hesabın var mı? giriş yap

  • artık kimse rte iyi de çevresi kötü demesin.

    adam yüzde yüz şuurlu ve sorumlu. tarihe not düşülsün.

    yarın öbür gün "aa haberim yoktu," diyemez. kimse olmasa bile temel bey 2,5 saat dil dökmüş "vaziyet bu gel vazgeç bu yoldan," diye.

  • kumaşını gösteren iyi koç, clippers koçu. kafasız blake griffin (detroit'e gitti adam oldu), işe yaramaz oğlu ve deandre jordan gevşeği gidince herkesin rolünün cetvelle çizildiği bir sistemle bu sezonu nadasta geçirmesi beklenen los angeles clippers'ı playoffa soktu. ve eşleşme şansına göre daha da ilerisi hayal olmayabilir.

    bu adamdan hareketle şunu da yazmak istiyorum, bu sene playoffa kalan takımların hepsinin koçu iyi. kalburüstü bile değil, iyi bak. (belki bir tek billy donovan hariç, o da kalburüstü) bu sene en ucundan playoff görecek orlando'nun koçu/miami'nin koçu da en rahat şekilde playoff gören takımların koçu da tartışmasız iyi. nba koçlarını avrupa'ya göre ciddi anlamda zayıf bulurum ama nba'de koçların seviyeleri birbirine çok yaklaştı, steve clifford'ından mile budenholzer'ına, igor kokoskov'undan david fizdale'ine kadar los angeles lakers haricindeki her takımın koçu iyi (minnesota'nın da kötüydü ama kovdular). artık mike brown, jason kidd, tyronn lue gibi işe yaramazların iş bulması çok zor, ancak lakers (ya da minnesota, yeni koçlarına göre parantezi silerim) gibi bir enayi bulmaları lazım. her takım resmen birbirini ileriye itiyor, böyle kümülatif bir ilerlemenin daha önce hiçbir ligde gerçekleşmediğine de eminim. 2010-2013 arasını kasıp kavuran tom thibodeau bir daha koç olamayabilir mesela, halbuki hangi spor olursa olsun bir antrenör bir ligde bir döneme damga vurduysa o ligde illa bir şekilde tutunur. ama şu an nba'de koç bazında böyle bir şey yok, her an oyun dışı kalabilirler. koç havuzu ciddi anlamda dar olmasına rağmen, koç arayanın başkasının yardımcı koçuna dilenmesi gibi bir durum olmasına rağmen kimsenin işi garanti değil ve bu inanılmaz pozitif bir durum.

    bu özellikle küçük pazar takımlarını daha dişli ve yarışmacı hale getiriyor bence. çünkü milwaukee gibi takımlar jason kidd gibi matematik özürlü akılsız koçlardan kurtulup iyi koçlar getirdikçe daha üst sıralara tırmanıyorlar ve serbest piyasadaki oyuncuların da dikkatini çekiyorlar. son iki senedir indiana pacers'ta, los angeles clippers'ta, denver nuggets'ta yakalanan takım havası ciddi anlamda daha önceden olmayan bir şey. nba'deki media day olayını inanılmaz samimiyetsiz bulurum ama indiana pacers'ın media day'i gerçekten samimiydi. adamların gerçekten kenetlendiği ortadaydı. bunda koçların çok ciddi payı var, 2017 playoffunda batıran koç nate mcmillan 2018 playoffunda elenmesine rağmen başarılı denilebilecek bir sezon geçirdi ve ondan sonra bu tabloyu yakaladı indiana pacers.

    öyle lance stephenson gevşeğinin basketinde 6 kişi yerlerde sürününce takımdaşlık, rajon rondo'yu köşede üçlükte bekletince koçluk olmuyor yani. her ne kadar golden state warriors basketbol anlamında büyük bir devrim yapmış olsa da koçlar da nba'de kendileri için önemli bir devrim yaptılar, kenny atkinson'dan doc rivers'a kadar herkesin bu çorbada tuzu var. umarım çağdışı kalan takımlar (öhö öhö los angeles lakers ve minnesota timberwolves) da bu adamlardan ders alır da daha da fazla çekilme yaşanır.

  • ekşi sözlük'ün de iş aldığı tuhaf bir sektör. sayfanın aniden kayması şeklinde taktikler geliştirmişler; bir linke tıklayacam derken reklama tıklaman sağlanıyor. geneli tırt şeylerin reklamı aslında, gerçekten çok anlamsız şeyler var.

    edit : (bkz: minik ilayda'ya yardım kampanyası) minik bir kızımız için dayanışma başlığı; destek olalım, oldurtalım. sevgilerimle.

    edit : debe sezonu açıldı haydeee. (bkz: şehit kütüphaneleri) diye de bir şey varmış. kütüphanelerin yaygınlaşması için şehitlerin adları gerekmesin bundan sonra. ama yiten bu insanlarımızın adının kütüphanelerde yaşaması, adlarının yeni kütüphaneler açılmasına vesile olması, toplumumuzun bütün bu acı olayların sorumlusu olan cehalet belasını bir nebze olsun yenebilmesine yardım olacaksa bu teskin edemeyecek de olsa küçük bir tesellidir.

  • beyaz tenini, terden alnına yapışmış saçını, anthony kiedis'e benzeyen suratını, etrafındakilere oranla hayli küçük bedenini görüp de kim bu adamın bir zamanlar nba'i domine ettiğini düşünür.

    aklın hükmü her daim öndedir. rucker park'a bile sokulmayacak o tipiyle kariyeri boyunca çam yarması kas yığını adamları maymun etti yaptığı asistlerle. john stockton'ın bıraktığı yerden bugüne taşıdı o bayrağı. onun bıraktığı yerden kim devam edecek? muamma.

    özellikle sakatlıklarla geçirdiği son birkaç yılda kendisiyle ilgili var olan güzel anılar tazeliği yitirmiş olabilir ama 2000'lerin ortasında belki de tarihin izlemesi en keyifli takımı olan phoenix'e oynattığı o muazzam basketbol ne olursa olsun asla unutulmayacak.

  • şimdi eğip bükmeyelim yunanistan'ın haklı bir şekilde ikinci olduğu listedir.

    bakıyorsun yemeklerine:

    imam bayildikis
    patlican oturtmaki
    karniyarikis
    etlikis dolmasos
    smyrna köftekis
    mıhlamaki
    zeytinyağli taze ayşeki

    tatlılar:

    baklavaki
    tel kadayıfıkis
    sütli nuriyesos
    tulumbakis
    maraş dondurmasıkis
    güllaçikis

    gibi gibi gibi... baksana şu listeye, bunlar birinci olmasında biz mi olalım amk. ;)