hesabın var mı? giriş yap

  • düpedüz yalanciliktir lakin bir diger açidan da karsi taraf yutarsa, çok kere karizma kurtaran bir harekettir. bu sebepten, bu eylemimize bir tür beyaz yalan da diyebiliriz. mesela, misil misil uyurken, aniden fürülü fürülü telefon çalar. elbette, ya is yerine ya da baska bir seye geç kalinmistir. karsi taraf "oha! gunaydin! oha! uyandirdim mi? oha! oha?" diye sorar. rol yapicisi da "ay hiç olur mu canim? çoktan uyanmistim! çikiyorum birazdan!" der. iste bu "çoktan uyanmistim" bölümünün inandirici olmasi için, dikkat edilmesi gereken hassas hususlar sunlardir:

    - telefonu açmadan önce, 3 kere öhö demek. (bu hareket, bogazi temizlemeye, uyku sesinden kurtulmaya ve sesin çatalli çikmasini engellemeye yarar.)
    - telefonu açinca söylenecek "alooo?" kelimesini, sonsuz bir enerji ve hiperaktiviteyle söylemek. (bu hareket, "en az bir saattir ayaktayim. dusumu yaptim, tostumu yedim seni bekliyorum" imaji yaratmaya yarar.)
    - konusma boyunca, bu enerji ve hiperaktiviteyi artirarak devam ettirmek. (bu hareket, inandiriciliga atilan adimlari hizlandirmaya yarar.)
    - konusma esnasinda yataktan firlayip, çaktirmadan mutfaga ya da banyoya gitmek ve fonda gürültü yaratmak. (bu hareket, "kahvaltim bile bitti, ortaligi topluyorum yahut banyoda saçlarima son bir kez bakiyorum" imajiyla, inandiriciligi perçinlemeye yarar.)
    - telefonu kapatmaya yakin, sokak kapisini gürültüyle açip, gürültüyle kapatmak. (bu hareket, "evden çiktim bile!" mesaji vermeye yarar.)
    - konusmanin sonunda pencereyi açarak, kafayi disari uzatmak ve fonda sokak gürültüsü yaratmak. (bu hareket, "su anda sokaktayim, emin adimlarla ilerliyorum!" mesaji vermeye ve basarili bir rolle oscar'a aday olmaya yarar.)

    tabii, telefonu kapattiktan sonra, isik hiziyla giyinmek, hazirlanmak, kosmak lazimdir. öyle miyir miyir hareket edilirse, karsi taraf süphelenebilir. "hani çoktan uyanmistin ulan?" diyebilir. sitemkar taslamalarla kalbinizi kirabilir.

  • sam kardeşimizin '' yüzüğü sizin için taşıyamam bay frodo ama sizi taşıyabilirim'' sözünün de yer aldığı repliklerdir. fedakarlık başka türlü nasıl anlatılabilir ki? sırf bu cümle bile aslında asıl kahramanın sam olduğunu gösteriyor.

  • açık kasa kamyonetin taşıdığı tarım işçilerini taşıyan kamyonete tırın çarpması sonucu gerçekleşmiş kaza.. 15 kişi, 15 can, dile kolay.. tarım işçisi, servise gerek yok, ticari mal gibi kasada veya römorkta gider.. görürsünüz kimsede bir tepki uyandırmaz bu kaza.. bu tür kural ihlalleri en ağır şekilde cezalandırılmalı ki, kimse cesaret edemesin bir daha.. ne diyim, olduğum yerde kalakaldım..

  • acı çekmeyi bi halt sanması. en hastalıklısı değildir belki ama baya hastalıklı gelir bana. çekilen acının bi kıymeti var zannedilir, boşa gitmemesi için bi anlam yüklenmeye çalışılır ama nafile. çektiğin acı boşa kardeşim kabullen artık.

  • dinlemenin bile acı verdiği ses kaydıdır. çağrı merkezi çalışanlarının da yetersizliği göze çarpmıştır.

    kapı numarası sormak, ''sizin gibi çok vaka var'' demek, sakinleştirecekleri yerde daha da panik yaratmaları nasıl bir eğitim aldıklarını gösteriyor.

    binaların durumu belli, 112 çalışanları eğitimsiz, kurtarma ekipleri tekbir çekip birbirleriyle kavga eder. nereden tutsam elimde kalıyor.
    büyük istanbul depremi öncesi, beni daha da umutsuzluğa sürükledi bu kayıt.

  • yıkmaya ant içip, sabah akşam lanetler yağdırdıkları atatürk havalimanına muhtaç kalan akp'lilerin eylemidir.

  • bvb - madrid macinda sesini mesut ozil'e duyuramayinca, marcel schmelzer'e ''mesut'a daha seri olmasini soyler misin'' demis, naif insan marcel schmelzer de bu istegi yerine getirmistir. kendi oyuncusuna, rakip takimin oyuncusu araciligi ile taktik veren ilk teknik adam olarak da tarihteki yerini almistir.

  • var böyle birşey, dikkatli sürücüler de farketmişlerdir.

    arabanın içi en azından ısınmaya başlamış (10dkdır çalışıyor olsun) ve fan ön cama vuruyor sadece, dönüşlerde, virajlarda aracın içinde tatlı bir esinti oluyor virajı dönene kadar, bir soğukluk vs. ilk önce arkadaşın toyota corolla arabasında farkettik bunu, "direksiyonu çevirince bi yerden hava giriyor" şeklinde bir ilk tespitte bulunmuştuk.

    daha sonra kendi kullandığım astra aracımda da defalarca test etme fırsatım oldu, özellikle sağa dönüşlerde bir anlık soğuk bir esinti oluyor, sola dönüşlerde ise olmuyor.

    internette araştırdığımda mercedes-benz club tr isimli bir eski bir forum arşivinde bir başlığa denk geldim orada da birçok kullanıcı farklı araçlarda benzer deneyimler yaşadıklarını yazmışlar.

    sizler de dikkat edin aynı deneyimi yaşayacak mısınız kontrol edin ve kafa yorun bakalım, neden böyle birşey olabilir? diye

    benim yorumum: aracın içinde daha sıcak hava yukarıda, soğuk hava ise aşağıda kümeleniyor fizik yasaları gereği. virajlarda, dönüşlerde ise soğuk hava merkezkaç kuvvetinden dolayı aracın içinde virajın dışına doğru yığılıyor, sıcak hava ise virajın içine kaçıyor.

    bu durumda solda oturan şoför için: sağa doğru dönüşlerde şoförün belden aşağısının içinde bulunduğu soğuk hava kütlesi yukarıya doğru tırmanıyor, yani soğuk hava aracın soluna yığılıyor ve adamımız bir soğukluk hissediyor, tam tersi dönüşlerde ise aşağılardaki soğuk hava kütlesi yolcu tarafına kayıyor ve şoförün belden yukarıdaki sıcak hava kütlesi aşağılara doğru genişliyor ama o bölgede hissiyat çok güçlü olmadığı için, yüzümüze vuran 2snlik esintiyi hisseder gibi hissedemiyoruz pantolon/ayakkabı içinde. bu dönüşte de muhtemelen yolcunun esintiyi hissetmesi gerekiyor, daha onu test edemedim :)

    benim teorim budur, bahsettiğim forumda olaya çokça kafayı takıp sebebini bulamamış ve en sonunda herhalde araç virajda esniyor ve kapı fitilinin arasından hava giriyor ve 2. teori de dönüş sırasında havalandırma kanallarının içerisindeki soğuk havanın daha kısa bir yoldan aracın içine ulaştığı ve bi anlık daha soğuk hava üflediği gibi yorumlar var. bu ikincisi biraz mantıklı gibi gelse de benim tecrübelerime uymuyor pek, corolladayken arka koltukta hissetmiştik bunu, diz seviyesinde bi soğukluk oluyordu, kendi aracımda da fandan gelmediğine eminim.

    edit: dikkatli sürücüler dedim :)

    edit 2: arkadaşlar yüksek süratte arabanın pervazlarından vs her tarafından az da olsa rüzgar giriyor zaten, bu tespiti en güzel 50-60km gibi hızlarda atıyorum yonca kavşakta vs. anlayabilirsiniz. ayrıca mesaj yoluyla da bir çok yazar yıllardır aynı şeyi farkettiklerini ama kimseye paylaşamadıklarını iletti, yalnız değilmişiz :)

    edit3: bilimsel kanıt da geldi :), muratjunior the pumpkin isimli yazar sağolsun https://youtu.be/jkkemf38fiq

    edit4: https://www.youtube.com/…mzdvpkzfy&feature=youtu.be ben smyrna ve minimalistkatil tam olarak anlatmak istediğim şeyin videosunu ulaştırdılar, kendilerine teşekkür ediyorum :) , bu videoda ön/arka üzerinde daha çok durulmuş ama sonuçta aynı şeyden bahsediyoruz hepsinde "eylemsizlik" ve havanın araç içinde yığılması, burada balon daha hafif olan sıcak havayı temsil ediyor diye düşünebilirsiniz. yalan diyenlere de kafam girsin :p, son bir cümle, bu videoda arkada oturan erkek çocuk sen ne tatlı şeysin lan ^-^, inşallah senin gibi zeki bir çocuğum olur.

  • "... çeşitli mazaretleri nedeniyle oruç tutamayan arkadaşların ve personelin yiyecek ve içecek ihtiyaçlarını ...."

    mutfak olayını çok garipsemedim. daha çok " çeşitli mazaretler ile oruç tutmayan" lafına takıldım. bir mazaret mi bildirilmesi gerekiyor ?

    oruç tutmayı tercih etmeyenlerin, oruç tutanlara hasas davranılması ve mutfak ortamında gıdaların tüketilmesi rica edilir dersin.

    yok mazaretin varsa, git mutfakta ye gibi bir uyarı olmamalı.

  • hoca matematiksel formülasyonu ifade etmek üzere uygulamalı eğitim yapmaya karar vermiştir. alelade 3 tip seçer, tahtaya kaldırır ve parmağıyla teker teker gösterir: "oğlum şimdi sen x ol, sen y, sen de sabit olacaksın". ardından diyalog gelişir...

    hoca: isminiz ne sizin çocuklar?
    x: ahmet hocam.
    y: koray.
    sabit: sabit hocam.
    hoca: oğlum onu demiyorum yahu, ismin ne?
    sabit: benim ismim sabit hocam!
    amfi: (kopar)...