ekşi sözlük kullanıcılarıyla mesajlaşmak ve yazdıkları entry'leri
takip etmek için giriş yapmalısın.
hesabın var mı? giriş yap
11810 reklamındaki 10 diyen hatun
-
(bkz: kaçın lan kaçın sahibi geldi)
erkek olmadı diye bebeği duvara fırlatıp öldürmek
-
cinsiyeti belirleyen genlerin kendisinden geldiğinden bihaber olan insanın vahşeti. çocuğunu fırlatmak yerine sikini taşla ezmeliydi.
miloş teodosiç
-
sırbistan milli takımının 1987 doğumlu 195 cm boyundaki guardı. halihazırda olympiakos takımın kadrosundadır. belki nba olamıyacak ama çok akıllı ve delici bir europlayer olacağı bugünkü sırbistan türkiye maçında belli oldu. bana göre çok daha tanınan takımdaşları novica velickovic milenko tepic ve uros tripkovic'den çok daha büyük bir oyuncu olacak. bu maçta sinan güler ve ömer onan tarafından savunuldu. her drive'ına yardım getirildi ama o boş oyuncuyu buldu. hem şutörleri hem de uzunları oyuna katmayı biliyor ve takıma tempo getiriyor ancak fiziksel olarak biraz zayıfça ve sinirli bir oyuncu. tecrübe kazandıkça durdurulamaz olabilir. izlemeye değer bir oyuncu.
30 yaşında bekar kadın
-
ben 10 yaşındayken annem 30 yaşındaydı. o zamanlar ben annemi çooooook büyük çoook yaşlı ve her şeyi biliyor sanıyordum. hiç hata yapmamalı, her şeye gücü kudreti yetmeli çünkü o taaaaaam otuuz yaşındaydı. hatta çok yaşlanıyor sanırım ölecek diye de endişelenirdim. şimdi ben 30 yaşındayım ve bi bok bilmiyorum daha çok küçüğüm çok gencim...
lise sıralarınızdan sivilcelerinizi patlatarak saldırmayın bu başlığa çok da büyük bir yaş değil, yazdıklarınız kabus gibi. ben de 20'li yaşlarda sözlükte yazardım ve 30'luk tipleri görünce, "30 yaşına gelmiş işi gücü yok hala burda geyik peşinde, ben 30 yaşında çok meşgul olacağım" derdim bak hala size laf yetiştiriyorum.
grinin bile 50 tonu var gençler saçmalamayın daha çok genciz.
herkese bedava merhaba kampanyası
-
bugün itibariyle resmi olarak başlattığım kampanyadır. madem her gün ne kadar denyo, ne kadar öküz bir millet olduğumuzdan dem vurup duruyoruz, bugün ben kendi adıma üzerime düşeni yapmaya başlıyorum daha "insan" gibi bir toplum için. yapacağım şeyler şunlar;
öncelikle, özellikle sosyal alanlarda - metro, otobüs, bilet gişesi vs - çalışan insanlara mutlaka selam verip kısaca hal hatır soracağım.
yolda yolakta bekleşen, oturan, bir işle meşgul olmayan insanlara gülümseyerek "merhaba" diyeceğim.
toplu taşıma araçlarında veya bekleşilen yerlerde dertli gibi görünen insanların yanlarına sokulup "merhaba, iyi misiniz?" diyeceğim.
gün sonunda aldığım cevapları ve tepkileri paylaşacağım.
bakarsın destek veren çok olur, "sen de merhaba de!" kampanyası falan başlatır genşler.
doğa rutkay'dan naci görür'e tepki
-
tipik bir doğru söyleyeni dokuz köyden kovarlar tepkisi.
'anneyiz, nefes alamiyoruz' demis kizimiz.
iste tam olarak bu sebeple zaten korkman lazim adama cemkirmek yerine.
2010'dan beri meydanlarda fetö'ye karşı uyardım
-
(bkz: 2010 demedim iki bidon dedim)
caner eler
-
öncelikle yazıdan bir bölüm:
"kahve tiryakisi de olmuştum. en sevdiğim şeylerden biri evde kahve yapmaktı. ama onu taşıyamıyordum. daha doğrusu ayakları swing dans hareketleriyle yönlendirip salona geçiyordum. ya da benim için taşıyanlar oluyordu."
eurosport'ta staj yaptığım dönemdi. kafayı kaldırıp etrafa bakındı. her zamanki gibi gözüm üzerindeydi. "hey stajyer!" dedi, "senden bir şey rica edebilir miyim?"
caner eler, yani benim spor spikerliğine başlama sebebim, bisiklet tutkumun ses bulmuş hali, idolüm, benden bir şey rica ediyordu; bense ricasını zaten emir telakki etmeye dünden hazırdım.
"buyur abi, tabii ki" dedim.
"köşedeki starbucks'tan kahve alabilir misin bana?" diye sordu.
ben hala benden bir şey istediği için şaşkın bir mutluluk içinde ona bakarken açıklamaya yapmaya girişti:
"ben alırım aslında da, taşıyamıyorum.."
nasıl üzüldüğümü ama onun için bir şeyler yapma şansına eriştiğim için de nasıl sevindiğimi anlatamam. yazıdaki mavi kısımla yazılan kelimelerin altına saklanan yüzlerce insandan biri olmanın mutluluğu vardı içimde.
ah be caner abi.. ağladığım yazının sahibi..
1.90 tl'ye satılan üniversite yemeği
-
10 mart editi: çok uzun bir süredir 1.90 tl'ye satılan yemek henüz resmi olarak açıklanmamış bilgilere göre 2.80 tl oldu. 1.90 rüyası yakında sona erecek.
yıldız teknik üniversitesinin, öğrencilerine sunduğu yemek hizmetidir. öğlen ve akşam olmak üzere günde iki öğün çıkar. 1.90 tl'lik ücretiyle (0,16 dolar) tam anlamıyla rakipsizdir.
fransız devlet üniversitesindeki öğrenci yemeği başlığını gördükten sonra ne zamandır bu başlığı açmak aklımdaydı. bugün yemekhanede güzel yemek çıkınca paylaşayım dedim.
görsel
görsel
her gün et çıkmıyor tabii. fakat arada bir de olsa boğazımızdan et yemeği geçiyor. bugün de onlardan biriydi. havuç tarator yerine istersem salata ya da ayran da alabilirdim. bir çeşit isteğe bağlı kısaca. ekmek ve su ise sınırsız.
ön edit: evet üniversite yemekleri genel anlamıyla ucuzdur. fakat ytü yemekhanesi ucuzun da ucuzu ve lezzeti genel anlamda öğrenciler tarafından beğeniliyor. entry'mi yazma sebebim de ortaya çıkan fiyat-performans.
akp'yi devirin yoksa pkk'yı yok edecek
-
belki bu secimde akp iktidar olur ve pkk yi yok eder. chp yirmi senedir basaramadi