hesabın var mı? giriş yap

  • ürkütücü bir beyan. sen sanıyor musun ki gelip ordu ile işgal edecekler? bu ne demek? her an her yerde patlama bekle artık demek. türk milleti güçlüdür, cabbardır, cevvaldir de... o görünen düşmana karşı anam. pazar yerinde canlı bomba patlatırlarsa çocuğunu, eşini, anneni nasıl koruyacaksın, facebook gazıyla mı? alışverişe gitmeye korkar olduk. bok ettiniz memleketi bok.

  • yurt dışında da çokça örneği görülen olay. hatta bir program vardı internet üzerinden pedoları bulup ifşa ediyorlardı reality show tadında. tabii işin içine polis vs. de giriyordu. aslında bizim ülke için de fena olmaz lan. hem sapıklar yakalanır hem de deli gibi reyting alır. acun ılıcalı'yı göreve çağırıyorum.

    edit: neil manke söyledi programın adı to catch a predatormış.

  • yeter artık sözlük erkekleriyle uğraştığınız yeter.

    bırakın da istediğimizi giyelim, istediğimiz gibi dolaşalım. sizin yüzünüzden eve giderken teflon tavayla önümü kapatıyorum, artık yeter.

  • geçenlerde şâhit olduğuma göre "sayın yolcularımız, aranızda doktor varsa kendisini kabin ekibine tanıtmasını rica ederiz." anonsunun ardından yüzlerce kişinin arasında yerinden kalkan tıfıl bir doktorun, tüm yolcuların hayranlık dolu bakışları altında kahraman edâsıyla koridorda ilerleyip business class'ta fenalaşan bir yolcuya müdahale etmesiymiş. amma karizma yaptıydı lan çocuk piiiii.

  • müslüm gürses'i nerede sevdim ben biliyor musunuz?

    bir gün ona şaka yapılmıştı. müslüm baba'nın orkestrasına darbukadan hiç anlamayan bir adam oturtmuşlardı (sözde asıl darbukacısının eşi doğum yapmış). neyse işte müslüm gürses hazırlandı, şarkı çalıyor falan..ama darbukacı tam anlamıyla içine ediyor şarkının..müslüm gürses baktı böyle 1-2 falan olmuyor..durdurdu..inanılmaz sakin bir şekilde problemin neden kaynaklandığını sordu darbukacıya... sonra tekrar denediler, tabii yine olmadı falan..müslüm gürses yine çok sakindi. hatta ona darbukayı öğretmeye çalıştı kendi yanına gidip, ne yapacağını anlatmaya çalıştı falan..“çok basit bak yapabilirsin” falan dedi, cesaretlendirmeye çalıştı adamı. ne bilsin adamın ona şaka yaptığını… sonra tekrar..sonra tekrar.. darbukacı her seferinde şarkıyı katlediyor... bu durum uzun bir süre devam etti fakat baba en ufak bir kelime etmedi, hiç de sinirlenmedi. hatta en sonunda şakayı planlayan program sunucusu ayaklandı ve yalandan baya kızdı darbukacıya "beyefendi yapamıyorsanız gidin" falan dedi, ortalığı biraz karıştırmak istedi. darbukacı da "tamam o zaman ben gidiyorum" falan dedi kalktı ama orada baba devreye tekrardan girip "darbukacı gidemeeeeeeeezzz" dedi, yine destek çıktı adama ve bu durumu orkestranın içinde eritebileceklerini falan söyledi.

    hani bu şakayı planlayanlara göre normalde müslüm baba'nın zıvanadan çıkması ve olayların komik bir hal alması planlanıyordu ama o kadar naif ve ince bir adam vardı ki karşılarında, umdukları gibi olmadı.

    ben işte ilk kez orada çok sevdim onu. inanın o şakayı bi bülent ersoy'a veya muazzez abacı'ya veya bi ibrahim tatlıses'e falan yapsaydınız, verecekleri tepki çok başka olurdu. elleri ayakları falan titrerdi. bağırır çağırırlardı adama..belki iki dakikada kovarlardı. tam da şakacıların arzuladığı şeyler gerçekleşirdi.

    düşünmeden hızla kalp kıran, empati yoksunu insanları sevmem ben. müslüm gürses öyle değildi ve yine her zamanki gibi iyiler önce gitti.

    bazen isyan ediyorum bu sıralamaya. ruhun şad olsun baba.

    not: bu arada ilgili şaka şuradan izlenebilir.

    edit: link yenilendi. uyarısı için @scarletletter'e teşekkürler.
    edit2: link bir daha yenilendi (niye sürekli kaldırıyorsunuz ulan müslüm gürses şakasını internetten). @rahatsizadam'a teşekkürler.

  • kaybolması üzerine amerika birleşik devletleri'nde yeni bir yasanın çıkışına sebep olan kişi: brandon swanson :(

    marshall, minnesotalı 19 yaşında bir üniversite öğrencisi olan brandon swanson, 13 mayıs 2008 akşamı canby, minnesota'da bahar döneminin sonunu kutlamak için bir partiye katıldı. marshall'daki partiden sonra, gece yarısı evine gitmek için yola çıktı ancak arabası aniden yoldan çıkarak bir hendeğe girdi. gece saat 2 civarında yardım almak için ailesini aradığında arabanın hasar görmediğini, yaralanmadığını, lynd yakınında olduğunu ancak birilerinin gelip kendisini alması gerektiğini söyledi. ailesi oğullarına yardım etmek için hemen yola çıktı. bölgeye vardıklarında, brandon’ın araba farlarını açıp kapatmasını istediler ama brandon etrafta görülemedi. brandon fark edilebilmesi için arabadan inip kasabaya doğru yürümeye karar verdi fakat telefon görüşmesi sırasında aniden "ha s++tir!" diye bağırdı ve çağrı aniden sona erdi. ailesinin telefonu tekrar çaldırmasıysa hiçbir sonuç vermedi, bu yüzden saat sabah 6:30’da polisi aramaya karar verdiler.

    görevli polis memurları 19 yaşında birisinin eve geç gelmesinin son derece normal olduğunu, bu yüzden brandon’ın er geç döneceğini, beklemeleri gerektiğini söyleyerek arama çalışmalarını bir müddet erteledi, çalışma ancak sabahın ilerleyen saatlerinde başlatıldı. polis, cep telefonu kayıtlarını taradığında brandon’ın ailesine lynd yakınlarında olduğunu, fakat kendisinin cep telefonu sinyalinin arabasının bulunduğu yerden yaklaşık 20 mil uzaktaki porter kasabasında olduğunu tespit etti. arabanın anahtarları kayıptı, brandon ise gözlüğünü arabada bırakmıştı. bu detayın verilmesinin sebebi, brandon’ın bir gözünün hiç görmemesiydi.

    polis ilerleyen günlerde kolluk kuvvetleri ve arama köpeklerinin de dahil olduğu arama çalışmalarıyla, brandon’ın arabadan indikten sonra yönünü kaybederek yellow medicine nehrine düşerek boğulmuş olabileceğini ya da sudan çıkmayı başarmış olsa bile soğuktan dolayı hipotermiden öldüğünü düşündü. arama köpekleri, mud creek yakınlarında insan kalıntıları buldular ama brandon’a ait değildi. ilerleyen günlerde brandon’ın kokusunu bu sefer yakındaki bir çiftlikten aldılar, ancak bölgedeki pek çok çiftçi arazilerinin aranmasına izin vermedi ve polis aramayı bırakmak zorunda kaldı. belirgin bir kanıt olmamasına rağmen, bazı insanlar o gece bir saldırıya uğradığını da düşünmektedir. polisin olayın sıcağı sıcağına taramak istemeyerek brandon’ın yaşını bahane etmesi üzerineyse, vali pawlenty mayıs 2009'da brandon yasasını çıkarmıştır. artık, bir kayıp olayı meydana geldiğinde kurbanın yaşına bakılmaksızın hemen soruşturma başlatılması gerektiği bildirilmiştir.

    dava şu an hala açık, ancak devam eden arama ve soruşturmalara rağmen brandon swanson'a ne olduğu büyük bir gizem olmaya devam etmektedir.

    daha detaylı okuma yapmak isteyenler için kaynak

  • önce eldeki 1 tl uygun bir yerde 75 adet 1 kuruş ve 1 adet 25 kuruşa bozdurulur. bu bir kuruşlar ateşte eritilir, uygun kalıpta soğutulup dövülerek ufak bir mızrak elde edilir. mızrak ile martı avlanır, iki adet dal sürtülerek ateş yakılır ve martının tüyleri yolunduktan sonra dala geçirilip ateşte pişirilir. 25 kuruşla ekmek alınır, ekmek arası martı yapılıp yenilir. afiyet olsun.

  • yeni atandağım okulda seminer haftasında dolmuşa ve atandığım yerin sakinlerine alışmaya çalışırken ben dolmuşta tanımadığım bi öğrencimin tanımadığım velisiyle yan yana denk gelirim. kadının sorularından sonra tabi öğrencinin hangi sınıfta olduğunu ve velim olduğunu öğrenirim ancak soruların ardı arkası kesilmez. cevap vermeye çalışırken tabi bir taraftan ineceğim yeri kaçırmamaya çalışırım. en son ineceğim yere yaklaşınca ve "inecek var" diye seslenmek üzereyken kadın da bekar mısın diye sorunca şoföre "bekarımm" diye seslenirim. devamı yok kısa süre için ölmüş olmalıyım.

  • allahım iyi ki standart bir ailede doğmuşum, iyi ki nişan törenlerimizde ailenin genç kızlarından biri yüzük tepsisini tutuyor, iyi ki anlamsız topuzlarıyla yengelerimiz var, iyi ki "burada birbirini seven iki gencin... diye başlayan konuşmayı yapan ailelerden birinin ağzı iyi laf yapan büyüğü var, iyi ki takı merasimimiz, iyi ki halay başında kendini kaybeden akrabalarımız var, dedirtti bana.