ekşi sözlük kullanıcılarıyla mesajlaşmak ve yazdıkları entry'leri
takip etmek için giriş yapmalısın.
hesabın var mı? giriş yap
çocukken beğenilip şimdi anlam verilemeyen araba
-
benim için kesinlikle mazda 323'ün açılıp kapanan farlı araba modeliydi. o zamanlar benim gözümde ne ferrari ne porsche dünyanın en iyi arabası mazda'ydı. bir de tempra'nın o dijital göstergesinden dolayı gözümde ayrı bir yeri vardı, ne zaman tempra'ya binsem o dijital hız göstergesinden gözümü alamazdım.
mazda 323
tempra'nın müthiş göstergeleri
2 haziran 2021 optimar seçim anketi
-
akp'nin kendisi %39 alabileceğine inansa 3 saat sonrasına seçim organize ederler.
kandırmayın milleti.
narkoz sonrası ayılma replikleri
-
- yarışı kim kazandı? (ortada yarış falan yoktur)
- ali bacıoğlu ( oğlunun en sevdiği pilotu bilen baba, mutlu etmek için öyle sallar)
- iyi o zaman bana rakı verin ( bluesman o yaşına kadar hayatınd rakı içmemiştir)
- rakı yok evladım viski versek? (baba çok güzel taşşak geçmektedir)
- yok olmaz ben rakıcıyım (sanki kırk yıllık akşamcı pezevenk)
ben muazzez ilmiye çığ sorularınızı yanıtlıyorum
-
sümer tarihine ilginiz ne zaman başladı ?
bir çocuğa verilebilecek en kötü ceza
-
oğlum beni iyi dinleyin lan . şeker çuvalından annemin bana şort yapıp giydirdiği zamanlar ( çok sağlam oluyordu ve tekstil bu kadar gelişmemişti ) . her yaramazlık yaptığım zaman annem bana baban eve gelsin sana gösterteceğim derdi . bir çocuk için babası eve geldiği zaman yüzünde tebessüm belirmesi gerekirken ben nasıl bir dayak yiyeceğimin hesabını yapardım ve babamın eve gelme saati biraz daha yaklaştıkça korkularım daha çok artardı . her nekadar babamın beni dövdüğünü hatırlamasam da çok zor gelirdi lan o süreç .
geçenlerde annemle konuşuyorum dedim ki neden anne sen beni dövmedinde babamın mesai bitimine kadar beni korkuyla yaşattın . hiç olmazsa döverdin dayağımı yer otururdum .
çok yaramazdın oğlum napayım dedi .
babam bir kere anneme demedi ki ben kapıda beni özleyen çocuğumla karşılaşmak istiyorum korku dolu gözlerle bekleyen değil diye .
bunu bir yere not edin ve çocuğunuza karşı böyle bir söylem kullanmayın rica ediyorum .
mustafa yumlu'nun yaptığı muhteşem defans
-
eskinin mustafa sarp'ı yeninin selçuk inan'ı gibi yapılan defanstır.
işin komik yanı 1920'lerde yaşamıyoruz. yayıncı kuruluşun varlığından haberleri yok bence. görmüyoruz zannediyorlar. hadi biz televizyondan görmüyoruz tribününde mi farkında değilsin lan.
ece erken
-
ece erken'in vaktiyle benan hanım'a uyguladığı psikolojik şiddetten (kadına kocasının yatakta fotosunu göndermesi, fake hesaptan 's.kik' yazması, kadının otomobiline saldırması, yalan haber yayması, ölümden sonraki kayın valide kolu yarışı, "son yılını en çok sevdikleriyle geçirdi" yorumu...) rahatsız olanlara "gısganıyorsunuz, gısgançlar!!!" diye çıkışmak, varoşluğun kaçıncı mertebesi ben var anlamamak.
on paragraflık yazı yazılmış ama ece'nin şu yukarıda ettiklerine itina ile değinilmemiş, göz ardı edilmiş. he canım he, en çok duyarlı olan, en asil duygunun insanı sensin. o sürekli tek bir kişiye çalıştırdığın vicdanına da diyecek yok.
ece bu maçı istese şu noktada bile çevirebilirdi. olgun davranıp benan'dan af dilerdi, adamın kızlarına sahip çıkardı, aile hakkında ılımlı ve tamir edici demeçler verirdi. ama yok, ortada kocasının cenazesi varken bile 'tercih edilen benim' yarışında. şimdi ben bu kadının acısının neresine saygı duyayım. zaten ölen kocasının ne olduğu da belli değil. kusura bakmazsanız, duyar hakkımı başka bir ünlüde kullanmayı tercih ederim.
meral okay'ın öldükten sonra yakılmak istemesi
-
bugum duydugum istektir...
bu ulkede ancak canliyken yakilir insanlar oysa,
olunce sen ne dersen de gomecekler illa...
kedi sahiplerinin gariplikleri
-
yemek hazırlarken kedimin de yiyebileceği bir şey yere düştüğünde "bu senin payınmış" diyerek kabına koyardım, ki zaten çoğu zaman kabına koymama gerek bile kalmazdı. bir şeyler düşürürüm ümidi ile dibimden ayrılmazdı. tamam, itiraf ediyorum, bazen de bilerek düşürürdüm sırf o yesin diye. iki sene önce kedim öldüğünde onu apartmanımızın bahçesine gömdüm. şimdi yemek hazırlarken yere bir şey düştüğünde "bu senin payınmış" diyerek camdan, onu gömdüğüm yere atıyorum, en azından sokağımızın kedileri yesin onun payını diye.
27 şubat 2019 rte'nin paylaştığı tweet
-
milyonlarca insanin oy verdigi partilerin bir ulkenin cb’si tarafindan asagilandigi, terorist ilan edildigi utanc verici twittir.
https://twitter.com/…tatus/1100651748602056705?s=21
bir ulkenin en yuksek konumindaki sahis twit atmaz, varsa bildigi geregini yapar.
bbc'nin terör olayından 2 dk sonra yayın yapması
-
bu saldırı beşiktaş gibi ücra, kimselerin uğramadığı adeta bir çölde gerçekleştiği için haklı serzeniştir. hele ki bir beşiktaş maçı sonrası kameraların orada olması kadar anormal bir durum yoktur. gene büyük resmi görenler tarafından sobelendin bbc.
bilinen en şaşırtıcı tarihi bilgi
-
dünyada ilk kimyasal silah ms 256 yılında, tabiki ortadoğu’da -suriye sınırları içinde kalan- dura europos adlı roma şehrini ele geçirmek isteyen pers ordusu ile roma ordusu arasında kullanıldı.
persliler şehir surlarının altında tüneller kazmış. romalılar da onları durdurmak için kendi tünellerini kazmış. ancak persliler tarihin belgelenmiş ilk kimyasal silah saldırılarından birini düzenleyerek kükürtle katranı yakmışlar. böylece açığa çıkan kükürt dioksit gazı 20 roma askerinin ölümüne yol açmış.
"doğu suriye çölündeki dura (şimdiki dura-europos) kale kentinin altındaki dar bir tünelde, şehri pers imparatorluğu'ndan koruyan 20 roma askerini 1930'larda bulan arkeologlar bir tünel çöküşünde öldüklerini varsaydılar, ancak leicester üniversitesi'nden arkeolog simon james, kimyasal savaşın kurbanları olarak daha alışılmadık bir ölümle karşılaştıklarını tespit etti.
ms 256 civarında, güçlü, genişleyen pers imparatorluğu'nun kuvvetleri roma kalesini kuşatır. şehrin dış duvarını yıkmak için tüneller kazarlar, romalılar ise onları durdurmak için karşı tüneller kazarlar. arkeolojik siteyi bir suç mahalliymiş gibi yeniden inceleyen simon james, askerlerin cesetlerinin roma ve pers tünellerinin birleştiği yere kasten yığıldığını farkeder. görünüşe göre persliler düşmanlarının cesetlerini bir barikat olarak kullanmışlardı. fakat persliler bu kadar karanlık ve kapalı bir alanda nasıl bu kadar çok roma askerini öldürebilmişti. simon james'e göre "persliler, romalıların tünel kazacağını biliyorlardı ve onlar için ölümcül bir sürpriz hazırladılar"
tüneldeki kimyasal kalıntılara ve kükürt kristallerine dayanarak, perslilerin zift ve kükürt mangalları hazırladığı ve romalılar geçerken onları yaktığı sonucuna vardı. ortaya çıkan kükürt dioksit bulutu, askerleri saniyeler içinde öldürüyordu, tek kaçışları karanlık, dar alanda arkalarındaki arkadaşları tarafından engellenmişti. tünelde tek bir pers askeri de vardı. james, "yangını çıkaran adamın o olduğuna inanıyorum" diyor. "uygun şekilde yandığından emin olmak için çok uzun süre oyalandı, sonra kendisi de dumanlara boğuldu."
savunma duvarı yıkılmasa da, sonunda persliler dura'daki herkesi öldürdü veya sınır dışı etti ve şehri harabeye çevirerek terk etti. simon james, "cesetler muhtemelen, ikinci derece de olsa, kimyasal savaşının en eski arkeolojik kanıtlarını oluşturuyor" demiştir."
şehrin önemi, ilk kilisenin burada olması. olaya, tarihte ortadoğu’da kartların ilk kez yeniden dağıtılması olayı diyebiliriz.
kaynak: amerika arkeoloji enstitüsü (2009)
yaran inci sözlük entry'leri
-
başlık: gerdek gecesi karim'dan kan gelmeyince
1. köy ahalisi laf etmesin diye balkona japon bayrağı astım. simdi kahvede oturuyoruz herkes cay ısmarlayıp enseme şaplak atıyor.