hesabın var mı? giriş yap

  • (biri tanışma heveslisi, diğeri işbirlikçisi olmak üzere iki kişi konuşmaktadır, hedef konuşmaları duyabilecek şekilde konuşlanmıştır)

    1- yok abi o değil diyorum..
    2- o ya.. baksana kaş, göz. aynı. kesin eminim o.
    1- ya hayır o daha uzun boyluydu sanki

    (bu noktada dişi kişi kıllanır, bir iki bakış atar ama pek aldırış etmez)

    2- ya her iddiasına varım o. gidip sorucam.

    (2 dişinin yanına gider)

    2- ya afedersin. sen şu starın güzellik yarışmasında 2. olan kız değil misin?
    dişi- (kızarır, utanır, şımarır) hihi..yok hayır, benzettiniz sanırım..(smileyler havada uçuşur)
    2- evet, düşündüm de sen daha güzelsin zaten (ve akabinde akşam yemeği)

    [başarı yüzdesi : %86.25]

  • 1000e yakın entry'de bahsedilmediğini gördüğüm güzide ve ilginç bir bilgi paylaşayım.

    beatles, albümlerin tamamını mono olarak yayınlamıştır. grup üyeleri ve produktör george martin'in onay verdikleri versiyonlar mono versiyonlardır. monodan kastımız ne? tek hoparlörden çalınacak şekilde. veya stereo sistemde dinleniyorsa da iki hoparlörden de aynı ses geldiği için stereo imajın iki hoparlörün tam ortasında duyulacağı şekilde.
    mesela sgt peppers : https://www.youtube.com/…s8rrz25y0p_li96bhd8fhaztgg

    beatles'ın şarkılarının master hakları plak şirketinde olduğu için, plak şirketi bir süre sonra stereo versiyonları miksleyip onları piyasaya sürdü ancak bu miksler hem baştan savma hem mantıksız bir şekilde (mesela atıyorum davul solda, vokal sağda) mikslenmiş olduğu gibi grup veya george martin'in onayı olmadan yayınlanan versiyonlar. mesela kulaklıkla dinlerseniz davulun sola yatık, vokallerin sağdan geldiğini duyabilirsiniz
    https://www.youtube.com/watch?v=0nnavlhpx2g

    sonra 1987'de tekrar bir stereo miks yayınlandı 20. yıl için.
    o miks monoya yakındı ama stereo imaj yaratmak için dijital reverb kullanıldı (80lerde tost yapsan dijital reverb kullanılıyormuş zaten)
    https://youtu.be/ivhu86hyy4q?t=241

    kulaklıkla dinlerseniz muziğin genelde ortadan geldiğini ama sağ ve sol kulaktan derinlik efekti geldiğini duyabilirsiniz.

    şimdi burada bir parantez açıp - 1960lardaki kayıt teknolojisini anlatmak lazım -

    bu dönemde çok kanallı kayıt yok. 4 kanallı kayıt var. yani bant üzerinde 4 ayrı kanal var, bu 4 kanal ayrı ayrı işlenebiliyor, mesela 1nci kanalın sesi 2nci kanalın sesi farklı ayarlanabiliyor veya sadece 3ncü kanalın tizleri açılabiliyor.

    fakat beatles kayıtlarında belki 100 ayrı enstrüman var vokaller var nası yapıyolar bunu? üst üste koyarak. önce mesela 3 kanala davul kaydediyorlar, 3 mikrofonu bas davul, snare davul (trampet) ve davulun üstünden zilleri alacak şekilde koydular diyelim, kaydettiler, sonra gerekli ekolayzır vs işlerini yaptılar, sonra o 3 kanal çalarken onu 4ncü kanala kaydediyorlar. 4ncü kanalda şimdi 3 mikrofonun miksi var.
    sonra üstüne mesela 2nci ve 3uncü bas gitar, piyano kaydediyorlar, 2-3-4'te bas - piyano - davul var. bunlar arasındaki dengeyi ayarlayıp 1nci kanala aktarıyorlar. bu işleme bouncing deniyor ve gerektiği kadar tekrar tekrar yapılıyor.
    her bounce işleminde bant aşındığı için özellikle tizlerde kayıp oluyor o yüzden en son en önemli şey olan vokaller kaydediliyor. veya 2nci bir cihaza yeni bant takıyorlar ona kaydediyorlar.

    son mikste elimizde 1 kanal "altyapı" diyebileceğimiz, ritm enstrümanlar, bas, piyano vs gibi enstrümanlar, 1-2 kanal vokal ve belki 1 kanal solo enstrüman kalıyor.

    1967ve 1987deki stereo miksler bu 4 kanal üzerinden yapılıyor. o yüzden 1967deki abi, mecburen vokalleri hep birlikte sağa koyuyor çünkü elinde ana vokal ve geri vokal kanalı yok. ya da ritmi sola atıyor çünkü sadece piyanoyu ayırıp onu sola koyamıyor. paket halinde yapmak zorunda.

    şimdi gelelim 2010lara

    produktor george martin'in oğlu giles martin, orijinal bantları alarak, sadece 4 kanal son mikse değil, teker teker tüm kanallara erişimi olan birisi olarak tüm kanalları bilgisayar ortamına aktarıp 2010larda var olan restorasyon teknolojisini kullanarak modern bir kayıtmış gibi işleyecek şekilde tüm kanalları ayırıyor.
    yani davul artık piyano ve basla birlikte tek kanal değil, belki 4 kanal. istersem bas davulu açar kısarım ekolayzer yaparım.

    ve 2010larda itibaren 50nci yıl versiyonları çıkmaya başlıyor. mesela 2017 sgt pepper miksi : https://youtu.be/…lxoqlpkmydu0r5crmoqdbut2i75knoypx

    burada giles martin anlatıyor nasıl yaklaştıklarını olaya : https://www.youtube.com/watch?v=sfwhyirlmkm

    burada önemli nokta, albümü 2010larda kaydedilmiş gibi işlememeye, orjinal soundu korumaya çalışmış olmaları. sürekli orjinal miksleri referans alarak mikslemiş olmaları. şurada detaylı olarak süreci anlatıyorlar. https://www.mixonline.com/…0th-anniversary-editions

  • internette dolanırken görülen bir haberde dikkat çeken fiyatlardır. hem de bunlar deprem ertesi zamlanmış fiyatlar.

    ürün fiyat (tl)
    kısa samsun, maltepe 150.000
    uzun samsun, maltepe 175.000
    uzun tekel 2000 450.000
    kısa tekel 2000 (kutulu) 400.000
    uzun tekel 2001 300.000
    kısa tekel 2001 250.000
    35 cl. yeni rakı 1.400.000
    70 cl. yeni rakı 2.500.000
    70 cl. normal votka 2.000.000
    70 cl. cin 2.150.000
    75 cl. buzbağı şarabı 1.100.000

    lan dedim, dolar kaç paraymış acaba o zaman?
    http://paracevirici.com/…doviz/1999/amerikan-dolari
    1999 ortalaması 420.000,00 tl imiş.

    yani samsun/maltepe = 0,35 dolar * 3,86 = 1,35 tl
    uzun tekel 2000 = 1,07 dolar *3,86 = 4,13 tl
    35 lik rakı = 3,33 dolar*3,86 = 12,85 tl

    şimdilerde en boktan sigara 9 tl, 35'lik rakı da 50 tl

    lan dedim peki asgari ücret ne kadarmış o dönem?
    http://www.alomaliye.com/…r-1974-yilindan-gunumuze/
    93.600.000 tl imiş.

    peki bununla kaç şişe 70 lik rakı alınıyormuş?
    93.600.000/2.500.000 = 37,44

    şimdi 37,44 şişe 70liği kaça alıyoruz?
    37,44*93=3.481 tl

    asgari ücretle şu anda kaç 70'lik alınabiliyor?
    1404/93 = 15 şişe

    kimse ehonomi çoh iyi, alım gücü arttı demesin. kalbini kırarım.

  • beşiktaşlılar yavaştan başlamış bu sene de ülke puanını biz artıracaz yea demeye.

    gören de sanki her sene şampiyonlar liginde yarı final oynuyor mübarekler. geçen sene 12bin puan toplamış beşiktaş. galatasaray ve fenerbahçe ise 12/13 sezonunda 24biner puan toplamış. sonraki sene ise galatasaray 16bin puan toplamış. geçen sene prandelli faciası ile 6bin puan toplamış. ama sorsan beşiktaş kurtarıyor ülkemizi. son beş senede 26bin puan toplayan takım ülke puanımızı uçuruyor ancak 51bin puan alan takım maalesef bizi rezil ediyor. neyse bu sene ilk 5 haftada namağlup şampiyon olursunuz yine, sonradan şampiyonlar ligi lütfen demeye başlayıp, en son da şerefli üçüncülükler sizi mutlu eder artık.

    istiklal marşı ve kapanış.