden kadınlar fabrika binasına kilitlenirler. patronlar bu yolla grevin başka fabrikalara sıçramasını engellemek isterler. ancak beklenmedik bir şey olur ve fabrika yanmaya başlar. ne yazık ki yangından fabrikada bulunan kadın işçilerden çok azı kaçarak kurtulmayı başarır yanan fabrikadan kaçmayı ve fabrikanın çevresine kurulmuş olan barikatları aşmayı başaramayan 129 kadın işçi yanarak ölür.

    aynı yıl diğer endüstri kollarındaki kadınlar da mücadeleye devam ederler. kadınların yürüttükleri mücadelenin temelinde seçme ve seçilme hakkı, günlük çalışma saatlerinin, koşullarının ve ücretlendirmenin yeniden düzenlenmesi gibi konular bulunmaktadır. dünya kadınlar gününde bugün de ilk başlarda yapıldığı gibi eşitlik için, bağımsızlık için, politik haksızlıkların ortadan kalkması için, daha iyi yaşama ve çalışma koşulları elde edebilmek için çalışılıyor.

    türkiye'de 8 mart kadinlar günü

    ilk kez 1921 yılında "emekçi kadınlar günü" olarak kutlanmaya başlayan 8 mart, 1975 yılında daha yaygın olarak kutlandı ve sokağa taşındı.

    "birleşmiş milletler kadınlar on yılı" programında türkiye de etkilenmiş, 1975 yılında "türkiye 1975 kadın yılı" kongresi yapılmıştır. 1980 askeri darbesinden sonra dört yıl anılmadı 8 mart. 1984'ten itibaren her yıl çeşitli kadın örgütleri tarafından dünya kadınlar günü kutlanmaya başlandı.

    kadınlar 80'li yıllarda 8 mart'ı izinli yürüyüş ve şenliklerle kutlayamamışlarsa da, küçük gruplar mütevazi kutlamalarını sürdürdüler. 90'lı yıllarda kadın kuruluşlarının sayı ve çeşitliliğinin artması ile beraber 8 mart daha geniş bir katılımla kutlanılır oldu.

  • ben de şeker kullanmıyorum. keşke kilosu 300 lira olsa. çay içmem mesela o da 900 lira olsun. zaten benim dinime göre de bu ikisini kullanmak haram. içenlere yazıklar olsun..

  • doguya giden ogretmenin hayat kesidi bu. buyuk ihtimal evden ayrilirken anasindan babasindan aldi o esyanin paralarini ya da lojmanda ondan once kalan kisi birakmistir. dag basinda, insanlarin haritada arayip bulmakta zorlanacagi bir noktadasin. hicbir sosyal hayatin yok. koyde sinif ogretmeniysen arkadasin dahi yok. bir basinasin. kimi zaman aklina kacirilma, operasyon, orgut gibi seyler gelince yahut esin dostun gorev yaptigin yerden bahsederken allah kurtarsin deyince okulun hemen onundeki ay yildizli al bayrak aklina gelir. vatan sag olsun dersin. yasanabilir, uygar, terorsuz bir turkiye cumhuriyet'i icin her zorluga gogus gerersin. suyun gider gunlerce gelmez, kisin elektrik bir var bir yok, yanan sobanin ustundeki güğüm eslik eder sana.

    ama birileri oturduklari luks evlerde, plaza hayatlarinda, metropol kosturmacasinda senin aldigin maasin haram oldugunu ve hak etmedigini soyler.

    mekanin cennet olsun meslektasim.

  • adam sakin sakin otururken göz göre göre cinayete kurban gitti. izlerken bir yakınımı kaybetmiş gibi üzüldüm. adam öldürmek bu kadar kolay işte bu ülkede.

    edit: bazı aklıevveller “bu ülkede” lafıma takılmışlar. ülkeyi kötülüyormuşum da dünyanın her yerinde böyle oluyormuş da... size açıklama yapmakla uğraşmayacağım, boş yere mesaj atmayın.