ekşi sözlük kullanıcılarıyla mesajlaşmak ve yazdıkları entry'leri
takip etmek için giriş yapmalısın.
hesabın var mı? giriş yap
çğşöü harflerinin sadece türkçede bulunması
-
(bkz: bize de kala kala ğ kaldı)
konur sokak'taki dost kitabevi'nin kapanması
-
birer metre arayla 100 kitapçı olması gereken başkentte kapatılmasına sevinenler var. sizi dışkapı'ya alalım. orada 5'er metre arayla 100 pavyon var. sizi orası paklar.
1.80 boyun aslında kısa olması
-
bu durumda ben aslında yoğum.
26.06.1982 sabah saat 11'de doğmuş efsane nesil
yabancıların türkçe konuşurken yaptığı hatalar
-
bir duruma sinirlenen ingiliz arkadaşım "bu ne yelpazelik" diyerek isyan etmişti.
insana direnme gücü veren sözler
-
''insanlara ozgu bir yeteneksizliktir yasayamamak.
yoksa hangi balik bogmus kendini,
hangi serce atlamis damdan...''
28 aralık 2020 türkiye'nin tek tip maaşa geçmesi
-
doğru bir tespittir. yeni başlayan bir mühendis 2750 lira maaşla başlıyordu. aynı şantiyede, ilkokul mezunu vasıfsız bekçinin maaşı 2825 lira oldu.
mühendisin okuduğu onca okulu falan boşver, attığı imza ile aldığı sorumluluk bile yeter. şimdi, ilkokul mezunu vasıfsız bir işçinin, bu mühendisle aynı ücreti alması haktan reva mı?
selda bağcan'ın açık giyinmeyi ayıp bulması
-
modern dünyanın yarattığı bir kutsalı ayıp bulduğu için bu dünyanın yobazları tarafından linç edilmesine sebep olacaktır.
birazdan ellerinde “beyni sulanmış”, “gösterecek neyi var ki”, “çirkin” vb yaftalarla üşüşürler buraya.
bizim meslekte hataya hiç yer yok
-
-abi hatay'a iki bilet..
+bizim meslekte.. ee.. hatay'a hic yer yok :/
doktorlarla halı saha maçı yapmak
-
enteresan diyaloglara ve enstantanelere yol açabilir.
bir kere 11 tane birçoğu uzman olan 30 yaş üstü doktorun bulunduğu sahada kendini mental açıdan yetersiz görüyorsun.maça başlarken takımın orta sahanın 2 yönünü de oynamaya çalışan dinamik zencisi olarak buluyorsun kendini.* sonra yapılan meslek espirilerine falan bakınca mevkin bir anda forvet arkasına doğru kayıyor. insanın özgüveni geliyor bir anda.
adam mesela kadın doğumcuymuş maç esnasında öğrendim.gol kaçırdı arkadan mesleğinin hakkını ver. şu deliği bul artık diye tepkiler geliyor. adamın teki kilolu bi doktor amcaydı koşu yoluna pas attım , benim nabzım çok yükseliyor koşamıyorum öyle pas atma dedi bana. adam koşamıyor ama halı saha maçına gelmiş. gerçekten de hiç koşmadı. öyle sergen gibi alex gibi az koşuyor anlamında demiyorum gerçekten koşmuyor , yürüyor.
düşen birisi olsa hemen teknik müdahaleler, basit olayı enine boyuna değerlendirmeler halı sahada görmeye alışık olmadığımız abartılı fairplay hareketleriyle maçı viran eylediler. maç baklavasınaydı kazanan takımdan 3 tanesinin trigliseridi yüksekmiş yemediler.yiyenler de lan ben şimdi bunu yerim gece rahat durmam hahahahah tarzı diyaloglara girdiler. hulen dedim çok bilmek de
iyi değil. esnaf amcalarla yapacaksın maçı herifler kalp tansiyon şeker hepsinin kombinleyip gelmişler haberleri yok. devre arasında da sigaralarını yakıyorlar, paketi çoraplarına sıkıştırıp giriyorlar maça.
seyretmek yerine fotoğrafını çekmek
-
günümüz post-modern anlayışın zerk ettiği ve hatta dayattığı bir absürt vak'a.
tanığı tanıklıktan, anıyı "an"dan, ispatı hakikatten değerli görmek.
atmosferin, yerini piksellere bırakması.
rumları yenince türk bayrağı açan azeri futbolcu
-
yunan bayrağı açsaydı, kürtçülerin övgü yağdıracağı kişi olurdu.
helâl olsun, bizden daha delikanlı adammış.