hesabın var mı? giriş yap

  • "seni seviyorum" dan sonra "aşkım", "canım", "bitanem", "sevgilim" gibi sevgi sözcükleri gelebiliyorken;

    "seviyorum seni" den sonra "lan", "ulan", "kız" gibi argo sözcükler gelmesi muhtemeldir.

  • cumhuriyet deyip cumhuriyetimizin kurucusu atatürk’e yer verilmeyen pankartta cumhuriyet ile alakası olmayan osmanlı imparatorluğu padişahlarının pankartını açan bir garip memleket. tamam en tayyipçi sizsiniz.

  • kendi tarihini, kendi benliğini bir kenara bırakan ve başka bir milletin dini değerlerini ve hayat tarzını yücelten bir milletin evlatlarının, özendikleri milletin fertleri tarafından aşağılanması durumudur.

  • bugün izleme fırsatım oldu ilk söyleyeceğim şey muazzam bir woody allen filmi olduğu. olay akışına girmeyeceğim çünkü woody filmlerine aşina olanların bildiği bir hikaye ancak hikaye çok güzel işlenmiş. asıl adamımız her woody filminde görebileceğimiz gibi ciddi korkuları olan, hayatın anlamını ve nedenini sorgulayan bir entellektüel. bu karakter üzerinden hem kendi hayatlarını hem aşk hayatlarını sorgulayan karakterler mevcut. ve tabi artık filmlerin tamamen gişe kaygısıyla yapılmasına eleştiriler barındırıyor yapım, dünya sinemasına saygı duruşu diyebiliriz buna. mort karakterimiz bir roman yazmaya çalışmaktadır ancak bunun sıradan romanlardan olmasını istemediği için bitirememektedir. dostoyevski, joyce seviyesinde bir eser ortaya koymak isterken, son dönemeçte kendisinin bir kitap yazarı değil iyi bir okuyucu olduğu sonucuna varır.

    ama benim değinmek istediğim nokta bu değil, filmde karşımıza çıkan büyük yönetmenlerin filmlerine yapılan göndermeler muazzam. tabi burada woody en sevdiği yönetmenlerden bir seçki sunuyor bize adeta. bergman filmlerindeki sahnelerin içerisinde başrolümüz dahil oluyor ve karşımıza harika diyaloglar ve sahneler çıkıyor.
    tabi sadece bergman filmlerini görmüyoruz. godart, bunuel, fellini yapımlarından da harika sahneler karşımıza çıkıyor.

    bergman'ın persona, wild strawberries, seventh seal filmlerinden ikonik sahnelerin mort üzerinden tekrar yaşandığını görüyoruz. godart'ın a bout de souffle'u, bunuel'in el ángel exterminador'u, truffaut'ın jules et jim'inden sahneler ile karşılaşırız. belki gözümden kaçan filmler olmuştur, fark eden olursa mesaj atarsa ekleyebilirim.

    nihayetinde filmimiz seventh seal'de şövalyenin ölüm ile ilk karşılaşmasında yaşanan sahne ile nihayete erer. ölüm'ü christoph waltz canlandırmakta. kısa bir rolü var son derece eğlenceli diyaloglar söz konusu. hatta konuşmanın bir noktasında ölüm, mort'a beni bile depresyona soktun minvalinde bir söz söyler.

    sonuç olarak ben filme hayran kaldım. son dönem woody filmleri arasında en iyilerden. 2010 sonrası filmlerine baktığımda midnight in paris ile en iyi filme diyebilirim. bu arada başrolümüz olan mort'un paris aşığı olması çok güzel bir olay oldu benim için.

    10/10

  • hakikaten kuscam yeter.

    bende bi kuzen var, ne zaman bi araya gelsek sevgilisi olsun olmasın ''şşş yok mu lan güzel arkadaşın, wala niyetim ciddi'' der durur. bilirim piçin önde gideni. yüzüne de söylerim.

    3-5 ayda bir facebookta ilişki güncellemesi yapar ve sülale istisnasız beğenir bu güncellemeleri.

    ve şimdi beyimiz yine yeni bir sevgili yapmış, sağolsun duyurdu (ilan etti - haykırdı) tüm arkadaş listesine.

    ilişkisi var yazısının ardından başladı fotoğraf bombardımanı. kızla yanyana da bir tane fotosu yok he. hep kendi tek ve kızın tek fotolarını paylaşıyo
    altında yorumlar gırla.

    kuzenin fotosu, altında hemen kızın yorumu ''seni seviyorummmmm'' dayılar, teyzeler like like like
    kızın fotosu, altında hemen kuzenin yorumu '' gel artık seni seviyorum'' dayılar teyzeler yine like like like
    facebook gönderisi, ''çok şükür çok mutluyum ve çok seviyorum'' likelarrr....
    şarkı paylaşmacalar, ''aşkım seni çok seviyorum'' like... like... like....

    tanrımmm bitmiyorlar... tiksindim, iğrendim, midem bulandı. bu kadar yavşak, bu kadar abaza, bu kadar buldumcuk bir kuzenim olduğuna, onunla aynı kanı taıdığıma inanamıyorum. lan it bi de 27 yaşında, lan bulamayan bi insan da değil yakışıklı çocuk.

    nasıl bu hale geldi yeminle çözemedim. abisi sen erkeksin ya allasen biraz ağır dur. yavşak yavşak kalpler yapıp durma, bu ne ya. lan kendini kepaze ettin tamam bari bize acı lan.

    bak yeni bi gönderi daha şimdi,

    ''ilişki durumu yaptım saolsun ailem arkadaşlarım beğendi, biraz dile düştük, nazara gelmeyelim aşkım seni seviyorum <3''

    oyhh.. şiştim..

  • hayatımın türlü evrelerinde farklı uyku problemlerine sahip biri olarak bir kaç öneri vereyim
    1) yatak sertliğinin kendinize endeksli olması, boyun boşluğunuzu dolduran bir yastık kullanmanız fiziksel anlamda uyku kalitenizi artırır, saçma salak ağrılarla kalkma ihtimalinizi azaltır.
    2) yatacağınız odayı uyumadan önce mutlaka havalandırın. nefes problemleriniz varsa mutlaka bir buhar makinesi alın veyahut kalorifer peteğine ıslak havlu koyun ki gecenin bilmem kaçında çölde susuz kalmış sahabe gibi uyanmayın.
    3) bu çok lafta kalacak bir önerme ama mümkün olduğunca telefonunuzu yatağınızdan uzakta tutun ve uyumadan en az bir saat önce ekranla ilişiğinizi kesin. gerçek anlamda uykuya daha erken dalmanızı sağlıyor. eğer bunu sağlayamıyorsanız telefonunuza karanlıkta bakmamaya dikkat edip okuma modunda kullanabilirsiniz.
    4) ev içinde giydiginiz kiyafetlerle yatağa girmeyin pijamanın gücüne inanın. hem psikolojik olarak uyumaya hazirlanacaksiniz hem de çarşaf değiştirme döngünüz uzayacak. aynı şekilde uyandığınızda da tüm gün evde olacak bile olsanız pijama yerine ev kıyafeti giyin.
    5) uyuyacağınız odanın sıcaklığı ideal olmalı ne çok soğuk ne çok sıcak tam ayarında.
    6) temiz çarşaf bence aşırı iyi bir şey yeni serilmiş çarşafta çekilen o ilk gece uykusu..*
    7) yastığınıza, bulduğunuz en yakın aktardan lavanta yağı alıp bir iki damla damlatmak koşuluyla hiçbir işe yaramadığını deneyimleyip "ah be abi boşa aldık ama en azından koku güzel" demenizi şiddetle tavsiye ederim.
    8) bitki çayı da insanı bir triplere sokuyor. kendinizi keşiş gibi hissedip mutlak huzuru bulacağınızı inandığınız aptal bi ideolojinin varlığıyla zihnen ve bedenen rahatlayıp bi nebze de olsa uyku kalitenizi artırabilirsiniz.
    9) hazır bitki çaylarının işlevsizliğinin yanı sıra bir aktara gidip* rezene, melissa, hibiscus ve adını unuttuğum bitkiyi alıp çayını yapın ciddi anlamda sakinleştirici rahatlatıcı etkisi var.
    10) burnunuz tikaniyorsa burun delikleri altına nane yağı sürün. ama sağlıklı bir uyku için kesinlikle kaliteli nefes şart.
    11) ideal uyku saati hakkındaki hurafelere olabildiğince inanmayin. yok 8 saat yok einstein 2 saat uyuyormuş. her insanın dinlenme ihtiyacı süresi farklı. ortalama 30 yaşındaki bir insan yaklaşık 10950 defa uyku döngüsüne girdiğini düşünürsek 10950 sefer uykudan hangisinde kaç saat uyuduğu zaman en dinç kalktığını hesaplayabilmesi gerekir. aynı zamanda 30 dakika* ve katlarında beynin hafif uyku sürecine girdiği için daha kolay uyanılabilecegine dair bir yazı okumuştum denemeye fırsatım olmadı ama bir şans verilebilir.

    asıl maddeye geldik vesselam)
    saydıklarımın hepsi fiziksel yardımcı etkenler. eğer aşıksanız, hayattan kazık yediyseniz, borç batağındaysanız, kuruntulu biriyseniz, işkolik bir insansanız vb. yazdığım hiç bir bok işe yaramaz. beden yorgunluğu, kafa yorgunluğunun yanında hiç bir anlam ifade etmez. kafanızda kuyrukları birbirine dolanmış kediler olduğu sürece ister camız sütü çayı içip kaf dağındaki kuş tüyü yatakta yatın yorgun kalkarsınız. bozuk psikoloji ilk beynin en savunmasız olduğu anda yani uykuda patlak verir ki bu uyku verimini fazlasıyla düşürür. kafanızdaki düşünceleri yatmadan önce katlayıp düzenleyip rafa kaldırmayı öğrenin.
    (bkz: başkasına tavsiye veriyor ayağına kendine öğüt verme)

  • lisans üstü egitimin 2. basamagi.
    siralama soyledir:
    master
    doktora
    yardımcı doçentlik (bir nevi menopoz gibi birşeydir)
    docentlik
    profesörlük
    ordinaryus profesörlük
    mezar