hesabın var mı? giriş yap

  • başlık: 3 senedir zara poşetiyle geziyorum

    1. çöpte buldum sobada ütüledim içine gazete doldurdum metro tramvay geziyorum...
    gözler üstümde keyfim yerinde.

  • tamamen zararsız görünen hatta bilakis çok faydalı bir icat olan pulluğun başının altından çıkmış bir kurumdur. her ne kadar sasaniler tarafından icat edilmiş olduğu söylense de efendim şövalyelerin ortaya çıkmasına da bu pulluk sebep olmuştur. ha bir de unutmadan söyleyelim üzengi. avrupa'nın balçık içindeki toprağını yararak su yolları açan ve toprağın verimli işlenmesini sağlayan bu alet sayesinde bolluk bereket gelince, köylüler semirmiş, yöneticiler semirmiş. tarımsal zenginlikle gelen huzurun ve tabii ki zenginliğin ta kendisinin korunması için gereken merkezi otorite o tarihlerde avrupa'da namevcut olduğundan mütevellit feodalizm tüm haşmetiyle gelmiş kurulmuştur efendim.

    nasıl mı? e bu semiren köylülerden biraz daha fazla vergi alalım diyen yöneticilere köylüler de hay hay deyince, işte bu üzengiye basıp ata binen şövalyeler güruhundan güçlü ordular ortaya çıkmış. ama kimin orduları? zengin toprak sahiplerinin. böylece zengin yönetici sınıf, şövalyeler ve köylülerden ya da daha akademik terimlerle lordlar, vassallar ve serfler arasında karşılıklı hak ve görevlere dayanan bir ilişki gelişmiştir.

    şunu da belirtmeliyim ki, doğu feodalizmi ile batıda ortaya çıkan feodalizm birbirinden çok farklıdır. batıda lord ile vassal bir tür sözleşme ile birbirine bağlıyken ve toprak sahipleri zamanla merkezi otoriteye karşı birer direnç noktası haline gelirlerken, doğunun lordları merkezi idarenin memurları gibi çalışmışlardır. diyebiliriz ki, anayasal hükümet anlayışının temellerini de batı feodalizmi atmıştır. yani bir bakıma anayasal düzenin temel direği pulluktur.

  • kedish boş oturmaktansa görüşemeye gideyim diyerek, ilgilenmediği bir firmayla görüşmeye gitmiştir, fakat gitmeden gerekli araştırmaları yapmıştır. ilk elemeyi geçmiştir, ikinci görüşme yöneticiyle yapılacaktır. yönetici sınav yaparmış gibi sorgulamaya hatta azarlamaya başlar teknik konularda.

    yönetici: neden biz?
    kedish: başka ilan yoktu.
    yönetici: bizim hakkımızda ne biliyorsun?
    kedish: 3 aydır maaş ödemediğinizi, tazminat vermeden toplu işten çıkarmalar yaptığınızı ve durumunuzun oldukça kötüye gittiğini.
    yönetici: e niye geldin o zaman?
    kedish: o kadar kötü mü durumlar diye merak ettim sadece.
    yönetici: !!!

  • haber

    kiğılı giyim yönetim kurulu başkanı abdullah kiğılı’nın tam kapanma kararından dolayı yaşadıkları sıkıntılardan dolayı isyan etmesidir. aynı zamanda dolar yıl sonu tahminin de gerçekçi olmadığını belirtmiş. reis ytd deseydin, bak spk çakar cezayı *

    --- spoiler ---

    kığılı, tam kapanma sebebiyle iç piyasanın kötü durumda olduğunu belirttiği değerlendirmesinde, haftalık çalışma süresinin 85'ten 36 saate indiğini açıkladı. "tcmb'nin anketinde yıl sonu 8,71 tl dolar/tl tahmini inandırıcı değil. üretim için ön siparişlerin verilmesi gerekiyor, planlama yapamıyoruz.” diyen kiğılı, pandemi nedeniyle birçok önemli markanın iflas noktasında olduğunu söyledi.
    --- spoiler ---

    bu arada aynı arkadaşın 2014’teki beyanı da şu şekilde:

    "ben hayatımda iki tane büyük başkan gördüm. biri turgut özal, öbürü de recep tayyip erdoğan"

    yavaş dön reis, ümmet yetişemiyor. dur lan onun yeri burası değildi.

  • temel olarak iki tür (bkz: mızka) vardır: diatonic ve (bkz: chromatic harmonica). diatonikler genelde 10 delikli olur ve temel notaları vardır. örneğin c mızıkasındaki deliklere üfleme veya içine çekmeyle sadece c (do) majör dizisinin sesleri çıkar.

    kromatiklerde ise genelde 10-12-14 deliklidir ve bunaların bazılarında da "pompa" denilen bir mekanizma bulunur. bu pompa yardımıyla kromatik mızıkadan bir oktavı oluşturan 12 ses de çıkartılabilir.

    (bkz: mızıka) konusunda önce ne tür müzikten hoşlandığınız ya da ne tür müzik çalmak istediğinize karar vermelisiniz mızıkada. kromatik mızıka daha çok klasik müzik, caz, latin müzikleri çalmak için kullanılır.(bu müziklerin armoni yapısı nedeniyle çok sayıda sese ve geçişe ihtiyaç vardır pek bilmiyorum da öyledir herhalde.)

    diatonikler is blues, rock gibi müziklerde daha çok kullanılır. diatonik mızıkanın öğrenmesi göreceli olarak daha kolaydır.
    mızıka seçmeden sonra ilk iş mızıkayı düzgün tutmaktır. mızıka (sağ elini kullananlar için) sol elin baş parmakla işaret parmağının arasına oturtulup ağıza paralel şekilde tutulur, sağ el de elin büyüklüğüne göre istenen şekilde mızıkayı tamamen kapatacak şekilde sağ elin üstüne kapatılır.

    sonraki kısım ise mızıkadan düzgün bir şekilde tek nota (single note) çıkarabilmek. düzgün bir tek nota parmaklarınızla bir tek delik dışında tüm delikleri kapatıp mızıkaya üfleyip içinize çekmenizle çıkan sestir.

    bu gerçekten en önemli kısımıdır mızıka çalmanın.

    single note çıkarmak için kullanılan 3 teknik vardır:

    1) dil yuvarlama. genetik bir özelliktir. herkes yapamaz tam olarak dilini u şekline getirmeyi. yuvarladığınız dili mızkaya yapıştırısınız. mızıkayla hava alış-verişini yuvarlanan dilin ortasından yapar dille etrafdaki delikleri kapatırsınız. yapması zordur.

    2) dil ile kapatma. dilinizi kullanarak üfleyeceğiniz deliği ağzınızın sağ (sol) tarafında bırakır dilinizle sol(sağ) tarafta kalan delikleri kapatırsınız.

    3) balık dudağı(düz üfleme): ayna karşısında bir süre çalıştıktan sonra dudaklarınızı balık dudağı şekline getirip havanın girip çıkması için sadece bir delik genişliği kadar yer bırakıp.

    ben şahsen bu tekniği (3) kullanarak çalıyorum. diğer teknikler ilerki seviylerde bazı efektleri yapmak için avataj sağlasa da gerek dil sağlığınız için gerekse kolaylık bakımından 3. teknik daha mantıklı gözüküyor benim açımdan.

    düzgün tek nota sesleri çıkarmak gerçekten çok önemli. tam istenilen bir ses çıkarılana kadar 2 hafta süre geçebilir.

    gelelim harmonikalara.

    blues çalmak için piyasada en uygun fiyata alınabilecek nispeten en kaliteli aletler hohner ya da lee oskarların major diatonik harmoniklarıdır.

    orta üst seviyedekiler:

    hohnerın blues harp, marine band, special 20, pro harp, big river harp orta üst seviyee modeleri bunlar yaklaşık 25$ civarındalar. daha ucuz istiyorsanız hohner blues band fiyatına göre en üstün performansı veren mızıka ama bulunması kolay değil pek.

    blues çalmak için ise major diatonik mızıkayı "second position" ya da "cross harp" adı verilen teknikle çalmak gerekiyor. bu teknikle perfect 5'liler çevrimine göre c mızıkadan g blues şarkılar çalınıyor. (yani mızıkanın tonundan 5 yarım ses daha pes tondan blues çalınabiliyor.

    internetten araştırmayla daha detaylı bilgi bulabilirsiniz ancak genel olarak ditaonik harmonikalarda blues dizisi (major pentatonik ya da tam bilmiyorum bunu da) second position da:

    2:(bkz: diatonic harmonika)nın delik numarası
    d:draw (içine çekme)
    b:blow (üfleme)
    db:draw bend (bükme - içine çekerken havanın açısını değiştirip sesi yarım ses tizleştirme)

    2d , 3db , 4db , 4d , 4b , 5d , 6b

    major blues şarklara bu dizideki notaları kullanarak rahatça eşlik edebilirsiniz.

  • işini düzgün ve onurlu yapan taksi emekçilerini tenzih ederek söylüyorum, bu taksicilerin dağdaki teröristten bir farkı yok. bunlarla ilgili çok ciddi yaptırımlar gelmediği ve uygulanmadığı sürece daha çok rezilliklerini görürüz.

  • evet ben bugün avm'ye gittim ve yine hayattan soğudum.

    allahım bu kadar sıkıcı, iç daraltıcı yerler olabilir mi? yemin ederim eve döndüğümde üstümden tır geçmiş gibi oluyor. fakat gözlemimi de yaptım, döndüm. kimdir bu avm'lerin özellikle haftasonları vazgeçilmez karakterleri? ne yer ne içerler? nerede yaşarlar? hepsi fely farkıyla sizinle;

    yüzü boyalı aptal çocuklar; avmler özellikle haftasonları onlarsız olmaz. avm'lerin gürültü yükünü çeken çilekeş tipler. avm'lerdeki fiks uğultuda onların payı büyük. kendilerine teşekkür ediyor, alkışlarla uğurluyoruz.

    oyun alanındaki asosyal çocuklar: bunlar da tam site-apartman, konut projesi çocukları. çocuk hayatında bakıcısından başka insan görmüyor ve avm'de oyun alanında başka insanların da olduğunu görünce tribe giriyor. annesinin yanından ayrılamıyor ve asosyalliğini vurguluyor. annesi de çocuğunu sosyalleştirmek derdinde.

    bakışmaya gelen ikili kız grupları: evet tek amaçları bakışmak. ne sevgili olmak ne birisiyle birlikte olmak. bakışmak. tek amaç bu. ne kadar bakışıldı o kadar kar. ikili olunca güvende hissederler. ayrıca yeni kıyafetlerini giyecekleri en uygun mekan. en fazla 30 tl harcarlar. 6 saat avm'de takılırlar.

    marco reus saçlı 3-4 kişilik erkek grupları: evet bunlar da olmazsa olmaz. avmye girmeden önce mutlaka sigara yakarlar. favori bölümleri defacto, lc waikiki, coton ve media markt tarzı teknoloji mağazaları. bunlar olmadan avm kepenk açmaz.

    direkt yemek katına çıkan beyaz yakalı: arabayı park etmiş garaja. tchibo'ya uğrar belki. ordan bi şeyler alır. ordan starbucks'a ya da gloria jeans'e geçip kahve içer. bambaşkadır bizim beyaz yakalı. hey yabancı buralar asıl benim triplerindedir.

    ilişkilerini avm'de yaşayan tipler: bunlar da olmazsa olmaz. sevgililik daha avm'nin dışına çıkmamış. ilişki daha dış havada oksijen görmemiş. burada sinemaya gidilmiş, burada kahve içilmiş. burda birbirinden sıkılıp cepten nete girilmiş, burda çekilen fotolar paylaşılmış.

    kendini mila kunis sanan kozmetikçi ablalar: bunlar da ayrı bir tür. lan yüzündeki o makyajı atsan bildiğin yıldız tilbe'sin ama hava mila kunis. bir gerine gerine yürüme. bir odaklanarak, karşıya bakarak yürüme. dandirik kozmetik mağazasında 1300 tl'ye çalışmıyor da, new york borsası'nda çalışıyor sanki. sizi de eledim.

    avm'ye gidip gözlemini ekşi'de yazan tipler: bu da ben oluyorum. kendimi de kategorize edeyim :) herkese b.k attık kendimize de atalım. bunlar da sanki toplumdaki genel kitleden çok farklıymış gibi gelir ekşi'de entry yazarlar. sanane millet istediği gibi takılsın. öyle mutluysa öyle devam etsin işte.

    lan cidden benim ne işim vardı avm'de? :)

  • sözlügün gercek bir kutsal bilgi kaynagi oldugu eski günlerin anisina basligi ciddiye alip, geyik muhabbeti aksine bilgi verme amacli olarak asagidaki aciklamayi giriyorum:

    1. uluslararasi sivil havacilik kurumu ucak motorlarinin kücük boy kuslari zarar görmeden "yutabilmesini", büyük boy kuslarin carpmasi durumunda ise en azindan "patlamamasi" stardardini zorunlu tutmus. yani kus carpmasi durumunda bir motora gelebilecek en büyük hasarin motorun kullanim disi kalmasi standardi getirilmis.

    2. ucak motorlarinin önüne tel kafes gerilmesi konusu gündeme gelmis ama bir dizi arastirmadan sonra bundan vazgecilmis. nedenleri ise:
    - o hizda ucmakta olan bir ucaga carpan bir kusu engelleyecek gücte bir kafesin cok agir olacagindan dolayi cok fazla yakit israfina sebep olacagi
    - motora hava girisini önemli ölcüde engelleyecegi (ben hoparlör tasarimiyla ugrastigim icin hoparlör önündeki izgaralarin hoparlörden itilen havanin ortalama %40'ini engelledigini biliyorum, dolayisiyla bu tür bir izgaranin hava emilimini hatiri sayilir oranda düsürmesi benim icin sürpriz degil)

    3. bazi havaalanlarinda kullanilan, kuslari kacirtici ses frekans vb yayin imkani olmasi

    4. gelismis radar ve audio teleskop teknolojilerinin de kus sürülerini tespit etmekte etkili olmasi

    orijinal kaynak icin buradan.

    bu linkte de 1960'li yillardan bu yana kus carpmasinin neden oldugu toplam 7 ucak kazasi rapor edilmis ki diger kaza sebeplerine göre pek kayda deger bir rakam degil.

  • kendisini tanımıyorum ama bugün kadıköy yoğurtçu parkında arkasında bırakmış olduğu yaşanmışlıkları paylaşmak istedim.
    afiyet olsun diyorum başka da bişey diyemiyorum. (bkz: eğitim şart)

    görsel

    görsel

    görsel

    ekstra avokado soslara da üzüldüm açıkçası. edit1: bunu ve bu şahsın ismini torbadaki fişten öğrendim. resim 3e tikkatli bakınız.

    edit2: kedi köpek diyenler, tüm resimleri tekrar biraz da düşünerek incelesinler. yerde dik duran torbadaki avokado soslarını kedi köpekler mi bankın oturulacak yerine çıkarmış? ve hatta tadına bakıp yarım bırakıp sonra peçetelere ağızlarını mı silmişler? ayrıca bu kedi köpekler içtikleri tütünün torbasını da yere atmışlar bakınız.
    burada olay herşeyin yendiği gibi diğer insanların oturacağı yere bırakılması. hem de bu parkta adımbaşı çöp kutusu varken.

  • allah her iktidara böyle halk nasip etsin. ne güzel lan ne terörden sorumlusun,ne ekonomik krizden. şehit geldi mi cehape de, dolar uçunca dış güçler de ama ne dersen de halk sana oy versin. yemin ederim adamlar bu halk sayesinde dünyada cenneti yaşıyor.
    tanım: yanlış bir hareket.
    edit: imla
    büdüt: “yüzünden” kelimesi,”sayesinde” ile değiştirildi. uyaran arkadaşlara teşekkürler.

  • tweet

    kapak gibi cevap vermiştir. şimdi aktroller ve bunların siyasi kanadı düşünsün. hahahahha

    --- spoiler ---

    1-kıymetli dostlarım, öğle saatlerinden itibaren kaldığım mekandan yetkililerle beraber ayrıldım. şu an kaldığım mekana, ailemin yanına geri geldim. hakkımdaki iddiaların yoğunluğu nedeniyle karşılıklı sohbette bulunduk.

    2-şahsım hakkında herhangi bir ınterpol kararı olmadığı için, tüm herkes gibi ülkelerinde misafir olarak bulunduğumu söylediler. hakkımda birçok suikast ihbarı olduğunu bana ilettiler, hepimizin bildiği gibi.

    3-ülkeden ayrılmamda veya ülkede kalmamda herhangi bir sorunun olmadığını da bana ilettiler. aydınlık gazetesi’nde yazan sat timlerinin ve mit timlerinin yaptığı operasyonla yakalandığım asla doğru değildir.

    4-zaten ben uluslararası hukuka göre aranan bir kişi değilim. bu sebeple yüce devletimizin bana resmi bir operasyon düzenleyebilmesi de mümkün değildir. her normal insana davrandıkları gibi bana da kibar bir şekilde davrandılar.

    5-süslü sülü, benim ahiretliğim, derin mehmet, pelikancılar, ve diğer zevatın tamamı; bizde söz namus. eğer ölmez sağ kalırsak, bu hikayeyi tamamlamaktan geri durmayacağız.

    6-tabi ki bu süre zarfında gereği eğer yapılmazsa, yapmayanlarla ilgili söyleyecek sözlerimiz de elbet olacaktır. beni sevdiği için dua edenlere, beni sevmediğinden dolayı sadece çocuklarıma ve aileme iyi dilek dileyenlere tüm kalbimle teşekkür ederim.

    bir umuttur yaşamak
    --- spoiler ---